| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| işlemleryörüngeye, oturma, uçuşlarıfırlatma, uzay, öncesi | 
|  | Uzay Uçuşları-Fırlatma Öncesi İşlemler-Yörüngeye Oturma |  | 
|  02-03-2010 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Uzay Uçuşları-Fırlatma Öncesi İşlemler-Yörüngeye OturmaUzay Uçuşları-Fırlatma Öncesi İşlemler-Yörüngeye Oturma  Bundan hemen hemen 60 yıl sonra da bir taşıtı Dünya atmosferinin ötesine göndermeyi başardı  Artık bugün tam anlamıyla bir uzay yolculukları çağında yaşamaktayız  Uzay yolculuğu hâlâ çok tehlikeli olmakla birlikte, bugün neredeyse sıradan bir iş  haline gelmiştir  Bu maddede, pek çok bakımdan uçak yolculuğundan farklı olan  uzay uçuşlarının kapsadığı karmaşık işlemler anlatılmaktadır  Fırlatma Öncesi İşlemler Önce insanlı uzay araçlarının fırlatılmasını ele alalım  Bu tür bir araç fırlatma yerine alındıktan sonra astronotlar ve yer teknisyenleri geriye  sayma işlemlerini başlatırlar  Geriye sayma herhangi bir uzay uçuşunun en önemli aşamasıdır  Bu aşama hem kalkış öncesinde ana yer ve uçuş donanımlarının tam zamanında işletilmesini, hem de mürettebat ve donatım güvenliğinin sağlanmasını güvence altına alan, titizce planlanmış işlemleri kapsar  Geriye sayma süresi değişebilir; basit görevleri içeren uzay uçuşlarında bu süre, ABD'lilerin "Apollo" ya da uzay mekiği gibi araçlarla gerçekleştirdikleri daha karmaşık uçuşlardakinden çok daha kısadır  Geriye saymanın belirli bir esnekliği vardır; eğer bir onarım yapmak ya da yanlış giden bir şeyi düzeltmek gerekiyorsa geriye sayma durdurulabilir  Geriye saymanın son aşamalarına yaklaşılırken yer teknisyenleri fırlatma noktasından ayrılır ve uzay aracının işletilmesinde denetim yer personelinden araçtaki mürettebata geçer  Fırlatma hazırlığı sırasında araç otomatik olarak denetimden geçirilir  Uçuş güvenliğini sağlamak için, aracın binlerce parçası sürekli olarak bilgisayarlarla izlenir  Eğer bir hata varsa bu durum uçuş  denetimine otomatik olarak iletilir  Böylece, araç fırlatılma öncesinde tam  bir denetimden geçirilir  Geriye sayma sıfıra ulaşmadan hemen önce motorlar çalıştırılır; ama kalkış ancak belirli koşullar sağlandığında gerçekleşir  "Apollo" fırlatma aygıtlarında, motorun gücü roketi kaldıracak güce erişir erişmez uzay aracını tutan kelepçeler açılır  Pek çok uzay aracı türünde bu sistem uygulanmaktaysa da, uzay mekiğinde durum farklıdır  Uzay mekiğinde önce ana motorlar çalıştırılır  Bu motorlar sıvı yakıtlı olduğu için durdurulabilir ve bir sorun çıkarsa fırlatma geciktirilebilir  Eğer her şey yolundaysa, katı yakıtlı itici roket motorları ateşlenir ve bunun ardından aracı tutan dört kelepçe bir anda açılarak aracın fırlatma rampasından ayrılıp yükselmesine izin verilir  Rusya'nın "Soyuz" uzay aracında durum farklıdır  Bu araç gerçekte bir yere bağlanmış, örneğin kelepçelenmiş olarak değil, bir köprünün desteğinde tutulur  Sıvı yakıtlı motorlar ateşlenir ve yukarıya doğru itme yeterli düzeye ulaştığında roket kalkışa geçer ve o arada, yükselen araçtan gelen kuvvetin etkisiyle köprü geriye savrulur  Yükselme Araç atmosferde yükselirken cayroskopik yönlendirme mekanizmasının yardımıyla rotada tutulur; bu mekanizma, aracın çeşitli yönlerdeki sapma hareketlerini izleyerek rotadaki sapmaları denetim altına alır  Uzay aracındaki bilgisayarlar herhangi bir sapmayı belirlediklerinde, roket motorunun memelerinin doğrultusunu ya da bazı durumlarda yön dümenlerinin konumunu değiştirerek bu sapmayı düzeltir  (Ayrıca bak  Uçak  ) Yörüngeye Oturma Uzay aracının Dünya yörüngesine girmesi için yükselme sırasında yeterli hıza ulaşmış olması gerekir  İstenen yörünge hızı, istenen yörünge yüksekliğine bağlı olarak değişir  İlk insanlı uçuşlarda roketler çok kademeliydi  Örneğin "Apollo" uzay araçlarında ilk kademe, mürettebat ve yükü taşıyan kapsülü belirli bir yüksekliğe ve hıza ulaştırıncaya kadar iterdi ve daha sonra araçtan ayrılırdı; birinci kademenin araçtan ayrılmasıyla ikinci kademenin iteceği yük hafifler ve bu böylece sürüp giderdi  Uzay mekiğini yörüngeye ulaştırmak için ise, katı yakıtlı itici roket motorlarıyla ana motorlardan oluşan bir düzenlemeden yararlanılır  Uzay aracının gireceği yörüngenin tipi, yerine getireceği görev uçuşunun tipine bağlıdır  Haberleşme ve televizyon uyduları gibi aktarıcı istasyon görevi görecek uydular, normal olarak eşzamanlı, yani Dünya'nın kendi ekseni çevresindeki dönüşüyle uyumlu bir yörüngeye oturtulur; çok yüksek olan bu tür bir yörüngedeki uydu Dünya'nın üzerinde hep aynı nokta üzerinde kalır  Çok daha alçak olan kutupsal yörüngeler (kutup noktalarının üzerinden geçen yörüngeler) ise, yeryüzünün tümünü taramak zorunda olan meteoroloji uyduları, askeri amaçlı uydular ve Dünya'daki doğal kaynakları araştıran uydular gibi, çok değişik uzay araçları için kullanılır  Kutupsal yörüngeye oturtulmuş bir uydu Dünya çevresinde hareketini tamamladığında, Dünya da kendi ekseni üzerinde belirli bir miktar dönmüş olacağından, bir sonraki yörünge hareketinde Dünya'nın farklı kesimleri üzerinden geçer  Böylece 24 saatlik bir süre içinde yeryüzünün her kesimi gözlemlenebilir  Ay ve gezegen uçuşları, aktarma yörüngesi denen bir yörüngeden başlar  Yani, uydu ya da insansız uzay sondası, yükseltme roketinin son kademesiyle birlikte önce Dünya yörüngesine girer  Bu yörüngeye ulaştıktan sonra, Dünya'nın çekim kuvvetinden kurtulup uzaya dalabilmesi için aracın kurtulma hızı'nı  aşması gerekir; bunun için aracın sistemleri tekrar gözden geçirilir ve son kademe roketi ateşlenir  Kurtulma hızı uzay aracının Dünya'nın kütleçekimini yenmesi için ulaşması gereken hızdır  Bu hız saniyede 11 kilometrenin biraz üzerindedir  Bazı gezegenlere yönelik yolculuklarda, aracın yalnızca Dünya'nın değil, Güneş'in kütlece kimi etkisini de yenmesi gerekir; bu yüzden dış gezegenlere yapılan uzay uçuşları daha büyük hızları gerektirebilir   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz  En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |