![]() |
“Hükm-i Karakuşî” Ne Demektir? |
![]() |
![]() |
#1 |
GöKKuŞaĞı
![]() |
![]() “Hükm-i Karakuşî” Ne Demektir?Leyla Durkan/Bolu; “Dedem, hoşuna gitmeyen kararları ‘hükm-i Karakuşî’ diye nitelendiriyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() • Var elbette Leyla Hanım; ama Osmanlı tarihinde değil, Eyyûbî tarihinde var ![]() ![]() ![]() Önce tarih konusunda birkaç söz etmeme izin verin ![]() ![]() ![]() Tarih, bazılarının söylediği gibi, geçmiş, gitmiş; olmuş, bitmiş “masallar yığını” değildir ![]() ![]() ![]() Tarih genlerimizde ve hücrelerimizde yaşayan formatların tümüdür ![]() ![]() ![]() Şarkılarımızda kokusu, ağıtlarımızda acısı vardır: “Ora yemendir/ gülü çemendir/ giden gelmiyor/ acep nedendir” derken, yaşanmış bir acıdan değil, hâlâ yaşayan acıdan söz ederiz ![]() Tarih boyunca oluşmuş fıkralarda kendi neşemizi buluruz ![]() ![]() ![]() Atasözlerimizde, deyimlerimizde iç dünyamızı yansıtırız ![]() ![]() Kısacası tarih, bir şekilde hayatiyetini sürdürür ve en olmadık zamanda kendini dışa vurur ![]() ![]() ![]() Tarihi ıskalamak ise, bir anlamda hayatı ıskalamaktır ![]() ![]() ![]() Şimdi artık sorunun cevabına geliyorum ![]() ![]() ![]() “Hükm-i Karakuşi” deyiminin kaynağını teşkil eden kişinin adı Bahaüddin Karakuş’tur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Son derece iyi niyetli, merhametli ve cesur olmakla birlikte, eğitimsizdi ![]() ![]() Bir keresinde, oğlu bin gümüş dirhem (“dirhem” o dönemde kullanılan bir para birimidir) karşılığında bir katır satın almış, para istemek için de babası Bahaüddin Karakuş’a gelmişti: “Ben o kadar pahalı katır istemem” diye çıkıştı babası, “çabuk katırı sahibine geri ver ![]() Oğlan kös kös babasının yanından çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi katırın sahibine ne diyecek, bu dertten nasıl kurtulacaktı: Düşünüp dururken, yanına aile dostlarından biri geldi: “Hayrola oğlum, niye üzgünsün böyle?” diye sordu ![]() “Hiç sormayın bey amca, bin gümüş dirheme, neredeyse bedava sayılacak bir fiyata katır satın aldım, ama babam pahalı diye tutturdu ![]() ![]() Adam güldü: “Merak etme, şimdi istediğin parayı babandan alırım ![]() Dostu Bahaüddin Karakuş’un yanına gitti ![]() “Yahu” dedi, “oğlun sana yanlış aksettirmiş, aslında katırı bin dirheme değil, dokuzyüz doksan dokuz dirheme almış ![]() Bahaüddin Karakuş: “O zaman başka, ucuza almış sayılır” diyerek parayı dostunun avucuna saydı ![]() O gün bugündür, uygun düşmeyen kararlara “hükm-i Karakuşî” demek âdet oldu ![]() Yıldız İstihbarat Teşkilatı niçin kuruldu? Ferit Kara/İstanbul; “Sultan II ![]() Yıldız İstihbarat Teşkilatı 1880 yılında dönemin padişahı II ![]() ![]() Elbette devletin istihbarat teşkilatı vardı, ama bunlar iktidardaki İttihad Terakki Partisi’ne istihbarat veriyor, Padişah pek çok konudan habersiz bırakılıyordu ![]() İşte bu durum, Sultan II ![]() ![]() ![]() Teşkilat, emsallerinden farklı olarak devlet yerine Abdülhamid Han’a bağlıydı ![]() Özellikle Ermeni komitacılara ilişkin bilgi topluyor, komitacıların nefes alışlarını bile izliyordu ![]() Bununla birlikte yurt dışında da oldukça iyi organize olmuştu ![]() ![]() Çok kısa sürede geniş bir coğrafyaya yayılan ajanlar (hafiyeler) sayesinde Padişah’a, ayda 3 binden fazla istihbarat (jurnal) geliyordu ![]() Teşkilat, 1908 yılında Sultan II ![]() ![]() II ![]() “Yabancı devletler kendi emellerine hizmet edecek kimseleri vezir ve sadrazam mertebesine kadar çıkarabilmişlerse, devlet emniyet içinde olamazdı ![]() ![]() ![]() Teşkilat kapatıldıktan sonra, yüzbinlerce istihbarat bilgisi saraydan alınarak yakılmıştır ![]() Yavuz Bahadıroğlu
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar ![]() Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar NFK ![]() GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|