Sefiller - Victor Hugo |
10-14-2009 | #1 |
[KAPLAN]
|
Sefiller - Victor HugoSefiller (Fransızca: Les Misérables), Victor Hugo'nun 1862 yılında yazmış olduğu roman Fransız edebiyatının en önemli romanlarından biri olan Sefiller, romantik akımın etkilerini taşıyan bir eserdir Bir suçlunun yaşam öyküsünü konu edinen bu eser, birçok dile çevrilmiş, sevilerek okunmuştur Araştırmacılar, Victor Hugo’nun bu romanı yirmi yılda hazırladıgını belirtmişlerdir Şahıslar ve olaylar Jan Valjean: Ekmek çaldığı için hapise giren, 19 yıl sonra hapisten çıkan ve herkese karşı iyilikler yapmaya başlayan adam Cosette: Fantiana’nın kızıdır Jan Valjean tarafından evlat edinip Marius’la evlenen kız Marius: Cumhuriyet’i savunan bir babanın oğludur fakat babasını tanımaz Ayrıca Cosette’le evlenir Javert: Mesleğine aşırı bağlı olan ve Jan Valjean’ı yakalayan polistir Charles Myriel:1804'te Bay myriel,birignolles'de bir köy papazıydı 19yy Paris’inden insan manzaraları; “Sefiller” romanı, roman kahramanları; kürek mahkumu Jan Valjean ve polis müfettişi Javert arasında sürüp giden bir kovalamacanın hikayesi üzerine kuruludur Jan Valjean, yoksul bir köylüdür, ailesini doyurmak amacıyla çaldığı –yalnızca- bir somun ekmekten dolayı kürek cezasına çarptırılmış, defalarca kaçma teşebbüsünde bulunduğundan cezası katlanmış ve on dokuz senelik hapisten sonra inançlarını yitirmiş, topluma öfke ve kin duyarak tahliye olmuştur Sefil bir halde geldiği “Digne” kasabasında, kasabanın piskoposundan gördüğü iyilikle aydınlanır ruhu Hayata ahlak ve fazilet sahibi iyiliksever bir insan olarak yeniden başlayan Valjean, Fransa’nın kuzeyinde ucuz mücevher imalatçılığı yaparak yaşamaktadır şimdi; geçmişini gizlemiş, zenginleşmiş ve herkesin sevgisini kazanıp kasabanın belediye başkanı olmuştur Valjean’ın gizlediği geçmişten şüphelenen detektif Javert, araştırmaya koyulur ve “Digne” kasabasındaki hırsızlık olayına kadar ulaşır Oysa, isim benzerliğinden, bir başkası Jan Valjean’ın yerine tutuklanmış, mesele kapanmıştır Ne var ki Valjean’ın ahlakı, kendi yerine bir başkasının hapsedilmesine izin vermez Teslim olur ve yeniden küreğe gönderilir Aradan bir kaç yıl geçtikten sonra bir kez daha kaçmayı başaran Valjean, teslim olmadan önce sakladığı –namusuyla kazanılmış- paralarını alır, Fantiana’nın kızı Cosette’i bulur ve bir manastırda bahçıvan olarak çalışmaya başlar Evlat edindiği Cosette ise rahibe okuluna gitmektedir Müfettiş Javert’ten kurtulmuş gibidir Jan Valjean Bu sakin hayat, Cosette’in genç ve güzel bir genç kız olmasıyla değişir Babası Napolyon ordusunda subaylık yapmış bir delikanlı; Marius’a aşık olmuştur Colette Zengin dedesi tarafından büyütülen Marius, 1832’de isyan eden sosyalistlerin safındadır Her zaman haklıdan yana olan Jan Valjean da öyle Paris kanla yıkanırken, Javert ile Jan Valjean karşı karşıya gelirler Valjean Javert’in hayatını bağışlar Ancak bu yüce gönüllük karşısında bütün inandığı değerleri yıkılan Javert, intihar eder İsyancıların durumu da pek parlak değildir Marius ağır yaralanır ve Valjean tarafından kurtarılır Cosette’in bu genci sevdiğini anlayan Valjean, onun eski bir kürek mahkumunun kızı olarak bilinmesini istemez ve ortadan kaybolur Oysa Marius, hayatını kurtaran kişinin Valjean olduğunu öğrenmiştir İki genç, son anlarını yaşayan Valjean’a koşarlar… Kaynak2: Fransız yazarı Victor Hugo (1802-1885, Sefiller adlı dev romanının önsözünü şöyle bitirir: 'Yeryüzünde yoksulluk ve bilgisizliğin egemenliği sürdükçe, böylesi kitaplar gereksiz sayılmayabilir' Victor Hugo, ateşli bir yurtseverdi Yurdunun çıkarları adına siyasal kavgalardan hiç çekinmedi Bu yüzden adına siyasal kavgalardan hiç çekinmedi Bu yüzden de tam yirmi yıl sürgünde kaldı Bu sürgün yılları, gerek şiir, gerek roman açısından onun en verimli dönemi oldu Sefiller de bu yılların ürünüdür (1862) Bu dev romanı, genç okurlara yalınlaştırılmış, kısaltılmış biçimiyle sunarak, bu ölümsüz yapıta yeni okurlar kazandırmayı amaçlıyoruz Özellikle, direnişçilerin safında yer alan Küçük Gavroş'un serüvenini kolay kolay unutamayacaksınız Bu romanda bir toplumun çöküş yıllarını yaşarken, o toplumun içindeki diriliş tohumlarının yeşerdiğini de göreceksiniz Kaynak3: 1815 yılının Ekim ayının ilk günleriydi Güneş batmak üzereyken Digne kendine yayan yolculuk yapan bir adam geldi O an etrafta dolaşan herkes meraklı gözlerle bu adama bakıyordu Önce belediye binasına giren yabancı, on beş dakika sonra oradan çıkıp bir hana doğru yöneldi, kapıyı açıp içeri girdi Bu sırada hancı kapının açıldığını duymuştu, başını işinden kaldırmadan, "Beyefendi acaba ne ister?" |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|