Tüp bebek ile mikroenjeksiyon arasındaki fark

Klasik tüp bebek yöntemi ile mikroenjeksiyon yöntemi yumurta toplanma aşamasına kadar aynıdır Her iki yöntemde de öncelikle yumurtalıklar enjeksiyon biçiminde uygulanan bazı ilaçlarla uyarılır Buradaki amaç bu dönem için elde edilebilecek maksimum sayıda follikül adı verilen yumurta keselerinin çoğalmasını ve büyümesini sağlamaktır Her iki yumurtalıktaki folliküller belli büyüklüğe gelince yumurta çatlatma iğnesi uygulanarak yumurtaların son olgunluk aşamasına ulaşması sağlanır Çatlatma iğnesinden 35-36 saat sonra folliküller içindeki yumurtalar genel veya lokal anestezi altında ultrason probuna monte edilen bir iğne yardımı ile toplanır


Embriyologlar tarafından mikroskop altında follikül sıvısı içindeki yumurtalar tek tek ayrılır İki yöntem arasındaki farklılık bu aşamadan sonra ortaya çıkar Klasik tüp bebekte her yumurtanın etrafına 50 bin ile 150 bin sperm bırakılır, spermlerin yumurtaları döllemesi beklenir Mikroenjeksiyon yönteminde ise her bir yumurtanın içine bir adet normal yapıdaki sperm ince bir mikroenjeksiyon pipeti ile enjekte edilir ve döllenmenin oluşup oluşmadığı gözlenir Bu aşamadan sonrası yine her iki yöntemde de aynıdır Bölünmelere bakılarak en iyi embriyolar seçilerek hastanın yaşına, infertilite süresine ve daha önce denediği tedavilere göre belirlenen sayıda embriyo transfer edilir


Mikroenjeksiyon yöntemi günümüz koşullarında uygulanan en ileri yöntemdir Mikroenjeksiyon yöntemi, çok ileri derecede sperm azlığı olan, spermlerin ancak ameliyatla elde edilebildiği, normal yoldan çocuk sahibi olması mümkün olmayan erkeklerin bile çocuk sahibi olmasını sağlaması nedeniyle mucizevi bir yöntemdir


Op Dr Handan Namlı Gürpınar