Orhaneli Ilçesi Bursa |
12-01-2010 | #1 |
Şengül Şirin
|
Orhaneli Ilçesi BursaOrhaneli ilçesi Bursa Doğusunda Keles, güneydoğusunda Harmancık, güneyinde Büyükorhan, batısında Mustafakemalpaşa ilçeleri, kuzeyinde Bursa’nın merkez ilçeleri bulunmaktadır Bursa’ya karayolu ile 48 km, kuşuçuşu 28 km uzaklıktadır Nüfusu 8100’dür Bursa nüfusunun %1,4’ü Orhaneli’nde yaşamaktadır Yüzey Şekilleri ve İklim Orhaneli, Bursa’nın güneyindeki engebeli düzlüklerde yeralmaktadır İlçenin dağlık kesimleri kayın, kızılçam, karaçam, meşe, ardıç ormanları ile kaplıdır Adırnaz (Orhaneli, Kocasu, Rhyndacos Ρυνδακος, Rhyndacus) çayı ilçeden geçer İlçe, ılıman Akdeniz iklimi ile Ege ve Marmara’nın kara iklimini taşımaktadır Ekonomi Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı olan ilçede çilek, vişne yetiştirilmekte ve bu ürünler ihraç edilmektedir Koyunun da yetiştirildiği ilçede hayvancılık büyük gelir sağlamaktadır Krom, linyit, manyezit, asbest, dolomit, mermer, talk, kalsit, feldispat, siyanit, kireç taşı,olivin, demir içeren maden yatakları bulunmaktadır Tarihi İlcenin eski adı olan Adranos, burasını avlak olarak kullanan Roma İmparatoru Hadrianus 117-138′un adından gelir Doğu Roma (Bizans) döneminde piskoposluk merkezi olan Orhaneli, 1325’de Orhan Bey’in emri ile Turgut Alp (Turvud, Turud >>> Durgut, Durud) tarafından Osmanlı Beyliği’ne katılmıştır İlce merkezindeki Durdu Bey camisinin adı buradan gelir; mescidin kaybolmuş orijinal vakfiyesine sözlü aktarımla yeniden yazılan vakfiyelerde Turgud adının yanlış okunması yüzünden Durdu diye bilinmektedir Ertuğrul Bey 1188-1281 ile oğlu Ataman 1258-1325 (sonradan Yıldırım takmaadlı I ebâyezîd بایزید , Arap olan büyük dedesi Türkmenler’in takmaadla Ede-Balı ya da Edeb-âlî diye andığı Adana doğumlu Suriye’den göçmüş, Hicazlı Kureyşli bir aileden gelen Şeyh’in soyundan gelmeyi şeref saydığından, dedesi Ataman’ın adını Osman yaptı Ünlü gezgin İbn-i Battuta Arapça seyahatnamesinde Bursa’ya gidip Orhan Bey ile tanışmasını anlatırken, babasının adını “Atman اطمان” diye yazar, İbn-i Battuta “Osman عثمان” adını ya da Arap yazısını bilmiyor olmadığına göre Orhan’ın babasının adı Osman olamazÖte yandan Orhan Bey zamanında Germiyanoğlu Beyliği tarihçisi İdrisî de babasının adını “Tuman طمان” diye yazar Osman ve Orhan ile çağdaş bütün Bizans ve Venedik tarihçileri ise “Ottoman” diye yazarlar) Ertuğrul/Erdunrıl Bey, 1279′dan başlayarak Anadolu Selçuklu Devleti’ne tabi “uçbeyi” idi, 1299′da Ataman, gene Anadolu Selçuklu Devleti’ne bağlı “büyük uçbeyi” oldu, oğlu Orhan Bey de “Büyük uçbeyi” idi, 1318′de artık Anadolu Selçuklu Devleti, İlhanlı Devleti’ne katıldığından Orhan Bey, İlhanlılar’a tabi olarak, İlhanlı Meliki Ebu’l Gazi Bahadır Han ölünceye dek durdu, Ebu’l Gazi Bahadır Han’ın 1335′te ölümünden sonra da istiklalini ilan etti, böylece “sultan” unvanını kullanmaya başladı 1320′den beri ordunun başında bulunan Orhan Bey, devlet kurumlarını kurdu, daha önce devlet kurumları yoktu, bunları Adranos mıntıkasında yaptı, bu yüzden de asıl devlet kuruluşunun yapıldığı yere daha sonra ta 1910 yılında Orhan İli dendi Kazanın tapu kayıtlarında şimdi bile Orhan Bey’in mülkü olan köyler vardır, İlbese (Süleyman Bey, Baş, Orta, Koçu) ve Danişmend-i Atik (Eski Danişment) gibi Orhan Bey’den mülk olarak aldığı Cebel (Dağ) mıntıkasını vakıf yapan 1 Murad’ın vakfına yerli halk hâlâ vakıf kelimesinden bozma “makıf” der Bu arazi, şimdiki Keles (Kleos, Keles-i Cedid, Kilise-i Cedid, Cebel-i Cedid) ilcesi, şimdiki OsmanGazi’ye bağlı Soğukpınar beldesi ile Orhaneli çayının kuzeyinde kalan bütün arazidir ya da başka ifadeyle Adranos Çayı ile Uludağ arasındaki bölgedir, buraya eskiden Cebel nahiyesi denirdi Bu vakıf arazisi köylerin Tanzimat’tan sonra kurulmuş tapu idaresi kayıtları ilk defterlerinde “Hüdâvendigâr Gâzî vakfıdur,evkâf-ı Hümâyûn’a mazbûtdur” yazar Daha önce Hadrianoi, Hadrianea, Hadrianus ad Olympum, Hadrianea ad Olympum, (öteki Adrianos’lardan ayırt etmek için Olympos (Ολυμποσ)/Keşiş Dağı/Uludağ’daki Adrianos denmiştir Benzeri olarak Olympos’un Roma İmpluğu’ndaki öteki Olympos adlı yerler ile karıştırmamak için Olympus ad Mysia (Misya’daki Olimpos denmiştir) Hadrianoi (Rumca Adrianoi αδρίανοί), Hadrianea, ve yerli Rum ağzında bozularak “Adranos” ve Türkmen ağzı ile “Adırnaz” adlarıyla bilinen ilçenin merkezi Beyce kasabasıdır Eski Yunan’ın meşhur hatibi Aristides, buralıdır 1325′ten 1911′de Hüdavendigar Eyalet Meclisi adını Orhan İli ( اورخان ايلي) olarak değiştirinceye değin ilcenin (kaza) adı “Adranos” (yanlış imla yüzünden yanlış okunarak Atranos) (ادرنوس, ya da yanlış imla ile اطرنوس) idi 1934 yılında TBMM kararı ile Beyce ( بكجه) kasabasının adı da ilcenin adı da Orhaneli yapılmıştır Genel kanıya göre 1325 yılında, Orhan Gazi zamanında, onun buyruğuyla soylulardan Turgud Alp Turgud Bey (ya da yanlış imla ile Turvud, Turud, ayrıca bu yanlış imla yüzünden yerli halk “Turdı”, “Turdu”, “Durdu” Bey sanmıştır) kumandasındaki ordu tarafından alındı İbn-i Kemal’in yazdığına göre Adranos Kalesi’ne gelindiğinde kale boştu, Tekfur ile halk dağlara kaçmışlardı, ordu onları takiple bulmuş, halk teslim olmuş ama tekfur kendini Alita Dağı’ndan aşağıya ırmağa doğru kayalıklara atarak intihar etmiştir Daha sonra Orhan Bey’in buyruğu ulaşımı zor olan bir yer olduğu, yeniden buraya sığınan düşmanın başa bela olacağı sebebi ile kale ile çevresindeki surlar yıkılmıştır 1869 ile 1881 arasında Adranos Kazası Cebel (Keles) nahiyesi ile birlikte, Brusa Sancağı merkez kazaya bağlı nahiye yapıldı, Harmancık Nahiyesi 1869-1870′de 1 yıl için kaza yapıldı ama Adranos nahiyesi Bursa’ya bağlandı, 1871-1881 arasında Harmancık ve Gökçedağ nahiyeleri Kite(Karacabey) Kazası’na bağlı kaldı, 1882′de yeniden eski idari sisteme dönülüp, Adranos yeniden kaza yapıldı, Cebel (Keles), Harmancık, Gökçedağ nahiyeleri Adranos Kazası’na bağlandı 8 Temmuz 1920’de Yunan işgaline uğramış ve 9 Eylül 1922’de işgalden kurtulmuştur Nüfus İlçenin nüfusu 2000 genel nüfus sayımına göre 30 449′dir Bunun 8 071′i ilçe merkezinde, 22 378′i ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 2 belde (Göynükbelen, Karıncalı), 53 köy ve 6 mahalleden oluşmaktadır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|