Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
mektubu, seattlenin, şef

Şef Seattle'nin Mektubu

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şef Seattle'nin Mektubu



ŞEF SEATTLE'ın Mektubu



1854 yılında ABD Başkanı yazdığı bir mektupla Amerika'ya gelen beyaz göçmenlere toprak bulmak amacıyla Kızılderililer’den toprak istemiş ve bu isteği kabul edilecek olursa, Kızılderililer’e rahatlıkla yasayabilecekleri bir bölgenin ayrılacağını bildirmiştir




Topraklarının büyük bir bölümü zaten beyazlar tarafından zorla ellerinden alınmış olan Kızılderili Reisi Seattle bir söyleviyle ABD Başkanına yanıt vermiş ve bu yanıt mektup olarak ABD başkanına gönderilmiştir




Mektubun aslı Amerika, Seattle, Squamish Müzesi’nde korunmaktadır




İnsan ve doğa diyalektiğini en güzel dile getiren metinlerden biri olarak günümüzde değeri daha çok anlaşılmaktadır




ŞEF SEATTLE'IN MEKTUBU




Yüzyıllardır halkımın üzerine merhamet gözyaşları döken şu sonsuz gökyüzü bir gün değişebilir Bugün açık gözüken gökyüzü yarın bulutlarla kaplanabilir




Sözlerim, asla yer değiştirmeyen yıldızlar gibidir




Şef Seattle her ne söylerse, Washington'daki büyük Şef ona, güneşin ya da mevsimlerin dönüşüne inandığı ölçüde inanabilir




Washington'daki büyük Şef bize dostluk ve iyilik dilekleriyle birlikte bizden topraklarımızı satın almak istediğini bildirmiş Onun, bizim arkadaşlığımıza çok fazla ihtiyacı olmadığını biliyoruz Merak ediyoruz ki gökyüzünü ve toprağın sıcaklığını nasıl satın alabilir ya da satabilirsiniz? Bunu anlamak bizler için çok güç




Bir zamanlar insanlarımız bu topraklara tıpkı rüzgârda kıvrımlanan deniz dalgalarının kabuklu kuru yüzeyleri kapladığı gibi yayılmışlardı Çok uzun zaman geçti ve o büyük kabileler artık hüzünlü bir anı oldu




Bu toprakların her parçası halkım için kutsaldır Çam ağaçlarının parıldayan iğneleri, vızıldayan böcekler, beyaz kumsallı sahiller, karanlık ormanlar ve sabahları çayırları örten buğu; halkımın anılarının ve geçirdiği yüzlerce yıllık deneylerin bir parçasıdır




Ormandaki ağaçların damarlarında dolaşan su, atalarımızın anılarını taşır; biz buna inanırız Beyazlar için durum böyle değildir Bir beyaz, öldükten sonra yıldızlar âlemine göç ettiği zaman, doğduğu toprakları unutur Bizim ölülerimiz ise bu toprakları unutmaz Çünkü Kızılderili, gerçek anasının toprak olduğuna inanır




Washington'daki Büyük Beyaz Reis bizden toprak almak istediğini yazıyor Bu bizim için büyük bir fedakârlık olur Büyük Beyaz Reis, bize rahat yaşayacağımız bir yerin ayrılacağını, bize babalık edeceğini, biz Kızılderililerin ise onun çocukları olacağımızı söylüyor Bu önerinizi düşüneceğiz Ama yine de bunun kolay olmayacağını itiraf ederim Çünkü bu topraklar bizim için kutsaldır




Nehirlerin ve ırmakların suyu, bizim için sadece akıp giden su değildir; atalarımızın kanıdır aynı zamanda Bu toprakları size satarsak, bu suların ve toprakların kutsal olduğunu çocuklarınıza öğretmeniz gerekecek




Biz nehirleri ve ırmakları kardeşimiz gibi severiz Siz de aynı sevgiyi gösterebilecek misiniz kardeşlerimize?





Biliyorum beyaz adam bizim gibi düşünmez Beyazlar için bir parça toprağın diğerinden farkı yoktur Beyaz adam topraktan istediğini almaya bakar ve sonra yoluna devam eder Çünkü toprak beyaz adamın dostu değil, düşmanıdır Beyaz adam topraktan istediğini alınca başka serüvenlere atılır




Beyaz adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar Onun bu ihtirasıdır ki, toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir Beyaz adamın kurduğu kentleri de anlayamayız biz Kızılderililer Bu kentlerde huzur ve barış yoktur Beyaz adamın kurduğu kentlerde, bir çiçeğin taç yapraklarının açarken çıkardığı tatlı sesler, bir kelebeğin kanat çırpışları duyulmaz




Belki bir vahşi olduğum için anlayamıyorum ama benim ve halkım için önemli olan şeyler oldukça başka İnsan bir su birikintisinin etrafına toplanmış kurbağaların, ağaçlardaki kuşların ve doğanın seslerini duymadıkça, yaşamın ne değeri olur?




Bir Kızılderili’yim ve anlamıyorum Biz Kızılderililer, bir su birikintisinin yüzünü yalayan rüzgârın sesini ve kokusunu severiz Çam ormanının kokusunu taşıyan ve yağmurlarla yıkanıp temizlenmiş meltemleri severiz Hava önemlidir bizim için Ağaçlar, hayvanlar ve insanlar aynı havayı koklar Beyaz adam için bunun da önemi yoktur Ancak size bu toprakları satacak olursak, havanın temizliğine önem vermeyi de öğrenmeniz gerekir Çocuklarınıza havanın kutsal olduğunu öğretmeniz gerekir Hem nasıl kutsal olmasın ki hava? Atalarımız doğdukları gün ilk nefeslerini onun sayesinde almışlardır Ölmeden önce son nefeslerini de gene bu havadan almazlar mı?




Toprak satmamız için yaptığınız öneriyi inceleyeceğiz Eğer önerinizi kabul edecek olursak, bizim de bir koşulumuz var: Beyaz adam bu topraklar üzerinde yaşayan bütün canlılara saygı göstersin Ben bir vahşiyim ve başka türlü düşünemiyorum Yaylalarda cesetleri kokan binlerce buffalo gördüm Beyaz adam trenle geçerken vurup öldürüyor bu hayvanları sadece eğlenmek için Dumanlar püskürten bu demir atın bir buffalodan daha değerli olduğuna aklım ermiyor




Biz sadece yaşayabilmek için avlardık buffaloları




Bütün hayvanları öldürecek olursanız nasıl yaşayabilirsiniz? Canlıların yok edildiği bir dünyada insan ruhu yalnızlık duygusundan ölür gibi geliyor bize Unutmayın, bugün diğer canlıların başına gelen yarın insanın başına gelir Çünkü bütün hepsinin arasında bir bağ vardır




Şu gerçeği iyi biliyoruz:




Toprak insana değil, insan toprağa aittir Ve bu dünyadaki her şey, bir ailenin fertlerini birbirine bağlayan kan gibi, ortaktır ve birbirine bağlıdır Bu nedenle de dünyanın başına gelen her felaket insanoğlunun da başına gelmiş sayılır




Bildiğimiz bir gerçek daha var:




Sizin Tanrınız bizimkinden başka bir Tanrı değil Aynı Tanrının yaratıklarıyız Beyaz adam bir gün bu gerçeği de anlayacak ve kardeş olduğumuzu fark edecektir Siz tanrınızın başka olduğunu düşünmekte serbestsiniz Ama hepimizi yaratan Tanrı için Kızılderili ile beyazın farkı yoktur Ve Kızılderililer gibi Tanrı da toprağa değer verir Bu toprağa saygısızlık, Tanrının kendisine saygısızlıktır




Beyaz adamı bu topraklara getiren ve Kızılderili’yi boyunduruk altına alma gücünü veren Tanrının adaletini anlayamıyoruz Tıpkı buffaloların öldürülüşü, ormanların yakılışı, toprağın kirletilişini anlamadığımız gibi




Bir gün bakacaksınız gökteki kartallar, dağları örten ormanlar yok olmuş, yabani atlar ehlileştirilmiş ve her yer insanoğlunun kokusuyla dolmuş İşte o gün insanoğlu için yaşamın sonu ve varlığını devam ettirebilme mücadelesinin başlangıcı olacak




Gündüz ve gece bir arada olamaz




Kızılderililer her zaman beyazlardan tıpkı sabah sislerinin güneşten kaçtığı gibi kaçmışlardır Bütün bunlara rağmen, teklifinizi tartışacağız Ve umuyorum ki, halkım bunu kabul edecek ve Büyük Beyaz Şef'in vaadettiği üzere beraber barış içinde yaşayacağız Böylece Ay birkaç kez daha doğacak, birkaç kış daha geçecek Bu geniş topraklara yerleşmiş ve mutluluk içinde yaşamış olan neslimiz, daha önce bizden daha güçlü ve daha umut dolu yaşamış insanlarımızın mezarları başında yas tutacaklar Ama niye insanlarımın kaderi için yas tutayım ki? Tıpkı deniz dalgaları gibi kabileler kabileleri, uluslar ulusları takip ediyor Bu doğanın düzenidir ve teessüf gerekmez Yok oluşumuz çok uzak olabilir ama kesinlikle bir gün gerçekleşecek; son Kızılderili yok olup, kabilemin hatıraları Beyazlar için bir tarih olduğunda, bu kıyılar kabilemin görünmez cesetleriyle kaynaşacak




Çocuklarınızın çocukları kendilerini bir dükkânda, bir yolda, boş bir yerde yalnız olarak düşündüğünde aslında yalnız olmayacaklar Dünyanın hiçbir yerinde tamamen ıssız bir yer yoktur Geceleri, şehir ve kasabalarınızın caddeleri boşalmış gibi görünse de, aslında, bir zamanlar oralarda yaşamış ve bu güzel toprakları gerçekten seven ruhlarla dolu olacaktır Beyaz adam asla yalnız kalamayacaktır Beyaz adamın, benim insanlarıma saygı göstermesini sağlamalısınız, çünkü ölüler güçsüz değildir




Ölü mü dedim? Ölüm diye bir şey yoktur ki, sadece dünya değiştirir insan




Şef Seattle, 1854



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.