|  | Zeytin |  | 
|  11-06-2009 | #1 | 
| 
KRDNZ   |   Zeytin Yüzlerce yıldır Tire'de, ekim sonundan ocak ayına kadar aynı ritüel yaşanır  Bütün aile zeytin hasadı için biraraya gelir  Erkekler çırpar, kadınlar toplar  Ve büyük emeklerle toplanan zeytin, yağ olur, sabun olur, şifa olur  İhsan Oktay Anar, Tireli bir ailenin asırladır süregelen hasat ritüeliyle iç içe geçen öyküsünü anlatıyor   Bundan yıllarca önce, İzmir'de Ekim ayı başladığında, doğum yeri Tire'den gelen haberle Muzaffer Hanım'ın (bu satırların yazarı, sözü edilen saygıdeğer hanımın kızıyla evlidir) eli ayağı birbirine dolaşmıştı  Çünkü, hiç de fena bir terzi olmayan bu hanım, yetiştirmesi gereken yığınla gömlek, etek, döpiyes ve hatta bir gelinlik siparişi olmasına rağmen, zeytin çırpma mevsimi başladığı için Tire'ye çağrılıyordu: Hem de, heyhât ki, kayınvalidesi tarafından  Dilber Hanım, yani kayınvalide, sert bir kadın sayılırdı  Sık sık ağrılarından şikayet eder, konu komşudan bir doktor veya bir kaplıca ismi işittiğinde İzmir'de yaşayan, dolayısıyla ailenin en zengini sayılan oğluna telgraf çektirir ve dükkânını 15 gün olsun kapatıp, kendisini falanca doktora yahut filanca kaplıcaya götürmesini söylerdi  Kocasının sözünden çıkmamaya gayret eden ve şimdi felsefe öğretmenliği yapan kızını, "Evlâdım, unutma sakın! Biz Arnavut'uz  Önce Allah sonra koca gelir bizde" gibi sözlerle yetiştirmeyi farz bilmiş Muzaffer Hanım, ne yazık ki kayınvalidesinin çağrısı karşısında fazla bir şey yapamamıştı  Çünkü ayakkabı ustası olan ve mesleğinde ilerlemek için yıllar önce İzmir'e gelerek Bayraklı semtine yerleşen kocası Esat Bey beş vakit namazında biriydi ve bu haliyle onun, Peygamber Muhammed tarafından, "anne sözünü tuttuğu için" övülen Veysel Karanî'yi örnek almaması kaçınılmazdı  Kısacası, kocası anne sözünden ve kendisi de koca sözünden çıkamayacağı için, Tire'den gelen emre boyun eğmekten başka çare yok gibiydi  İzmir'in ilçesi Tire'nin sakinlerinin çoğu, buranın asırlar önce, Hititler zamanında kurulduğunu, Büyük İskender'in ordularını "ağırladığını", Fatih Sultan Mehmed saltanatında hanlar, kervansaraylar, camiler ve medreseler inşa edilerek bayındır bir ticaret şehri, neredeyse bir kültür merkezi kılındığını pek bilmezdi  Ama buradan çıkan bir tekstil girişimcisinin, İtalya'dan hurda fiyatına satın aldığı araçlarla izbe bir mekânda ürettiği gömleklere "Tireli" değil de, "Tirelli" markasını yapıştırdığı vakit voliyi vurarak zengin kesildiği söylentisi ağızdan ağıza dolaşırdı  Muzaffer Hanım ile kocasının kalacağı, rahmetli Necati Amca'ya ait ev de, Tire'nin taş döşeli, dar sokaklarından birinin kıyısındaydı  Eğer ezkaza, olsalar bile, motorlu araçların asla giremeyecekleri bu dar sokaklarda o zamanlar, yani bundan 30 yıl kadar önce, ezan sesini duyduklarında suskun ve vakur edalarıyla camilere sökün eden Tireli erkeklerin bindikleri eşek, katır ve hatta beygirlerin toynaklarından kopup gelen lapatap lapatap sesleri yankılanırdı  Rahmetli amca ve ailesi, hatta tüm sülale, zamanın adeta durduğu, bir yeniliğe de ihtiyacın pek olmadığı, işte böyle bir atmosfer içinde yaşarlardı  Kendi çırpıp topladıkları zeytinin yağını yine kendileri sıkar, sabunlarını bu yağdan kendileri yapar, bir futbol sahasının çeyreğinden bile küçük tarlalarında tahıl yetiştirip taş değirmende öğüterek kendi ekmeklerini kendi fırınlarında pişirir, meyve ve sebze ihtiyaçlarını kendi bahçelerinden elde eder, gerekli başka birkaç ihtiyacı da komşularıyla mübadele yoluyla karşılarlar, yedikleri karpuzun çekirdeklerini kavurarak kışa saklayıp, kabuklarını da "damda" bekleyen eşeğe verirler, evlerinden asla çöp çıkmazdı  Yazının devamı National Geographic Kasım sayısında   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Zeytin |  | 
|  11-06-2009 | #2 | 
| 
KRDNZ   |   Cevap : Zeytin  .gif)  Foto?raf : Birol Üzmez Her bir ana dalın gelişmesine göre dinamik bir şekilde değişen gövdesinin yanı sıra hastalıklara ve susuzluğa dayanıklı asırlık zeytin ağaçları bin yıldan fazla yaşayabiliyor    .gif)  Foto?raf : Tolga Sezgin İhsan Oktay Anar, zeytin hasadına katılmamış ama zeytin hasadı öyküleri anılarında geniş yer kaplıyor   .gif)  Foto?raf : Tolga Sezgin Kaz Dağları'ndan toplanan zeytinler, sıkım için bekliyor   .gif)  Foto?raf : Birol Üzmez İzmir'in Tire ilçesinde her salı günü kurulan pazarda, zeytin hasadı döneminde ağaçları çırpmak için kullanılan uzun sırıklar da satılıyor     .gif)  Foto?raf : Tolga Sezgin Sırtını Kaz Dağları'na yaslamış Küçükkuyu Başdeğirmen'deki zeytin bahçeleri, hasat zamanı ailenin tüm bireylerini biraraya getirir  Erkekler ellerinde sırıklarla, dallara zarar vermeden, zeytinleri yere düşürmeye çalışır  Kadınlar da yaygıya düşen zeytinleri toplar  Ama geniş zeytinliklerde kalabalık aileler bile yaklaşık üç ay süren zeytin hasadına yetişemez, çoğu dışarıdan yevmiyeli işçi çalıştırır     .gif)  Foto?raf : Tolga Sezgin Küçükkuyu'da, bir uçtan zeytinin konup diğer uçtan yağın çıktığı kapalı bir sistem olan kontinü yöntemle çalışan yağ sıkma fabrikasına çuvalla getirilen zeytinler makineye dökülüyor   .gif)  Foto?raf : Tolga Sezgin Türkiye'de hâlâ bazı yörelerde zeytinyağı üretiminde, geleneksel sulu baskı yöntemi kullanılıyor  Keçi kılından yapılmış çuvallara doldurulan zeytinler mengenelerde sıkılıp, suyla yıkanarak havuzlara aktarılıyor  Üste çıkan zeytinyağı, çeşme ya da maşrapalar yardımıyla toplanıyor     .gif)  Foto?raf : Tolga Sezgin Muzaffer ve Esat Buharalıoğlu, yıllarca Tire'deki zeytinlikte, kendi çırpıp topladıkları zeytinin yağını yine kendileri sıktı, sabunlarını bu yağdan kendileri yaptılar     .gif)  Foto?raf : Tolga Sezgin Bafa Gölü'nde gün doğumunun buğulu manzarası, zeytin ağaçlarının yeşili ile zenginleşiyor   .gif)  Foto?raf : Tolga Sezgin İzmir'e bağlı Bergama yolu üzerinde bulunan Zeytindağ köyündeki fabrika 1891 yılında kurulmuş  Zeytinin yağı en az fabrika kadar eski güğümlere doluyor   .gif)  Foto?raf : Birol Üzmez İzmir Bornova'da kurulan cumartesi pazarında yılın her dönemi, çeşit çeşit zeytin bulmak mümkün     .gif)  Foto?raf : Tolga Sezgin Zeytin ağacının ekonomik değeri sadece zeytin ve zeytinyağıyla sınırlı değil  Bunların dışında zeytinden ezme, reçel; yaprağından çay, yağından sabun, şampuan ve çeşitli kozmetik ürünler yapılıyor  Ayrıca çekirdek ve zeytinyağı üretiminden çıkan prina, yakıt olarak; çekirdeği alınmış prina da hayvan yemi veya gübre olarak kullanılabiliyor  Zeytinyağı asidinin ise kimya sanayi, kozmetik ve eczacılıkta kullanımı yaygın  Adatepe Zeytinyağı Müzesi'nde zeytincilik tarihine dair pek çok eşya ve belgeyle birlikte sabunlar için ahşap kalıplı mühürler de sergileniyor     .gif)  Foto?raf : Tolga Sezgin Bafa Gölü'nün yanı başındaki İlyas Dede Türbesi'ne gelenler önce, mezarın yanındaki zeytin ağacına dilekleri için çul çaput, selpak mendil hatta naylon torba bağlıyor; sonra da dileklerinin kabulü için dua ediyorlar     .gif)  Foto?raf : Tolga Sezgin İklimdeki değişiklikler veya toplama yöntemleri nedeniyle zeytin ağacının verimi yıldan yıla değişebiliyor  Zeytinciler bu durumu zeytinin "var yılı" ve "yok yılı" olarak adlandırıyorlar     .gif)  Foto?raf : Birol Üzmez İzmir Seferihisar yakınlarındaki Teos antik kentindeki Dionysos Tapınağı'nın koruyuculuğunu yüzlerce yıldır zeytin ağaçları yapıyor    .gif)  Foto?raf : Tolga Sezgin Marmarabirlik'in Bursa yolu uzerindeki, sofralık zeytin işleme fabrikasında paketlenecek zeytinler kontrolden geçiyor  KAYNAK: www  nationalgeographic  com  tr | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |