|
|
Konu Araçları |
hakkında, kütahya, rehberi, tatil |
Kütahya Tatil Rehberi / Kütahya Tatil Rehberi hakkında |
06-26-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kütahya Tatil Rehberi / Kütahya Tatil Rehberi hakkındaDiğer Kaplıcalar: Kütahya’da başka termal kaynaklar da mevcuttur Bunlar; Emet’te Samrık Ilıcası, Hisarcık’ta Sefaköy Kaplıcaları ve Yukarı Yoncaağaç Mürdesenk Suyu, Simav’da Naşa Kaplıcalarıdır Doğa Turizm Kütahya topraklarının % 53’ü ormanlarla kaplı olduğu için ilin her köşesi zengin doğa güzelliklerine sahiptir Bu güzellikler güçlü bir çevre bilinciyle korunmakta, günübirlik olduğu kadar uzun süreli dinlenme ve kamp imkanları içinde faydalanılabilmektedir Yayla turizmi için önemli imkanları olan ilimiz, trakking için de aynı potansiyele sahiptir Çamlıca: Kütahya’nın batısında, şehir merkezine 5 km uzaklıktaki Çamlıca, orman içi dinlenme yeri olarak düzenlenmiştir Orman İşletmesince yapılan altyapısı, piknik yerleri ve hizmet birimleri özelleştirilmiştir Çamlıca çam ağaçları, soğuk suları, temiz havası ve insanı rahatlatan manzarası ile geniş bir mesire yeridir 1000 Yıllık Kestane Ağacı: Kütahya’nın 7 km güneyindeki Kumarı Köyü Boyacılar mevkiinde bulunan 3 adet kestane ağacı halen meyve vermekte olup özellikle bir tanesi 8 m’yi bulan çevresi ve 20 m’ye yaklaşan yüksekliği ile 1000 yıldır ayakta durmaktadır Hıdırlık : Kütahya merkezdeki en önemli mesire yerlerinden birisidir Aynı isimle anılan mescidin de, bulunduğu mesire yerinin altyapısı ve çevre düzenlemesi yapılmıştır Hıdırlık Mescidi’nin restorasyonu ünlü ressam Ahmet YAKUPOĞLU tarafından 1984 yılında yapılmıştır Gölcük Yaylası: Kütahya’nın güneybatısındaki Gölcük Yaylası, Simav’a 10 km uzaklıktadır Çam ormanları arasındaki yayla, her türlü altyapıya sahip olup, 1450 m yükseklikte harika bir piknik yeri olarak hizmet vermektedir Vakıf Ormanları: Kütahya - Tavşanlı karayolunun güneyinde, Kütahya’ya 40 km uzaklıktadır Piramidial Karaçamlar’ın orman olarak bulunduğu tek yer olan Vakıf Çamlığı koruma altındadır Muratdağı : Kütahya’nın güneyindeki Muratdağı Gediz’e 30 km uzaklıktadır 23l2 m yükseklikteki Muratdağı, Kütahya’nın olduğu gibi İç Ege’nin de en yüksek dağıdır Kestane, meşe ve çam ormanlarından oluşan zengin bir bitki kuşağına sahip olan Muratdağı, temiz havası, soğuk suları ve özellikle zengin termal kaynaklarıyla çok önemli bir merkezdir Muratdağı yayla turizmi için uygun bir merkezdir Porsuk Barajı : Kütahya’nın kuzeydoğusunda şehir merkezine 20 km uzaklıktadır Porsuk Çayının taşkınlarından çevreyi korumak amacıyla yapılmış olan baraj son yıllarda balıkçılığın da önemli bir merkezi haline gelmiştir Porsuk Barajında, Softça Köyü civarında su sporları (sörf, kürek, yelken vBulletin) için sabit iskele ve yüzey iskele, alt yapı ve sosyal çalışmaları tamamlanmakta olup 2002 yılında hizmete sunulacaktır Mızık Çamı:Domaniç’in Domur Köyü’ndedir Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu Osman Gazi’nin bebeklik beşiğinin kurulduğu bu çam koruma altına alınmıştır Zaman içinde yıkılan bu tarihi ve anıtsal çam ağacı özel bir kaide üzerine alınarak ziyarete açılmıştır Domaniç Ormanları: Kütahya’nın kuzeyindeki Domaniç Ormanları ilçenin çevresinde çok geniş bir alana yayılmış durumdadır Çok zengin bir bitki örtüsüne sahip olan Domaniç Ormanlarında pek çok endemik tür ve anıtsal değerde birçok ağaç bulunmaktadır Kuruçay Göleti: Tavşanlı’nın güneyinde, ilçeye 7 km uzaklıktadır Sulama amaçlı yapılmış olan gölet, asıl işlevinin yanısıra temiz çevresi ile önemli bir piknik yeridir Enne Barajı: Kütahya’nın batısında şehir merkezine l8 km uzaklıktadır Seyitömer Termik santralının su ihtiyacını karşılamak için yapılan baraj zamanla olta balıkçılığının da yapıldığı güzel bir mesire yeri haline gelmiştir Çinicilik: İlimizin simgesi ve onu bütün dünyaya tanıtan "Çinilik" Kütahya’da en önemli sanat dalı olmanın yanısıra halkın önemli bir geçim kaynağı olma özelliği de taşır Kütahya’da Friglerle başlayan seramik yapımı Bizans dönemi sonuna kadar sürekli gelişme göstermiştir Kütahya, 100 yılı aşkın bir süre Selçuklularla Bizanslılar arasında tampon bölge olarak kalmıştır Bu dönem çiniciliğinde Bizans ve Selçuklu kültürünün özellikleri birlikte kullanılmıştır Daha sonra Beylikler dönemine giren Kütahya’da Osmanlı etkisi görülmeye başlamıştır 13l4 tarihli Vacidiye Medresesi’ndeki Abdülvacit Efendi’nin sandukasında, 1428 tarihli Yakup Bey Türbesi’nde ilk Osmanlı dönemi renkli sırlı çini tuğlalar kullanıldığı görülmektedir 15 yy Osmanlı seramik ve çini sanatı, mavi beyaz grubu çinileri ile dikkat çeker Bu orijinal mavi beyazlar Hisarbey Cami (1487) ile Kükürt Köyü Camiinde (l697) görülmüştür 15 yy mavi beyaz çinileri Kütahya’daki bazı yapıların yanı sıra İstanbul ve Kudüs mimari eserlerinde de kullanılmıştır 16 yy’da Kütahya çini ve seramik sanatı faaliyetlerinin yavaşladığı görülmekle beraber, İstanbul ve diğer önemli merkezlerde yapılan mimari eserlerde, Kütahya çinilerinin kullanıldığı görülür Günümüzde ihraç malları arasına giren, desen ve renk zenginliği kazanan Kütahya Çiniciliği olumlu bir yoldadır İrili, ufaklı 500’e yakın atölyede yapılan çiniler yurt içi ve yurt dışındaki pek çok eseri süslemektedir Çinicilikte kullanılan hammaddeler, Kütahya ve komşu illerden sağlanmaktadır Bu hammaddeler, plastik ve plastik olmayanlar diye ikiye ayrılır Plastik hammaddeler grubuna; Kırklar Toprağı, Gri Bilecik Kili, Maya ve Çamaşır Kili, plastik olmayanlar grubuna; Çakmak Taşı, Beyaz Bilecik Kili ve Tebeşir girmektedir Bu hammaddelerin belli oranlarda karıştırılmalarıyla Çark, Döküm ve Pres diye adlandırılan üç tür harman hazırlanır Çark harmanında; düz duvar tabağı, vazo, saksı ve şekerlik, döküm harmanında; biblo, bardak, tabak ve küllük, pres harmanında düz veya desenli duvar karoları yapılır İldeki Kültürel Kurumlar Kütahya Kültür Merkezi: Hizmetin amacına uygun düzenlemeleri 2000 yılı sonunda bitirilen 3300 m² kapalı alanlı Kütahya Kültür Merkezi henüz kuruluş sürecindedir Merkezin hizmetleri Kültür Müdürlüğünce yürütülmektedir Bodrum katında Eğitim Dairesi Başkanlığı Seramik Atölyesi, zemin katta Döner Sermaye İşletmeleri Merkez Müdürlüğü Kitap Satış Mağazası, Resim Atölyesi ve Kütahya Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, birinci katta Kültür Müdürlüğü, sürekli sergi salonu ve folklor arşivi, ikinci katta değişik amaçlı salonlar, müzik kütüphanesi, hobi kurs atölyeleri, üçüncü katta Vahit paşa İl Halk Kütüphanesi ve Yazmalar Kütüphanesi, dördüncü katta kafeterya yer almaktadır Çok amaçlı salonunda periyodik gösterilerin yapılabileceği bir cep sineması, bale salonu, fotoğraf atölyesi kurulmasına çalışılmaktadır Kültür Merkezinde halen üniversiteye hazırlık ve hobi resim kursları, sim sarma, ney yapımı, geleneksel seramik ve çini desenleri kursları verilmektedir Kütahya Devlet Güzel Sanatlar Galerisi: 1963 yılında kurulan Kütahya Devlet Güzel Sanatlar Galerisi değişik binalarda hizmet verdikten sonra 2001 yılı başında Kültür Merkezi zemin katına taşınmıştır Halkın sanat zevk ve kültürünü geliştirme, plastik sanat alanındaki usta ve amatör sanatçıları desteleme, sergiler açmak, düzenlenecek kurslar, seminerler, konferans ve öteki etkinliklerle yaygın bir eğitim verme amaçlı çalışmalarımız bu kuruluşumuz eliyle yürütülmektedir Galeri atölyelerinde verilen temel sanat eğitimi kurslarından başka, Kütahyalı Gezgin Evliya Çelebi adına, ulusal boyutlu bir de Çocuk Resimleri Yarışması düzenlenmektedir Bu yıl 9’uncusu düzenlenecek olan yarışmanın sergisi geleneksel olarak 23 Nisan’da açılmaktadır Galeri’de arşivlenen; Kütahya Valiliği Kültür ve Sanat Koleksiyonunda 60 tablo, 58 çini eser, 2001 yılı başında edinilen Atatürk Fotoğrafları Koleksiyonunda 103 eser, Vahid Paşa İl Halk Kütüphanesi Koleksiyonunda Ahmet (Çalışel) Yakupoğlu’nun 30 orijinal tablosu ve kendi koleksiyonunda 8 tablo mevcuttur Sanat sezonu boyunca ayda iki sergi açılan Galeri, öğle saatlerinde ve cumartesi günleri de açıktırBünyesindeki sanat kütüphanesi gelişkin bir koleksiyona sahiptir Kütüphaneler: Vahid Paşa İl Halk Kütüphanesi 19 yüzyılın ilk yarısında yetişmiş önemli bir devlet adamı olan Kilisli Vahid Paşa, Reisül-küttab iken azledilerek Kütahya’ya gönderildiği 1809-1811 yılları arasında vakfiyesini de el yazması olarak hazırladığı kütüphaneyi kurmuş ve hafızı-kütüplüğüne Fikri Abdülbaki ve Mehmet Efendileri getirerek 1812 yılında halkın istifadesine açmıştır Daha sonra kapanan Mollabey kütüphanesi ile Mevlevihane’nin el yazmaları da koleksiyona katılmış, Vahid Paşa İl Halk Kütüphanesi Türkiye’nin sayılı yazma eser kütüphanelerinden biri olmuştur Bugün kütüphane koleksiyonlarında 2514 Arapça, 192 Farsça, 423 Türkçe, 1 diğer dillerde olmak üzere 3130 yazma ; 1975 Arapça, 150 Farsça, 4141 eski harfli Türkçe, 875 diğer dillerde olmak üzere 7141 eski harfli basma kitap vardır Yeni harfli basma kitap sayısı 27000, toplam kitap sayısı 37271’ dir 2000 yılı istatistiklerine göre toplam 140171 okuyucuya sahiptir Bünyesinde 1 gezici, 1 çocuk, 1 şube kütüphane vardır 100 Yıl Çocuk Kütüphanesi 1954 yılında İl Halk Kütüphanesi bünyesinde kurulan Çocuk Bölümü 1981 yılında Atatürk’ün doğumunun 100yılı dolayısıyla ayrılarak aynı yerde şube haline getirilmiş, 1999 yılında restore edilen eski Vilayet Matbaası binasına taşınarak bağımsız çocuk kütüphanesi olmuştur 10788 kitaplık bir koleksiyona ve 25571 okuyucuya sahiptir 75Yıl Halk Kütüphanesi Cumhuriyetimizin kuruluşunun 75yılı dolayısıyla 1998 yılında kurulmuştur 2 katlı modern bir binaya sahip kütüphanenin kitap sayısı 1476 olup, İl Halk Kütüphanesinin şubesi olarak Seyitömer Beldesindedir Ayrıca, Altıntaş’ta 1988, Aslanapa’da 1996, Çavdarhisar’da 1993, Domaniç’te 1992, Dumlupınar’da 1989, Emet’te 1960 ve 1994 (Çocuk Kütüphanesi), Gediz’de 1972, Hisarcık’ta 1994, Pazarlar’da 1995, Simav’da 1956, Şaphane’de 1979 ve Tavşanlı’da 1969 yıllarında kurulmuş İlçe Halk Kütüphaneleri ile 13 beldede kurulmuş halk ve çocuk kütüphanelerinin 2001 yılı Ocak ayı itibariyle kitap mevcudu 91947 dir 2001 yılı Ocak ayı itibariyle Kütahya İlinde Kültür Bakanlığına bağlı hizmet veren 1 gezici, 2 çocuk, 27 halk kütüphanesi vardır İl Halk Kütüphanesi ve Tavşanlı Zeytinoğlu İlçe Halk Kütüphanesinde birer Yazma Eserler Bölümü bulunmaktadır Kütahya İli genelindeki kütüphanelerimizde, toplam 140006 adet kitap mevcut olup, bu kütüphanelerimizden bir yılda 449872 okuyucu yararlanmıştır Kütahya Müzeleri ve Ören Yerleri: Kütahya’da ilk müze, Ulu Cami yanındaki halkın Demirkapı dediği Vacidiye Medresesi’nde 1965 yılında ziyarete açılmıştır Etnoğrafik ve Arkeolojik eserlerin birlikte sergilendiği bu yapı, 1999 yılındaki restorasyondan sonra Arkeoloji Müzesi olarak düzenlenmiştir Burada sergilenen çini eserler, yine 1999 yılında restore edilen ve Çini Müzesi olarak ziyarete açılan II Yakup Külliyesinin İmaret Bölümü’nde sergilenmeye başlamıştır Kültür Bakanlığı’na ait üçüncü müze, 1982 yılında ziyarete açılan Kossuth Müzesi’dir Müzelerin koleksiyonlarındaki toplam eser sayısı 35563 tür Bunların 10395’i Arkeolojik, 3765’i Etnografik eserdir 21397 adet sikke ve 6 adet mühüre sahip müzede 44 adet de 18 yüzyıla ait Macarca kitap vardır Kurumsal kütüphanesinin kitap mevcudu ise 1269 dur 2001 yılı Ocak ayı itibariyle; dini, askeri, idari, sivil yapılar; arkeolojik, kentsel, doğal, tarihi sitler olmak üzere tesbit ve tescili yapılmış kültür ve tabiat varlıklarının sayısı 1133 tür Bulardan 647’si Kütahya İl Merkezindedir Ulu Cami yanında, halkın Demirkapı ve Vacidiye Medresesi diye adlandırdığı binadadır 1314 yılında Germiyan Beylerinden Umur Bin Savcı tarafından yaptırılan kesme taş yapının portali Selçuklu sanatının özelliklerini gösterir Müze vitrinlerinde Geç Miyosen döneminden itibaren Paleolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit , Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler teşhir edilmektedir