O şimdi “taş Atan çocukların” öğretmeni |
01-14-2010 | #1 |
delishhhh
|
O şimdi “taş Atan çocukların” öğretmeniÜniversitelere sızan PKK çetesini yazıyorum “Bu konu yıllardır var ve ilgililerin kafası kuma gömülü, halbuki öğrenciler feryat ediyor” demiştim Bu çerçeveden de, iki yıl önceki bir öğrenci mektubunu yayınlamıştım O mektubun sahibi kardeşim, bana yeniden yazdı O şimdi bir ilköğretim okulu öğretmeni Bakın mektubunda neler var “Ben (ismi ben de) Çukurova Üniversitesinde öğrenciydim Yaşadığım talihsiz bir olayı anlatmıştım Mektubumun başlığı “Çukurova’dan bir çığlık yükseliyor”du Siz mektubumu geçen yıllarda “Bu iddialarla ilgilenen var mı?” başlığı altında yayımlamıştınız Ben artık Çukurova’da öğrenci değilim Mezun oldum ve Adana’nın siyasi olarak oldukça karışık ve olaylı mahallesinde öğretmen olarak göreve başladım Öyle öğrencilerim var ki derste bana polisi nasıl taşladıklarını kaç tane taş attıklarını anlatıyorlar Bu çok üzücü bir durum Ama maalesef gerçek Şimdi yaptığım şey öğrencilerime kendimi sevdirip onlarla ilgilenmek Devamlı sohbet ediyorum onlarla Neden polislere karşı böyle davrandıklarını anlatmalarını istiyorum Bu yüzden idareden uyarı bile aldım Bana dikkatli olmamı söylediler Ama ben buna göz yummak istemiyorum Onlar daha çok küçükler İlgilenmemiz lazım” Bu fedakar kardeşimizin, değerli öğretmenimizin yolunda Allah’ımızın kendisine yardımcı olacağından eminiz Söylediği gibi “onlar daha çok küçükler” ve ne yazık ki PKK denilen vampirlerin onlara karşı sevgisi falan yok, bu küçük gövdeleri kendisine siper edebiliyor Türkiye’nin hali giderek daha da ve her alanda perişanlaşıyor ama, ülkenin tepesindekilerin nelerle meşgul oldukları ortada Bir yansımaya dikkat ediniz Tepedekilerin tümü siyasi iktidardakiler de, askerler de, bürokratlar da Ankara’nın oradakiler, tepedekiler büyük bir zenginliği, rahat bir hayatı yansıtmaktadırlar Tuzları kurular ve yoksulluk sınırının altındakiler Manzara budur Pazar yayınladığımız okuyucu mektuplarından devam edelim “Ben Veysel, Adana’dan yazıyorum 19 yaşındayım 30 Aralık’taki yazdığınız Yaşar Kemal hakkındaki yazınızı okudum ve çok şaşırdım Yaşar Kemal’n bütün eserlerini okudum özellikle içinde yaşadığım Çukurova halkını anlatması ilgimi çekmiştir Ama onun Fransa’daki bu konuşmalarına gerçekten inanamadım Biz Türk milleti, sizin de dediğiniz gibi onu başımıza taç yapmıştık fakat nasıl bu kelimeleri söyleyebiliyor Bu konuda bana daha açık bilgi vermenizi bekliyorum Şimdiden teşekkür ederim Biz bu zamana kadar yanlış insanı mı baş tacı yaptık yani abi?” Veysel’e selam olsun İzmir’den Sayın Mediha Doğan şöyle diyor; “Vakit ayarlayamamıştım Önce hayırlı bir sene dilerim İkincisi geçtiğimiz günlerdeki bir yazınızla ilgili Aslında size verilen bir cevapla desek daha doğru olur Hani zavallının biri papaz Barto hayranı bir kimseydi “en iyi Müslümanım” diye saçmalamıştı ‘Allah ıslah etsin der büyüklerimiz’ doğrudur fakat ben yazıyı okuyunca bir büyüğümün “bu günahın cezası yazının içinde” deyişini hatırladım” Sayın Mediha Doğan’ın şu satırlarını da çok önemsedim, “Güne başlarken ilk işim gazetemi almak ve mümkün olduğunca okunmasını temin etmek Sonra bütün yazıları okuyup moral depolayıp yalnız değiliz hakikatine güvenip yola devam etmek Bu arada hepinize dua etmekten de kalmamaya çalışıyorum Kaleminize kuvvet yüreğinize sağlık dilerim” Bu günler safları sıklaştırma günleridir Mediha Doğan’ın “sözleri-işareti” budur BEHİÇ KILIÇ |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|