07-17-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Alışkanlık...
Alışkanlık, canlı bir varlığın yinelenen bir etkiyle edindiği tutum'dur Bitkiler, hayvanlar ve insanlarda gerçekleşir Yaşambilimsel alışkanlık, ruhbilimsel alışkanlıktan şu özellikleriyle ayrılır: Çevrenin sürekli etkisi, canlı varlığın uyma yeteneği, çevrenin değişmesi karşısında direnme  
Yeri değiştirilen saksıdaki bitki, folluğu değiştirilen tavuk, odası değiştirilen sanatçı, bu yüzden bir süre ürün veremez Alışkanlık, temelde yaşambilimsel bir oluşum, insansal bir düzeyde de ruhbilimsel bir davranıştır Bu bakımdan da, yaşambilimsel bir değişimin saklanması anlamındaki yatkınlıkla bir eylemi yinelemek'le kazanılan edinilmiş anıklıktan ayrılır
Ünlü yaşambilimci Lamarck, ortam değişikliklerinin gereksinme değişikliklerine yolaçtığını ileri sürmüştür Lamarck'a göre ortamını değiştiren bir hayvan yeni alışkanlıklar edinir, çünkü yeni ortamda yeni ihtiyaçları belirmiştir, ne var ki bu alışkanlıklar kendilerini doğuran ihtiyaçlar varoldukça sürer Yeni alışkanlıklar yeni davranışları gerektirir Bu yeni davranışlarsa kimi örgenlerin çalışmalarını durdurur Çalışması artan örgen büyür ve güçlenir, çalışması azalan ya da duran örgense küçülür ve yokolabilir
Lamarck'ın bu yasasına alışkanlık yasası denir Yaşambilimsel fizyoloji ve fizyolojisel patolojide alışkanlığın olumlu ve olumsuz etkileri de vardır Örneğin insanlar ve hayvanlar birçok ilâçlara alışırlar İlâçlar alışmakla etkilerini yitirirler Alışmakla bir ilâcın iyileştirici niteliği yitirildiği gibi öldürücü niteliği de yitirilir Örneğin 1946 yılında İsveç'te sinekler öldürücü ilâçlara alışmışlar ve belli sürelerde ilâcın dozu sürekli olarak artırılmıştır Bu anlamda alışkanlık, edinilmiş dayanıklık'tır
Morfin, eroin, kokain vb gibi keyif verici zehirlere de böylelikle alışılır Ruhbilimsel alışkanlık, yaşambilimsel alışkanlığın insansal düzeyde gerçekleşmesidir Yaşambilimsel alışkanlığın yukarda sayılan özellikleri, ruhbilimsel alışkanlıkta önemli bir etken değildir Örneğin, daha kısası varken, her gün işine alıştığı uzun bir yoldan giden bir insanda ne çevresel etki, ne uyma yeteneği, ne de çevrenin değişmesi halinde direnme söz konusudur Ruhbilimsel alışkanlığın da kendine özgü üç özelliği vardır Duyarlığı güçsüzleştirir, çabayı azaltarak edimi hızlandırır, anlağı ve irâdeyi güçlendirir  
Acemilik çağındaki duyarlığını korumak isteyen ressam Dufy'nin, sağ eli alıştığı için, sol eliyle resim yapmak istemesi bu yüzdendir Usta bir piyanistin acemi bir piyanistten daha hızlı ve daha az çaba harcayarak piyano çalması bu yüzdendir Hesap kurallarının anlağımızda bir makine düzeniyle işlemesi bu yüzdendir Kimi davranışları düzenli ve sürekli olarak yinelemekle öğrenme, alışkanlık edinme'dir Alışkanlık edinme, etkin olduğu gibi edilgin de olur Örneğin alışmadan doğan tepki göstermeme edilgin ve alışmadan doğan tepki gösterme etkin alışkanlıktır
Pavlov'un şartlı refleksleri etkin alışkanlığın en belli örnekleridir Davranışlar ve tepkiler, sürekli yineleme sonucu olarak otomatik bir duruma gelir Hayvan alışkanlıklarının bilinçdışı olmasına karşılık insanların anlaksal alışkanlıkları da vardır Anlaksal alışkanlıklar insanların yaratıcı faaliyetlerinde çok önemli bir etkendirler Özellikle erken bunamalarda rastlanan insansal alışkanlıkların unutulması ve bırakılması bir hastalıktır, buna psikopatolojide alışkanlık çöküntüsü denir, bu gibi hastalarda insanca davranışların yerini hayvanca davranışlar alır
|
|
|