Girişten sonra sağ taraftaki vitrinlerde Fosiller, Eski Tunç ve Frig dönemine ait eserler sergilenmektedir Bunlar içinde Frig çocuk oyuncakları ilginçtir İç salonda Helenistik ve Roma döneminden kalma keramik ve cam örnekleri ile kandiller ve cerrahi aletler, orta mekan eyvanda mermer taş eserlerden güzel ve nadir örnekler yer almaktadır Soldaki odada Seyitömer Höyükte çıkan kap, kacaklar küpler, kemik aletler, kalıplar, çatı kiremitleri gibi değişik örnekler, dış orta mekanda takılar ve altın süs eşyaları vitrininden sonra, Aizanoı Ören yerinde 1990 kazılarında bulunan Amazon Lahdi sergilenmektedir Üzerinde Grek Amazon kadın savaşçılar mücadelesi anlatılmakta olup, MS 160 yıllarına tarihlenmektedir Kossuth Müzesi İlimiz merkezinde Börekçiler Mahallesi Macar Sokakta bulunan 18 yüzyıl Türk evidir Halk arasında Macar Evi olarak ta bilinir Macar özgürlük savaşının önderlerinden Avukat Lajos Kossuth (1802-1894) ailesiyle birlikte 1850-1851 yılları arasında bu evde misafir edilmiş ve Macaristan Anayasa tasarısını yine bu evde hazırlamıştır Kossuth, Şumnu’dan başlayarak Türkçe bir gramer de yazmıştır Bahçe içinde yer alan ve Macar sokağa penceresi olmayan ev, iki katlı ve yedi odalıdırKütahya geleneksel ahşap mimari tarzındadır Müzede birinci katta selamlık,Türk yemek odası, yatak odası, bitişiğinde çocuk yatak odası ve çalışma odası bulunmaktadır Çalışma odasındaki eşyalar Macarlarla ilgilidir Üst kata ahşap bir merdivenle çıkılır Bu katta baş oda, aile odası ve anı odası olmak üzere üç oda bulunmaktadır Baş oda misafir odası olup, camekan içinde Kossuth ile ilgili müzik aletleri, tütün kıyacağı tabaka vBulletin ile Şumnu’dan başlayarak yazdığı Türkçe Gramer kitabının kapak sayfasının fotokopisi bulunmaktadır Aile odasında 18yüzyıldan kalma bir piyano, porselen yemek takımları, bayanlara ait eşyalar ve Budapeşte’nin eski fotoğrafları bulunmaktadır Çini Müzesi Germiyanoğlu Beyi II Yakup (1387-1429) Külliyesinin imaret bölümü olan bu yapı restorasyon sonrası Çini Müzesi olarak ziyarete açılmıştır Halk arasında Gökşadırvan ya da Vahid Paşa Kütüphanesi olarak da bilinir Kubbeli ve şadırvanlı orta mekana, üç yönde kubbeli eyvan ile iki oda açılmaktadır Türbe bölümü; kesme taş işçilikli olup, Germiyanoğlu beyi II Yakup’un çinili sandukası bulunmaktadır Bahçede yer alan ve 1965’li yıllarda yıkılan Medresenin taş vakfiye kitabesi giriş kapısının solundaki niş içine yerleştirilmiştir Müze vitrinlerinde; 14 yüzyıldan başlayarak, günümüzde yapılanlara kadar nadide çini örnekleri sergilenmektedir Rıfat Çini’nin müzeye bağışladığı çok değerli çiniler, Mehmet Çini adı verilen bölümde teşhire sunulmuştur Özel Müzeler Tavşanlı Belediye Müzesi : Tavşanlı ilçe merkezindedir Belediye Başkanlığına bağlı olup, Kültür Bakanlığının denetimindedir İki katlı bir yapının üst katındadır Müzede, yöreye ait arkeolojik ve etnoğrafik eserler sergilenmektedir Müzenin toplam 362 adet arkeolojik ve etnoğrafik eseri vardır Dumlupınar Kurtuluş Savaşı Müzesi: Dumlupınar ilçe merkezindedir Orman Bakanlığı, Afyon Başkomutan Tarihi Milli Parklar Müdürlüğü’ne bağlı olup Kültür Bakanlığının denetimindedir Müzede Kurtuluş Savaşına ait çeşitli silah, kılıç, vBulletin gibi malzemeler ile o günleri yansıtan fotoğraflar ve eserler vardırMüzenin toplam 71 adet eseri bulunmaktadır Altıntaş Belediyesi Açık Hava Müzesi: Altıntaş ilçe merkezindedir Belediye Başkanlığına bağlı olup, Kültür Bakanlığının denetimindedir Yöreye ait arkeolojik taş eserler açık hava müzesinde sergilenmektedir Açık hava müzesinde toplam 45 adet eser bulunmaktadır Sadık Atakan Sanat Evi: Avukat Sadık Atakan tarafından düzenlenen müze evde son 250 yılın çinileri sergilenmektedir |
Kütahya Tatil Rehberi / Kütahya Tatil Rehberi hakkında |
