Suç,Derin Ruhsal Bağlarımızda... |
07-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Suç,Derin Ruhsal Bağlarımızda...SEVKUTHAN NKARAKAŞ Bir arkadaşım aradı, "Aile Dizimi yaptırıyorum, katılımcıya ihtiyaç varmış, gelir misin" dedi Sorunların çözümünde "Aile Dizimi" yönteminin kullanıldığını gazetelerde zaman zaman çıkan haberlerden okumuştum Tabii yönteme yöneltilen eleştirilerden de haberdardım Doğrusu dizimde yer almayı çok istedim Ama gidemedim Sonradan arkadaşımdan dinlediklerim inanılır gibi değildi Kadınlı erkekli 10-15 kişilik bir grup daire oluşturmuşlar Arkadaşım, bu grup içinden annesini, babasını, kardeşlerini temsilen birer kişiyi seçmiş ve ayağa kaldırmış İşte ne olduysa o andan itibaren olmuş "Yaşamasam inanmazdım" diyor, arkadaşım "Seçtiğim kişileri, hissettiğim gibi dizmem ve sonra yerime oturmam istendi İsteneni yaptım O andan itibaren inanılmaz bir şey oldu Seçtiğim insanlar, biranda gerçekten ailemin özelliklerini göstermeye başladı Annemde çarpıntı vardır Annemi temsil eden kadında da çarpıntı oluştu Küçük kız kardeşimi temsil eden kadın, aynı onun yaşındaymış ve sanki oymuş gibi davrandı Benim anneme karşı tepkisel davranışlarımın nedeni, babamın annemden önceki ilişkisini temsil etmemmiş Annem, o kadına gidip, onu babamın kendisinden önceki ilişkisi olarak 'takdir' ettiğini söylediğinde, babam da o kadına 'seni onurlandırıyorum' dediğinde bir rahatlama oldu Anneme duyduğum öfkeden eser kalmadı Kız kardeşimin intihar girişimlerinin nedeni ölen ağabeyimi 'izleme' isteğiymiş Kardeşimi temsil eden kişi, ölen ağabeyimi temsil eden adama gidip 'sen öldün, seni kutsuyorum, ama ben biraz daha yaşayacağım, sonra ben de öleceğim' dedi Oyun, dizime katılan herkesin kendisini rahat hissetmesine kadar sürdü Ama bu arada, ölmüş büyük babam, büyük annem de sisteme dahil edildi Çünkü annemin ona hayatı dar eden çarpıntılarının, büyükbabamı izleme isteğinden kaynaklandığı ortaya çıktı Annemin kürtajla aldırdığı çocuk bile dizimde yer aldı" Arkadaşımın dizim sonrasında annesiyle arasının düzeldiğini ve aile içi diğer ilişkiler de yumuşama gözlemlediğini söylemesi üzerine konu üzerinde derinleşmeye karar verdim UYGULAMANIN BABASI HELLİNGER Ulaştığım bilgiler bana uygulamanın babasının Alman Psikoterapist Bert Hellinger olduğunu gösterdi Türkiye'de yayınlanan "Kabul Etmenin Özgürlüğü" ve "Sevgi Düzenleri" adlı iki kitabı, yöntem hakkında oldukça ayrıntılı bilgi veriyor Son 20 yıldır "sistemik aile terapisi" ile insanlara yardımcı olmaya çalışan Hellinger'in Türkiye'de de kendi adını taşıyan bir enstütüsü bulunuyor Bert Hellinger Türkiye Enstitüsü Başkanı psikoterapist mehmet zararsızoğlu, Hellinger'i 1993 yılında katıldığı bir seminerde tanımış O günlerden bu günlere Hellinger'i izleyen zararsızoğlu Türkiye'de aile dizimi seminerleri veriyor, aile dizimi terapisi yapıyor zararsızoğlu, sorularımızı yanıtladı Sistemik-fenomenolojik aile terapisiyle kişinin geniş aile çevresi içinde kendisinden önceki aile bireylerinin yaşam çizgilerine takılı kalıp kalmadığının; onların kaderiyle kilidenip kilitienmediğinin ortaya çıkarıldığını belirten zararsızoğlu, olgunun gün ışığa çıkarılmasıyla kişinin kilitlenmesini daha kolay çözebileceğini söylüyor "Kilitlenme"yi ailede birisinin bilinçsizce kendisinden daha önceki bir bireyin yaşam çizgisini, kaderini yeniden üstlenip yaşaması" olarak açıklayan zararsızoğlu, yöntemle kilidenmeleri yaratan blokajların çözüldüğünü ve sevgi akışının sağlanmasıyla dengenin kurulduğunu belirtiyor zararsızoğlu, dizimlerde ailenin ölen ferderi-nin de gerektiğinde temsil edildiğini, çünldi ailede herkesin eşit aidiyet hakkına sahip olduğunu ifade ediyor"Yası gereğince tutulmamış, ya da gerektiğinden çok tutulmuş, ya da unutulmuş ölmüşler, aile içinde kuşaklar boyu süren kilitlenmelere yol açar sıklıkla Çoğu zaman daha sonra doğmuş bir aile bireyi bu kişiyi izlemeye çalışır ve ölmüşlere layık oldukları yer verildiğinde ve sevgiyle anıldıklarında aile sistemleri içinde ruhları huzura kavuşmamış hayaleder gibi dolanmaya son verirler" diyor zararsızoğlu HER ŞEYİN ORTAYA AKTIĞI DERİNLİK Aile dizimlerinin alışılmadık, ilginç yanı, aileyi temsil etmek üzere seçilen kişiler dizimde yer aldıkları an kendilerini o insanlar olarak hissediyor Peki, bu nasıl oluyor? zararsızoğlu, sorumuzu Hellinger'den yaptığı bir ile yanıdıyor: "Hellinger bu durumu 'Her şeyin ortaya aktığı bir derinlik var Bu derinlik zamanın dışında Ben yaşamı bir piramit olarak görüyorum Yukarıda, o küçücük zirvede adına ilerleme dediğimiz şey yer alıyor Dibinde, derinliklerde gelecek ve geçmiş özdeş Burada yalnızca mekân var, zaman yok Kimi durumlarda kişi bu derinlikle bağlantıya geçiyor O noktada da sözgelimi gizli düzenler idrak ediliyor ve insan ruhunda daha büyük olanak dokunulabiliyor' sözleriyle açıklıyor Ama aslında Hellinger için olayın teorik izahının hiç önemi yok O, 'olan' ile ilgilenmeyi tercih ediyor" HERKESE AİDİYET HAKKI Hellinger'in kitaplarına ve zararsızoğlu'nun anlattıklarına göre ensest, bağımlılık, aile içi ilişkilerdeki bozukluk, bir türlü başarılı olunamayan evlilikler ya da ilişkiler, ayrılıklar, işteki başarısızlıklar, intiharlar, hastalıklar, sakatlıklar, kazalar, korkular, kaygılar, kurtulunamayan suçluluk duygularından, sebepsiz düşmanlıklara kadar insanın bir çok halinin nedeni, içine doğduğumuz aile ile ve toplumla var olan derin ruhsal bağlar ve geçmişte yaşananların, biz bilincinde olmasak da şu anda yaşadıklarımızda belirleyici bir rol oynaması Çözüm, ailenin her ferdinin bir diğerinden özgürleşmesinde yatıyor Bunun için de herkesin aidiyet hakkının tanınması, ölü ya da diri, hakkı kalmışlara haklarının verilmesi, dengenin kurulması gerekiyor TERK EDERKEN DİKKAT! Arkada bırakılan "gözü yaşlı bir nişanlı" ya da "eski eş", daha sonra kurduğumuz ailede çocuklarımız tarafından bir biçimde temsil edilebiliyor Doğan çocuklarımız terk edilen insanla aynı cinsiyette değilse, işte size eşcinselliğin nedenlerinden biri Çocuğumuzu "baban işe yaramaz" diye büyütüyorsak, çocuk, anneyi cezalandırmak ve ondan daha fazla "almak" için bir "bağımlı" olabiliyor Ebeveynimizin zamansız ölen kardeşini, ya da erken ölen kardeşi, zamansız kaybedilen ana babayı, doğan çocuklardan biri, taşıdığı intihar eğilimi, kazalar, ya da ölümcül hastalıklarla "izleyebiliyor" Bir çocuğu, "daha iyi bakmak" düşüncesiyle ailesinden ayırıp evlat edindiysek, bu durum evlat edinen ailede mutlaka bir kayba yol açıyor Üstelik bir kadına; diyelim büyükanneye, dede tarafından yapılan haksızlığın öcü torun tarafından kocasına karşı sergilediği saldırgan ve aşağılayan tavırlarla alınabiliyor Bu durumda evlilik ya da ilişkilerinde huzuru yakalayamamış olanların ecdadarına şöyle bir bakmaları gerekebiliyor İşkence görmüş büyüklerin intikam duyguları da nesilden nesile travmatik bir şekilde aktarılabiliyor İşte aile dizimiyle yaşamın her alanına ait sorunlar ve kilidenmeler yerleşik hale gelmeden diğer kuşaklara aktarılmadan çözülüyor Aidiyet hakkının tanınabilmesi için dizimlerde özel bir dil kullanılıyor "Seni onurlandırıyorum", "Seni kutsuyorum", "Lütfen beni kutsa", "Kaderin karşısında eğiliyorum", "Seni seviyorum" "Seni olduğun gibi alıyorum" "Sana rıza gösteriyorum", "Senin onuruna sahip çıkıyorum", "Sen gitsen de ben kalıyorum" bunlardan sadece bazıları zararsızoğlu, insanların ruhuna en fazla dokunanın tam da bu cümleler olduğunu söylüyor Ona göre bu cümleler güç veriyor, çözüyor ve barıştırıyor DERİN SEZGİ VE PSİKOLOJİ BİLGİSİ GEREKİYOR BERT Hellinger Türkiye Enstitüsü Başkanı Dr mehmet zararsızoğlu, Aile Dizimi'nin son derece hassas bir çalışma olduğunu ve işinin ehli kişiler tarafından yapılması gerektiğini belirtiyor Psikolojiden ve ruhun yasasından bihaber yapılan dizimlerin çok ciddi psikolojik sorunlara neden olduğunu belirten zararsızoğlu, çalışmaların derin sezgi ve psikoloji bilgisi gerektirdiğini ifade ediyor Hellinger ile sürekli bağlantı içinde olduklarını ve aile diziminde uluslar arası standart oluşumuna büyük önem verildiğini kaydeden zararsızoğlu, "Bugün dünyada birçok üniversite uzman yetiştirmek için kürsü kurma hazırlığında Bir aile dizimi terapisti üç yıllık bir eğitimle yetişebiliyor Biz de Türkiye'de bu tür bir uygulama içine girdik Eğitim verdiğimiz insanlar uluslararası geçerli diploma alacaklar ve uygulama yapabilecekler" diyor ve ekliyor: "Her önüne gelen aile dizimi yapmamalı" zararsızoğlu, yöntemin başarısı ile ilgili olarak iddialı konuşuyor "Yöntem çok etkili Almanya ve Belçika'da aile dizimi yapılan şahıslar üniversitelerce 6 aylık periyotlarda 5 yıl izlendi Sonuç inanılmaz derecede başarılı" diyor AİLE DİZİMİYLE TÜRKİYE-YUNANİSTAN BARIŞI DR mehmet zararsızoğlu, ülkeler arasındaki savaşlarla açılan yaraların, savaşlar bittiğinde dahi bitmediğini, travmatik etkilerinin nesiller boyu devam edip aktarıldığını belirtiyor Savaşın ve barışın bu derin anlamı doğrultusunda Türk-Yunan ihtilaflarında ailelerin de travma yaşanmış kişilerle nisan ayında iki günlük bir seminer yapacaklarını belirten Psikoterapist zararsızoğlu, "Gerçekleştireceğimiz seminerimizle, birbirine bu kadar benzeyen bu iki ulusun ruhuna barış serpiştirmek istiyoruz" diye konuşuyor |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|