|
|
Konu Araçları |
amazing, child, quran, recitation, young |
Amazing Recitation of the Qur'an by a Young Child! |
10-17-2009 | #1 |
peri
|
Amazing Recitation of the Qur'an by a Young Child!Yasin Suresi Türkçe Meali 1 - Yâsîn 2-3 - Ey Muhammed! Hikmetli Kur'ân'a andolsun ki, sen risâlet görevi 4 - Dosdoğru bir yol üzerindesin 5-6 - Babaları korkutulmamış ve kendileri de gafil olan bir kavmi, çok güçlü ve çok merhametli olan Allah'ın indirdiği (Kur'ân) ile korkutasın 7 - Andolsun ki onların çoğunun üzerine azab sözü hak olmuştur Onlar imana gelmezler 8 - Çünkü biz onların boyunlarına kelepçeler geçirmişiz O kelepçeler çenelerine dayanmıştır da burunları yukarı, gözleri aşağı somurtmaktadırlar 9 - Hem önlerinden bir sed, arkalarından bir sed çekmişiz, kendilerini sarmışızdır Baksalar da görmezler 10 - Onları korkutsan da korkutmasan da onlara göre birdir, inanmazlar 11 - Sen ancak Kur'ân'a tabi olan ve görünmediği halde Rahman olan Allah'tan korkan kimseyi sakındırırsın İşte onu bir bağışlanma ve çok şerefli bir mükafatla müjdele 12 - Gerçekten biz ölüleri diriltiriz, onların önceden yapıp gönderdiklerini ve bıraktıkları eserlerini yazarız Zaten biz her şeyi açık bir kütükte, bir "imam-ı mübin"de (ana kitapta, yani Levh-i mahfuzda) sayıp tesbit etmişizdir 13 - Sen onlara, o şehir halkını örnek ver Hani oraya peygamberler gelmişti 14 - Hani biz onlara iki peygamber göndermiştik, fakat onlar ikisini de yalanlamışlardı Biz de (onları) üçüncü bir peygamberle destekledik Onlara: "Şüphesiz ki biz size gönderilmiş elçileriz" dediler 15 - Onlar da: "Siz bizim gibi insandan başka birşey değilsiniz, hem Rahman olan Allah, hiçbir şey indirmedi Siz sadece yalan söylüyorsunuz" dediler 16 - Peygamberler dediler ki: "Rabbimiz biliyor ki biz gerçekten size gönderilmiş elçileriz" 17 - "Bize düşen de sadece apaçık tebliğdir" 18 - Onlar dediler ki: "Herhalde biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık Eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun ki, sizi hiç tınmadan taşlarız ve mutlaka bizden size pek acıklı bir azab dokunur" 19 - Peygamberler de şöyle cevap verdiler: "Sizin uğursuzluğunuz beraberinizdedir Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Doğrusu siz israfı âdet etmiş bir kavimsiniz" 20 - O sırada şehrin ta ucundan bir adam koşarak geldi ve: "Ey kavmim! Uyun o elçilere!" 21 - "Uyun sizden hiçbir ücret istemeyen o zatlara ki, onlar hidayete ermişlerdir" 22 - "Bana ne oluyor da kulluk etmeyecekmişim beni yaratana? Hep döndürülüp O'na götürüleceksiniz" 23 - "Hiç ben O'ndan başka ilâhlar edinir miyim? Eğer O Rahman, bana bir zarar dileyecek olsa, onların şefaati benden yana hiçbir şeye yaramaz ve onlar beni kurtaramazlar" 24 - "Şüphesiz ki ben, o zaman apaçık bir sapıklık içinde olurum" 25 - "Şüphesiz ki ben, Rabbinize iman getirdim, gelin dinleyin beni" 26 - (Sonra ona) "haydi gir cennete!" denildi O da dedi ki: "Ne olurdu kavmim bilseydi!" 27 - "Rabbimin beni bağışladığını ve beni kendilerine ikram edilen kullarından kıldığını" 28 - Biz arkasından kavminin üzerine bir ordu indirmedik, indirecek de değildik 29 - Sadece bir gürültü oldu, onlar da hemen sönüverdiler 30 - Yazıklar olsun o kullara ki, kendilerine glen her bir peygamberle mutlaka alay ediyorlardı 31 - Görmediler mi ki, kendilerinden önce nice kuşakları helak etmişiz Onlar artık kendilerine dönüp gelmiyorlar 32 - Onların hepsi toplanıp, sadece bizim huzurumuza getirilmişlerdir 33 - Hem bir delildir onlara ölü toprak Biz ona hayat verdik ve ondan taneler çıkardık da ondan yiyip duruyorlar 34 - Biz orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından bahçeler yaptık İçlerinde pınarlardan sular fışkırttık 35 - (Bunu) Onun ürününden ve kendi elleriyle yaptıklarından yesinler diye (yaptık) Hâlâ şükretmeyecekler mi? 36 - Yerin bitkilerinden, kendi nefislerinden ve daha bilemeyecekleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah'ın şanı ne yücedir 37 - Gece de onlara bir delildir Biz ondan gündüzü soyar çıkarırız, bir de bakarlar ki karanlığa dalmışlar 38 - Güneş de bir delildir ki kendi yolunda akıp gidiyor İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah'ın takdiridir 39 - Ay'a gelince, ona menziller tayin ettik Nihayet o eski hurma salkımının çöpü gibi (yay haline) dönmüştür 40 - Ne güneşin aya çatması yaraşır, ne de gece gündüzü geçebilir; onların her biri kendi yörüngesinde yüzerler 41 - Onlar için bir delil de bizim, onların neslini dolu bir gemide taşımamızdır 42 - Yine kendileri için onun gibi binecek şeyler yaratmamızdır 43 - Eğer dilesek onları boğarız da o zaman ne onların feryadına yetişen bulunur, ne de onlar kurtarılır 44 - Ancak tarafımızdan bir rahmet ve bir zamana kadar yaşatmak başka 45 - Durum böyle iken onlara: "Önünüzdekinden ve arkanızdakinden korkun ki size rahmet edilsin" denildiği zaman, 46 - Ve kendilerine Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet geldiği zaman mutlaka ondan yüz çevirirler 47 - Onlara: "Allah'ın size rızık olarak verdiği şeylerden hayra harcayın" dendiği zaman, o kâfirler, müminler için: "Allah'ın dileyince doyurabileceği kimseyi biz mi doyuracağız? Siz apaçık bir sapıklık içinde değil de nesiniz?" dediler 48 - Yine onlar: "Eğer doğru söylüyorsanız bu (kıyamet) vaadi ne zaman?" diyorlar 49 - Onlar sadece bir tek çığlığa bakıyorlar, bir çığlık ki, onlar çekişip dururken kendilerini yakalayıverir 50 - O zaman bir vasiyette bile bulunamazlar Ailelerine de dönemezler 51 - Sû»r'a üfürülmüştür, bir de ne baksınlar kabirlerinden Rablerine doğru akın ediyorlar 52 - Onlar: "Eyvah başımıza gelenlere! Mezarımızdan bizi kim kaldırdı? O Rahmân'ın vaad buyurduğu işte bu imiş Gönderilen peygamberler de doğru söylemişler" derler 53 - Başka değil, sadece bir tek çığlık olmuş, derhal hepsi toplanmış huzurumuza getirilmişlerdir 54 - Artık bugün hiç kimseye zerre kadar zulmedilmez Ancak yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz 55 - Gerçekten cennetlik olanlar bugün bir meşguliyet içinde zevk etmektedirler 56 - Kendileri ve eşleri gölgelerde koltuklar üzerine kurulmuşlardır 57 - Onlara orada bir meyve vardır İsteyecekleri her şey onlarındır 58 - (Onlara) Rahîm olan Rab'den "selâm" sözü vardır 59 - Ey günahkârlar! Bugün siz bir tarafa ayrılın 60-61 - "Ey û‚demoğulları! Şeytana tapmayın, o size apaçık bir düşmandır ve bana kulluk edin, doğru yol budur, diye size and vermedim mi?" (buyurulacak) 62 - Böyle iken o sizden birçok nesilleri yoldan çıkardı Ya o zaman düşünmüyor muydunuz? 63 - İşte bu size vaad edilen cehennemdir 64 - Bugün yaslanın ona bakalım inkâr ettiğiniz için 65 - Bugün biz onların ağızlarını mühürleriz de neler kazandıklarını bize elleri söyler, ayakları da şahitlik eder 66 - Hem dileseydik gözlerini üzerinden silme kör ediverirdik de yola dökülürlerdi Fakat nereden görecekler? 67 - Yine dileseydik oldukları yerde kılıklarını değiştirirdik de ne ileri gidebilirlerdi, ne de geri dönebilirlerdi 68 - Bununla beraber kimin ömrünü uzatıyorsak, yaratılışta onu (güç ve kuvvetini alarak) tersine çeviriyoruz Hâlâ akıllanmayacaklar mı? 69 - Biz ona şiir öğretmedik Bu ona yaraşmaz da O sadece bir öğüt ve apaçık bir Kur'ân'dır 70 - (Bu) diri olanları uyarmak ve kâfirlere de azab sözünün hak olması içindir 71 - Şunu da görmediler mi: Biz onlar için kudretimizin meydana getirdiklerinden birtakım hayvanlar yaratmışız da onlara sahip bulunuyorlar 72 - Onları, kendilerinin hizmetine vermişiz de, hem onlardan binekleri var, hem de onlardan yiyorlar 73 - Onlarda daha birçok menfaatleri ve türlü içecekleri de var Hâlâ şükretmeyecekler mi? 74 - Onlar, Allah'tan başka birtakım ilâhlar edindiler Güya yardım olunacaklar 75 - Onların, onlara yardıma güçleri yetmez Kendileri ise onlar için bazı askerlerdir 76 - O halde onların sözleri seni üzmesin Biz onların içlerini de biliriz, dışlarını da 77 - İnsan, kendisini bir damla sudan yarattığımızı görmedi mi de, şimdi apaçık bir hasım kesildi? 78 - Yaratılışını unutarak bize bir de mesel fırlattı: "Kim diriltecekmiş o çürümüş kemikleri?" dedi 79 - De ki: "Onları ilk defa yaratan diriltecek ve o her yaratmayı bilir" 80 - Size o yeşil ağaçtan bir ateş yapan O'dur Şimdi siz ondan tutuşturmaktasınız 81 - Gökleri ve yeri yaratan, onlar gibisini yaratmaya kâdir değil midir? Elbette kâdirdir Çünkü o her şeyi yaratandır, her şeyi bilendir 82 - O'nun emri, bir şeyi dileyince ona sadece "Ol!" demektir O da hemen oluverir 83 - O halde her şeyin mülkü ve tasarrufu (hükümranlığı) elinde bulunan Allah'ın şanı ne yücedir Siz de yalnız O'na döndürüleceksiniz
__________________
Yüreğin varsa karşılıksız da seversinBeklentisiz Korkun ne olabilir ki? Kaybetmek mi? Hep yalnız değilmiydik zaten Seviyorum demek önce onsuz olmayı kabullenmektir Varlığı armağansa yokluğu ceza deği Varlığının değerini bilmektir |
Cevap : Amazing Recitation of the Qur'an by a Young Child! |
11-01-2009 | #2 |
b@ron
|
Cevap : Amazing Recitation of the Qur'an by a Young Child!Cezâkellâhu hayran (Allah sana hayırlı mükâfaat versin)
__________________
|
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|