06-26-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kütahya Tatil Rehberi / Kütahya Tatil Rehberi hakkındaATEŞTE AÇAN ÇİÇEKLER KENTİ Yerleşim tarihi itibariyle 7 bin yıllık bir geçmişe sahip olan Kütahya İli, topraklarında barındırdığı uygarlıklara ait çok zengin bir kültürel mirasın da sahibidir Sanat değeri yüksek kaliteli seramikleriyle ünlü Hititlerin, barışçı bir toplum oldukları, müzisyen ve sanatçıları korudukları bilinen Friglerin, heykeltraşlıklarıyla ünlü Roma ve Bizanslıların, anıtsal mimaride ileri gitmiş, edibi, şairi, mutasavvıfı bol Selçuklu, Germiyanlı ve Osmanlıların birikimini yansıtan Kütahya, tarihinin her devresinde önemli bir ilim ve kültür merkezi olagelmiştir Antik kaynakların, masalcı Ezop''un doğum yeri olarak gösterdiği Kütahya, Germiyanoğulları Devletinin başkenti, Anadolu Beylerbeyliğinin merkezi ve şehzadelerin valilik yaptığı kent olarak Osmanlı tahtının staj yerlerinden biridirÜnlü gezgin ve edebiyatçı Evliya Çelebi''nin de memleketi olan Kütahya, Osmanlı sarayına gelin verdiği Devlet Hatun''un sürekli himayesini görmüş, Kütahya''dan yetişen çok sayıda bilim adamı ve sanatkar şehzadelere öğretmenlik yapmıştır Bu durum, saray kültürünün Kütahya''da da yaşanmasını sağlamıştır Kütahya, her alanda yetiştirdiği insanlarla Anadolu kültürüne büyük hizmetlerde bulunmuştur Kütahyalı, tarih boyunca iyinin, güzelin, doğrunun yanında olmuş, insani değerleri korumuş, çelebilik mevkiine taşımıştır Kültür Turizmi Kütahya’da tarihin ilk dönemlerinden günümüze kadar çok çeşitli medeniyetler ve devletler hüküm sürmüştür Ev sahipliği yaptığı bu medeniyetlerin hemen hepsinden pek çok kültürel değer günümüze miras olarak kalmıştır Friglerden günümüze kadar ulaşan binlerce barınma ve korunma amaçlı mağaralar, erken Hıristiyanlık dönemi şapel ve kiliseleri, Romalılardan kalan Aizanoi antik kenti, ilk hali Bizanslılardan kalan Kütahya Kalesi, Selçuklulardan kalan Hıdırlık Mescidi, Osmanlı İmparatorluğunun kurulduğu topraklar olan Domaniç, Germiyanoğullarından kalan Vacidiye Medresesi ve IIYakup İmaret Külliyesi, etnik kültürün son şahidi Yeni Mahalle Rum Ortodoks Kilisesi, Osmanlılardan kalma Ulu Camii, Adliye Binası (Eski Hükümet Konağı) ve Kütahya Lisesi ile Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin atıldığı ve Başkumandan Meydan Savaşı’nın kazanıldığı Dumlupınar ve Altıntaş - Zafertepe Çalköy’deki Şehitlikler ve Anıtlar bu topraklarda yaşayan medeniyetlerin bizlere bıraktıkları kültürel mirasın ilk akla gelenleridir Müzeler Kütahya, müzeler açısından zengin bir ildir Arkeoloji Müzesi, sahip olduğu eserler açısından emsalleri arasında önemli bir yere sahiptir Çini Müzesi, Türkiye ve Dünyadaki ilk olma özelliğine sahiptir Kossuth Müzesi, tarihi değerinin yanı sıra etnografya müzesi olarak da nitelenebilecek bir konumdadır Ayrıca İlimizde Tavşanlı Belediye Müzesi ile Dumlupınar Kurtuluş Savaşı Zafer Müzesi de bulunmaktadır Sadık Atakan Çini Evi Avukat Sadık ATAKAN tarafından düzenlenen evde, son 250 yılın en güzel çinileri sergilenmektedir Değerli çini ustalarının eserlerinin görülebildiği ev, geçmiş ile gelecek arasında bir köGoogle Page Rankingü oluşturmaktadır Frig Vadisi Kütahya-Eskişehir karayolunun 26 km’si yakınlarındaki Sabuncupınar’dan başlayıp Ovacık Köyüne kadar, İlin doğusu boyunca uzanan ve büyük bölümü çam ormanları arasında kalan alana "Frig Vadisi" denilmektedir Frig Vadisi iki ana bölümde incelenebilir Birinci bölüm; Sabuncupınar, Fındık, İncik, İnli, Söğüt mağaralarının bulunduğu kuzey bölümüdür İkinci bölüm ise, daha güneydeki Ovacık Köyü, İnlice mahallesi ve çevresidir Kütahya’nın doğusunda, eski bir yanardağ olan Türkmen Dağı’nın tüfleri ile örtülü olan Frig yaylaları, eski çağlardan beri çeşitli kavimler tarafından iskan edilmiştir Volkan tüfünün kolay işlenebilir bir kaya çeşidi olması, bölgenin en eski halklarından biri olan Frigler’in, bunları oyma ve yontma yoluyla çeşitli amaçlar için kullanmalarını sağlamıştır Frigler’in ana tanrıçası Kybele’ye adanmış açık hava tapınakları ile savunma amaçlı yapılar, en çok göze çarpan eserler arasındadır Bunların yanında Roma devrinde kayaları oymak suretiyle meydana