Tarihi Yerlerin ve Müzelerin Ülkemiz

Eski 06-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tarihi Yerlerin ve Müzelerin Ülkemiz



Müze; sanat, bilim, tarih, kültürle ilgili eserlerin halka gösterilmek için toplanıp sergilendiği yerlerdir Eski eser; belge, anıt ve kalıntılardır Eski eserler, bize, geçmiş yıllarda insanların düşünüş, inanç, yaşayış ve yetenekleri hakkında bilgi verirler Geçmişi öğrenerek bugünü anlamamıza yardımcı olurlar

Orta Çağ’da gerçek anlamda müze yoktu Kilise ve manastırlarda zengin eşya koleksiyonları bulunuyordu Fransa’da önce sanat daha sonra da tarihi eserlerin sergilenmesine başlandı Kral ve önde gelenlerin bir araya getirdikleri eserler koleksiyon olarak sergilenmeye başlandı Bu çalışmalar, müzecilik, müze kurma fikrinin de çekirdeğini oluşturdu Kazı çalışmalarının başlaması 18 yüzyılın ikinci çeyreğinde olmuştur Halkın gezebileceği müzeler kurma fikrini ilk olarak La Font de Saint Yenne (La Fon dö Sen Yen) adında bir Fransız yazar ortaya atmıştır(1746) Ancak, bu müze 1785 yılında kapanmıştır

Ülkemiz toprakları üstünde birçok uygarlıklar yaşanmıştır Bu uygarlıkların kalıntıları, anıtları belgeleri müzelerimizde sergileniyor Yurdumuzda 1995 yılı istatistiklerine göre resmi ve özel kuruluşlara bağlı müzelerin toplam sayısı 163’e ulaşmıştır Bunların arasında, Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı müzeler çoğunluğu teşkil eder
Yurdumuza gelen turistlerin büyük bir çoğunluğu bu müzelerimizi gezmektedir Müzelerimizi zenginleştirmek için bulduğumuz eski eserleri müze yöneticilerine teslim etmeliyiz Çevremizde izinsiz kazı yapılıyorsa durumu ilgili makamlara bildirmek bir yurttaşlık görevidir

Yurdumuzun tarihi değerlerine eski eserleri koruyarak sahip çıkmalıyız Bu onurlu bir yurttaşlık görevidir
Yüzyıldan fazla bir geçmişi olan Türk müzeciliği ilk zamanlar yalnız İstanbul’da ve belirli bir kesime seslenirken sonradan yurt düzeyine yayılmıştır Bugün çağdaş batılı müzelerle boy ölçüşecek düzeye erişmiştir Uzun bir süre camilerde, medreselerde, yıkık binalarda çeşitli zorluklarla müzeciliğimizi sürdüren Anadolu’nun müzecilerine bugün çok şey borçlu olduğumuzu belirtmeliyiz

Eski ve yıpranmış müzelerimizin yerine kültür birikiminin zengin olduğu il ve ilçelerde yapılan yeni modern müzelerimiz o kadar çoğalmıştır ki ülkemizi ziyaret eden yabancı turistler bile bu gelişmeyi şaşkınlıkla karşılamaktadırlar Bu çoğalma Türkiye’de turizmin gelişmesine bağlanabilir Ya da kalkınma harekelerinin normal sonucu olarak kabul edilebilir
Devletin bunca katkı ve ilgisine rağmen halkımızın müzelere olan ilgisi üzülerek belirtelim ki aynı oranda olmamıştır Özellikle büyük müzelerimizde yerli ziyaretçi sayısı yabancılardan çok az olmuştur Bunun nedenleri arasında on beş, yirmi yıl öncesine kadar özellikle Anadolu müzelerinin elverişsiz yapılarda ve tamamen bir depo görünümünde olmaları ve bu durumun insan üzerinde yarattığı kötü iz olabilir Durum şimdi öyle değildir

Müzeler artık geçmişle aramızda kültür köprüsü kurulan eğitim yerleri olmuştur Günümüzden yüzlerce yıl önce yaşamış insanların kültürleri, yaşayış biçimleri hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamaktadır Müzeler yalnız geçmişteki kültür varlıklarının sergilendiği yer değil, aynı zamanda Etnografya, fen, doğa ve folklor müzelerinde yakın geçmişin sanat ve zeka ürünlerinin ortaya konduğu yerlerdir

Müzelerimizin görevlerinden biri kültürel varlıkları korumak ise diğeri eğitimdir
Polonya’daki bir müzenin önündeki şu yazı müzenin önemini çok güzel açıklıyor «Geçmiş, gelecek içindir»

Doğa gezilerinin önemi

- Öğrencilerin bilincini artırmak ve doğayı neşe ve merak uyandıran, keşfedilecek bir yer olarak görmelerini sağlayarak gerçekleri göstermek

- Öğrencilerin, türlerin hangi özelliklerinin onları kendi bölgelerinde özel kıldığını anlamalarını sağlamak
öğrencilere gerçekleri göstermek ve doğaya ve doğal hayata saygı duymalarında yardımcı olmak
Bu gezilerin amacı çocukları, çevrelerini sevmeleri ve korumaları için doğa ve doğal hayatla ilgili olarak eğitmektir Bu amaca ulaşmak için: kitap, kelime veya direktif öğrenim kullanmak yerine, çocukların doğayı neşe ve merak uyandıran, keşfedilecek bir yer olarak görmelerini sağlamak gerekir Bu nedenle, bu modül, merak ve keşfetme zevkine dayalı olan aktivite ve ödevlerden oluşmaktadır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.