Agarta Teknolojisi

Eski 06-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Agarta Teknolojisi





AGARTA UZAY GEMİLERİ TEKNOLOSİ
(Agarta space ship technology)

Eğer siz kayıp kıtalara, medyumluğa ve UFO’lara gömülmüşseniz, bilimsel bulgular için akli yeriniz kalmamış olabilir
Carl Sagan
Çetin BAL: Sevgili arkadaşlar yukarıdaki Carl Sagan’ ın ifadeleri son derece anlamlı ve düşünülmesi gereken ifadelerdirElbetteki bizim yapmış olduğumuz yıldızlar arası yolculuk ve zaman yolculuğu araştırmaları somut ve bilimsel düzeyde araştırmaları gerektirmektedir Fakat hep dediğim gibi daima temkinli ve yüksek görüş gücüne dayalı bir araştırma ve düşünme biçimine sahip olmak gerekirBilgi nerden gelirse gelsin öncelikle bilgiyi kaynağına bakmaksızın kendi başına değerlendirmek gerektiği kanaatindeyimEğer somut çalışmalara dair bilgi, ‘sezgiler ve ileri yaklaşımlar’ veriyorsa o bilgi kayda değer bir bilgi olup üzerinde düşünülmesi gerekir diye düşünüyorumBu açıdan Vahdet ekolü mensuplarından sevgili Ömer Sami Ayçiçek arkadaşımızın AGARTA uygarlığı denen bir uzay uygarlığıyla telepatik olarak kurduğu irtibat sonucunda aldığı bilgiler benim ışıktan hızlı yolculuk teknolojilerine ait çalışmalarımla birebir paralellikte yanıtları içermektedirBurada bu uzay uygarlığını temsilen Semiyun isminde Agartalı bir arkadaş sorulara yanıt vermektedirSemiyun’ un uzay yolculuğuna dair tüm ifadeleri benim ‘ileri yüksek teknolojinin varabileceği uzak ufuklara dair olan’ sezgisel yaklaşımlarımla örtüşür niteliktedirGerçi Ömer Sami ve Semiyun’ un bu görüşmelerindeki ana hedef teknik bilgi vermekten ziyade esas gaye diyelim AGARTA uygarlığının dünya insanlığına tanıtımıdırBen bu dört cild halinde yayınlanmış olan Agarta adlı kitaptan teknolojik içerikli bilgileri seçerek siz okurlarımın dikkatine sunmak istedimUmarım Semiyun’ un verdiği bilgiler sayesinde benim çalışmalarım konusunda da biraz daha aydınlanmış olursunuzYani Semiyun’un ifadelerinin arkasında durduğumu ve bu ifadeleri kendi adıma sahiplendiğimi söyleyebilirimHemen hemen bir çok metafizik kaynaktan gelen bu türdeki teknolojik bilgiler Semiyun’ un ifadelerinde adeta biraz daha netleşerek özetlenmektedir
Agarta’lılar kendi bedenlerini bir yerden bir yere bizim düşünce gücü dediğimiz yöntemle bir anda taşıyabiliyorlarFakat bu yöntemle çok uzak bölgelere nakil pratikte bir takım sakıncalarıda beraberinde getirdiğinden bu yöntemi çok sık kullanmıyorlarAma gelişmiş aletleri vasıtası ile bu amaca hizmet eden enerjiden yararlanıyorlar ve zahmetsizce kendilerini ve eşyalarını bu enerjilerin yardımı ile şuurlarını yitirmeden nakledebiliyorlarBu yöntem ile bazı gezegenlere de gidebiliyorlarFakat bu enerjiyi kullanma imkanlarının da bir sınırı varBu nedenle ve başka nedenlerden dolayı uzay gemileri çok önemli onlar için
Agarta’lıların yanlarında taşıdıkları bir alet var ve onu kullanmak suretiyle istedikleri yere anında naklolabiliyorlarBu aletler daha büyük ana aletler ile ilişkili ve böyle lokal aletleri de varBu aletlerde bozulabiliyorlarAma sistem öyle kurulmuş ki, bozulmalarına imkan yokBu imkan ile yeryüzündeki herhangi bir yere anında gidebiliyorlar
İnsanları ve eşyaları bir yerden bir yere taşımak için enerji kullanıyorlarBir dağı bir anda bir başka yere nakledebilecek durumdalar
Agartalı’lar düşünce güçleriyle kendi vücutlarının vibrasyonel seviyesini bir üst boyut içerisine geçebilecek şekilde yükseltebilmekteler Uzay gemilerinin de vibrasyonel seviyesini yükseltebiliyorlarAma bu durumda körü körüne bir gidiş ve kontrolsüzlük yok Bir üst uzay/zaman alanı dediğimiz üst samanyoluna ve ya daha üst boyutlara- üst alemlere çıkıp oradan yararlanarak uzayın derinliklerine kolayca yolculuk yapıyorlarÖrneğin fizik kainat içindeki 200 milyon ışık yılı ötede bulunan bir gezegene gitmek onlar içinde imkansızÇünkü bu, ışık hızı ile 200 milyon yılı alıyorFakat bir üst boyuta geçince oraya gitmek birkaç saatlik bir mesele oluyorBüyükte küçüğü, küçükte büyüğü görmenin bir başka biçimi bu
İşin enteresan yönü gidilen gezegenlerde de zamanlar farklı Dünya zamanına göre örneğin; üç gün sonra yeniden gidilen bir gezegende çok uzun bir süre geçmiş olabiliyor, bir başkasında ise bir kaç dakika
Zamanın bu durumu Agarta’ lılar için bir karmaşıklık ve sorun yaratmıyorAynı şekilde hangi gezegene ve gezegenin neresine gitmek isterlerse, sorunsuzca ve hatasız olarak bunu gerçekleştirebiliyorlar
Agarta’lılar ışınlanma enerjisini kendi dünyalarında, dünyamızda insanları ve eşyaları bir yere taşımak için kullanıyorlarUzay gemilerinden yeryüzü için bu maksatla yararlanmıyorlar Onlar bu enerjiyi güneş sisteminin ilerisine kadarki bir alan içinde kullanabiliyorlarÖrneğin Aya olsun, Venüs’e olsun insanlar bu ulaşım enerjisi vasıtası ile gidiyorlarHatta kendi uzay gemilerini bile bu enerji vasıtası ile nakledebiliyorlarFakat bu enerjinin yasası gereği bunu uzayın derinliklerine doğru olan nakil işlemlerinde kullanamıyorlarŞüphesiz teorik olarak bu enerjiden yararlanmayı sağlayan aletleri daha küçük yapmak mümkün ama onu kullanmak için de gezegen gerekiyor
Agarta’lıların gemileri bu uzayın uzak noktalarına olsun, üst saman yollarındaki(üst uzay) gezegenlere olsun, bir üst uzay boyutuna geçerek çok kısa sürede ulaşıyorBu hal altında gemiler farklı bir nitelik kazanmakla birlikte fonksiyonları zerrece değişmiyorBir geminin bulunduğu boyuttan, alemden bir üstüne bozulmadan geçmeyi gerçekleştirebilmesi çok yüksek bilgileri içeriyorBu nedenle pek çok medeniyet bu konuda, bu noktaya gelip kalıyorBir üste geçmesi yani bu bilgiyi alıp, teknolojiyi uygulaması ise uzun çalışmalara ihtiyaç gösteriyor
Teorik olarak bu bilginin uygulanması sırasında bozulma, dağılma yani imha mümkünBunun örnekleri çok az sayıda olmuşAma genel olarak bu işlerle uğraşan medeniyetler, zaten çok gelişmiş olduklarından zamanı geldiğinde bu işi hatasızca başarıyorlar
Uzay gemileri değişik şekillerde olabiliyorBirkaç metreden birkaç kilometreye kadar boyları değişebiliyorBüyük gemileri uzayda inşa ediyorlar Bu gemilerde gerektiğinde yüzbinlerce kişi kalabilirmişUzay gemilerini teorik olarak her Agartalı insan kullanabilirmiş ama pratikte ancak bu bilgiye ve tecrübeye sahip ayrıca bu maksatla görev alan kişiler bu gemileri kullanırmış
Agartalı’lara gemilerinin materyali kendi kendini onaran canlı materyal denebilecek bir maddeden mi yapılmıştır diye sorduğumuzda bu teknolojinin uzaydaki daha geri düzeyli uygarlıklarda kullanıldığını ifade etmektedirler
AGARTA’lılar bizimle aynı dünyayı paylaşan ama farklı bir vibrasyonel düzeyde bulunan yüksek bir uygarlık düzeyine ulaşmış gelişmiş bir insan gurubudurOnlarda bizim gibi insanlarBizlere benziyorlarFakat onlar kendi ruhsal yapılarını keşfedip ruhsal güçlerini kullanabildikleri için bizimkine nazaran daha ruhsal esaslar üstüne kurulmuş bir toplum düzenine sahiplerAgartalılar insan beyninin ve zihnin evrenle ve evrenin sonsuz boyutlarıyla olan bağlantısını keşfettikleri için ve zihnin, düşüncenin, şuurun sonsuz potansiyellerini bilmekle kalmamış bunu kullanabilme olanağınıda elde etmiş oldukları için bizlerden çok daha ileri bir uygarlık olma şansını elde etmişlerdirAşağıda Ömer Sami arkadaşımızla Agarta uygarlığından Semiyun’ un soru ve cevap şeklindeki görüşmelerini ilginize sunuyorum
Soru: Pek çok Agartalı kardeşimizin yaşadığı başka gezegenler varBunların hepsi dünyanın tabi olduğu zamana mı tabidir?
Semiyun: İşin diğer püf noktası da budurHer gezegenin aşağı yukarı farklı zaman, daha doğrusu zaman enerjisine tabiyeti vardır Zamanı da bir enerji olarak nitelendirdiğimizde O enerjiden de çok değişik şekillerde yararlanma imkanı kendiliğinden gündeme gelmektedir
Soru: Şuurlu inanç bilgilerinde ‘‘maddenin görünmez hale gelişi’’ diye bir konu vardıMolekül yapısı üzerinde oynandığında madde orada var olmakla birlikte, bizim açımızdan görünmez hale geliyorduBöyle bir açıdan bu konuya yaklaşabilirmiyiz
Semiyun: Hayır böyle bir şey bizim açımızdan çok ilkel bir yöntemi ifade ederBiz molekül yapılar üzerinde değil, doğrudan doğruya atomun henüz keşfetmediğiniz pek çok yapıları üzerinde hakimiyet kuruyoruzOralara farklı enerjiler uyguluyoruzBu sayede bizim açımızdan o parçaları, varlıklarına zarar gelmeden-bozunmaya uğramadan yok kılabiliyoruzYani görünmez yapabiliyoruz
Soru: Bir uzay gemisi görünmez konumdayken duvarların içinden, meteor parçaların içinden yada bir kara parçasının içinden onlarla çarpışmadan geçip gidebilir mi? Bir hayalet gibi!
Semiyun: Böyle bir durumda uzay aracı örneğin dünya yüzeyine indiği zaman kendi vibrasyonel seviyesi üzerinde küçük bir değişiklik yaparak görünmez olacakBöylece yükseltilmiş vibrasyonel seviyesi ile o, söz konusu kara parçasının yada kaya parçasının içinden geçerek arzu ettiği noktada tekrar vibrasyonel seviyesini, oranın vibrasyonel seviyesine ayarlayarak geçişini tamamlamış olacaktırGemilerimizle uzayda yol alırken karşımıza aniden çıkan bir meteor parçasını algılayan gemi içindeki aygıtlar sayesinde otomatik olarak saniyenin çok kısa bir süresi içinde geminin vibrasyonel seviyesini bir derece yükseltir ve yine çok kısa süre içinde yeniden eski konumuna ayarlama imkanına sahibizBu adeta otomatiğe bağlanmıştır
Soru: Örneğin A gezegeninden B gezegenine çok kısa sürede uzaysal bir sıçrama yaparak geçiş yapacağız diyelimBu durumda vibrasyonel seviyenin değişikliği konusunda ölçü nedir
Semiyun: Bu da önemli bir konudurÇünkü vibrasyonel seviye dediğiniz hadisenin mikro ve makroya doğru sonu yokturBiz elbetteki bundan çok öncelere nazaran daha kısıtlı vibrasyonel değişiklikler yapma imkanına sahiptikAma bu gün için bu sınır daha da genişlemiştir Herhangi bir örnek verecek durumda sizin açınızdan değilimAma şöyle söyleyelim ki, bizde bu konuda çalışmalarımızı sürdürmekte, gemilerimizin vibrasyonel seviyesinin çok daha ötelerinde bulunan noktalara ulaşma arzusu içindeyizBu nedenle de sürekli çalışmalar yapıyoruz ve her gün çok güzel ilerliyoruzŞunu da önemle belirtirim ki, bizler bu konuda eğitilmekteyizÇünkü bu konu düşündüğünüzden çok daha ciddi sonuçları olan bir konudurBu nedenle de ihtiyatlı giderek gelişmeyi daima tercih etmekteyizElbetteki her konuda aynı şey söz konusudurAma bu konunun inanın ki, yanlışı yoktur
Soru: Yani vibrasyonel seviyeyi çok yükselttinizBir daha geri dönmeme, toparlanmama hali olabilir vayahut da öyle bir boyutun içine girilir ki, o boyuttaki tehlikelerin ne olduğu bilinemezHepsinin araştırmasının tümüyle yapılması gerektiğini düşünüyorum
Semiyun: Düşündüğünüz gibidirVibrasyonel seviye değiştirildiği anda farklı bir boyut kavramı içerisine girmek durumundasınızBunların çok iyi anlaşılması, bilinmesi, amacın doğru olarak ortaya konması gerekmektedirAynı şekilde, dediğiniz gibi daima eskiye dönebilme imkanının da sağlıklı bir şekilde olması gerekmektedirBu ise sandığınızdan çok daha büyük bir bilimsel çalışmayı ve teknolojiyi gerektirmektedir Teorik olarak bu tehlike var olmakla birlikte, pratikte biz Agartalılar bu konuda son derece başarılı sonuçlar almış bulunuyoruzBu güne kadar herhangi bir tehlike ile karşılaşmış değiliz ama karşımızdaki tehlikelerin de ne olduğunu biliyoruz
Soru: Daha önceki görüşmelerimizden birinde uzaya açılan medeniyetlerin gelişmiş uzay araçları yapmış olabileceklerini, fakat kainattan bir başka kainata geçmek için boyut değiştirmeleri gerektiğini, süratli bir şekilde bu kainatın içinde hareket edebilmek için de o farklı boyutun imkanından yararlanarak çok kısa sürede, çok uzaktaki gezegene gidilebileceğini söylemiştiniz hatırladığım kadarıyla ve aynı şekilde halden hale geçmenin de büyük bir medeniyet farkı olduğunu da belirtmiştinizBu fark ne kadardır? Yanlış mı izah ettim acaba?
Semiyun: Hayır yanlış izah etmedinizKainatınız içinde ki pek çok uygarlıklar, kainat içindeki gezegenlere henüz boyut değiştirerek gitme imkanına sahip değillerdirElbetteki bunun ötesinde yine sayısız gezegenlere ait uygarlıklar da bizim seviyemizin çok ötesindeki imkanlarla çok daha mükemmel yolculuklar yapmaktadırlarAma biz yine bu seviyeden konuyu ele alacak olursak kainatımız içindeki bir gezegenden bir gezegene gitmek normal olarak ışık hızıyla çok uzun zamanları almaktadırÇok süratli uzay araçaları ile yine bu kainatın imkanları dahilinde ışık hızı aşılamayacağından dolayı uzun zamanlara ihtiyaç bulunmaktadırAma şayet bir üst boyutun imkanlarından yararlanmak durumunu elde etmiş iseniz, uzay aracınızın vibrasyonel seviyesini yükselterek o boyuta geçer ve o boyut üzerinde çok kısa bir zaman süreci içerisinde yolculuk yaparak tekrar vibrasyonel seviyenizi düşürdüğünüzde mevcut kainatın içindeki çok uzak bir gezegene çok kısa bir sürede seyahat etme imkanına sahip olursunuzYalnız bu çok ileri bir aşamayı gerektirmektedirBizler yolculuklarımızı çok uzun bir zamandan beri bu yöntem ile yapmaktayız
Soru: Düşünce güçünüzle olsun, başka teknolojik seviyenizin gücüyle olsun, adeta bozulmaz, tahrip edilmez aletler, sözgelimi; uzay gemileri yapmıştınızAma ben yinede şöyle düşünüyorumSözgelimi; o uzay gemileri ile güneşe yaklaşabilir misiniz?Vibrasyonel seviyesini değiştirmeden, normal haliyleYada yaklaşırsanız ne derece yaklaşabilirsiniz? O aletlerin dayanma gücü, güneşin verdiği ısının ötesinde midir?
Semiyun: Hayır değildirler ve inanınızki, olamazlar daÇünkü sizin güneş hakkındaki mevcut bilgileriniz inanın ki, her bakımdan yetersizdirBiz güneşi sizin tanımadığınız ölçüde tanıdığımız için bu sözü söylemekte sakınca görmüyoruzKendi gemilerimizin metali adeta tahrip edilemez bir tarzda inşa edilmiştirAma onun tabi hali ile güneşin tabii halini kıyasladığınızda güneşin sıcaklığının eritme gücü, bizim gemilerimizin dayanma gücünü aşmaktadırAma bu durum bizim için bir sorun teşkil etmemektedirÇünkü gerektiğinde gemilerimiz kendi yolları üstünde ortaya çıkan herhangi bir dünyadan, gezegenlerden, anında vibrasyonel seviyesini arttırmak veya değiştirmek suretiyle, adeta delip geçercesine geçebilmektedirler
Soru: Peki ‘‘Peki tahrip edilemez tarzda inşa edilmiştir’’ sözünden kastettiğiniz neydi?
Semiyun: Elbetteki o sözümüzü de boşuna söylemedikO gemilerin yapısı yinede tahrip edilemez tarzda inşa edilmiştirVe bu tahrip edilemezliğin içine az önce sözünü ettiğim vibrasyonel değişiklikler de girmektedirAma bu son cümleyi hesaba katmasak bile gemilerimiz İnanın ki, asla tahrip olmayacak şekilde yapılmışlardırAma bunun denemesini yapmaya kalkacak olursak, elbetteki gemilerimizin dayanma gücünden çok daha üstün mevcut güçler, haller mevcutturAma sizlere bunların kıyaslamasını yapabilecek durumda değilizÇünkü sizin mevcut bilgileriniz neyi, neyle kıyaslayacağımızı anlamanıza imkan vermeyecektirAma yine aynı şeyi söylüyorum; gemilerimizin maddeleri pek çok uzay gemisinin yapılmış olduğu maddelerden çok daha güçlüdürŞüphesiz ki, pek çok medeniyetin uzay araçları mevcutturBizim uzay araçlarımız bu medeniyetlerin genel seviyesinin üzerinde güçlere imkanlara sahiptirHemen her bakımdan bu böyledirÇünkü bizim medeniyetimiz, gerçekten şu kainat içinde gelişmiş sayılabilecek medeniyetlerden biridirAma şunu da yine önemle belirtirim ki, bizim dahi hiçbir zaman ilişkiye geçemeyeceğimiz seviyelerde medeniyetler, uygarlıklar, esasında bu kelimlerle bile ifade edilemeyecek yaratılmışlıklar mevcuttur ()
Soru: O halde kıyas, yine fiziki alemleri kapsıyacak tarzda yapılabilir?
Semiyun: Elbette Ancak bir şey kendine uygun düşebilecek bir şey ile kıyaslanabilirBizim sözümüz daha ziyade fiziki alemleri kapsamaktadırVe fiziki alemdeki kainatlar, fiziki alemlerdeki uygarlıklar ile karşılaştırıldığında, bizim uygarlığımızın gelişmişlik seviyesi genel seviyenin üzerindedir
Soru: Uçan Daire başlı başına büyük uzay gemisi midir Çeşitli ebatlarda olmasına rağmen, yoksa bir takım daha önce bildiklerimizin ışığında, mesela; daha büyük gemilerin içinde bulunupta girip-çıkan yardımcı fonksiyonlar gören bir yapıda mıdır?
Semiyun: Aslına bakarsanız her iki tür de bizde mevcutturYani çok büyük çaplı, oval olmayan daha değişik şekillerde uzay gemilerimiz de vardırVe bir uzay gemisinin içinde amaca uygun sayıda, daha değişik, sizin uzay gemisi dediğiniz tarzda uzay araçlarımız da vardırBu yapılacak işin niteliğine göre bizler tarafından rahatlıkla tanzim edilebilen bir durumdurDüşündüğünüz gibidir; Yani gerektiğinde uzay araçlarımız birbirine eklenebilirBu da çok rahatlıkla yapılabilirVe böylece o amaca göre de uzay gemimiz ya da gemilerimiz hizmet verirler
Soru: Peki yinede hacimsel olarak konuşursak, mesela; bu şekilde çok büyük uzay gemileriniz vardır dersek büyüklüğü hakkında bir fikir verebilir misiniz?
Semiyun: Elbette Ama bunun boyu sizin mesafe ölçüleriniz ile 2,5 kilometreyi geçmezYanlış duymadınız Sizin için büyük bir rakamdırAma yinede 2,5 kilometreyi geçmezElbetteki bundan daha büyük tarzda, çapta gemiler de yapılabilirAma bunun inanın ki, büyük bir önemi yoktur O büyük gemilerimiz, büyük olmalarının gerçekten gerekli olmaları nedeni ile bu şekilde planlanmış ve yapılmıştırSözümüzü toparlarsak öyle olmaları icap ettiği için o büyüklükte yapılmışlardır
Soru: Peki bu büyüklükte bir uzay gemisi yeryüzünde mi, yoksa uzayda mı yapılıyor?
Semiyun: Bu da önemli bir konudurBunun teknolojik seviye ile bir alakası yokturBoyları birkaç yüz metreyi bulan uzay araçları uzayda inşa edilmektedirZira yeryüzünde inşa edildikleri taktirde onu uzaya çıkartacak manyetik güç maalesef dünyanıza zarar verecek çapta bir güç olmak zorundadırBu tamamen fiziki bir kanundurO çapta o hacimde ve o ağırlıkta bir parçanın dünyanın çekim güçünden uzaklaşabilmesi için çok büyük manyetik itme gücüne ihtiyaç vardırBu güç ise dünyaya, sizin de tahmin edebileceğiniz gibi önemli fiziki zararlar verirBu nedenle de bu çaptaki uzay araçları yerçekiminden uzakta yani uzayda inşa edilmektedir
Soru: Dev ana gemileriniz içerisinde küçük çaptaki gezegenlere iniş için daha küçük çapta gemileriniz varmı?
Semiyun: Evet ana gemilerimiz içerisinde istenilen oranda daha küçük gemiler mevcuttur
Soru: Tüm bu uzay gemilerinin bir kullanım süresi varmıdır
Semiyun: Size inanılmaz gelsede bundan 1 milyon yıl önce yaptığımız uzay gemilerini hala kullanıyoruz diyebilirimÇünkü bu uçan daireler öyle bir tarzda inşa edilmişlerdir ki, bozulmalarına imkan yokturAma yine de şunu ilave edebiliriz ki, bu uçan dairelerimize biz, bu 1 milyon yıllık süre zarfında gelişen teknolojimize uygun olarak yeni araçlar ve gereçler ilave ettikAma hiç birini kaldırıp da sizde olduğu gibi müzeye koymadık, koymamızada imkan yokturDaha birkaç milyon yıllık süre için diyorum
Soru: Ama belki öyle bir seviyeye geleceksiniz ki, bu birkaç milyon yıl sonra belki fiziki bir araç kullanmaya ihtiyaç kalmayacak
Semiyun: Hayır bunda yanılıyorsunuzFiziki kainatta yaşayan insanların, medeniyetlerin daima fiziki araç-gerece ihtiyaçları olacaktır
Soru: Peki bu uçan daireler ne yakıtı kullanıyorlar? Bizim bildiğimiz gibi bir depoları mı var, bir enerji mi yükleniyorYoksa yine bildiğimiz gibi evrenin her zaman, her yerinde bulunan güçlerden, enerjilerden mi yararlanıyorsunuz?
Semiyun: Hayır Uzay araçlarımızda herhangi bir yakıt deposu yokturVe uzay araçlarımızın bu tür bir sorunu da yokturİşte konunun can alıcı noktası da buradadırAslında kainatın her yerinde daima mevcut bulunan güçlerden yararlanma yoluna gitmekteyizVe bu güçlerinde açıkçası bir sınırı yokturUzay araçlarımız kendi kapasiteleri oranında bu güçlerden her zaman için yararlanmakta, böylece ihtiyacı olan enerjiyi temin etmektedirlerBizim enerjisiz kalma gibi bir proplemimiz yoktur
Soru: Peki bu gücü nasıl temin ediyorsunuz?
Semiyun: Elbetteki gemi kendi içinde bulunan aletler vasıtasıyla bu gücü, bu enerjiyi istediği yönde kullanmakta yani kendisini hareket ettirmekte, vibrasyonel seviyesini yükseltip alçaltmakta ve daha sizin bilmediğiniz maksatlarda kullanmaktadır
Soru: Şimdi en büyük çaplı o 2,5 km boyundaki uçan dairelerinizi, uzay araçlarınızı yine düşünelimOnlarda aynı küçük gemiler gibi veyahutta diğer gemiler gibi o büyüklükte olmasına rağmen, uzay yolculuklarını aynı prensip dahilinde mi yapıyorlar?Yani vibrasyonel seviyesini yükselterek bir üst boyuta, üst saman yoluna geçip Einstein’ın dediği gibi o solucan delikleri tünelinden ( o kurtçuklardan) yararlanmak suretiyle mi yolculuklarını yapıyorlar? Bu, o büyük gemiler için de geçerli midir?
Semiyun: İnanınız ki büyük küçük bir sorun yaratmamaktadırGeminin çapı bir kaç metrede olsa, bir kaç Km’de olsa prensip değişmemektedirVe asıl uzak seyahatlere nispeten büyük çaplı gemilerimiz ile gitmekteyiz ki, o gemiler içlerinde bir çok küçük çaplı uçan daireyi de barındırmaktadır ve bu yolculuklar önceki ifadelerimde de belirttiğim gibi üst samanyollarından ( üst boyutlardan) yararlanılarak yapılan yolculuklardır
Soru: Bizim bir mesafe birimimiz varMetreden başlıyoruz, Km den ve nihayet ışık hızından söz ediyoruz Sizin uygarlığınız içinde bir mesafe ölçüsü söz konusu mudur?
Semiyun: Hayır Bizler ‘zaman’ ı nasıl sizden farklı bir şekilde niteliyorsak, aynı şekilde mesafeleri de sizden farklı olarak nitelendirmekteyiz ‘‘Şu Samanyolu bize bu kadar uzaklıktadır, şu gezegenin boyu şu kadardır’’ gibi bir yaklaşımı yada bu tür bir kavramı biz düşünmüyoruzBöyle bir yaklaşım sizin realitenize uygun bir düşünce biçimidirÇünkü biz insan varlığını çok farklı olarak ele aldığımız için, mesafeleri de insan varlığının yapısıyla değerlendirdiğimizden ortaya sizinkine benzemeyen bir mesafe nitelemesi çıkmaktadır Benim fiziki kalıbım için A gezegeni birkaç ışık yılı uzakta olabilir sizin zaman ölçünüze göre ama ben kendi ruhsal gücümü kullandığım anda, o zaman ölçüsünü de niteleyerek, tekrar ediyorum, o zamanın niteliğini de hesaba katarak mesafeyi sizin düşünemeyeceğiniz bir süre içinde kateder ve o gezegene ulaşırımBurada ‘‘o gezegenin mesafesi şu kadardır’’ kavramı ortadan kalkarAynı sistemi gemilerimiz için de düşünecek olursak, zaman faktörünüde hesaba kattığımızda bizler ulaşacağımız gezegenlere sizinkine benzer bir mesafe koyamayızÇünkü her gezegenin, her sistemin, her kainatın değişik zaman akış hızları olduğunu biz hesaba katıyoruzSiz bu hesaplamayı yapmadan bir mesafe tahmininde bulunursanız ondan bilimsel manada kuvvetli bir netice çıkartmanıza imkan yokturYani mesafelerin gerçek nitelemesini yapabilmemiz için, olayın içine mutlaka zaman akış hızını katmak gerekmekte dir ki, tek başına buda yeterli değildirNihayet mesafe kavramı, iki gezegen arasındaki mesafe kavramı, (sizin için böyle bir kavram söz konusu olduğundan aynı şeyi söylüyorum) o iki gezegene karşı pozisyon alan varlığın ruhsal seviyesiylede yakından ilişkilidirBunu da hesaba katarsak bizim sizinkine benzer bir mesafe kavramına sahip olmadığımız ortaya çıkarAma şu demek değildir ki, biz bu konuda bir bilgisizlik içindeyizTam tersine bu konuda, bu şekilde yaklaşımımız sayesinde biz kainatın içindeki gezegenlerin nerede, niçin ve neden bulunduğunu biliyoruzUzay araçlarımızlada bu gezegenlere ulaşmak bizim için bu nedenlerle çok daha kolay oluyorBu konuya daha derinlemesine girmeye çalışırsak bu akşam için kafanızın karışabileceğini düşünüyorum
Soru: O zaman şöyle bir kavram çıkıyor ortaya: Yani mesafe ile zaman kavramı birbiriyle çok yakın ilişki içinde diyebilirmiyiz?
Semiyun: Elbette bizde zaten sözlerimizin içinde belirttikBuna birde ruhsal varlığı ilave etmemiz gerekir ki, o zaman sonuç daha net bir şekilde belirlenebilsin
Soru: Ama yine de şöyle bir kavram düşünülemez mi: Yani söz gelimi; dünyadan bir uzay gemisi havalanıyor ve diyelimki Neptün gezegenine gidecekYine de belli bir zamanda oraya ulaşır
Semiyun: Her gezegene elbette belli bir zamanda ulaşılırAma gerektiğinde biz o zamanları kısaltabilirizŞunu da önemle belirtirim ki, farklı boyutlara girdiğiniz anda zaman ve mekan hadisesi de birbiriyle kıyaslanamayacak, yani bir önceki boyutla kıyaslanamayacak şekilde büyüklük ve farklılık kazanmaktadırSizler bu konuların hemen hemen hiç birine dünya insanı olarak vakıf değilsiniz henüz
Soru: Büyük çaplı uzay gemilerini yeryüzünde yapamıyorsunuz Çünkü onu uzaya çıkartmak için sarf edeceğiniz manyetik itme gücü dünyanın fiziki kalıbına zarar verebilirBunu daha önce söylemiştinizAma şöyle bilgilerimizde var; elinizde ışınlama teknolojisi var, o uzay gemisini uzay yerine yeryüzünde daha rahatlıkla yapıp bir anda uzaya ışınlayabilirsinizVeya uzay gemisini yine yeryüzünde yapıp o geminin vibrasyonel seviyesini yükseltmek suretiyle onu aniden yeryüzünden yok etmiş olabilirsinizBu bilgileri bir arada karşılaştırırsak, bilgiler arasında çelişki ortaya çıkmıyor mu?
Semiyun: Hayır asla çıkmıyorÇıkmasına da imkan yokturBirinci olarak söylediklerinize katılıyoruzBüyük çaplı uzay gemilerini yeryüzünde yapmaya, yeryüzünün daha doğrusu dünyanın mevcut hali dikkate alındığında imkan yokturÇünkü büyük gemileri uzaya çıkartmak için kullanılacak güç dünyaya zarar vermektedirBu nedenle de uzay gemilerimiz uzayda inşa edilmektedirÖncelikle şunu söylemeliyim ki, bir büyük uzay gemisinin bizim açımızdan uzayda veya yeryüzünde yapılmasında zorluk ve kolaylık açısından hiçbir fark yokturBiz ister uzayda olsun ister yeryüzünde olsun, istersede denizin derinliklerinde olsun bir uzay gemisini aynı kolaylıkla, zorlanmadan yapabilecek tüm imkanlara sahibizBunu önemle belirtmek isterimGelelim çelişki gibi gözüken diğer konuya Öncelikle yeryüzündeki bir büyük geminin bir yerden bir yere ışınlanması da, onu uzaya çıkartmak kadar enerji kullanımını gerektiren bir hadisedirIşınlama hadisesinde ‘‘enerji kullanılmıyor’’ diye düşünüyorsanız yanlış düşünüyorsunuzBeklide sandığınızdan çok daha fazla enerji kullanılmaktadırBu nedenle o uzay gemisi söz gelimi; yeryüzünde yapılsa bile ışınlama suretiyle uzaya çıkartılması yine teoride mümkün olmakla beraber, bu işlemi yaparken kullanılacak enerji yine dünyaya çok büyük zarar verebilirAçık olarak ifade etmek gerekirse, o gemi kendi imkanları ile yeryüzünden uzaya çıkarken dünyaya vereceği zarar ‘‘1’’ olarak kabül edilirse, ışınlama suretiyle uzaya çıkartılırken vereceği zarar ‘‘5’’ tir dersem mübalağa etmemiş olurumVibrasyonel seviyesinin yükseltilmesi hadisesi de aslında ışınlama hadisesinden farklı bir şey değildir Bu da aynı kategori içindedirSöylediklerimizi incelerseniz ve mantık eşliğinde yorumlarsanız aralarında birbiriyle çelişen bir şey olmadığını görürsünüzVe bu konuya bu vesileyle temas etmiş olmanız da bizim için önemlidirAyrıca şunu söylemek istiyorumBizim, size verdiğimiz bilgilerde size göre mutlaka çelişkili şeyler olacaktırÇünkü söylediklerimizi, verdiğimiz bilgileri siz kendi bilgi, teknik veyahut şuur seviyenize göre değerlendiriyorsunuzBu durumda bazı çelişkiler ile karşılaşmanız mümkündürBunu bize sorduğunuz anda zannedersem gerekli cevapları size verebiliriz
Soru: Uzay gemileriniz için bir süratten bahsedilebilir mi?Hızdan bahsedilebilir mi?
Semiyun: Elbette bahsedilebilirAma bunu ikiye ayırmak gerekirBirincisi fiziki kainat içindeki bir süratten bahsedilebilirBiz bu konuda ulaşılması gereken yere inanınız ki, ulaşmış bulunuyoruzOndan ötesi fiziki cisimler için mümkün olmayan bir hadisedirDoğal kanunlar, yasalar maddenin belirli bir süratten yukarı çıkmasına izin vermemektedirİşte biz de bu sınıra ulaşmış bulunuyoruz
Soru: Bu sınır bizim bulduğumuz ışık hızı kavramıyla eş bir sınırmıdır?Yani o uzay gemileriniz ‘‘saniyede üç yüzbin km hız ile giderler ya da ona ulaşılmıştır’’ denebilir mi?
Semiyun: HayırBu çok ama çok önemli bir noktadırBu kavram sizin sandığınızdan da önemlidirBiz, sizin ışık hızı dediğiniz kavramı kullanmıyoruzAma şöyle söyleyelim ki, gemilerimizin vibrasyonel seviyesini değiştirmeden fiziki halleri ile en yüksek hız miktarı, sizin dediğiniz saniyedeki üçyüzbin km den daha azdırTam üçyüzbin km değildir ama nüans farkıyla o sınıra yakındırYani ışık hızı fiziki kainat içindeki en son hız limitidir diyebilirizBiz, sizin bulduğunuz bu yasanın temel prensiplerini çok daha gelişmiş bir halde bildiğimiz için üçyüzbin km lik saniyedeki hıza ve onun ötesine çıkmıyoruzBir takım ilaveler ile dediğiniz rakamın üzerine çıkmak mümkündür ama söz gelimi üçyüzellibin km hıza yükselmek madde için imkansızdırBuna, onun yasaları yani maddenin tabiatı elvermemektedirFakat bizim yaklaştığımız ve artık durduğumuz hız ikiyüzseksen ile ikiyüzdoksanbin km (sizin ölçülerinize göre konuşuyorum) arasında değişmektedirBu da bizim yakın gezegenleri ziyaretimiz için tatmin edeci bir hızdırAma şunu önemle belirtirim ki, bizim zaman kaybına da tahammülümüz yokturBu nedenle Tanrı’nın bize sunmuş olduğu diğer imkanlardan yararlanarak gezegenlere çok daha kısa sürelerde gitmekteyiz
Soru: Peki efendim bir uzay geminiz ışık hızını aşarsa, o ilave imkanlar da söz konusu olmazsa ne olur?
Semiyun: DağılırO maddi özelliğini tamamen yitirir ve o şartlar altında bir daha toparlanmasına da imkan olmazKısaca cevap budur
Soru: Yani moleküllerine, atomlarına mı ayrılır?
Semiyun: Daha da ötesine gider dersem şaşırmayınızÇünkü konuştuğumuz bu kavram sandığınızdan çok daha geniş çaplı ve ciddi bir kavramdırİleriki zamanlarda bu tür teknik konulara da girebileceğimizi ümit ederim ama şu anda bu kadarı yeterlidir
Soru: Şimdi gelelim ikinci kavramaBu fiziki kainatlar için bahsedilebilecek bir sürattir ki, o noktaya ulaşmış bulunuyorsunuzPeki diğer yaklaşım nedir?
Semiyun: İşte asıl önemli olan, süratten şayet bahsedilebilirse üzerinde konuşulacak konu, üzerinde çalışılması ve pek çok uygarlığın elde etmesi gereken bilgi, teknik, kudret ne derseniz deyin budurBu kavram elde edilmeden, bu seviyeye ulaşılmadan kainatların keşfi konusu ciddi bir konu olmaktan uzaklaşır, yani hayal olarak kalır, pratiğe, gerçeğe hiçbir zaman ( uygarlıklar için söylüyorum) dönüşemezKainatların gerçekten keşfi, tanımlaması arzu ediliyorsa uygarlıkların bir üst boyut içinde ilerleyebilecek, çalışabilecek uzay gemileri yapmaya ihtiyaçları vardırDaha önce de bahsettiğimiz gibi uygarlıkların büyük bölümü fiziki kainat içinde belirli sürate ulaşabilirler Ama ondan öteye gitmek, daha yüksek bir sürate ulaşmak gerekirse mutlaka bir üst boyuttan (4, 5 ve bunu daha da arttırabiliriz ama o çok farklı bir hali ihtiva eder ) yararlanmak zorundadırlar ki, burada da büyük bir medeni sıçrama yapmak zarureti vardırTıpkı düşünce gücü ile madde yaratma seviyesi gibi, bu konuda büyük bir merhaleyi beraberinde getirirBizim asıl sürat kavramına karşı yaklaşımımız gemilerimizin vibrasyonel seviyesini yükseltmekle elde edilen bir haldir Geminin üç boyutlu aleme uygun vibrasyonel seviyesini yükselterek onu bir anda ortadan kaldırıp bir başka boyutun içine sokmak gerekir ki, ona 4 boyut demek nispeten daha uygun olur
Çünkü doğrudan doğruya üç ile dört arasında bir geçiş yokturO da nüanslar halinde kendini ortaya koyar İşte vibrasyonel seviyeyi yükselterek bu nüanslar halindeki gittikçe yükselen boyutlar, alemler içine girerek kainatta mesafe gibi gözüken ya da sonsuz uzaklıkları ihtiva eden halleri çok kısa sürede almak mümkündür Ama bir geminin vibrasyonel seviyesini bir üst boyuta çıkartıp orada arzu edilen nitelikte tutup, kullanabilmek gerçekten yüksek bir seviyeyi gerektirirSizler ancak altın çağda yakın medeniyetlere, dünyalara fiziki araçlarımızın vibrasyonel seviyesini yükseltmeden gidebileceksinizAçıkcası şu andaki insanlığın geleceği için gemilerinin vibrasyonel seviyesinin yükseltilmesi suretiyle evrenin çok uzak noktalarına seyahat edebilme imkanı mümkün değildirBu insanların kabiliyetsiz olmalarından çok enkarne olacak ruhların genel tekamül seviyesiyle ilgilidir Elbetteki bazı öğretmenleri ayrı tutmak gerekir ki, onlar kendi hayat planlarına uygun olarak bilgiler getirip dünya insanlığına bırakacaklardır ama bu bilgilerin içinde halkın ruhsal seviyesinin üzerine çıkacak bilgiler yer almayacaktırÜmit ederim ki konu anlaşılmıştır
Soru: Peki 4 boyutta diyelimki uzay geminiz hareket ediyorO boyut içinde de bir süratten bahsedilebilir mi?
Semiyun: O boyut içinde de bir süratten elbette söz edilebilirFarklı medeniyetlerin o düzeye ulaşmış uzay gemileri örneğin 4 boyut içinde de farklı süratler ile hareket ederlerAma en geri seviyede bir sürate sahip olan bir gemi yine de fiziki kainat içindeki sürat ile kıyaslanamayacak ölçüde yüksek bir sürat ile gitmektedir
Soru: Yani km kavramı filan asla düşünülemez?
Semiyun: Bu mümkün değildir
Soru: Peki efendim aynı fiziki kainatta olduğu gibi, bir 4 boyutta da, bir 5 boyutta da hareket eden, o boyuta ait süptillikteki fiziki cisimlerin süratinin sınırından bahsedilebilir mi? Şayet süptil cisim, madde kavramını düşünürsek
Semiyun: O kavramı düşünebilirizOranın da maddesi mevcutturAma daha çok süptildir ve nihayet fiziki cisimler, yani madde de gittikçe süptilleşerek bir noktadan sonra sıfırlanır Bizim seyahatlerimiz çok daha süptil olan bu alemler içinde cereyan ederTamamen manevi alemlerde seyahat fiziki bir cisim için mümkün değildirO ap ayrı bir konudurKonuştuğumuz konu, hangi boyutta olursa olsun mutlaka süptilleşen ama maddeyi ihtiva eden alemler kabsamındadırDoğrudur; 4, 5 boyutta da hareket eden nispeten süptil maddelerin de bir süratinden ve o süratin sınırından söz edilebilir
Soru: İlave imkanlar ile uzay gemilerinizin hızını, ışık hızının ötesine çıkartabildiğinizi söylemiştiniz ama bunun hiçbir zaman üçyüzellibin km hız olamayacağını belirtmiştinizBu ilave imkanlar nelerdir ve bu durumda hız ne olur? Ayrıca bu durumda geminin durumu ne olur efendim?
Semiyun: Öncelikle şunu söylemeliyim ki, ilave imkanları biz geminin ışık hızına yaklaşık bir sürat ile gitmesi halinde kullanmaktayızEğer daha önceki ifadelerimde yanlış anlaşılma olmuş ise onun düzeltilmesini belirtiyorum Zira hangi ilave imkan sözkonusu olursa olsun, ışık hızını düşündüğünüz tarzda aşmak mümkün değildirMaddenin yapısını değiştirmeden asla bu mümkün değildirİlave imkanlardan kast ettiğimiz konuyu iki yönlü ele alabiliriz: Birincisi, ışık hızına yakın bir süratte gidildiği taktirde dahi bazı ilave imkanlar devreye girmektedir ki, bu hız ile giderken bile sizin hayal bile edemediğiniz ve edemeyeceğiniz sorunlar ortaya çıkmasınBu birincisiİkincisi ise, şayet ışık hızını aşarak gitmek gereken bir durum varsa, burada ilk konuya benzemeyen ilave imkanlar kullanılarak adeta maddenin yapısı, vibrasyonel seviyesi yükseltilmemiş olsa bile sizin yine idrak edemeyeceğiniz bir tarzda değiştirilerek saniyedeki üçyüzbin km’ lik hızı aşmak mümkündürAma bu durumda bile üçyüzellibin km’ lik bir sürate çıkmak imkansızdır Bu iki sürat arasında nispeten ortalarında diyebileceğimiz bir hız ile uzay gemilerimiz normal madde yapılarının bir miktar dışına çıkartılarak hareket etme imkanına sahiptirBu konunun sizin için anlaşılmaz hatta çelişkilerle dolu olabileceğini tahmin ediyorumAma konuştuğumuz şu konu sandığınızdan çok daha yüksek bir medeniyetin, bilimin, kudretin konusudur ve biz ancak sizin anlayabileceğiniz tarzda bir izahta bulunmaya gayret ediyoruz Bırakın dünyanızı, kainattaki pek çok gelişmiş uygarlıklar bile bu konuları teorik olarak bilmekle birlikte, uygulama yapmanın imkansızlığı içinde bulunmaktadırlarÇünkü hadise sandığınızdan çok daha yüksek bilgiyi, kudreti beraberinde getirmektedirAma bir kez daha önemle vurguluyorum ki, ışık hızına yakın bir hızda gemilerimiz seyehat ederken ancak ve ancak ilk başta sözünü ettiğim ilave imkanlar ile bu mümkün olmaktadırİlave imkanları bilimsel bir takım tatbikatlar olarak şu aşamada size kısaca belirtebilirizYoksa uzay gemisi asla o hıza dayanabilecek bir yaspılaşma içinde değildirÇünkü bu hızda çok şey normal konumunu yitirmekte, çok farklı, sizin idrak bile edemediğiniz proplemler, aşılması, çözülmesi gereken proplemler ortaya çıkmaktadırAma bilimin de, medeniyetin de, ilerlemenin de sonu gelmediği için maddenin vibrasyonel seviyesini değiştirmeden, yine maddenin kendi özelliğindeki imkanlardan, bulduğumuz, keşfettiğimiz ve üzerinde çalıştığımız ve nihayet başarılı sonuçlara ulaştığımız imkanlardan yararlanmak süretiyle ışık hızının ötesine bir miktar geçebilmiş durumdayızAma yine önemle belirtiyorum ki, bu durumda madde, madde özelliğini nispeten yitirmektedirMadde özelliğini yitirmeden bir maddenin ışık hızının ötesine çıkması imkansızdır Daha önce de bahsetmiştimBu mümkün değildir
Soru: Bu durumda geminin hali ne olur efendim?
Semiyun: Gemi yine gemi olma özelliğini devam ettirirAma maddi ölçülerin bir miktar farklı bir yapısı içine girer ki, ona maddi ölçülerin ötesinde bir kelime bulmak icap eder Gemi içindeki insanların da durumu aşağı yukarı aynı hali gösterir ama gemide bulunan insanlar akıl, şuur, irade gibi vasıflarını kaybetmezlerBunun az çok ne büyük bir bilgi ve çalışma gerektirdiğini taktir edersiniz sanırım
Soru: Peki ışık hızının çok daha ötesine bu özelliği kaybetmeden, hani ilave imkanlarla maddenin yapısını, yine maddenin kendisinde olan özelliğinden yararlanarak değiştirerek, dörtyüzbin, beşyüzbin km hıza çıkmak için çalışma yapmanın bir espirisi var mı efendim?
Semiyun: Aslına bakarsanız hem var, hem yokturAma amaç bu değildirO ancak sizin dünyanıza uygun bir düşünce tarzıdırHer konuda olduğu gibi bu konularda da bilim adamlarımız çalışma yapmaktadırlarAma bir madde ile ışık hızını geçmenin mümkün olmadığını biz de çok önceden biliyordukKonu sandığınızdan çok daha geniş kapsamlıdır
Soru: Asıl uzay gemilerinin, uzayda bir yerden bir yere gitmesi için farklı bir boyut içine girip o boyutta farklı zaman, mekan kavramı içinde hareket ederek kainatın bir ucundan bir ucuna gitmesini düşünüyordukPeki efendim, uzay gemileriniz kaçıncı boyutta seyahat ederek normal koşullarda fiziki kainattaki bir başka gezegene giderler?
Semiyun: Bu konu da bizim için önemlidirÇünkü tamamen gelişmişlikle alakalı bir hususturTaktir edersiniz ki, ilk başlarda biz ancak 3 boyut ile 4 boyut arasındaki seviyelerde seyahat ettik Tabi fiziki madde, geminin fiziki maddesi bu durumda tamamen değişikliğe uğramaktadırDaha sonra 4, 5 ve şu anda 8 boyuta kadar gemilerimiz ulaşabilmektedirAma oradaki hali size izah etmem mümkün değildirGemilerimiz, içindeki pilotun iradesine bağlı olarak bazen 4 bazen 5 bazen de 8 boyutta hareket ederek kainatın belirli noktalarına ulaşabilmektedirBu konuda biz hayli mesafe almış durumdayızŞurada sözünü ettiğimiz mana aslında sizin idrakınızın çok ötesinde, çok yüksek bir seviyeye denk düşmektedirNihayet konuştuğumuz kelimelerdirÜmit ederiz ki, bu konuda da Agartalılar olarak daha ileri mesafelere gidelimBu söylediklerim istisnasız bütün gemilerimizi kapsamaktadır
Soru: Efendim gemi bir üst boyuta, ya da daha yukarıdaki boyutlara gidiyor ve sonra vibrasyonel seviyesini düşürerek tekrar fiziki yapıya bürünüyor ve fiziki alemlerin içine giriyorPeki geminin 8boyuttaki hali ne olur? O madde değil ama madde de taşınıyor nihayet, öyle değil mi?
Semiyun: Konu sandığınızdan çok daha yüksek boyutları ihtiva etmektedirÖnce 8 boyutun ne manaya geldiğini idrak etmeniz gerekir ki, bu mümkün değildirAma yinede olay; taşınan maddenin özelliklerine dayalı olarak yapılan bir aktarım işlemidirElbetteki 8 boyuttaki madde sizin düşündüğünüz maddeden oldukça farklıdırAslına bakarsanız bu boyutta maddeden söz etmek biraz abes olurAma yine de o boyutta madde diye nitelendirilebilecek yapılaşma vardırAma sizin düşündüğünüz madde ile onun bir kıyaslamasını dahi yapmak mümkün değildirİşte biz fiziki kainattaki maddelerin bu özelliğinden yararlanarak içindeki, yine kendi özelliğinden sizin bugün bulmadığınız , keşfedemediğiniz özelliğinden yararlanarak gemimizi 8 boyuta çıkartıp orada kullanabiliyoruzVe inanınız ki, bu hal içinde gemimiz de, oradaki insanlar da kendi fonksiyonlarını kaybetmemektedirlerAma gemimiz adeta oradaki maddenin özelliklerini taşır hale gelmektedirBunun aksi düşünülemez


Kaynak: http://wwwzamandayolculukcom/cetintechnologyhtm


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.