Cam-camcılık

Eski 06-30-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Cam-camcılık



Cam-camcılık




Cam ve Camcılık; Saydam, sert ve çok kırılgan bir madde olan camın günlük yaşantımızdaki varlığına öylesine alışmışızdır ki, bizim için ne kadar Önemli ve yararlı olduğunu çoğu kez düşünmeyiz bile Ama insanlar ilk kez kum ve külü birlikte ısıttıklarında, ortaya çıkan bu yeni ve değişik maddenin çok değerli bir gereç olduğunu fark etmekte gecikmediler O çağlardan bu yana insanlar cam yapımı konusunda pek çok şey öğrendiler ve cama değişik biçimler vererek çok kullanışlı, birbirinden güzel cam eşya yapmanın yollarını buldular Bu maddede önce camcılığın çağlar boyunca izlediği gelişme ve cam sanatının başlıca ürünleri anlatılacak, sonra cam yapımının teknik açıklaması ve günümüzde uygulanan yöntemler ele alınacaktır


Eskiçağlarda cam altın kadar değerli bir maddeydi ve cam eşyayı yalnızca krallar ile soylular kullanabiliyordu IÖ 2000 yıllarından kaldığı anlaşılan ilk cam nesneler, kötülüğe karşı bir tılsım olarak kullanılan boncuk, nazarlık gibi küçük şeylerdir O çağlardazümrüt, yakut gibi değerli taşlardan biri olarak görülen camın işlenmesi ve günlük yaşamda kullanılacak bir eşyaya dönüşmesi için aradan uzun zaman geçmesi gerekti İÖ 1500'lerde önce Mezopotamyalılar, çok kısa bir süre sonra da Eski Mısırlılar mavi, yeşil, sarı, beyaz ya da kırmızı camdan küçük kaplar yapmayı başardılar



Eski Mısırlılar değerli doğal taş görünümünde cam yapma geleneğini İÖ 4 yüzyıla kadar sürdürdüler Bunun için camı renk renk boyayıp tel gibi inceltiyor sonra bu cam telleri yan yana getirerek cam çubuklar yapıyor ve bu çubukları dilim dilim keserek hepsi aynı desende olan yuvarlak cam halkaları elde ediyorlardı Daha sonra bu cam dilimleri yan yana dizilip ısıtıldığında eriyerek kaynaşmış bir kütleye dönüşüyordu Bu yöntemle elde edilen ve renk renk damarlı doğal taşları andıran kalın camları ya duvarları süslemek için kullanır ya da ısıtıp kalıba dökerek kâse yaparlardı "Mozaik cam" denen bu cam işçiliğinin eskiçağdaki en büyük merkezi İskenderiye idi Bazen renkli cam çubukların içindeki desenlere çiçek biçimi verilir, bu mozaik camdan yapılan kâselere de binçiçek (millefiori) denirdi



Camcılık tarihinin en büyük dönüm noktası İÖ 1 yüzyılın ortalarında, büyük olasılıkla Suriyeliler'in "cam üfleme" tekniğini bulmasıdır İleride ayrıntılarıyla anlatılacak olan bu yöntemle, erimiş sıcak cama istenen her biçim verilebiliyordu Yumuşak camı işlemekte çok usta olan Suriyeliler yaptıkları cam kapları genellikle damar gibi ince çizgiler ve beneklerle süslerlerdi


Roma Cam İşçiliği


İS yaklaşık 200 yıllarında, cam yapımındaki değişik yöntem ve üslupların kaynaştığı Roma İmparatorluğu'nun her yerinde tek tip cam yapımına başlandı Dünyanın birçok yerinde büyük camcılık merkezlerinin kurulduğu o dönemde cam kullanımı öylesine yaygınlaştı ki, cam eşyanın egemenliği ancak 19 yüzyılda yeniden bu noktaya ulaşabilecekti





Romalılar zamanında yağ, şarap gibi sıvıları koymak için en çok şişe üretiliyor ve taşınırken yan yana dizildiğinde fazla yer kaplamaması için şişeler genellikle kare biçiminde yapılıyordu Bunakarşılık parfüm şişelerinde çok daha zengin bir biçim çeşitliliği görülür Pencere camı ise yalnızca zenginlerin evlerine özgü bir lükstü Çünkü cam hamurundaki istenmeyen katışkıları, daha doğrusu kumun içindeki mineralleri gidermek için gereken özel işlemler nedeniyle renksiz ve saydam camın maliyeti çok yüksekti Bu yüzden günlük kullanım eşyası





genellikle mavi, yeşil ya da kahverengi tonlarında renkli camlardan yapılırdı
Romalı cam ustaları, bugün bilinen yöntemlerin çoğunu ve artık tarihe karışmış olan bazı eski teknikleri uygulayarak çok süslü cam eşya örnekleri yarattılar Örneğin altın varakların (dövülerek çok ince katman haline getirilmiş altın yaprakların) üzerine desenler kazır, sonra bu desenleri iki cam levhanın arasına yerleştirerek sıkıştırırlardı Ayrıca birirenkli (genellikle koyu mavi), öbürü beyaz iki ayrı camdan çift katlı kaplar yapar ve üstteki beyaz camı





istedikleri desene göre kesip tıraşlayarak alttaki koyu renkli camın göründüğü güzel bezemeler elde ederlerdi Bugün Londra'daki British Museum'da bulunan Portland Vazosu bu cam işçiliğinin en ünlü örneklerinden biridir Romalılar'ın kesme camdan yaptıkları kadehler de büyük bir ustalık ürünüydü Bu kadehlerin üzerinde, yalnızca bir ya da iki yerinden cama tutturulmuş, tümüyle kadehin dışına taşan çok zengin bezemeler bulunurdu


