Bir Haftalık Vitrin Aşkı |
07-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Haftalık Vitrin Aşkı"Seni Seviyorum Aşkım" dediğim o gün, kendimden emin değildim Yaptığım, ne kadar doğru ya da ne kadar yanlış, onu da kestiremiyordum aslında Ama aşıktım sana işte! Hem de deliler gibi! Belki başkasına da aşık olabilirdim öylesine Ama Allah seni çıkarmıştı karşıma ve bende sana deliler gibi aşık oldum işte Ama, nereden bilebilirdim ki sendeki aşkın sevgiye, sevginin tutkuya, tutkunun da tutsaklığa dönüşeceğini! "Acaba her zaman aşk olarak kalsa ne olurdu?" diye, sordum içimden “Sevildiğin kadar sevilebilirsin”in bilincindeydim Ve o bilinçle sevdim işte! Çok uğraştım, ama yapamadım, beceremedim Çünkü, “tutsaklık nedir”, hiç yaşamadım Gördüm ki herşey sana güzel ve herşey senin için Dayanamadım, ben de senin için yaşamaya başladım Ama olmadı işte; göremedim, hissedemedim, duyamadım ve yaşayamadım Sen, bir başlangıca ihtiyaç duydun, ben ise bir bitimi aradım hep! Ve sonunda anladım ki, insan olmaktan çok daha zormus aşık olmak! Senin gerçekten yaşadığını hissetmek için, "derinlere dalmak lazım"mışı da anladım Ama, derinler, bana çok uzak Aynı, yaptıklarımın, yapmak istediklerime olan uzaklığı gibi işte Yavaş yavaş sende kendi kayboluşumu hissediyorum Tamamen kaybolduğumu anladığımda, çok mu geç kalmış olacaktım acaba? Ama kaybolmuş olmak da yetmeyecekti o zaman Bulunmak, önem kazanacaktı sanki, o an geldiğinde Sonra bir gün, sevgiden çok uzaklarda olduğumu hisseder gibi oldum “acaba kayboluşum mu geldi?” diye, sordum, kendime Anılarım paramparça oldu o an Ya, zaman yok etmişti, ya zamanın getirdiği zorunluluklar Ama ikisinde de zamanın rol oynadığı bir gerçekti işte! Sana baktığımda … “Yok Yok! Hayır! Aşk olamaz”ı görüyordum artık, gözlerinde Her şey rengarenk olsa da çevrende, çok uzaklık oluşmuştu çehrende! Senin her yükselişinde, ben alçalıyordum, kayboluşumun gelişiyle Sonra, farkına vardım; her gün, her an içimde bir şeyler yön değiştiriyor Sanki tek değişim içimde oluşuyor Yaşlanıyor muyum ne?!? Geride kalmış günleri de hatırlıyamadım, başlangıçla sonu da karıştırdım Geçmişi ölesiye sevme kavramıyla, karşımda duran sen! Farklı yönden sevme taktiği ile vitrinde yüzümü inceleyen ben! Ardıma bir an dönüp bakmaya cesaretim de yok aslında Kendime soru sormaktan da kaçınıyorum Elimi daima tutmak, benimle sevismekten de zor; aynı, sana birsey kabullendirmenin anlatmaktan da zor olduğu gibi Artık hiç bir şey yapamazdım, yapmam gereken her ne ise şimdi yapmalıydım Sadece gelecek değil, geçmiş de tamamen önümde, her noktasi ölümsüz, cennet ve cehennemden de öte… Ve gerceğin, beklenenden ne kadar daha korkunç olduğunu anladım o an Gerçek korkunçtu, kayboluşum ise, ekşi Biri titretti, diğeri ekşitti Senin gözlerinde ben hayal ürünü bir aşkım aslında Ve, mükemmel olanın ben değil sen olduğunu da anladım sonunda Haydi sende anlasana, mükemmel olan sensin iste! Ancak mükemmel olan, mükemmel bir hayal yaratabilir Yani sen ve senin o bitmek bilmeyen düşlerin Kayboluşum, onun bitiminden başka bir şey değildi O, benim bundan sonra saklayacağım ve üzerine biriktireceğim yaşamlardan biriydi işte Hüzün, aşk ve doğallık; içimizden, içimize doğdular ve oralarda da yittiler! Sevindirici yanı ise, ardında sadece kırık bir vitrin camı bırakmasıydı! Aylin Çiftçi |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|