getirilmiş çeşitli barınaklar, mezar odaları, ağıl ve ahır olarak kullanılan mekanlar, sarnıçlar ve ambarlar da bulunmaktadır Erken ve Geç Bizans devirlerinde ise bunlara ilaveten kilise ve şapeller de inşa edilmiştir Frig Vadisi’nin ikinci bölümü ise Kütahya’ya 55 km uzaklıkta bulunan Ovacık Köyü’nün İnlice Mahallesi’nin doğusunda başlayan çam ormanları arasındadır Bölgenin bilinen tarihi MÖ 900-600 yıllarında Frigler, daha sonra Romalılar ve Bizanslılar tarafından kullanıldığı şeklindedir Frig Vadisi’nde kayalara elle oyulmuş kaya mezarlar, kiliseler ve sığınma-barınma amacıyla kullanılmış yüzlerce mağara bulunmaktadır ANTİK KÖGoogle Page RankingÜLER : Penkalas denilen Koca Çayın üzerindedir Antik çağda iki yakayı birbirine bağlayan 5 köGoogle Page Rankingü mevcuttu Bunlardan birisi yayalar için yapılmış olan ahşap bir köGoogle Page Rankingü, diğer dördü ise kemerli taş köGoogle Page Rankingüleridir Günümüze bunlardan sadece iki tanesi ulaşmıştır SÜTUNLU YOL : 1992 -1995 yılları arasında yapılan kazılarda ortaya çıkartıldı MS 400 yıllara tarihlenmektedir Restore edilerek ayağa kaldırılan cadde kenarlarındaki sütunlar erken antik yapılardan sökülmüştür Dükkan kapıları bu sütunlu yola açılmakta olup yakınında onunla ilişkili borsa yapısı bulunuyordu Germiyan Sokak Merkez Pirler mahallesinde 18 yüzyıl Kütahya evlerinin topluca korunduğu Germiyan Sokak, Arnavut kaldırımlı yolu, elektrik ve telefon direkleri ile tellerinin bulunmadığı, Kütahya’daki tarihi kent dokusunun en güzel örneğidir Germiyan Sokak’taki Kütahya Evleri iki veya üç katlı ahşap evlerdir Payandalarla desteklenmiş çıkmaları, çiftli koca kapıları, kafesli pencereleri ile ahşap Anadolu mimarisinin en güzel örneklerini oluşturur 17 ve 18 yüzyıl Kütahya evleri açık sofalıdır Sofalar odalar arası bağlantıyı sağlar Ayrıca sofalarda seki yada köşk adı verilen dinlenme mekanları bulunur Giriş katlarına taşlık denir Evlerin ön kapıları dışında geniş arka bahçelere açılan arka kapıları da vardır Depo, kiler samanlık hatta ahırlar buradadır Birinci katta günlük yaşama ait odalar vardır Bunlar oturma odası, mutfak ve yatak odasıdır İkinci katta ise misafir odaları ve gelin odaları bulunur 19 ve 20 yüzyıl Kütahya evleri kapalı sofalıdır Önceki dönemlerin aksine, bu dönem evlerinin dışları, saçakları, pervazları ve payandaları süslenirken, iç mekanlar aksine sade tutulmuştur Yine bütün Kütahya evleri payanda destekli çıkartmalara sahiptir Bu çıkartmalar yola uyum ve iç mekanı düzeltme amaçlı yapılmıştır Bedestenler Gedik Ahmet Paşa Vakfı olarak XV yüzyılın ikinci yarısında yaptırılan bedestenler iki tanedir Büyük Bedesten dört kapılıdır Yapının içinde ortada bir şadırvan ve onyedi dükkan vardır Kapı girişi üstünde madalyon içinde hayat ağacı ve aslan motifleri altında 1868 tarihi yazılıdır Diğer kapı üstündeki madalyonda ise denizkızı figürü yer alır Halen sebze bedesteni olarak kullanılmaktadır Küçük Bedesten; iki kapılı olup duvarları tuğla ve saç örgüden yapılmıştır Uzunlamasına dikdörtgen geniş alanın iki kenarında karşılıklı dörder geniş niş bulunmaktadır Eskiden ağır elbiselerin ve elmas işlemeciliğinin yapıldığı yapı günümüzde eski eşya pazarı olarak kullanılmaktadır Kütahya Kalesi Antik çağlardan günümüze kadar yerleşimin olduğu Hisar Tepesindedir 70 burca sahip olan Kütahya Kalesi üç bölümden oluşur Bunlar Kale-i Bala, Kale-i Sagir ve dış surlardır Roma, Bizans, Selçuklu, Germiyan ve Osmanlı izleri görülen kalede herhangi bir döneme ait kitabe yoktur Fakat yapılan incelemeler sonucunda 8yy Bizans, 12yy Bizans, 13/14yy Türk dönemlerine ait inşaat özelliklerine rastlanmıştır Kalede bilinen son inşaat Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılmıştır (1451-1481) Kale’de iki çeşme, iki mescid vardır Kütahya Kalesinde, kendi ekseninde 45 dakika da bir tur atan Döner Gazino 1973 yılı yapımıdır Lokanta olarak hizmet veren Döner Gazino’nun altındaki Kır Kahvesi yaz aylarında açıktır Kara Ahmet Bey Türbesi Ünlü Seyyah Evliya Çelebi’nin dedesi olan Kara Ahmet Bey’in türbesi, Şehir merkezindedir Evliya Çelebi’nin Kütahyalı olduğunu ve dedesinin mezarının yerini, Kütahya’yı da anlattığı ünlü Seyahatname’sinin 9cildinden öğreniyoruz Ulu Cami Kütahya’nın en güzel ve en büyük camisi olan yapı Yıldırım Beyazıt zamanında başlanmış, Şehzade Musa Çelebi tarafından 1410 yılında tamamlanmıştır Mimar Sinan tarafından tamir edilmiştir Ortalama 45x25 m2’lik bir alanı kaplayan cami avlusuzdur Caminin 3 kapısı, 64 penceresi, 2 kubbesi, 6 yarım kubbesi ve 5 bölümlü son cemaat yeri vardır Caminin içindeki 4 sütunlu müezzin mahfeli ve mihrabın sağındaki Kabe tasvirli pano görülmeye değerdir Adliye Sarayı (Eski Hükümet Konağı) Yapımına 1905 yılında Fuat Paşa zamanında başlanan ve 1907 yılında tamamlanan Eski Hükümet Konağı, son dönem sivil Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden birisidir Üç katlı yapının, giriş bölümü ile doğu ve batı kanatları hafif çıkıntılıdır Girişi dört yüksek sütun ve ortadaki geniş üç kemerle bağlanmıştır İki renkli taş tekniği, iki katı ayıran korniş hattı ve çinileriyle cephe örgülü bir görünüme sahiptir Vali Odasının bacaları ortaya ayyıldız gelecek şekilde çini kaplıdır Bina içinde tamamen çini kaplı bir mescit de yer almakta olup, 1998 yılında restore edilerek Adliye Sarayı olarak kullanılmaya başlanmıştır Hayme Ana ve Osman Gazi Anıtı Hayme Ana Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin ninesi, Ertuğrul Gazi’nin annesidir Ertuğrul Gazi, Sürmeliçukur’dan Anadolu’ya geldiğinde kendisine Söğüt kışlak, Domaniç yaylak olarak verilmiştir Yılın beş ayını geçirdiği Domaniç’te bir yayla mevsiminde Hayme Ana’yı yitiren Ertuğrul Gazi, annesini her yıl çadır kurduğu Çarşamba’da bir tepeye defnettirmiştir Sultan, II Abdulhamit, l886’da Devlet Ana diye anılan büyük büyük ninesi Hayme Ana’nın kabrini buldurarak üstüne bugünkü türbeyi yaptırmıştır Kütahya Valiliği, Osmanlı Devletinin kuruluşunun 700Yılı dolayısıyla bu türbe ve müştemilatını restore ettirerek çevre düzenlemesine tabi tutmuş, her yıl Hayme Ana adına törenler yapılan alana 2500 kişilik tribün yaptırmış, 100 bin fidanlı 700Yıl Koruluğu kurdurarak, bir Osmanlı Çeşmesi ve iki Kütahya evi yaptırmıştır Başkumandan Tarihi Milli Parkı Kurtuluş Savaşımızın geçtiği Zafertepe Çalköy ve Dumlupınar’daki bu topraklar 137000 şehidimizin aziz hatırasına şehitlik, müze ve anıtlarla donatılmıştır Milli parktaki bu anıt,müze ve şehitlikler şunlardır: Zafertepe Çalköy’de; Zafer Anıtı, (Başkumandan Meydan Savaşı Komuta Yeri), Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı, Yüzbaşı Harputlu Şekip Efendi Anıtı, Atatürk Anıtı, Dumlupınar İlçemizde; Atatürk Anıtı, Dumlupınar Kurtuluş Savaşı Müzesi, Dumlupınar Şehitliği ve içinde; Mehmetçik Anıtı, Şehit Baba ve Oğul Anıtı, Milis Anıtı ve Gazi Mustafa Kemal-İsmet Paşa-Mareşal Fevzi Çakmak Anıtları bulunmaktadır Sağlık Turizmi 6 Termal Turizm Merkezi ile Türkiye’nin en zengin termal kaynaklarına sahip olan Kütahya, romatizmadan, felç hastalıklarına, kadın hastalıklarından, sinirsel rahatsızlıklara kadar bir dizi hastalığa derman olan termal suları ile yerli ve yabancı turistlere şifa dağıtmaktadır Ilıca-Harlek Kaplıcaları: Kütahya’nın kuzeyinde yer alan Ilıca Harlek Kaplıcaları Kütahya - Eskişehir karayolunun 2lkmsinden 4 km içeridedir Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Ilıca Harlek Kaplıcaları Bakanlar Kurulu tarafından 23031989 tarihinde "Termal Turizm Merkezi" ilân edilmiştir Kaplıca suları 25-43 C derece sıcaklıkta olup oligo****lik sular grubuna girer Kalsiyum, magnezyum ve bikarbonat içeren kaplıca suları muhtelif hastalıklara iyi gelmektedir Kaplıca merkezinde 10 apart, 57 oda ve 168 yatak kapasiteli Harlek Otel, Belediye Belgeli diğer otel ve moteller, 3 hamam, 2 kapalı 4 açık havuz, spor tesisleri ve konferans salonu bulunmaktadır Yoncalı Kaplıcaları: Kütahya’nın batısında yer alan Yoncalı kaplıcaları merkeze 16 km