|
|
Konu Araçları |
abidenin, anıtkabir, hakkında, öyküsü |
Bir Abidenin Öyküsü Anıtkabir / Bir Abidenin Öyküsü Anıtkabir Hakkında |
06-26-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Abidenin Öyküsü Anıtkabir / Bir Abidenin Öyküsü Anıtkabir HakkındaAtatürk, kahramanlığıyla, devrimleriyle, 20 yüzyıla damgasını vuran bir liderdi Kurtuluş Savaşı ve kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti devleti, Türk milletinin hürriyet ve istiklâl mücadelesinin ölümsüz bir eseridir Türk milletinin kalbinde, tarihimizin derinliklerinde yaşayan ve ebediyen yaşayacak olan böyle bir dahiye, şanına layık, dünya çapında Anıtmezar yapılması için, Ankara’da birkaç tepe düşünüldü Yaşadığı Çankaya, Ankara Kalesi, Gençlik Parkı, Orman Çiftliği, Rasattepe bunlar arasındaydı Özellikleri bakımından Rasattepe ağırlık kazandı Çankaya ile Ankara Kalesi gibi iki yüksek tepenin ortasında, Ankara’ya girişte göze ilk çarpan, görkemli bir tepeydi Önce bu tepeden 542 bin metrekarelik bir alan istimlak edildi Bu saha daha sonra 671 bin, en sonunda 750 bin metrekare olarak genişletildi Bir komisyon seçilerek Anıtkabir'de bulunması gereken genel nitelikler belirlendi YARIŞMAYA BÜYÜK İLGİ Anıtkabir projesi için 1941 yılında milletlerarası yarışma açıldı Gerekçesinde Atatürk’ün adına ve kişiliğine uygun bir Anıtmezar isteniyordu Katılma süresi bir yıldı II Dünya Savaşının devam ettiği günlere rastlamasına rağmen katılım yüksekti 3 Mart 1942’ de sona eren yarışmaya, Türkiye, Almanya, İtalya, Avusturya, İsvaç, Fransa ve Çekoslavakya’dan 47 proje katıldı Yarışma için hükümetçe, uluslararası tanınmış yerli ve yabancı sanatçılar ve Bayındırlık Bakanlığı’nca belirlenen yüksek mimarlardan oluşan tarafsız bir jüri, bunlardan üçünü ödül verilmeye değer buldu Bunlar, Türkiye’den Prof Dr Emin Onat ile Doç Dr Orhan Arda’nın; Almanya’dan Mimar Prof Dr Johannes Krüger’in; İtalyan’dan Mimar Prof Dr Arnoldo Feschini’nin projeleriydi O dönemin hükümeti, seçme yetkisini kullanarak ve bu konuda yetkili birçok kişinin de düşüncelerini dikkate alarak Türk mimarlarının eserlerinin uygulanmasına karar verdi Ayrıca jürinin beğenisini kazanan projeler satın alındı Kemali Söylemezoğlu, Kemal Ahmet Aru, Recai Akçay’ın birlikte hazırladıkları proje bunlar arasındaydı Yarışma sona erdikten sonra, jüri raporunda öngörülen değişikliklerin yapılması için yeni bir komisyon kuruldu Projede yapılacak değişiklikler Prof Emin Onat ve Doç Orhan Arda ile görüşülerek kararlaştırıldı Ayrıca Dr Prof Paul Bonatz danışman olarak kullanıldı İlk projede yer alan kolonlu mozole yapısının üstünde yükselen bir kütle vardı Bonatz’ın tavsiyesiyle tamamen kaldırıldı Mozole tavanının bugünkü kirişli döner şeklini alması kararlaştırıldı İlk projede bugünkü aslanlı yol mozoleye yönelikti Bu da değiştirilerek, bugünkü şekli uygun görüldü Jürinin uyarısı göz önüne alınarak oluşturulan ikinci projede arazinin yapısı dolayısıyla, alanı kucaklaması düşünülen kalın duvardan vazgeçildi ANITKABİR’İN İNŞASI Anıtkabir inşaatına, Atatürk’ün beşinci ölüm yılına rastlayan 10 Kasım 1944 günü başlandı İnşaatta kullanılacak malzemelere büyük önem verildi Yurdun değişik yörelerinden inşaata uygun ve sağlam malzemeler getirtildi Haymana, Çankırı, Pınarbaşı, Afyon, Çanakkale, Adana ve Hatay’dan getirtilen taşlar ve mermerler kullanıldı Anıta uygun, zamanla sertleşen, açık sarı renkli taşlar tercih edildi 671 bin metrekareden oluşan bahçe alanıyla Anıtkabir muhtelif bölümlerden oluşuyordu Anıt bloku, 262 metre uzunluğunda aslanlı yol, tören meydanı, mozole, 10 kule, kabartmalar, Atatürk’ün sözlerinin kazıldığı duvarlarla pencere ve en görkemlisi olarak lahit odası geliyordu Anıtkabir’in özelliklerinden biri olan kuleler, İstiklal, Hürriyet, Müdafaa-i Hukuk, Cumhuriyet, İnkılap, Misak-ı Milli, 23 Nisan, Sulh, Mehmetçik, Zafer adlarıyla anılır Bu kulelerin taşlara oyulmak suretiyle adları, Emin Barın tarafından yazılmıştı Yazılar, Latin yazısının en güzeli olan (Antik-Romen) stilindedir Anıtkabir’deki bütün yazılarda altın varak kullanılmıştır Anıtkabir’in en görkemli bölümü olan ve 42 basamak merdivenle çıkılan Mozole kırk metre yüksekliğinde altmış metre enindedir Kaya parçalarıyla çevrilidir Lahdin iki penceresi vardır Birinden Ankara Kalesi gözükür Öteki pencerenin üstünde Atatürk’ün meşhur sözü yer alır: “Benim naciz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır” Atatürk'ün aziz naaşı, mozolenin zemin katında doğrudan doğruya toprağa kazılmış bir mezarda bulunmaktadır Mozolenin birinci katı olan şeref holündeki sembolik lahit taşının tam altında bulunan mezar odası Selçuklu ve Osmanlı mimari stilindedir Anıtkabir’de ünlü sanatkârlarımızın eserleri de mevcuttur Heybetli heykeller Hüseyin Anka, kabartmalar Zühtü Müridoğlu, Hakkı Ataman, Nusret Suman tarafından yapılmıştır Mozole bölümünde Tarık Leventoğlu tarafından yapılan freskler bulunur Şeref holünde, Nezih Erdem’in seçimiyle eski halı ve kilim motiflerinden, renklerinden yararlanılarak yapılan mozaikler yer alır Ziyaretçilerin imzaladıkları defterin görkemli cildi Emin Barın’ın eseridir Anıtkabir’in ilginç bir köşesi, müzesidir Atatürk’e ait eşyalarla, kütüphanesi buradadır Anıtkabir için Amerika’dan gönderilmiş ilginç bir bayrak direği vardır 33,5 metre uzunluğunda, yekpare çelikten yapılmış olan bu bayrak direği Amerika’ya yerleşen Nazmi Celal Bey tarafından armağan edilmiştir |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|