|  | Nuri Gündeş İle ilgili basından haberler |  | 
|  06-25-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Nuri Gündeş İle ilgili basından haberlerNuri Gündeş mit istanbul eski bölge müdürü  harp okulu mezunu  23 yıl boyunca çalıştığı mit'ten 1986 tarihinde hiram abas'ın teşkilata geri dönmesi üzerine prensip nedeniyle ayrıldı  mehmet eymür tarafından kaleme alınan 1  mit raporu'nda gündeş'in dündar kılıç ve şükrü balcı ile birlikte illegal bazı işlere karıştığı iddia edildi yakın zaman da özel güvenlik dernekleri federasyonu başkanlığı'na seçilen kişi  emekli mit, ordu ve polis görevlilerinin kurduğu güvenlik şirketlerinden en büyüklerinden birinin sahibi  aktüele verdiği röportajda inci misali çok önemli bilgileri sıralıyor  söyleşiden bir parça şöyle: " *tüm özel güvenlik dernekleri federasyonu başkanlığı’na seçildiniz, ne kadar güvenlik şirketi ve elemanı var? 23 dernek aynı federasyon altında toplandı  656 güvenlik şirketi, sınavlarda başarılı olan 127 bin güvenlik görevlisi var  *özel güvenlik sayısı polis sayısını geçti  bu sorun yaratmaz mı? bence hiçbir sorun çıkmaz  özel güvenlik şirketleri yasalara göre çalışıyor, bunun yanında şirketler ahlak kurallarını dikkate alıyor  *büyük güvenlik şirketlerini çoğunlukla sizin de aralarında bulunduğunuz bir dönemin önemli mit ve polis yöneticileri ile askerler kuruyor  veli küçük, sönmez köksal, yavuz ataç    neden bu alana giriyorsunuz? ben kimsenin emrinde çalışamam  yapabileceğim en uygun iş bu, anladığım bu  veli küçük de girebilir, hiçbir sakıncası yoktur bence  veli iyi bir insan ama ilişkileriyle sorun yaratıyor  sedat peker’in yanında ne işi var? ne çalışıyorsun gima da orada burada  bunlar sıkıntı yaratıyor  mesela genelkurmay başkanlığı, orgenerallerle akademide oda verip “burada çalışın” dedi  bu çok güzel bir uygulama   *veli küçük-sedat peker ve yavuz ataç- alaattin çakıcı ilişkisi güvenlik şirketleri mafyanın elinde mi gibi kaygılar oluşturuyor? bunları sektör ayıracak  kim mafyanın dışındaysa firmalar onlarla işbirliği yapacak  herkes artık gözünü açtı  çok ince nokta bu  sen fabrika sahibi olsan mafyanın çalıştığı yerle iş yapar mısın? yapmazsın   *ama en çok iş yapanlardan biri veli küçük’ün şirketi  orada eski vali erol çakır var  benim anladığım kadar veli küçük bir hevesten girdi bu işe  bizim nihat kubuş da oradaydı  şimdi ayrıldı  oradan biliyorum   *yine son dönemde eski güvenlik görevlilerinin kurduğu şirketlerde yabancılar da yer alıyor ve bunlar da çoğunlukla yabancı istihbarat servislerinin çalışanları oluyor  son örneği black hawk  eğer bizim insanlarımız avrupa’da, amerika’da böyle şirketler kurmuşsa onların da kurması gerekiyor  ama kişisel görüşümü sorarsanız ben karşıyım  zaten bunlar zamanla ayıklanır   *peki kendi çıkarları için faaliyette bulunamazlar mı ? en fazla espiyonaj yapabilirler  ama türk gizli servisleri var  kontrol edeceklerdir  birçok alana giriyorlar, özel güvenlik sektöründe de olabilirler  devletin görevi bunu engellemek  amaçları buysa zaten devlet güçlerinin ağına takılırlar  black hawk şirketiyle ilgili haberler üzerine şirketin ortağı olduğu yazılan eski diyarbakır valisi cemil serhadlı’yı aradım, ne kadar işin içindesin diye sordum  şirkete ortak olmadığını haklarımı türk amerikan dernekleri üyesi bir kişiye devrettiğini anlattı  şimdi merkezde vali   “eymür’ün babası mason ahenk locası başkanı’ydı” *mehmet eymür’ün hazırladığı meşhur birinci mit raporu’nda en çok sizin aleyhinize bilgiler vardı  eymür’le aranızda ciddi sorunlar vardı  rapor nedeniyle necdet üruğ (birinci sıkıyönetim komutanı) eymür’ü mahkemeye verdi  üruğ’un avukatı, aynı zamanda emekli hava generali olan zeki güngör, mahkemede eymür’le ilgili “fikri ve ruhi yapısı türk gizli servisine uymayan bu kişi teşkilata alındığı ve görev verildiği için başbakanlık suçludur” dedi  bu çok önemli bir söz  şimdi internet sitesi açmış, orada benimle uğraşıyor  memlekette en büyük iyiliği kendisine ben yaptım  babası çok muhterem bir insandı  elini öptüğüm bir insandı  bana başkanlık da yaptı  masonların en iyi ve sevilen adamıydı, ahenk locası başkanı’ydı  çapa kardeşleri barıştıracağı gün öldü  beni de çok severdi  eymür ise bir mit’çiye yakışmayacak şekilde yazıyor  bir yazısında benim şirketimin mit’in temizlik işini aldığını yazdı  ben prensip sahibiyim, mit’ten iş alır mıyım! altınlar verseler yine almam  mahkemeye verecektim, vazgeçtim  zaten şenkal atasagun mahkemeye vermiş, başkaları da vermiş  bizim işte en önemli unsur yaptığın hizmetlerden dolayı huzur içinde uyumaktır  bir de teşkilattan ayrıldıktan sonra sevilmek de önemli  bu ancak hizmetlerinizden dolayı olur  ben bunun mutluluğu içindeyim  hayatta hiç kimseye kötülük yapmadım  hep iyilik yaptım, bunlara mehmet eymür de dahil   *eymür’e ne iyilik yaptınız? söylemek istemiyorum   raporla ilgili eymür’le hiç görüştünüz mu? niye görüşecekmişim ki! benim seviyemdeki biri değil ki  ben tepedeki 3 yöneticiden biriydim  ben onlarla ne uğraşacağım, onlar benim yerime gelmek için uğraştılar   “hiram abas silah ticareti yapıyordu” *beyrut’taki görevi sizden devralan hiram abas’ın ölümü üzerindeki sır perdesi kalkmadı hala    bunlar defalarca teşkilata girip çıktılar  bu kadar zorlamak doğru değil  abas, ilk istifasını bana getirdi  bana çok saygı duyduğunu söyledi  istifasına şartlar yazmış bol bol  böyle istifa olmaz dedim  sebebini yazar iki satırlık bir şey getirirsin dedim  maaş sorunu vardı  “bekle düzelecek” edim   *size bilgi geldi mi ölümüyle ilgili? hayır gelmedi  hiram abas, kendine çok güvenirdi, silahşördü  bir yakınına vurdurmuş olabilirler  çünkü, yakınını görürse ona silahla davranmaz  tam bilmiyorum, çünkü o dönemde görevde değildim  silah ticareti yapıyordu o zaman  silah satıyordu yani  çalışkan birisiyiydi, ama kavgacı ve fevriydi   *asala’ya karşı yapılan operasyonların başına siz mi vardınız? eylemleri ben organize ettim  eymür’ün raporundan sonra cumhurbaşkanlığı’na yazdığım mektupta bunu da yazdım  çocuklarımı düşünmedin, devlet için bunları yaptım, bunun karşılığı yalan yanlış bir rapor mu olacaktı dedim   *operasyonlar için sez de yurtdışına gittiniz mi? hayır gitmedim  ne yaşım ne de rütbem müsaitti  elimde maşa varken niye elimi yakayım   *kaç ekip vardı? sadece abdullah çatlı grubu muydu? bir ekip değildi  adamlar aynı kompartımandaydı ama birbirilerini bilmiyorlardı  yakalandıkları devlet zor duruma düşmesin diye gizlilik önemlidir   *diğer ekipler kimlerdi? oraya girmeyelim  bunlar insanla allah arasındaki şeyler  kitaplarda var bunlarla ilgili bilgiler ama hiçbiri doğru değil   *asala operasyonlarının başarılı olmadığı ve birkaç küçük eylemle sınırlı kaldığı iddiası var  tartışmalar da hep çatlı üzerinden oldu    başarılı oldu  bu başarı sonucunda ermeni terörü durdu  bir kişiyi dışarıda operasyonda kullanabilmeniz için onun görev ve yerel maskesi müsait olmalı  şimdi ben seni göndersem 3 gün sonra yakalanırsın  oraları iyi bilen, etrafına kendisini hissettirmeyecek birini seçmekten daha doğal bir şey olamaz   *siz mi seçtiniz çatlı’yı? kimin seçtiğinin önemi yok  bu milli mücadele’ydi  terör memleketi hedef almışta, buna karşılık adamlar hizmet etti memlekete  niye bu kurcalanıyor anlamıyorum  terör devam mı etseydi yani? memleketi sevmek lazım  bu tür operasyonlarda görev alacak kişide milliyetçilik önemli bir motivdir  bunu parayla da güçlendirirseniz daha güzel oluyor   *alaattin çakıcı asala operasyonlarında var mıydı? yoktu  benim zamanında mit’le ilişkili değildi  ben emekli olduktan sonra divan’ın lobisinden gördüm  “kim bu” diye sordum arkadaşlara  “çakıcı” dediler  ilk defa orada gördüm  ben daha sonra başıma, dolayısıyla devletin başına dert olacak adamlarla hiçbir zaman işbirliği yapmadım  ama bazen tesadüfler, mecbur bırakıyor insanı  karşılaşınca “niye bana görev vermiyorsunuz benim ötekinden ne eksiğim var” diyorlar  mecbur kalıyorsunuz   *ekiplerden biri de kuzey irak’ta öldürülen sabah ketene miydi? değildi  ketene bize adam bulurdu  bu tür kişilere “spoter” denir  istediğimiz sıfatlarda adamlar bulurdu  bağdat’ta görev yaptığım zamandan beri tanıyordum  teşkilatta çalıştı ama daha çok kuzey irak’ta   *ketene’yi emin çölaşan’la siz mi tanıştırdınız ? hayır  belki hüsamettin cindoruk bahsetmiştir  çünkü, cindoruk çölaşan’ın halasının oğlu  cindoruk, benim yakın dostumdur  çok değerlidir  benim ricam üzerine sabah ketene’nin avukatlığını yaptı  ben bakmasını rica ettim  önemli bir dava değildi   *ketene’nin öldürülmesini örgütler üstlenmedi  bana göre gizli servisler öldürdü  çünkü, deşifre olmuştu   " "abdullah çatlı gibi eski bir suçluyla çalışmanız doğru muydu" sorusuna ısrarla "ortada bir yangın varsa ve biri dört kova su da ben atayım dese itiraz mı edecektik" diye yanıt veren eski mit istanbul bölge müdürü  derin devlet benzetmesini de beğenmediğini, bu benzetme yerine başka birşey bulunması gerekliliğini belirtmektedir  ayrıca şöyle bir konuşma geçmiştir programda   mithat sancar: "abdullah çatlı'dan abdullah diye bahseden   " nuri gündeş mithat hoca'nın sözünü keser: "hayır ben abdullah'tan bahsetmedim!" "bir kova su atma" terimiyle etrafini hayretlere sevketmis, devlet memuru  bir hakimin, bir doktorun bile bu bir kova suyu kabul ederek, yetkilerini yanlis kullanmanin vahim sonuclari kolayca kestirilebilecekken, operasyonlar gibi son derece hassas konularda, kendilerini milliyetci hisseden genclerden yardim aldiklarini rahat rahat ifade eden eski memur  atilan kova sularin hesabinin tutulmamasi, kova verenlerin sonradan cek senet mafyasi halinde dolasmalari aydinliga cikarilmasi istenen noktalardir elbette   hem jandarmayla hem emniyetle hem de bir partiyle çalışan kişinin herkesin haberi varken aydınları öldürebildiği bir dönemde itiraflarıyla tam da üstüne gelmiş kişi  artık her şey apaçık ortada  neyi tartışıyoruz bilmiyorum   can dundar'ın neden adlı programının, derin devlet konulu bolumunde konuk olmuş ve şuursuzca söylediği laflar sebebiyle 'izliyorsa yanaklarından öperim çakıcı'yı' gibi    ! nihayet, suçluyu övmekten hakkında dava açılmış mit istanbul eski bölge müdürü  neyseki ben televizyon karşısında mavi ekran verirken birileri daha garipsemiş olanları  artık kimsenin bir seye şaşırmadığı bir anormallikler ülkesinde oldugumuz için seviniyor, şaşırıyorum böyle normal şeylere    ülkücü mafya lideri alaattin çakıcı'nın yanaklarından öpmek isteyen emekli milli istihbarat teşkilatı istanbul bölge müdürü  vakti zamanında mit müsteşarlığı için hiram abas ile kıyasıya çekişen, müsteşar olamasa bile abas ve ekibinin mitten emekliye ayrılmasına vesile olan kişi  hiram abas, mehmet eymür ve korkut eken üçgenine karşın; nuri gündeş, erkan gürvit ve ertuğrul güven bir üçgen oluşturmuş ve o zamanki şartların gündeş ve ekibinden yana olmasından mütevellit diğer grup pasifize edilmiştir  kısacası nuri gündeş mit içinde sözü geçen ve önemli kulisleri olan bir isimdir  | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |