Mıknatıslı Tedavi |
07-16-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mıknatıslı TedaviMıknatıslı Tedaviyle İlgili Bilgiler Mıknatıslı tedavi, bilinen bazı doğal tedavi yöntemlerinden farklı olarak, çok eski geleneklere dayanan bir tedavi yöntemidir Kökleri eski Mısır, Yunan ve Çin kültürlerine dayanır Bu yüzden, başarı öyküleri çok zengindir Fakat mıknatısla tedavi artık bilimsel olgularla da desteklenmektedir; mıknatısların özellikle ağrılara hızlı ve risksiz bir biçimde çare olabildiğine dair bilgi sunan klinik araştırmalar mevcuttur Kaldı ki, manyetik alansız bir yaşamın pratikte imkânsız olduğunu ve pek çok hastalığın da manyetik alan yetersizliğinden kaynaklandığını gösteren laboratuar deneyleri de azımsanmayacak kadar çoktur Mıknatıslı Tedavi ile Manyetik Alan Tedavisinin Uygulama Alanları Mıknatıslı tedavinin, özellikle de manyetik alan tedavisinin endikasyon yelpazesi oldukça geniştir, fakat bu tedavi her derde deva bir araç değildir Bu tür tedavi diğer tedavi türleriyle çok iyi kombine edilebilmektedir En yaygın kullanımı ortopedide (hareket aleti), romatolojide ve kronik ağrıların tedavisindedir Kronik eklem ağrısı ile kan dolaşımı bozukluklarında da olumlu tedavi sonuçları görülmüştür Kullanım Sahaları:
Bilinen yan etkileri bulunmamaktadır Manyetik Alan Eksikliği Sendromu Japon hekim Prof Dr Nakagawa’nın 10000’den fazla hasta üzerinde yaptığı onlarca yıllık araştırmaları manyetik alan tedavisi bakımından olumlu sonuçlar vermiştir Nakagawa bir süredir ortaya çıkan pek çok ruhsal sorunun nedenini, dünyanın insan organizmasını çevreleyen manyetik alanının aşırı zayıf olmasına bağlamaktadır Dünyanın bu manyetik alanının kuvveti son 500 ile 1000 yıl içinde tahminen yarı yarıya azalmıştır Günümüzde bu manyetik alanın şiddeti 03 ile 04 Gauss arasında, daha doğrusu, kişinin bulunduğu konuma göre 05 ile 08 Gauss arasında değişmektedir Buna bir de, dünyanın zaten epeyce azalmış olan manyetik alan kuvvetinin, yeni binaların çoğunda kullanılan çelik betondan dolayı daha da azaldığını ve insanın binlerce yıldır alışık olduğu şekilde bu alandan artık yararlanamadığını da eklemek gerekir Nakagawa, yukarıdaki koşullardan dolayı meydana gelen bu duruma “Manyetik Alan Eksikliği Sendromu” adını vermekte ve sayısız insanın bundan muzdarip olduğunu belirtmektedir Dünyanın manyetikliğinin sağlımız için, hatta hayatımızı sürdürebilmemiz için ne denli önemli olduğunu 60’lı yıllardaki ilk astronotlar gözler önüne sermiştir Dünyanın koruyucu manyetik alanının dışında kalan bu adamların ruhsal ve fizyolojik sorunların yanı sıra kalsiyum ve mineral eksikliğiyle geri döndükleri tespit edilmiştir İlk etapta, ağır depresyonlar geçirmiş; dünyaya döndükleri anda ise çabucak kendilerine gelmişlerdir Kendilerini muayene eden bilimadamları rahatsızlıklarının nedeni olarak dünyanın uzayda eksik olan manyetik alanını görmüştür O zamandan beri dünyanın manyetik alanı ve bunun canlılar üzerindeki etkisine ilişkin sayısız araştırma ve deney yapılmıştır Örneğin, dünyanın manyetikliğini geçirmeyen bir kafese konulan farelerin 2 hafta içinde derileri soyulmuş ve süratle kanserli hücreler oluşturmuşlardır Aynı hayvanlar yine söz konusu manyetik alana zamanında maruz bırakıldığında derileri yine çıkmakta ve tümörler hızla kaybolmaktadır Manyetiklik Esasen “devamlı/statik mıknatıs” ile “elektronik mıknatıs” birbirinden ayrı tutulur Statik mıknatıslarda statik manyetik alanlar söz konusudur, tıpkı dünyanın doğal manyetik alanında olduğu gibi Elektrik akımıyla çalışan manyetik alanlı tedavi aletleri bir manyetik alan meydana getirirken, statik mıknatıslı ürünlerden çevreye herhangi bir ışın yayılmaz Fakat bir statik mıknatıs da elektrikle çalışır, sadece bu tür mıknataslarda elektrik akımı gözle görülür şekilde dışarıdan tatbik edilmez Çünkü bir statik mıknatıs, atomların toplanmasından oluşan çok sayıdaki küçük elementer mıknatıslardan meydana gelir Her bir atomda en az bir elektron atom çekirdeğinin etrafında döner Bu tek elektron, hareketi sayesinde, manyetik bir alan oluşturur Çünkü elektrik akımı bir yönde hareket eden elektronlardan başka bir şey değildir Yani mıknatıslarda düzenli bir elektron akışı söz konusudur; elektronlar atomlar arasında organize bir biçimde ileri geri hareket ederler Bunun sonucu olarak, mıknatıs uçlarında belli bir hedefe yönelmiş kuvvetler meydana gelir: Kuzey kutup (veya artı kutup) ile güney kutup (veya eksi kutup) İnsan bedeninde de yaşam için çok önemli olan kuvvetler etkindir Her canlı hücre manyetik dalgalarla çevrilidir Manyetizma elektrik ile organize elektronların hareketinin sonucu olduğundan; canlı organizma ise maddenin son derece organize bir biçimi olduğu için elbette burada da manyetik kuvvetler etkilidir Manyetik alan şiddeti Tesla (fizikçi Nikola Tesla’nın adından) veya Gauss (matematikçi Carl Friedrich Gauss’un adından) ile ölçülür Burada 1 Tesla yakl 10000 Gauss’a eşittir Dünya Sağlık Örgütü’nün Bir Araştırması Statik Mıknatısların Zararsız Olduğunu Gösteriyor Dünya Sağlık Örgütü’nün (1987 yılında) yaptırmış olduğu bir araştırmada, insan organizmasının statik manyetik alanlardan zarar görmediği tespit edilmiştir Manyetik Alanların Etki Mekanizmaları Elektromanyetik bir alanın bir bileşeni söz konusu elektromotor kuvveti ortaya çıkarır; elektrik yüklü parçacıklara tesir eder ve bir organizmaya etki eden manyetik alanın uğradığı her değişiklikte etkili olur Elektromanyetik alanların bedene tesir ettiklerinin endikatörü olarak damarların genişlemesi gösterilebilir Bu genişleme şu mekanizmalara dayanır: Dışarıdan verilen enerjiler damarlarda iyon göçüne neden olur, ki, bu göçteki en büyük pay H3O+ iyonlarınındır Malum göçten dolayı, hem sınır alanlarındaki pH değerinde, hem de proteinlerde yük değişimi olur Böylece Ca++ iyonları serbest bırakılır Bunlar ise, komşu hücrelerde yüksek bir difüzyon basıncı oluşturur Hücrenin içine akan kalsiyum kalmodüline bağlanır, buna bağlı olarak da NO salgısı etkin kılınır NO oluşumu dışarıya verilen nefeste ölçülebilir NO salgısı sistemli bir damar genişlemesine yol açar İnsan organizması statik mıknatısla ilgisi açısından ele alındığında, değişmeyen mıknatıslarda da daima bir endüksiyonun gerçekleştiği görülür Çünkü, bedenimizdeki statik mıknatısla iç organizma arasında da iç organların durumu sürekli değişir, üstelik bedenimizin nefes alıp vermesi ve nabız atışlarıyla bile Böylece vücudumuzda minimum düzeyde, fakat çok etkili olan bir elektrik potansiyeli oluşur Bağışıklık Sistemi Lokal pH değerinin düşüşüyle birlikte işlev optimizasyonu da meydana gelir ve kandaki akyuvarlar büyük oranda üretilir, dolayısıyla savunma gücü de doğrudan yükselir Statik Mıknatıslar ve ‘Hall Etkisi’ Adını İngiliz fizikçi ‘Hall’den alan “Hall-Etkisi” manyetik alanların meydana getirdiği en önemli etkilerden biridir Bir manyetik alan iletken bir sıvıya dikey olarak düştüğü zaman iyon ayrılması oluşur Artı yüklü iyonlar (+) manyetik alanın kuzey kutbundan itilirken, eksi yüklü iyonlar (-) çekilir Güney kutbunda (-) ise bunun tam tersi gerçekleşir İyon ayrılmasıyla minimum düzeyde bir elektrik gerilimi meydana gelir Plazmamız da aynı şekilde iletken bir sıvı (elektrolit) gibi olur ve sayısız iyon alır, örn sodyum (+) ve klor (-) iyonlarını Farklı kutuplu (yani, aynı yüzeyde artı ve eksi kutupları bulunan çift kutuplu) en az iki statik mıknatıs veya vücudun belli bir yerinde bir mıknatıs folyo durduğunda, hareket halindeki plazma bu farklı kutup alanlarını aşmak zorunda kalır, bundan dolayı da, yukarıda sözü edilen iyon ayrılması zorunlu olarak meydana gelir Demek ki, Hall etkisi kendiliğinden devreye girer ve bu arada da çok düşük bir elektrik gerilimi oluşur Bu elektro stimülasyon sonucunda zayıf bir ısınma görülür Linus C Pauling (1954 Kimya Nobel Ödülü Sahibi) Manyetik alan tedavisinin geliştirilmesi ve bilimsel bir zemine oturtulmasında önemli bir rol oynamış olan kişi, iki kez Nobel ödülü almış olan Amerikalı Linus C Pauling’dir Pauling, kanda bulunan demir içerikli hemoglobinin manyetik özellikler taşıdığını kanıtlamıştır Manyetik alanların etkisi sonucu kan damarlarının duvarlarına basınç (Lorenz kuvvetleri) uygulandığı, dolayısıyla duvarların genişlediği bilgisi de çok önemlidir (bu etki, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü tarafından manyetik folyo ile yapılan bilimsel bir çalışma ile ortaya çıkarılmıştır) Damar duvarlarının bu şekilde etkilenmesinin sonucunda kan dolaşımı hızı artmakta; çevredeki hücre yapılarına ise daha fazla oksijen ve besin nakli sağlanmaktadır Bir İngiliz araştırması, mıknatıslı bileziklerin eklem iltihabı ağrılarını hafiflettiğini gösteriyor Genel tıp mıknatıslı takının tesirini plasebo etkisiyle açıklamaktan hoşlanır Ne var ki, İngiltere’de eklem iltihabı olan 194 hasta üzerinde yapılan bir çalışma, bu metal halkanın eklem iltihapları ağrılarını hissedilir derecede azalttığını doğrular niteliktedir Çalışmanın sonuçlarını British Medical Journal (İngiltere Tıp Dergisi) açıklamıştır Peninsula Tıp Fakültesi’nin bilimadamları deneklere üç farklı metal bilezik takmıştır Hastaların üçte birine güçlü mıknatıslı birer bant verilmiş; üçte birine zayıf mıknatıslı bant; üçüncü gruba ise mıknatisiyeti hiç olmayan birer bilezik takılmıştır Hastaların hepsi bu bantları on iki hafta boyunca takmış ve ağrılarının şiddetini standart bir skalaya not etmiştir Ancak güçlü mıknatıslar gerçekten etkilidir Sonuçların değerlendirilmesi, her üç grubun da bu banttan dolayı daha az ağrı duyduğunu göstermiştir Fakat, güçlü mıknatısı takan 65 hasta ağrılarında daha belirgin bir iyileşme olduğunu kaydetmiştir Sonuçlar alınan ağrı kesicilerden ve hastaların mıknatıslı bantlarla ilgili görüşlerinden