Osmanlı İmparatorluğuna Genel Bakış...

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı İmparatorluğuna Genel Bakış...



Osmanlı İmparatorluğu ya da Osmanlı Devleti (Osmanlı Türkçesi: ???????? ???????? ??????????? - Devlet-i ?Aliyye-i ?Osmâniyye[8][9]) 1299-1923 yılları arasında varlığını sürdürmüş Türk-İslam devleti Doğu Avrupa, Güneybatı Asya ve Kuzey Afrika'ya kadar topraklarını genişletmiş ve 16 yüzyılda dünyanın en güçlü imparatorluğu halini almıştır Arnold Joseph Toynbee gibi bazı tarihçiler Türkiye'nin tek ardıl devlet sayılması gerektiğini savunurlar[10]

Devletin kurucusu ve Osmanlı Hanedanının atası olan Osman Gazi, Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyundandır[11] Devlet, Bilecik ilinin Söğüt ilçesinde kurulmuştur Osmanlı Devleti'nin bağımsız bir devlet olarak tarih sahnesine çıkması yaygın kabule göre 1299 yılında olmuştur Ancak Prof Dr Halil İnalcık ve bazı diğer akademisyenler, Osmanlı Devleti'nin 1299'da Söğüt'te değil 1302'de Yalova'da Bizans'a karşı yaptığı Bafeus Savaşı sonrasında devlet niteliğini kazandığını iddia ederler[12][13] İstanbul ile sınırlı bir şehir devletine dönüşmüş olan Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'nu yıkmış, bazı tarihçilere göre bu Yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur Osmanlı İmparatorluğu gücünün doruğunda olduğu 16 ve 17 yüzyıllarda üç kıtaya yayılmış ve Güneydoğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın büyük bölümünü egemenliği altında tutmuştur Ülkenin sınırları batıda Cebelitarık Boğazı (ve 1553'te Fas kıyıları'na, doğuda Hazar Denizi ve Basra Körfezi'ne, kuzeyde Avusturya, Macaristan ve Ukrayna'nın bir bölümüne ve güneyde Sudan, Eritre, Somali ve Yemen'e uzanmaktaydı[14] Osmanlı İmparatorluğu 29 eyaletten ve vergiye bağlanmış Boğdan, Erdel ve Eflak prensliklerinden oluşmaktaydı Devlet zaman zaman denizaşırı topraklarda da söz sahibi olmuştur Atlantik Okyanusu'ndaki kısa süreli toprak kazanımları Lanzarote[15] (1585), Madeira (1617), Vestmannaeyjar[16] (1627) ve Lundy[17](1655) bu duruma örnek olarak gösterilebilir
Devlet altı yüzyıl boyunca Doğu dünyası ile Batı dünyası arasında bir köprü işlevi görmüştür

Hakimiyeti altında bulunan topraklarda yaşayan halklar zaman zaman, toplu ya da yerel ayaklanmalar ile Osmanlı iktidarına karşı çıkmışlardır Genel olarak din, dil ve ırk ayrımından uzak durduğu için yüzyıllarca birçok devleti ve milleti hakimiyeti altında tutmayı başarmıştır[18]Osmanlı İmparatorluğu, eski Türk örf ve adetlerinin ve İslam kültürünün yükümlülüklerinin doğrultusunda bir yönetim şekli belirlemiştir[19]

Tarihçe

Osmanlı İmparatorluğu belirli tarihsel dönemlere ayrılarak incelenir Dönemler, Osmanlı Devleti'nin yönetim yapısına ve dünya siyasetindeki yerine göre belirlenmiştir Toprak büyüklüğünü temel alan ayrıştırmalardan daha detaylı bir bakış açısına izin vermektedir

Beylik (1299 öncesi)

Ana madde: Osmanlı Devleti beylik dönemi Beylik döneminin ne zaman başladığı belli değildir Osman Gazi birliklerinin 1298 yılında İnegöl ve civarını fethetmesi sonucunda bağımsızlığını ilan etti [20] Bu dönemde beylik dönemi sona ermiştir

Moğol İmparatorluğu döneminde kaçan Süleyman Şah komutasındaki Kayılar ilk olarak 1227 yılında Anadolu'ya geldiler[21] Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı Alaeddin Keykubad, Kayıları Karacadağ ve bölgesine yerleştirdi Kayılar bu sırada 50000 kişiydiler[20]Süleyman Şah'ın Fırat Nehri'nden geçerken, boğulması üzerine, Kayı Boyu'na mensup bazı kişiler Erzurum ve Erzincan civarına göç ettiler[21] Bazıları da Suriye ve yeniden anayurtlarına göç etti

Ertuğrul Gazi ise Söğüt ve civarına yerleşti Bu sırada buraları fethetti Ertuğrul Gazi yaklaşık 1000 km2 civarı bir toprak fethetmişti[22] Ertuğrul Gazi tahminen 90 yada 83 yaşında ölmüştü[23][24] Aşiret Osman Bey'i seçti Osman Gazi, devlete adını vermiştir
Kuruluş (1299 - 1453)


Türk tarihi

Ana madde: Osmanlı Devleti kuruluş dönemi Osman Gazi devri


Osman Gazi

1299 yılına gelindiğinde Anadolu Selçuklu Devleti yıkılmak üzereydi Bu sırada Osman Gazi, yakın arkadaşlarıyla Bilecik, Yarhisar ve son olarak da İnegöl'ü 1299 yılında fethetti[22] Osman Gazi, ardından Yenişehir ve civarını 1301 yılında fethetti Yenişehir başkent yapıldı Bazı yazarlarca devletin kuruluşu 1299, bazılarınca ise 1301 tarihi kabul edilir Prof Dr Halil İnalcık ise 1302 yılındaki Koyunhisar Savaşı ile devletin kurulduğunu iddia etmiştir 1302 yılında Doğu Roma İmparatorluğu kuvvetleri, Osman Gazi'yi durdurmak için yola çıktı Osman Bey'in 2000, Bizans'ın ise 5000 civarında askeri vardı Osman Bey, 27 Temmuz 1302'de yapılan savaşı kazandı Ardından da Mudanya ve civarı fethedildi[22]

Sınırların genişlemesi

Osmanoğulları Beyliği'nin genişlemesi, Marmara bölgesindeki büyük Doğu Roma kentlerinden Bursa'nın 1326'da Osmanoğulları Beyliği'nin eline geçmesiyle sürdü Bursa'nın alınışını göremeden o yıl ölen Osman Bey'in yerine geçen oğlu Orhan Bey zamanında da Osmanoğulları Beyliği'nin gelişmesi hızlandı Para bastırarak Osmanoğulları Beyliğini, Osmanlı Devleti haline getirdi Bursa'nın ardından Marmara bölgesinin öteki büyük Doğu Roma kentleri, İznik ve İzmit de Osmanlılar'ın eline geçti

Osmanlı ilerlemesini durdurmak isteyen ve başında Doğu Roma İmparatoru III Andronikos'un bulunduğu bir Doğu Roma ordusu Maltepe (Palekanon) Savaşı'nda bozguna uğratıldı (1329) Osman Bey döneminde, Osmanoğulları Beyliği yalnız Doğu Roma topraklarında genişlemişti

Orhan Bey döneminde ise komşu Türk Beyliklerinin topraklarında da genişlemeye başladı Böylece Osmanlılar hem Karesi Beyliği'nin donanmasına, hem Rumeli'ye geçiş için önemli bir takım noktalara, hem de Rumeli topraklarını iyi tanıyan Karesi komutanlarına sahip oldular Osmanlılar Rumeli'ye Doğu Roma İmparatorluğu'nda Palaiologoslar ile Kantakuzenoslar arasındaki taht kavgalarından yararlanarak, 1354'te ayak bastılar Osmanlılar'ın Balkanlar'da ele geçirdikleri ilk üs Gelibolu Yarımadası'nda Çimpe Kalesi oldu Orhan Bey'in yerine oğlu I Murat (1362 - 1389) geçti Doğu Roma o sıralarda iç karışıklıklar içindeydi Kantakuzen, Orhan Bey'den, Çimpe Kalesi karşılığında yardım istedi Orhan Bey, Doğu Roma Tekfurlarını (vali) bozguna uğrattı ve Çimpe'yi Rumeli'ye geçişte üs olarak kullandı İznik ele geçince Orhan gazi tuğrasının olduğu ilk Osmanlı parasını bastırtarak, tarihteki ilk padişah oldu Donanma ilk kez Orhan Bey zamanında kuruldu ve Osmanoğulları Beyliği, Osmanlı Devleti haline geldi Yine Orhan Gazi zamanında, 6 yıl süren kuşatmanın ardından Bursa alınarak başkent yapıldı

I Murat

I Murat Hüdavendigar Balkan fetihlerini hızla sürdürdü 1363'te Edirne yakınlarında Sazlıdere denilen yerde, Osmanlı ilerlemesini durdurmak isteyen bir Doğu Roma - Bulgar ordusu yenilgiye uğratıldı ve bu zaferin ardından Edirne Osmanlılar'ın eline geçti Kısa bir süre sonra, Edirne'yi geri almak isteyen Macar - Sırp - Bulgar - Eflâk - Bosna birleşik ordusu Edirne yakınlarında, Sırpsındığı Savaşı'nda ağır bir yenilgiye uğratıldı (1364) Osmanlılar kısa süre içinde Bulgaristan'ı, Yunanistan'ı ve Sırbistan'ı ele geçirmeyi başardılar 14yy sonlarında Osmanlı sınırı Tuna'ya ve Belgrad'a dayanmış bulunuyordu

Balkan devletlerinin ve onları destekleyen Avrupa devletlerinin Osmanlı ilerlemesini durdurma çabaları, I Kosova Savaşı (1389), Niğbolu (1396), Varna (1444), II Kosova Savaşı (1448) savaşları ile kırıldı İstanbul'un Osmanlılar'ın eline geçmesinden önce Belgrad ve dolayları, Arnavutluk, bazı liman şehirleri dışında Balkanlar büyük ölçüde Osmanlı egemenliğine girmiş bulunuyordu Bu döneminde Germiyanoğlu Süleyman Şah'ın kızı ile IMurat'ın oğlu Şehzâde Bayezit'in evlenmeleri, Kütahya, Tavşanlı, Emet, Simav ve Gediz dolaylarının çeyiz olarak Osmanlılar'a geçmesine neden oldu Yine I Murat döneminde Osmanoğulları Beyliği, Hamitoğulları Beyliği'nden Akşehir, Yalvaç, Beyşehir, Karaağaç ve Seydişehir'i 1374'te 80000 altın karşılığı satın alarak Anadolu'daki bu genişleme, kendilerini Anadolu Selçukluları'nın vârisi sayan Karamanoğulları Beyliği ile sınırdaş yaptı ve bu durum Osmanlı - Karaman mücadelesinin başlamasına neden oldu I Murat'ın oğlu Yıldırım Bayezit (I Bayezit) (1389 - 1402) tahta geçer

Yıldırım Bayezit döneminde, Anadolu Türk birliği yeniden sağlandı Ancak Osmanlı Devleti'nin bu kadar güçlenmesi, o sırada bir Çin seferi hazırlığında olan Timur'u korkuttu Batısında böylesine güçlü bir devlet bırakmak istemeyen Timur, Karakoyunlu ve Celayirîli hükümdarının Osmanlı Devleti'ne sığınmasını bahane ederek Osmanlı Devleti'ne savaş açtı ve Ankara'ya kadar geldi O sırada İstanbul'u kuşatmakta olan Bayezid kuşatmayı kaldırdı ve Çubuk Ovası'nda Timur'un ordusu ile karşılaştı 28 Temmuz 1402de yapılan Ankara Meydan Savaşı'nda Bayezid kendisine bağlı Türk boylarının ona ihanet etmesinin de etkisiyle çok ağır bir yenilgi aldı ve Timur'a esir düştü Değişik tarihcilerin verdikleri değişik nedenlerle, büyük olasılıkla esarete fazla dayanamaması nedeniyle Yıldırım Bayezit 8 Mart 1403de Akşehir'de öldü

Fetret Devri ve yeniden birliğin sağlanması


I Mehmet

Fetret Devri adı verilen dönemin başında Timur, Anadolu beylerini eski topraklarına kavuşturdu Osmanlı Devleti'ni kimin idare edeceği Bayezid'in oğulları, İsa, Süleyman, Musa ve Mehmet arasında mücadelelere yol açtı Osmanlı devleti merkezleri olan Bursa ve Edirne birkaç defa el değiştirdi ve bu şahzadeler ellerine geçirdikleri başkentte kendilerini Osmanlı Sultanı ilan ettiler Önce İsa Çelebi, ondan sonra Süleyman Çelebi ve en sonunda Musa Çelebi elimine edildikten sonra 1413 yılında Mehmet Çelebi tek başına Osmanlı Sultanı olarak tahta çıktı Çelebi Mehmet, Osmanlı devletinin birliğini yeniden sağladı ve devleti babasının zamanındaki eski gücüne kavuşturdu Bu dönemde Venediklilerle yapılan ilk deniz savaşı, başarısızlıkla sonuçlandı 1421'de yerine oğlu Sultan II Murat padişah oldu

Timur Yıldırım'ın oğlu Mustafa Çelebi'yi de beraberinde Semerkant'a götürmüştü Mustafa Çelebi olduğunu iddia eden (ve çok tarihçiye göre gerçekte Mustafa Çelebi olan) bir kişi Mehmet Çelebi saltanatının son yıllarında hükümdarlık iddiasında bulundu; Venediklilerin desteğiyle Selanik dolaylarında kuvvet toplayan Mustafa Çelebi Mehmet Çelebi'ye yenilerek Doğu Roma'ya sığındı 1421de II Murat saltanatı başında Mustafa Çelebi Bizanslıların desteğiyle büyük bir isyan başlattı ve bir müddet devlet merkezi Edirne'yi ve Rumeli idaresini eline alarak adına hutbe okutarak ve para bastırarak kendini Osmanlı Sultanı ilan etti II Murat'in Veziriazami Amasyalı Beyazid Paşa Sazlıdere Savaşından yenilip esir düştü ve öldürüldü Mustafa ordusuyla Anadolu'ya geçip Bursa'ya hücum edip şehri kuşattı Fakat II Murat'in usta vezirleri tarafından Mustafa'nın çevresine onun bir düzmece olduguna inandırıldı; baş danışmanı vezirlik unvanı verilme sözü ile ayartıldı ve Bursa yakınlarına gelen ordusu dağıldı Trakya'ya kaçtı ise orada da tutunamadı ve Kızılağaç Yenicesi'nde yakalanıp Edirne'de idam edildi Düzmece Mustafa olayı denilen bu büyük isyan II Murat'ın karşılaştığı ilk isyan olmadı Ertesi yıl genç küçük kardeşi Küçük Mustafa isyan etti; İznik'i ele geçirdi ve yine baş danışmanı ihanetiyle bu isyan da bastırıldı

Yükselme (1453 - 1579)

Ana madde: Osmanlı Devleti Yükselme Dönemi
Osmanlı Devleti'nin yükselişi



Osmanlı Devleti büyüyüşü (1481 - 1683)



Fatih Sultan Mehmet'in Bellini (1429-1507) tarafından yapılmış portresi



I Selim



I Süleyman


II Mehmed, 1453'te kuşattığı İstanbul'u 29 Mayıs 1453'te fethetti ve başkent yaptı
Ana madde: İstanbul'un FethiArdından, Doğu Roma tahtı üzerinde hak iddia edebilecek hanedanlara karşı harekete geçti Mora Despotluğu (1460), Trabzon Rum İmpratorluğu (1461) ve Palailogoslar ile akrabalığı bulunan Galtulusi ailesini ortadan kaldırdı Sırbistan, Bosna ve Hersek'i ilhâk etti (1459)

Bünyesinde birden çok müslüman ve hristiyan ulusu barındıran Osmanlı Devleti böylece resmen İmparatorluk unvanı kazanmış oldu Balkanlar'da genişleme Osmanlı Devleti'ni Tuna üzerinde Macaristan'la; Arnavutluk, Yunanistan kıyıları ve Ege Denizi'nde Venedik'le karşı karşıya getirdi Uzun bir savaş (1463 - 1478) sonunda Venedik, İşkodra, Akçahisar kentleriyle Limni ve Eğriboz adalarını Osmanlılar'a bırakmayı ve elde ettiği ticaret serbestliği karşılığında her yıl 10000 altın ödemeyi kabul etti Bu savaş sürerken II Mehmed, Karamanoğulları Beyliği'ni ortadan kaldırdı (1468);

Karamanoğulları'nı koruyan ve Venedik'le bir antlaşma yapan Akkoyunlu hükümdârı Uzun Hasan'ı Otlukbeli'nde ağır bir yenilgiye uğrattı Bu zaferle Osmanlı Devleti Fırat'ın batısındaki Anadolu topraklarına yerleşti; Gedik Ahmet Paşa'nın Toroslar'ı ve Akdeniz kıyılarını zaptetmesiyle de Mısır Memlûkları ile sınırdaş oldu Gedik Ahmet Paşa'nın 1475'te kuzey Karadeniz'e yaptığı sefer, Ceneviz kolonileri Kefe ve Sudak'ın fethi ve Kırım Hanlığı'nın Osmanlı himayesine girmesiyle sonuçlandı Böylece Osmanlı Devleti bir iç deniz durumuna gelen Karadeniz üzerinde siyâsi ve iktisâdi tam bir egemenlik kurdu II Mehmed'in güney İtalya'nın fethiyle görevlendirdiği Gedik Ahmet Paşa, denizaşırı bir seferle Napoli Krallığı'nın elinde bulunan Otranto'yu aldı ve İtalya içlerinde harekâta başladı Ama IIMehmet'in 49 yaşındaki ölümü (1481) bu seferin yarım kalmasına neden oldu

II Bayezit (1481 - 1512), taht kavgasına girişen kardeşi Cem'i yeniçerilere dayanan İshak ve Gedik Ahmet paşaların desteğiyle yendi; Cem, Rodos Şövalyeleri'ne sığınmak zorunda kaldı 1484'teki Boğdan seferi ile kuzey ticaretinin zengin limanları Kili ve Akkerman Osmanlı Devleti'ne katıldı Cem'i ve Karamanoğulları'nın kalıntılarını destekleyen Memlûklar'la savaş (1485 - 1491) ise genellikle Osmanlılar'ın yenilgisiyle sonuçlandı Venedik'le savaş (1499 - 1503), Devlete Modon, Koron, Navarin, İnebahtı limanlarını kazandırdı

Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail'in Anadolu'daki müritlerine karşı şiddetli bir mücadeleye girişti Şah İsmail'e karşı Çaldıran'da kazandığı zaferden (1514) sonra Tebriz'e kadar ilerledi Bundan sonra I Selim, Memlükler'a karşı harekete geçti Ateşli silahlardaki üstünlüğü sayesinde kazandığı Mercidâbık (1516) ve Ridâniye (1517) savaşları, Osmanlı Devleti'ne Suriye, Filistin ve Mısır'ı kazandırdı Hicaz, Osmanlı egemenliğine girdi Böylece Osmanlı Devleti, Hint Okyanusu'na açılma olanağına kavuştu ve İslam dünyasının önderliğini tartışmasız biçimde ele geçirdi Bu arada I Selim, halife ünvânı aldı ve bu unvan kendisinden sonra gelen Osmanlı padişahları tarafından da kullanıldı

Kanuni Sultan Süleyman döneminde devlet en güçlü ve şaşalı dönemini yaşamıştır46 yıllık hükümdarlığında devlet doğal sınırlarına ulaşmış ve tam anlamıyla günümüzde süper güç tabir edilen konuma ulaşmıştır Ayrıca, 13 büyük sefer düzenlemiştir Başlıca seferleri; 1521'de Belgrad, 1522'de Rodos, 1526'da Mohaç, 1534'de Bağdat ve Tebriz, 1538'de Boğdan'ın tamamı ve Preveze, 1541'de Macaristan'ın tamamı, 1543'de Estergon, 1551'de Trablusgarp, 1553'de Safevi topraklarının bir kısmı, 1566'da Zigetvar'dır Kanuni, I Selim'den 6557000 km2 olarak devraldığı Osmanlı İmparatorluğu'nu, kırk altı yılda 14893000 km2'ye ulaştırmıştır (Avrupa'da 1998000 km2, Asya'da 4169000 km2, Afrika'da da 8726000 km2 olmak üzere) Zigetvar fethedilmeden bir gün önce, 6 Eylül 1566 tarihinde hayatını kaybetti

Duraklama (1579 - 1699)

Ana madde: Osmanlı Devleti Duraklama DönemiOsmanlı'da duraklama dönemi Sokullu Mehmet Paşa'nın ölmesiyle başlamıştır Deneyimsiz kişilerin tahta geçmesi ile merkezi yönetimin bozulması sonucu, devlet yönetiminde otoritenin sarsılması, halkın devlete olan güveninin azalmasına ve iç isyanların çıkmasına neden olmuştur Özellikle yeniçeriler artık padişaha karşı gelmekteydi Yeniçerilerdeki 'Ocak, devlet içindir' anlayışı yerine 'Devlet, ocak içindir' anlayışı gelişmiştir

Osmanlı Devleti'nin yükselişi ve çöküşü (1299-1920)

Avusturya ve İran seferleri sonucu oluşan ekonomik sıkıntılar, tımar sisteminin bozulması ve nüfus artışının yarattığı sosyal hayattaki sıkıntılar ve çağın gerisinde kalınması ile eğitim alanındaki bozulmalar sonucu devlet duraklama dönemine girmiştir Coğrafi keşiflerle ticaret yollarının önem kaybetmesi, sık padişah değişmeleriyle çok verilen cülus bahşisi ve yeniçerilerin artmasıyla verilen ulufe miktarının da artması Osmanlı ekonomisini yıpratmıştır

Celali ayaklanmaları, Osmanlı toprak düzenini büyük ölçüde değiştirmiş, ağır vergiler yüzünden ya da “Büyük Kaçgun” sırasında yerlerinden olan çiftçilerin toprakları mültezimlerin ya da yerel yöneticilerin eline geçmiştir Vergiler yüzünden borca giren köylüler, işledikleri toprakları sonunda tefecilere kaptırdılar Osmanlı toprak düzeninin belkemiği olan tımar sistemi bozuldu Büyük nüfus hareketleri ortaya çıktı ve kentlere büyük göçler oldu Tarımsal üretim geriledi ve kıtlık tarım ürünleri fiyatlarının yükselmesine yol açtı On binlerce insan yaşamını yitirdi ve pek çok yerleşim yeri yıkıma uğradı Osmanlıda eğitim(ilmiye)nin bozulması da Osmanlıyı geriletmiştir Avrupa'daki gelişmeleri (Reform, Rönesans) Osmanlı Devleti'nin takip etmemesi Osmanlı için bir dezavantaj olmuştur

NOT:Osmanlı Devleti'nin eğitim sisteminin bozulmasının nedeni Beşik Ulemalığı denilen sistemin ortaya çıkmış olmasıdırBu sisteme göre müderrislerin(Öğretmen) yeni doğan çocukları doğduğu andan itibaren medrese(Eğitim yuvası) öğretmeni sayılıyordu

Gerileme (1699- 1792)


Gazi Halife, Sultan III Selim,Sel?m-i s?lis Han, ???? ????

Ana madde: Osmanlı Devleti Gerileme DönemiOsmanlı Devleti Gerileme Dönemi, Osmanlı tarihinde Karlofça Antlaşması’ndan (1699) başlayarak, Yaş Antlaşmasına kadar (1792) geçen süreye denir Bu dönemin sonlarına doğru, Osmanlı Devleti'ne Avrupalılar tarafından "Hasta Adam" denmeye başlanmıştır Çünkü bu dönemde Osmanlı Devleti, büyük oranda toprak kayıpları yaşamıştır

Bu dönemde Karlofça ve İstanbul Antlaşması’yla kaybedilen yerleri geri almak ve mevcut toprakları korumak amacıyla batıda Avusturya ve Venedik, kuzeyde Rusya ve doğuda İran ile savaşlar yapılmıştır

Bu yüzyılda Avrupa’dan geri kalındığı Pasarofça Antlaşması’ndan itibaren kabul edilmiş ve yapılan ıslahatlarda Avrupa örnek alınmıştır

26 Ocak 1699 tarihinde Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu ile imzalanan Karlofça Antlaşması, Osmanlı-Kutsal ittifak Savaşları'nı bitirmiştir Karlofça Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin toprak kaybettiği ilk antlaşmadır Bu tarihten sonra Osmanlı Devleti'nin gerileme dönemi başlamıştır Papa tarafından Osmanlı Devleti'ne karşı Almanya İmparatorluğu, Avusturya Arşidüklüğü, Polonya Krallığı, Rusya Çarlığı, Malta Sen Jean Şövalyeleri Tarikati ve Venediklilerden(İtalyan) oluşan bir ittifak ile uzun süren savaşlar sonunda yorgun düşen Osmanlı Devleti, Banat ve Temeşvar hariç, bütün Macaristan ve Erdel Beyliği Avusturya'ya, Ukrayna ve Podolya Lehistan'a, Mora ve Dalmaçya kıyıları Venediklilere bırakmıştır

Bu yüzyıl başlarında Osmanlı Devleti, kaybettiği toprakları geri alarak Avrupa'da tutunmayı ve eski gücünü korumayı amaçlamıştır Ancak bir süre sonra bu amacına ulaşamayacağını anlayınca elindeki toprakları koruma politikası izlemeye başlamıştır

  • Karlofça Antlaşması
  • Lale Devri
  • 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı
  • Küçük Kaynarca Antlaşması
  • Nizam-ı Cedid
Dağılma (1792 - 1922)


II Abdülhamit

Ana madde: Osmanlı Devleti Dağılma DönemiBu dönem 1792 Yaş Antlaşması ile başlayıp 1922 de Osmanlı Devleti'nin yıkılışına kadar devam eden dönemdir Osmanlı Devleti Avrupalı devletlerin kendi aralarındaki çıkar çatışmalarından yararlanıp denge politikası izleyerek varlığını korumaya çalışmıştır
Osmanlı Avrupa'da çıkan isyanlar ve uzun süren Rus savaşları ile iyice yıpranmış ve devlet yönetiminde ıslahata yönelik çalışmalar yapılmış ise de pek başarılı olunamamıştır
  • Ayastefanos Antlaşması
  • Berlin Antlaşması
  • Sırp İsyanı(1804)
  • 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı ve Bükreş Antlaşması
  • Yunan İsyanı
  • 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı ve Edirne Antlaşması
  • Mehmet Ali Paşa isyanı
  • Tanzimat Fermanı(1839)
  • Kırım Savaşı(1853-1856)
  • 93 Harbi (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı)
  • Dömeke savaşı (1897 Osmanlı Yunan savaşı)
  • Trablusgarp Savaşı (1911-1912)
  • Balkan Savaşları (1912-1913)
  • I Dünya Savaşı (1914-1918)
  • Çanakkale Savaşları (1915-1916)
  • Saltanatın Kaldırılması (1922)
Saltanat Makamı

Ana madde: Osmanlı padişahlarıAyrıca Bakınız: Osmanlı Hanedanı soy ağacı
Osmanlı hanedanınıdan 36 padişah toplam 623 sene hüküm sürmüştür İlk önce Bey diye adlandırılan padişahlar, 1383'den itibaren Sultan, 1517 tarihinden sonra da Sultan unvanına ek olarak Halife unvanını da taşımaya başlamışlardır

Osmanlı padişahları tahta çıktıklarında yayımladıkları bir tür genelge olan Adaletnâme; kanunlara uyulması ve herhangi bir haksızlığa hiç kimsenin uğratılmaması konuları hakkında kaleme alınırdı

Divan-ı Humayun

Osmanlı Devleti kurulduğunda bir divan vardı ve belli başlı uyeleri bulunmaktaydı Bunlar; Padişah,Sadrazam,Vezir-i Azam, Rumeli ve Anadolu Kazasker'leri, Defterdar, Şeyhülislam,Kaptan-ı Derya, Nişancı

Fatih Sultan Mehmet'ten sonra Vezir-i Azamların görüşlerini daha rahat söylemesi için padişahlar toplantıları arka tarafta bir bölümden izlemiş, divana Vezir-i Azam başkanlık yapmıştır Bu meclis Osmanlı Devleti'nin yönetiminde Padişaha yardımcı olurdu

Divan-ı Humayun Üyeleri

Vezir-i Azam (Sadrazam): Padişahtan sonraki en yetkili devlet adamıdır Padişahın mührünü taşırdı
Vezir: Sadrazamdan sonraki en yetkili kişidir Sadrazamın verdiği görevleri yapardı

Kazasker: Anadolu ve Rumeli'de olmak üzere iki ayrı kazasker bulunurdu Adalet işlerine bakardı

Ayrıca kadı ve müderrislerin atamasını ya da görevden alma işini yapardı Bugünkü yargı görevini yaparlardı

Defterdar: Anadolu ve Rumeli'de iki ayrı defterdar vardı Rumeli'deki baş defterdardı Maliye işlerini yapardı Bugünkü Maliye bakanlığı görevini yürütürdü

Nişancı: Tapu, kadastro, fethedilen yerleri gelirlerine göre deftere kaydetmek işlerini yürütürdü

Şeyhülislam: Devlet'te iken verilen kararların İslam'a uygun olup olmadığına karar verir, bu karara fetva denirdi Sadrazamla eşit rütbedeydi Şeyhülislam, divan asli üyesi değildi, gerekli görülen konularda çağrılır ve fikri alınırdı

Kaptan-ı Derya: Donanma ve denizcilikle ilgili işlerden sorumludur İstanbul'dayken Divan toplantılarına katılırdı Kaptan-ı Derya da asli üye değildi, gerekli görülen konularda çağrılır ve fikri sorulurdu

Divan-ı Hümayun 2Mahmut dönemi'de kaldırılarak yerine nazırlıklar (bakanlıklar) kuruldu

Yerel Yönetimler

Osmanlı Devleti yönetim birimleri bakımından büyükten küçüğe aşağıdaki gibidir
Yönetim Birimleri
  • Vilayet (Eyalet)
  • Sancak (İl veya birkaç il birarada)
  • Kaza (ilçe)
  • Nahiye (Bucak)
  • Karye (köy)
Yönetenler
  • Vilayeti Beylerbeyi, son dönemlerde Vali
  • Sancağı Sancakbeyi yönetmekteydi
Din

Osmanlı Devleti'nde İslamiyet baskın din olmakla birlikte, İslam inancında "semavi dinler" olarak kabul edilen Musevilik ve Hıristiyanlık dinlerinin mensupları, millet sistemi sayesinde o dönemde batı ülkelerinde azınlık dinlerine gösterilen hoşgörünün üzerinde bir rahatlık içinde yaşamayı sürdürdüler Hristiyanlığın Ortodoks ve Gregoryen kiliseleri millet sistemi içinde meşru bir şekilde örgütlenmiş durumdaydı Bu inançlara mensup kişiler, kendi dini kurallarına göre yargılanırdı

Buna karşılık millet sistemine dahil olmayan dinlerin, devlet içinde meşru bir varlığı bulunmuyordu

Hilafet

Ana madde: HilafetHilafet veya Halifelik, İslami siyasi ve hukuki yönetim makamına ve yönetime verilen isimdir Halife ise Hilafet makamındaki kişiye denir İslamiyet Peygamberi Muhammed'in ölümünden sonra makam bir süre daha bir yönetim biçimi olarak varlığını sürdürmüş olsa da zamanla daha çok İslami bir toplumu veya İslam Devleti'ni vurgulamak için kullanılan bir terim olmuştur

Halifelik daha çok müslümanların Sünnî kanadının temsilcisi olarak kabul görmüştür Şiî kanadı büyük ölçüde Sünnî hilafet yönetimi altında yaşasa da Halife'yi kabul etmemişlerdir Halifeliği Şiî'likteki ya da Alevilik'teki İmamet'ten farklı kabul etmek gerekir İmamet teokratik bir özellik taşımasına rağmen, Halifelik teokratik bir özellik taşımamıştır Halifeler yetkilerini saltanat dahi olsa Ümmet'in biat'ı ile devralmışlar, yönetim işlerini de büyük ölçüde danışmaya dayalı olarak yürütmüşlerdir Bu anlamıyla teokratik olmaktan öte dünyevîdir

Halife, ilk zamanlarda İslam toplumunda ilerigelenlerin seçimiyle başa geldiği halde, Emevi ailesine geçmesinin ardından saltanat şeklini almıştır Abbasi Hanedanı'ndan gelen halifelerin 10 yüzyılda zayıflamasına kadar devlet başkanı görevini yürüten halife, bu dönemde siyasi gücün yerel hükümdarların eline geçmesinin ardından sadece ruhani önder veya İslami toplulukların onursal lideri haline gelmiştir Abbasiler döneminde Bağdat'ta yaşayan halife, Moğolların 1258 yılında Bağdat'ı yağmalamaları sonucunda Mısır'a Memluk himayesine kaçmış, 16 yüzyılın başında Yavuz Sultan Selim'in Memluklar'a son vermesiyle birlikte İstanbul'a taşınmıştır Daha sonra Osmanlı Hanedanı'na geçen halifelik, 29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla fiilen hilafetin olmamasına rağmen resmen halifeliğin varisi Türkiye olmuştur 3 Mart 1924 tarihinde laiklik ilkesi gereğince halifelik Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından resmen kaldırılmıştır

Misyonerlik faaliyetleri

Ana madde: Osmanlı'da misyonerlik1820 yılında başlayan ve Kurtuluş Savaşı'na sonuna kadar süren zaman içerisinde Osmanlı Devleti'nde misyonerlik faaliyetleri çok hızlı bir şekilde gelişmiştir

Misyonerlik faaliyetlerini bu denli başarılı olmasında şüphesiz Osmanlı Devleti'nin Islahat Fermanı ile verdiği ayrıcalıklar, kapitülasyon anlaşmaları ile verilen ayrıcalıklar ve Osmanlı Devleti'nin bölgelerine ilgi göstermemesi etkili olmuştur Başlangıçta kendilerine Anadolu'da hedef bulamayan misyonerler daha sonra Ermenilere odaklanıp çalışmalarında başarılı olmuşlardır Açtıkları okullardan mezun olanların başarılı olmaları bu okulların etkilerini artırmıştır Hatta zamanla Müslüman Türkler dahi çocuklarını bu okullara göndermişlerdir

Misyonerlerin genel hedef kitleleri, İslamiyet'in yaygın olduğu bölgeler olmuştur Bu çalışma Osmanlı Devleti ile sınırlı kalmayıp Afrika Kıtası, Arap Yarımadası, İran ve Orta Asya halklarına yönelik bir çalışmadır

Ekonomik yapı

Ana madde: Osmanlı İktisâdi YapısıSon padişaha kadar bütün Osmanlı paralarının üzerinde Kostantiniye ibaresi kullanılmıştır Kurtuluş Savaşı'nda Yunanların bunu ilk Doğu Roma İmparatoru I Konstantin yerine Yunan Kralı I Konstantin'i kastederek kullanmaları üzerine kullanılmasından vazgeçilmiştir

Ordu

Ana madde: Osmanlı Askeri TeşkilatıOsmanlı ordu teşkilatı Anadolu Selçukluları, İlhanlılar ve Memluklular devletlerinin askeri teşkilat yapılarından belirli ölçülerde yararlanılarak kurulmuştur

Osmanlı Devleti Ordusu'nun Başkomutanlık görevini Hakanlar yapmışlardır
Yaya ve atlılardan oluşturulan ordunun atsız kısmı "yaya”, süvarileri ise "müsellem” şeklinde adlandırılmıştı Kapıkulu Ocakları'nın kuruluşuna kadar savaşlarda fiili olarak hizmet gördüler

Osmanlı Devleti'nin temeli atılırken süvari olan beylik kuvvetlerinin yerine vezir Alâaddin Paşa ile Kadı Cendereli Kara Halil'in tavsiyeleriyle Türk gençlerinden oluşan ayrı ayrı biner kişilik yaya ve müsellem isimleriyle muvazzaf ade ve süvari kuvveti kuruldu

Topcu arması

Kara Kuvvetleri

Ana madde: Osmanlı OrdusuYaya ve müsellemlerin temelini attığı ordu teşkilatı zamanla kuvvet ve sınıflara ayrılmıştır Osmanlı ordusu başlıca 3 ana kuvvetten oluşmaktadır Bunlar; Kapıkulu Ocağı, Eyalet Askerleri, Akıncılardır

Kapıkulu Ocağı, Osmanlı Devleti'nin sürekli ordusunu oluşturan ve doğrudan padişaha bağlı olan yaya, atlı ve teknik sınıftan asker ocaklarına verilen addır Kapıkulu ocaklarının kurulmasından önceki dönemde Osmanlı Devleti'nin askeri gücünü yayalar ve müsellemler oluşturuyordu
Deniz Kuvvetleri (Donanma)

Ana madde: Osmanlı Donanması
Bir minyatürde Osmanlı kadırgası

Osmanlı Devleti'nin denizcilikle ilgilenmeye başlaması İzmit ve Gemlik taraflarının, daha sonra da Karesi ilinin alınması ile başlamaktadır Karesi Beyliği gemilerinden faydalanılarak, Rumeli'ye geçen Osmanlı, 1390 yılında Gelibolu'da önemli bir tersane yapmıştır

Saruhan, Aydın ve Menteşe beylikleri gibi denizde kıyısı olan beylikler, Osmanlı Devleti'nin idaresine girince, onların tersanelerinden de istifade edilmişti

Bu yıllarda Türk Denizciliği'nin ilk ismi Çaka Bey İzmir'de donanmasını kurmuş, daha sonra ise kızını Kılıçarslan ile evlendirmiştir

Ayrıca daha sonralardan donanmaya kadırga isimli gemiler girdi Kadırga hem küreği hem de yelkeni olan gemidir

Hava Kuvvetleri

Ana madde: Osmanlı Hava Kuvvetleri
Balkan Harbinde Türk Pilotları, 1912

Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa tarafından 1909'da temelleri atılan Osmanlı Hava Kuvvetleri, resmi olarak 1 Haziran 1911 tarihinde Fen Kıtaları Müstahkem Genel Müfettişliği 2 Şubesi bünyesinde Havacılık Komisyonu adıyla faaliyete geçirilmiştir Havacılık Komisyonu'nun temellerini Fransa’dan satın alınan biri 25, biri de 50 beygirlik iki uçak oluşturmuştur




Osmanlı topraklarındaki şu anki devletler

Ana madde: Eski Osmanlı topraklarında şu an bulunan devletler listesiOsmanlı İmparatorluğu'nun sahip olduğu topraklar üzerinde şu an toplam 34 ülke vardır Ayrıca Osmanlı 8 ülkeyi Hilafeten kendisine bağlamıştır

Kaynakça

  • ^ Devlet-i ebed müddet
  • ^ The Encyclopædia Britannica, Vol7, Edited by Hugh Chisholm, (1911), 3; Constantinople, the capital of the Turkish Empire
  • ^ Britannica, Istanbul:When the Republic of Turkey was founded in 1923, the capital was moved to Ankara, and Constantinople was officially renamed Istanbul in 1930
  • ^ Peter Turchin, Thomas D Hall, Jonathan M Adams, East-West Orientation of Historical Empires, Journal of World-Systems Research Cilt 12 (No: 2), 2006, s 219-229 (İngilizce)
  • ^ Orhan Dündar, Erhan Dündar, 1Dünya Savaşı, Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları, 1999 ISBN 9751116430
  • ^ a b c Population of Eastern Balkans Tacitus Historical Atlas
  • ^ Defeat in detail: the Ottoman Army in the Balkans, 1912-1913, Edward J Erickson, sayfa 59
  • ^ Ekmeleddin İhsanoğlu (2004) Osmanlı askerlik literatürü tarihi, 741, İslâm Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi
  • ^ "Osmanlı banknotu" 3 Ağustos 2010 tarihinde erişildi
  • ^ E J Brill (1974) "The Ottoman state and its place in world history", s 18, Brill Academic Publishers

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.