Okuryazarlık |
09-21-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
OkuryazarlıkOkuryazarlık Okuryazarlık, okumayı ve yazmayı bilmek anlamına gelir Okuryazarlığın farklı düzeyleri vardır Bazı topluluklarda bir kimsenin adını yazabilmesi onun okuryazar sayılması için yeterlidir Ama bu kavram genel olarak, okuduğunu iyi kavrayabilen ve başkalarının kolayca anlayabileceği gibi yazabilen anlamında kullanılır Okuma yazması olmayanlar üç gruba ayrılır: Hiç okula gitmemiş olan yetişkinler, bir süre okula gitmiş olup sonradan okuma yazmayı unutanlar ve henüz ilk eğitimini tamamlamamış çocuklar Okuryazar oranı yüksek olan ülkeler aynı zamanda dünyanın en zengin ülkeleridir Bunlar Japonya, SSCB, ABD, Kanada, Avustralya, İzlanda ve Yeni Zelanda ile Avrupa ülkeleridir 1980'lerde Avrupa'da okuma yazma bilmeyen yetişkinlerin oranı yüzde 3,6 idi Bu oran ABD ve Kanada'da yüzde 1,5'tir Oysa, azgelişmiş ülkelerde okuryazar olmayan yetişkinlerin oranı çok yüksektir Örneğin, Mali'de halkın yaklaşık yüzde 90'ı okuma yazma bilmez Nijerya, Bangladeş, Haiti, Etiyopya ve Pakistan gibi ülkelerde de okuma yazma bilmeyenlerin oranı çok yüksektir Bu ülkelerin birçoğunda sağlıklı nüfus sayımları yapılmadığı için okuryazarlıkla ilgili kesin sayılar elde etmek güçtür {bak NÜFUS SAYIMI) Okuryazarlığın ne olduğu konusunda da kesin bir tanım yoktur Sayımlarda çoğunlukla, imzasını atabilene ya da kısa bir cümle yazıp okuyabilene okuryazar denir Türkiye'de 1987 verilerine göre 15 yaş ve üzerindeki nüfusta okuryazarlık yüzde 65,6'dır Bu oran erkeklerde yüzde 81,3, kadınlardaysa yüzde 49,8'dir 20 yüzyılda "işlevsel okuryazarlık" kavramı gelişti I Dünya Savaşı sırasında Amerikan ordusundaki erlerin, okuma yazma bildikleri halde, askerlik görevini yerine getirecek düzeyde okuryazar olmadıkları anlaşıldı Bu yüzden verimli olamıyorlardı Erlerin okuryazarlık düzeylerini yükseltmek amacıyla bir dizi eğitim programı hazırlandı Bu türden programlar insanların iş alanlarında verimliliğini artırmak için düzenlenir Böylelikle okuryazarlık işlevsel kılınır Ama değişik kültürleri olan topluluklar için farklı programlar hazırlamak gerekir Örneğin, İstanbul'da taksi şoförlüğü yapan biri ile Rize'deki balıkçının aynı programdan yararlanması söz konusu değildir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|