Yunus Hürmetine

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yunus Hürmetine



"Anadolunun iç aydınlığı" bütün Anadolu'nun sevgilisi insan sevgisinin, hoşgörünün sınırlarını,


Yaradılmışı hoşgör


Yaradandarr ötürü


Bir kez gönül yıktın ise


Bu kıldığın namaz değil


gibi söyleyişlerle kimseye nasip olmayacak ölçüde genişleten Yunus Emre (1240-1320) Tapduk Emre'nin dergahında uzun süre zevk ve hevesle odun taşımış, ayak işleri yapmıştı Ama Tapduk bir türlü arzuladığı gibi Yunus'u ele almıyor, erenlerin gönül deryasından bir katre sunmuyordu Yunus bu konuda bir dilekte bulunsa "Sen hâlâ dünya kokuyorsun" deyip savuşturuyordu


Yunus "Herhalde benim nasibim burada değil, bir başka şeyhin kapısında" diyerek Tapduk'a dahi haber vermeden dergahı terketti Ama dergahtan uzaklaştıkça içini bir hüzün kapladı Tapduk Emre'nin kapısında en basit işleri yaparken bile gönlünde bir aydınlık, bir ferahlık, bir yumuşaklık vardı Dergahtan ayrılalı gönlü kararmış, katılaşmıştı, uzaklaştıkça içini Tapduk'a ve dergaha karşı bir hasret kaplıyordu


Bu yolculuk sürerken bir akşam vakti yedi kişilik bir başka yolcu grubuna rastladı İçini kaplayan hüzün ve hasrette belki bir hafifleme olur diye kendi de onlara katıldı Yol arkadaşları ermiş kılıklı, yaşlıca insanlardı Güven veren halleri vardı Birlikte sürdürülen bu yolculuk sırasında bir an geldi ki hiçbirinin çıkınında (azık çantası) birşey kalmadı Biryerde mola verdiler, açlık canlarına tak etmişti Bu yedi arkadaştan bi ri ellerini kaldırıp Yaradan'a niyazda bulundu Bu dua ve yakarmanın akabinde önlerinde türlü yiyeceklerle donanmış bir sofra peydah oldu Yediler içtiler Rablerine şükrettiler


Bundan sonra bu yedi yolcudan herbiri yolda acıktıkça dua etti ve yemekleri ilahi bir lütuf olarak ikram edildi Sonunda dua sırası Yunus'a gelmişti Yunus soğuk terler döküyordu İşin içinde mahcup olmak vardı Yol arkadaşlarının her biri Allah katında makbul kişilerdi ki duaları kabul görüyordu Kendinin böyle bir imtiyazı yoktu Ama duayı yapacaktı, çaresi yoktu Bütün varlığı ve içtenliğiyle Allahla yalvardı: "Ya Rabbi, şu yol ar kadaşlarım sana kimin yüzü suyu hürmetine yalvarıyorlarsa ben de onun yüzü suyu hürmetine yalvarıyorum, beni mahcup etme" Bu duanın arkasından öncekilerin iki katı yiyecek içecek lütfedildi Şaşkınlık sırası yedi yolcudaydı


Sordular:


- Ey arkadaş, sen kimin hürmetine dua ettin? Yunus,


- Önce siz söyleyin dedi Açıkladılar:


- Biz Tapduk Emre'nin dergahında Yunus adında çok makbul ve muteber bir derviş varmış onun hürmetine Allah'a yakarmıştık


Yunus esas şimdi mahcup olmuştu Yunus'un kendisi olduğunu açıklamaya utandı Tapduk Emre'ye karşı da kalbini bozmuştu Halbuki Tapduk ona Allah yolunda epeyi dereceler kazandırmıştı Büyük bir pişmanlık içinde, bedeninden sıyrılmış bir ruh gibi akarak Tapduk dergahına döndü ve şeyhine bu defa kendini kayıtsız şartsız teslim etti

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.