uzaklıktadır Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Yoncalı Kaplıcaları 17091993 tarihinde "Termal Turizm Merkezi" ilan edilmiştir Kaplıca suları 42 C derece sıcaklıkta olup bikarbonatlı sular grubuna girer Kalsiyum, magnezyum ve kükürt içeren kaplıca suları muhtelif hastalıklara iyi gelmektedir Ayrıca parafin banyosu, seliluit tedavisi vBulletin uygulanmaktadır Yoncalı Termal Turizm Merkezi’nde SSK’ya ait 200 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi bulunmaktadır Kaplıca merkezinde 73 oda ve 180 yatak kapasiteli 4 yıldızlı Yoncalı TÜTAV Termal Otel ve kür merkezi ile 4’er kişilik 37, 2’şer kişilik 20 apart, Belediye belgeli otel ve moteller, 4 hamam, 3 kapalı, 2 açık havuz bulunmaktadır Emet-Yeşil ve Kaynarca Kaplıcaları: Kütahya’nın batısında bulunan kaplıcalar Emet ilçe merkezindedir Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamam olan Yeşil ve Kaynarca Kaplıcaları 17091993 tarihinde "Termal Turizm Merkezi" ilân edilmiştir Kaplıca suları 43-56 C derece olup, hipotonik sular grubuna girer Sülfat, bikarbonat, kalsiyum ve magnezyum içeren kaplıca suları muhtelif hastalıklara iyi gelmektedir Kaplıca merkezinde Belediye Belgeli 4’er kişilik 36 apart, 3 hamam, 3 kapalı havuz, 1 açık havuz, Osmanlı Hamamı, sauna, özel banyolar, spor tesisleri, botanik parkı ve bir karavan parkı (kamping) bulunmaktadır Gediz-Ilıcasu Kaplıcaları: Kütahya’nın güneyinde Gediz’e 18 km uzaklıktadır Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Ilıcasu Kaplıcaları 18031897 tarihinde "Termal Turizm Merkezi" ilan edilmiştir Kaplıca suları 65-98 C derece sıcaklıkta olup hipotonik sular grubuna girer Sülfat, bikarbonat, sodyum ve magnezyum içeren kaplıca Suları muhtelif hastalıklara iyi gelmektedir Kaplıca merkezinde Belediye belgeli 4’er kişilik 40 apart, 3’er kişilik 52 apart, 22 ahşap baraka, 10 betonarme baraka, 1 buhar banyosu, 1 çamur banyosu, 2 hamam ve 2 havuz bulunmaktadır Kaplıca merkezinde seracılık başlamıştır Gediz-Muratdağı Kaplıcaları: Kütahya’nın güneyinde Gediz’e 30 km uzaklıktadır Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Muratdağı Kaplıcaları 18031987 tarihinde"Termal Turizm Merkezi" ilan edilmiştir Kaplıca suları 29-50 C derece sıcaklıkta olup, meteorik vadoz sular grubuna girer Simav-Eynal Kaplıcaları: Kütahya’nın güney batısında Simav’a 4 km uzaklıktadır Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Eynal Kaplıcaları 23031989 tarihinde "Termal Turizm Merkezi" ilan edilmiştir Kaplıca suları 70-90 C derecedir Kalsiyum, sodyum, bikarbonat ve sülfat içeren kaplıca suları muhtelif hastalıklara iyi gelmektedir Kaplıca merkezinde, Belediye belgeli biri 37, diğeri 30 odalı iki otel, 440 yataklı 125 apart, özel banyolar, 2 hamam ve l kapalı havuz bulunmaktadır Kaplıca Merkezinde seracılık gelişmiş olup ilçe merkezi Jeotermal enerji ile ısıtılmaktadır Hisarcık - Esire Kaplıcaları: Kütahya’nın batısında Hisarcık’a 10 km uzaklıktadır 51 C derece sıcaklıktaki kaplıca suları içme uygulamaları ile değişik rahatsızlıklara iyi gelmektedir Tavşanlı-Göbel Kaplıcaları: Kütahya’nın batısında Tavşanlı’ya 7 km uzaklıktadır Altyapısı ve çevre düzenlemesi yapılmıştır Kaplıca sularının sıcaklığı 32 C derece olup muhtelif hastalıklara iyi gelmektedir Kaplıca merkezinde moteller ve 2 hamam bulunmakta olup, yöre havasında oksijen oranı yüksek olduğundan astımlı hastalar kış aylarında dahi motellerde konaklamaktadırlar Simav Çitgöl Kaplıcaları: Simav’a 5 km uzaklıkta olan kaplıca suyunun sıcaklığı 162 C olup, muhtelif hastalıklara iyi gelmektedir Kaplıca merkezinde Belediyeye ait 60 daireli moteller ve spor kompleksi vardır Dereli Kaplıcaları: Dereli Kaplıcaları Emet-Tavşanlı yolu üzerinde olup, Günlüce Beldesine 20 km uzaklıktadır Kaplıca suları 38-40 C olup, muhtelif hastalıklara banyo yolu ile iyi gelmektedir Kaplıca merkezinde 3 adet havuzlu hamam, özel banyolar ve moteller mevcuttur |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|