bağımsızdır Yapılan bu çalışmanın başkanı Tim Harlow verilerden şu sonuca varıyor: 170 mTesla’dan (1700 Gauss) daha kuvvetli olan mıknatıslar, plasebo etkisinin de üzerine çıkarak ağrıyı hafifletici bir etki göstermektedir Onun vardığı bu sonucu doğrulayacak daha büyük araştırmaları bekliyoruz Denemeye Değer İngiliz Arthritis Research Campaign araştırmayı finanse etmişti, fakat mıknatıslı bileziklerin ağrı tedavisinde kullanılmasıyla ilgili genel bir tavsiyede bulunmak istemiyorlar, çünkü bunun için eldeki veri tabanı çok küçük Fakat, “mıknatıslı takı alan insanların cebinden yalnızca paranın mı çıktığını görmek istedik Şimdi diyebiliriz ki, eklem iltihabından rahatsız olan insanlar böyle bir bileziği kendi kendilerini tedavi etmenin bir parçası olarak takmayı pekâlâ düşünebilirler” Fakat eski tedavilerine de mutlaka devam etmeliler, zira mıknatıslı takılar yalnızca tamamlayıcı birer unsur olabilir Bilimsel çalışmalar ve deneyim sonuçları Alfano, AP, ua, “Static magnetic fields for treatment of fibromyalgia: a randomised controlled trial”, J Altern Complement Med 2001 Feb;7(1) Brown, CS ua, Efficacy of static magnetic field therapy in chronic pelvic pain: a double-blind pilot study, Am J Obstet Gynecol 2002; 187(6) Colbert, AP, ua, "Magnetic Mattress Pad Use in Patients with Fibromyalgia: A Randomized Double-Blind Pilot Study", J Back Musculokeletal Rehabil 1999; 13; 19-31 und Rehab in Review, Vol8, 5/2000 Collacott, EA, ua, "Bipolar permanent magnets for the treament of chronic low back pain", JAMA 2000; 283 Harlow, T, ua “Randomised controlled trial of magnetic bracelets for relieving pain in osteoarthritis of the hip and knee”, BMJ 2004; 329 Hinman, MR ua, „Effects of static magnets on chronic knee pain an physical function: a double-blind study”, J Altern Ther Health Med, Juli-August/2002 Man, D ua, “The influence of permanent magnetic field therapy on wound healing in suction lipectomy patients: a double-blind study”, Plast Reconstr Surg, Dec/1999 Martel,GF, ua, „Comparison of static and placebo magnets on resting forearm blood flow in young, healthy men”, J Orthop Sports Phys Ther 2002; 32(10) Mayrovitz, HN ua, “Effects of a static magnetic field of either polarity on skin microcirculation”, Microvasc Res 2005; 69 Segal, NA, „Two configurations of static magnetic fields for treating rheumatoid arthritis of the knee: a double-blind clinical trial”, Arch Phys Med Rehabil 2002; 83(1) Vallbona, V, ua, "Response of pain to static magnetic fields in postpolio patients: a double-blind pilot study", Arch Phys Med Rehabil 1997; 78(11) Weintraub, M, ua, “Static magnetic field therapy for symptomatic diabetic neuropathy: a randomized, double-blind, lacebocontrolled trial”, Arch Phys Med Rehabil 2003; 84(5) Wessinghage, T,“Anwendungsbeobachtung von LiTai-Magneten bei Halswirbelsäulen-Syndrom“, Rehaklinik Saarschleife, Juni 2001 Wolsko, PM, “Double-blind placebo-controlled trial of static magnets for the treatment of osteoarthritis in the knee”, Altern Ther Health Med, 2004; 10 Yamamoto, Y, “Effects of static magnetic fields on bone formation in rat osteoblast cultures”, J Dent Res 2003 Dec;82(12) |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|