Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cin, inanışı, karadenizde, peri

Karadeniz'de Cin ve Peri Inanışı

Eski 01-19-2010   #1
KRDNZ
Varsayılan

Karadeniz'de Cin ve Peri Inanışı



Cinler ve periler

cin, çin is Değirmenlerde, yıkık kiliselerde, terkedilmiş eski evlerde yaşadıklarına dahası ayrı bir alemleri olduklarına inanılan, hayvan şekline de bürünebilen ayak uçları geriye doğru kıvrık dişi ve erkek hayali yaratıklara verilen isim
Dernekpazarı Zenozana’dan yaptığım bir derlemede görüldüğü gibi cinlerin insanlara paralel ayrı bir alemi olduğuna samimiyetle inanılmaktadır:
Bir zamanlar Kalanas (Çalışanlar) köyünün imamı aşağı Kondubaga’ya (Dernekpazarı) inerken Mardadas (Yenice) köyünün hemen altında iki yılanı yol üzerinde oynaşırken görür Hoca yılanları kışkırtarak ayırmaya çalışır ama yılanlar gitmek istemezler Bu-nun üzerine hoca taş atarak yılanlardan birini öldürür, diğeri kaçar Dernek’te işini bitirip akşam evine döner Gece kapısı çalınır Açtığında karşısında iki adam görür Adamlara kim oldularını, ne istediklerini sorar Adamlar hocaya “sen bir adam öldürdün suçlusun, bizimle geleceksin” derler Hoca şaşırarak, ben kimseyi öldürmedim der Bu adamlar aslında cindir Hocaya gözlerini kapamasını söylerler Aç gözünü komutunu aldığında kendini kalabalık bir mahkemede sanık konumunda bulur Ortada bir insanın ceseti bulunmak-tadır Hakim hocaya bu adamı sen öldürdün der İmamın aklına yılan gelir Yol üstünde sevişen yılanı istemeden yolunu açmak için öldürdüğünü anlatır, af diler Cinler hocaya hak verirler ama yinede kulağını çekerler “ikindi vaktinden sonra asla yabani bir hayvanı öldürme, bizden olabilir” diye ikaz da ederler Hocaya tekrar gözlerini açıp kapamasını buyururlar Gözlerini açtığında evindedir”
Strasser, Of bölgesinde cin ve periler hakkında anlatılan hikayeleri dinlerken Kur-an dışı yorumların büyük ölçüde İslamiyet öncesi inanışları yansıttığını belirtmiştir
(Strasser, 1995: 91; İBYÇ 259)
Trabzon ve doğusunda cin ve peri birbir-lerinin yerine kullanılabilen terimler olup, geçmişte parakami (ocak kenarı) gecelerin-de nesilden nesile aktarılan külliyatlı miktar-da cin-peri hikayesi bulunmaktadır
İnsana benzemekle birlikte ayaklarının pozisyonu geriden (Sürmene Maċuka) “yane öyle äyaklari g’eriden adamlar g’ördum bi şeyler işte g’öründü ba: o zamanda”BR 42 (Sürmene Karakanzi) veya tersineGitti gitti gitti hacan Fosiya irmaklarina geldi Bakti irmaklar oyle bir işikleyur karilar çamaşur yikayur, turki deyur Çamaşurların hebisi ipek Garilar o kadar guzel o kadar guzel o kadar guzeeeel Ama ayaklari dersine Zaz mehmet buni anladi Dedi bunlar cinlerdirŞUR, “toBuklar oύne/ parmaklar Geride/ ole tersine” BR 26/29 (Of Çufaruksa) olup bu surette ayırdedilirler
Cin çarpması genellikle gece meydana gelir, genellikle bir nedeni yoktur “ċinler be-ni ç˙arpti geċe kaBỊya ç˙Ịktum / ani daha g’enç˙ zamanum ç˙ok ċa:hil idum/ ç˙Ịktum kaBıya boyle bir otiş bi şey g’eldi baa/ baa g’eldi k’i arkadan bỊ şe yapışti ba:/ halbuGi k’imse yok’ g’eldum işte eve biraz böyle dύrύnċä bütün bu başum maşumu işte her tarafumi işte ċanum ç˙ikti” BR 42 (Sürmene Karakanzi) ama bazı hareketlerin buna ne-den olduğuna da inanılmaktadır:
Gece yeni evli çiftlerin dışarı çıkması, gece-leyin dışarıya çiş yapmak, besmelesiz ev-den dışarı çıkmak, ıslık çalmak, gece değir-mene veya kiliseye gitmek gibi Genellikle insanlar gibi giyinmiş olmalarına rağmen bazı varyantlarda çıplak oldukları da kayde-dilmiştir:
çỊplak çỊplak seyler/açuk açuk şeyler/ çamaşύr yύriyeyler çamaşύr yỊkayler” BR 26 (Of Çufaruksa)
Cin çarpmasının ilk çaresinin bir hocaya okunmak olduğuna inanılırdı Cin çarpması-na engel olmak için cin görüldüğü anda Bis-mil getirmek gerekirdi:
Bizim Hüseyin ile Mustafa güneş dağların üzerindeyken eve doğru gelirler Evin orda bir değirmen var, oraya gelince bakarlar ki iki tane cıyak giysili kız duruyor Kızlar onla-ra bakıp gülüyor Hüseyin'le Mustafa bunla-rın kim olduğunu anlayamazlar O sırada Bi-smil etmek de akıllarına gelmez, Hüseyin e-vin yanına, serenderin yanına gelince düşüp bayılır Mustafa da eve gider hiç konuş-madan düşer bayılır Meğer değirmende gö-rünenler cinmiş Cin onları orda çarpmış Hocalara muska yaptırdık ama cin etkisi yi-ne de üzerlerinden tam gitmedi” GB 82 (Hemşin)
Cinlerden faydalanılan bazı inanışlar da bulunmaktaydı:
Hasta olana, nazarlanana, korkana hocalar bir tas suyu okur, üfler bu su hasta olanın başında gezdirilir sonra kapıya (evin dışına) dökülür, su kabı, kapıya bırakılır Cinler kor-kuyu veya hastalığı götürsün diye” GB 79 (Hemşin)
Lazca ina (Arhavi) ia İA 55
< Arapça cinn “gözle görülmez, latif cisim-lerden ibaret yaratık” OSM 143

PERİLER
peri is Ayak uçlarının geriye dönük (ayak-lari geriden) olmasıyla kolayca ayırt edilen genellikle değirmen, yıkık evler gibi ıssız yerlerde veya geceleri köy içinde dolaşan hayali yaratıklar (Trabzon, Rize),
şu garşiki gabana/ Peri bağirur peri” BY 160, “ne periler var idi ey/ kiderduk hau Deriye/ derenun kenarına/u:hu: hu: horom ederdiler” BR 11 (Of Yarlı), “Nuriye’yle çaha gittik ırmaklardan yukarı başladık çah top-lamaya Akşam namazı da oluyordu Bir de baktık ki yukardan aşağı beyaz giysili bir ka-dın geliyor Peri olduğunu anladık Biz onu görür görmez döndük geri geldik” GB 82 (Hemşin), “Cinlerin çok güzel ve gösterişli olarak tasavvur edilen dişilerine “peri” de-nir Bayan h yolda giderken yol üzerinde duran bir kurbağayı, ayağı ile yolun ke-narına iter O gece uyurken H nin odasına bir kadın grubunun girmesiyle uyanır Ba-yana gelinimuz çecuk üzerine ağrı çekeyur haydi ona ebeluk yapacaksun derler Bayan H bu insanlara dikkatli baktığında ayakla-rının eksebis olduğunu (ters) görür Yani parmaklarının bulunduğu taraf topuk ve topukların bulunduğu tarafta parmaklar yer almıştır Onlarla gitmek zorunda kalır Bera-berce bir mağaraya giderler Mağarada pek çok insan vardır Bir kısmı horon oynamakta, bir kısmı yemek pişirmekte, bir kısmıda seyretmektedir H ye Çimil (Cevizin içinin havanda döğülmüş hali) yapma görevi verilir Orada hazır bulunanların tümü çok iyi ve güzel giysiler içindedir Hazır bulu-nanların gürültüsü arasında gelinde do-ğurmuştur Periler dillerinden düşürmedik-leri ve ne maksatla söyledikleri tesbit edi-lemeyen şu mısraları terennüm eder ‘Beğun beğunden sonra çarşambadur Çarşamba/ Beğun beğunden sonra perşembedur Per-şembe’ Ba-yan H orada bulunan kadın-lardan birinin, özel işaretlerle de kendi zubununa (üç etek enteri) benzediğini hay-retle müşaade eder Bismillah demeden yerine koyduğu için zahmetsizce perilerin eline geçtiğini hemen anlar Diğer taraftan şüpheyi tamamiyle gidermek için de, hiç bir peri görmeden zubunu bir yerinden işa-retler Mağaradaki H nin yolda gideken ke-nara itelediği kurbağanın hamile bir peri olduğu anlaşlır Periler her şekle girerler” ÇF 59-61 (Çaykara)
Bıjışkyan notlarında (1817), Rize’lilerin batıl itikadlarının son derece güçlü olduğu-nu, dev ve peri korkusundan akşam olunca evlerine çekilip, geceleyin dışarı çıkmadıkla-rını belirtmiştir PMN 117
< Farsça peri “cinlerin çok güzel ve alımlı olarak farzedilen dişilerine verilen ad” OSM 860

__________________

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?




Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.