Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı Devletinde Çıkan Halk İsyanları...
Taşra İsyanları
I Celali İsyanı
Ülkedeki ekonomik sistemin bozulmaya başlaması,taşra isyanlarının temel sebebidir Devlet yönetiminde meydana gelen otorite boşluğu da genişlemesine sebep teşkil etmiştir Ayrıca,Avusturya ve İran ile yapılan savaşlar isyanların yayılmasına etken olmuştur XVII yüzyıl boyunca devam eden bu dönem isyanlarına Celali İsyanları adının verilmesi;Yavuz Sultan Selim döneminde Bozok (Yozgat) bölgesinde Celal isimli birisinin ilk defa isyan etmesinden kaynaklanmaktadır Anadolu’da patlak veren Celali isyanlarından bazıları Karayazıcı,Canpulatoğlu, Kalenderoğlu,Katırcıoğlu,Gürcü,Nebi gibi kişilerin çıkardığı isyanlardır
Bunlardan,Karayazıcı,Haçova Savaşı’ndan kaçmış ve ocaktan kaydı silinmişti Urfa taraflarında isyan eden Karayazıcı,etrafına,hükümete kırgın olan devlet adamlarını ve asker kaçaklarını topladı Kuvvetlerin mevcudu kısa zamanda otuz bin kişiye ulaştı Sokulluzade Hasan Paşa’ya yenilen Karayazıcı,Samsun’a kaçtı ve Canik dağlarında girdiği çatışmada öldü Kardeşi Deli Hasan,isyana devam etti Devleti uzun süre uğraştıran Deli Hasan affedildi Daha sonra Bosna valiliğine getirildi Burada da rahat durmayan Deli Hasan sonunda idam edildi
I Ahmet zamanında,Celali İsyanları iyice yaygınlaşıp tehlikeli olmaya başladı İsyancılar,Anadolu’nun büyük bir kısmını ele geçirdiler 1606 da Avusturya savaşının sona ermesi üzerine,Sadrazam Kuyucu Mehmet Paşa ve Kanije kahramanı Tiryaki Hasan Paşa isyancıların üzerine gönderildiler Önce Canpolatoğlu,daha sonra da Kalenderoğlu isyanları bastırıldı Bunlardan Kalenderoğlu,adamları ile birlikte İran’a sığındı Anadolu da çok sayıda Celali’nin öldürülmesi üzerine devlet otoritesi yeniden sağlandı
I Mustafa zamanında,Erzurum beylerbeyi olan Abaza Mehmet Paşa,II Osman’ın yeniçeriler tarafından öldürülmesini bahane ederek isyan etti Abaza Mehmet Paşa,eline geçirdiği yeniçerileri öldürttü Sonunda Hüsrev Paşa’ya yenilerek,onunla birlikte İstanbul’a geldi İsyan nedenini ve macerasını IV Murat’a anlattı Padişah tarafından affedildi ve Bosna valiliğine tahin oldu
II Diğer İsyanlar (Eyalet İsyanları)
XVII yüzyılda merkezi yönetimin zayıflaması sonucu Eflak,Boğdan ve Erdel’de çıkan isyanlar güçlükle bastırılabildi Bu isyanların bastırılması,Osmanlı Devletini zaman zaman Avrupa devletleriyle karşı karşıya getirdi Osmanlı Devletinin uzak eyaletlerinden biri olan Yemen,isyanların en çok görüldüğü yerlerden biriydi İstanbul’dan tayin olan yöneticilerin bölgede kontrolü sağlayamamaları sebebiyle Yemen,1598-1635yılları arasında mahalli idarecilerin elinde kaldı Bağdat’ta Subaşı Bekir’in çıkardığı isyan,IV Murat döneminde Bağdat seferi ile son buldu Bağdat beylerbeyi Hüseyin Paşa tarafından bastırıldı(1655)
XVII yüzyılda diğer bir önemli isyan da Kırım’da çıktı 1608’de Kırım Hanı Gazi Giray’ın ölümü üzerine oğlu Toktamış,İstanbul’dan gelecek fermanı beklemeden kendini han ilan ettirdi Bu durum İstanbul’da iyi karşılanmadı Kırım Hanlığı’na Selamet Giray tayin edildi Bu olay Kırım’da karışıklıklara sebep oldu Kırım’daki karışıklıklar,Canbey Giray’ın Kırım hanı olmasına kadar devam etti
İsyanların Sonuçları
Yeniçerilerin isyankar tavırları Fatih Sultan Mehmet zamanında başlar Ulufe konusuna dayanan yeniçeri hareketleri,zaman zaman siyasi mahiyet kazanmıştır İstanbul isyanlarında devletin otoritesi ağır bir sarsıntı geçirmiştir İsyanlar sebebiyle devletin üst dereceli memurlarında psikolojik çöküntü doğmuştur Yüksek dereceli memurların eli silahlı ve güçlü çapulcu ordusuna karşı yapabilecekleri bir şey yoktur Bu gelişmeler sonucunda Osmanlı Devletinin merkezi otoritesi çöktü;inanırlığı ve güvenirliğini kaybetti
Celali İsyanları’nın kaynağı büyük ölçüde,vergi yükünden yılıp köyünü,çiftini çubuğunu terk eden(çift bozan) insanlar oluşturuyordu Kadıların,taşradaki yöneticilerinin usulsüz,kanuna aykırı iş yapmaları,fazla para(veya mal) toplamaları,hatta rüşvet almaları,bu isyanların psikolojik temelini meydana getirmiştir Celali ve Eyalet isyanları bastırıldı Fakat,ne çift bozan ne kanunsuzluk ve nede rüşvet eksildi Bunun yanında,kuyucu Murat Paşa’nın isyanları bastırmak için,suçlu suçsuz önüne gelen insanı,çoluk çocuk demeden öldürtmesi derin yaraların açılmasına sebep oldu
Ticaret sanayi,ziraat kısacası üretim,huzur ve güven ortamını sever İsyanlar sebebiyle ne İstanbul’da ne de Anadolu’da huzur kaldı Tarım arazileri isyanlar ve bastırma çabaları sonunda tahrip oldu Halk daha da yoksullaştı Dolayısıyla devletin gelirleri de azaldı Halkının refahını,güvenliğini ve huzurunu sağlayamayan devlete güven kalmadı
İsyanların Sebepleri ve Özellikleri
Bu dönemde çıkan isyanlar,yönetimin,ordunun ve maliyenin bozulmasıyla ilgilidir
Yönetimde merkezi otoritesinin zayıflaması üzerine eyaletlerde ve taşra teşkilatında kendi başına hareket eden kişiler ortaya çıktı unlar,halk üzerinde baskı kurmaya ve merkezin emirlerini dinlememeye başladılar Diğer yandan,uzun süren savaşlar sebebiyle askerden kaçanlar eşkıya olarak dağlara çıkıyor ve iç güvenliği tehdit ediyorlardı Savaş ortamında doğan ekonomik kriz de huzursuzlukların kaynağı oldu Maliyenin zayıflaması ile paranın ayarı düşürüldü Paranın alım gücünün azalması ve yeni vergiler,üretimin düşmesine neden oldu Buna rağmen çiftçi,esnaf ve tüccar üzerinde vergi yükü daha da arttı Devlete olan güven sarsıldı Bu fırsattan istifade eden kişilerinde teşvikiyle de iç karışıklıklar çıktı Bu karışıklıkları çıkaranlar,gerçekleşen olumsuz gelişmelerden dolayı,yer yer halk tarafında desteklenmiştir
Ayrıca,iç isyanların sebepleri şöyle sıralanabilir:
-Bu dönem padişahların yetersiz kişiler olmaları
-Devlet memurlarının seçimlerde yeterliliğine bakılmayarak,rüşvet ve iltimasın rol oynaması
-Tımar sisteminin bozulması ve buna bağlı olarak tarım ve hayvancılığın gerilemesi
-Uzun süren savaşların,güvenliğin bozulmasına ve bunun,çiftçinin toprağını terk etmesine sebep olmasına
-Halkın her türlü propagandaya kolayca inanması
-Devşirmelerin her türlü imkana sahip olmalarına karşılık,Türklerin maddi imkansızlıklar içinde olmaları
Yukarıda belirtilen sebepler insanları isyan etmeye yöneltmiştir
İstanbul İsyanları
İstanbul’daki isyanlar çoğu defa yeniçeriler ve sipahiler tarafından çıkarılmıştır Bunlar,genellikle maaşların yetersizliği ve zamanında ödenmemesi bahane ediyorlardı Ayrıca,yeniçeriler bazı devlet adamlarının kendi çıkarları için kışkırtılıyordu Bu durum,devlet içerisinde huzursuzluk yaratıyor,anarşinin ortaya sıkmasına sebep oluyordu Kanlı olan bu isyanlar devlet ileri gelenlerinin hayatına mal olduğu gibi padişahların tahttan indirilmesine hatta öldürülmesine kadar gidebiliyordu
İstanbul isyanları arasında en tehlikeli olanları III Murat,Genç Osman,IV Murat,IV Mehmet dönemlerinde meydana gelenlerdir
III Murat zamanındaki isyanın en önemli sebebi,akçenin değerinin düşürülerek yeniçerilere ulufe ödenmesiydi İsyancılar,saraya yürüyerek bu işlerden sorumlu gördükleri defterdarların katlini istemişlerdir Çaresiz kalan yönetim,askerlerin istediğini yerine getirdi Bu durum askerleri daha da cesaretlendirmiş ve arkası gelmeyen yeni isyanlara sevk etmiştir
Genç Osman,Hotin seferlerinde yetersizliğini gördüğü Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılarak yerine yeni bir ordu kurulmasını planlıyordu Padişahın bu planını öğrenen yeniçeriler ayaklandılar Bir çok devlet adamını ve padişahı öldürdüler(1622) II Osman,isyancılar tarafından öldürülen ilk padişahtır Yeniçeriler bu olaylardan sonra devlet içinde ki güçlerini arttırmışlardır
Yeniçeriler ve sipahiler IV Murat’ın tahta geçtiği ilk yıllardan itibaren mesele çıkarmaya başladılar Yeniçerilerin ayaklanması sonucu sadrazam öldürüldü Bu olaydan etkilenen IV Murat,devlet otoritesini kurtarmak için çalıştı Sert tedbirler alarak düzeni ve güvenliği yeniden sağladı
İstanbul’daki diğer bir isyan da IV Mehmet zamanında patlak vermiştir Harem ağalarının devlet işlerine karıştığını ve ulufelerin zamanın da ödenmediğini ileri sürerek yeniçeriler ayaklandı Sorumlu gördükleri birçok devlet adamını idam ettirdiler Öldürülen bu kişiler,Sultan Ahmet Meydanı’ndaki bir çınar ağacına asıldı Bundan dolayı bu olaya Vak’a-i Vakvakiye denilmektedir(1656)
|