Roma İmparatorluğu'nun son dönemlerinde Almanya'da da ilk cam atölyeleri kurulmaya başladı Ama bu atölyelerde üretilen cam eşya Romahlar'ınkinden çok değişik, oldukça basit biçimli ve cam hamurunun içindeki demir oksitler nedeniyle yeşil renkliydi






İS 5 yüzyılda Roma İmparatorluğu yıkılınca, cam ustaları da yıkılan imparatorluğun hemen her yanına dağıldı O dönemde Yakındoğu'da cam işçiliği gelişirken, Avrupa'da bütün ortaçağ boyunca yalnızca küçük cam atölyeleri bu sanatı sürdürdüler Bu atölyelerin çoğu, eritme fırınları için gerekli odunu sağlayabilmek kaygısıyla genellikle büyük ormanların içinde kurulmuştu 10 yüzyıldan başlayarak kilise pencerelerini süsleyen renk renk vitraylar da ilk kez bu küçük atölyelerdeki cam ustalarının elinden çıktı {bak VİTRAY)
Hafif yeşilimsi camdan, kaba içki kadehlerinin yapımı yerel çeşitliliklerle 15 ve 16 yüzyıllara kadar sürüp giderken, o yüzyıllarda Venedik'te üretilen yeni bir camtürü yavaş yavaş bütün Avrupa'ya yayılmaya başlıyordu


Venedik Camı


Renksiz cam yapmanın sırrı Avrupalı cam ustalarına kadar ulaşamadan unutulup gitmişti 13 yüzyıla doğru bu tekniği yeniden keşfeden Venedikli cam ustaları oldu Böylece bu İtalyan kentinde giderek büyüyen bir cam sanayisi doğdu Renksiz camlar bütün Avrupa'da öylesine değer kazanmıştı ki, sonunda İtalyanlar hem tekniklerini gizli tutmak, hem de yangın tehlikesini azaltmak için bu cam yapımevlerini Venedik yakınındaki Murano Adası'na taşıdılar O yıllarda camyapımcılarına soylulara tanınan bütün ayrıcalıklar tanınmış, ama Venedik'ten ayrılmaları kesinlikle yasaklanmıştı



Venedik camı renksiz, duru, saydam ve son derece pahalıydı Bu camdan üretilen eşyanın üstü de genellikle renkli boyalardan desenlerle bezeniyordu Bunun için, öğütülerek toz haline getirilmiş cama boya karıştırılıp ısıtılıyor, böylece eriyen renkli karışım kabın yüzeyine yapışıyordu Genellikle altın yaldızlı bir fon üzerine uygulanan bu "mine işi" ya da emaye boyalar üstelik kolay kolay dökülmüyordu Venedikli ustalar ayrıca renkli cam yapmayı da biliyor, zümrüt yeşili ya da erguvan rengindeki bu zarif camları mine işiyle süslüyorlardı 15 ve 16 yüzyılda Venedikli ustaların elinden çıkan en değerli cam eşya arasında kadehler, kâseler ve büyük sürahiler ağırlıktadır



Venedik camının belki de en büyük üstünlüğü, çok çabuk sertleşmesine karşılık kolayca biçimlendirilebilmesiydi 16 yüzyılın ustaları da Venedik camının bu özelliğinden yararlanarak çok ince ve zarif yapıtlar ürettiler Saydam camın içine bazen mat beyaz, bazen renkli, incecik cam çubukları gömerek dantel görünümünde damarlı desenler yapmayı başardılar
Ne var ki, bu ustalar cezalandırılma tehlikesini göze alarak zamanla Avrupa'nın her yanına dağıldılar ve bütün birikimlerini gittikleri yerlere götürdüler Böylece 17 yüzyıldan başlayarak Avrupa'nın birçok yerinde, özellikle Normandiya, İspanya, Bohemya, Anvers ve Liege çevresinde Venedik camı üretimine geçildi ve sonunda Venedik kenti bir camcılık merkezi olarak eski önemini yitirmeye başladı



Kesme ve Kristal Cam



17 yüzyılın sonlarına doğru ince ve kırılgan Venedik camı yavaş yavaş alıcıların gözünden düşmeye başlamış, İngiltere, Almanya ve Bohemya'da üretilen sağlam ve kalın camlar daha çok aranır olmuştu Özellikle Bohemyalı ustaların yaptığı saydam ve kalın camlar çarkla keserek bezemeye çok elverişliydi Bu teknikte, hızla dönen metal bir çarkın keskin kenarı camın yüzeyine sürtülerek istenen kesme desenler cama işlenebiliyordu Oysa
böyle bir çarkta işlenemeyecek kadar kırılgan olan ince Venedik camlarındaki oyma desenler ancak elmas uçlu kalemlerle yapılabiliyordu
İngiltere'de George Ravenscroft adında bir cam yapımcısı, uzun denemelerden sonra 1676'da sağlam bir cam üretmeyi başardı





Kurşun camı adıyla bilinen bu çok ağır ve parlak cam Venedik camından daha duru, kesilmesi de daha kolaydı İlk yıllarda bu camdan kalın ayaklı, ağır ve hantal kadehler yapıldı Ama sonradan cam eşyayı ağırlığına göre vergilendirme yasası konulunca kadehler giderek hafifledi Kurşun camından yapılan bu görece hafif kadehlerin üstü altın yaldızla, mine işiyle ya da oyma yöntemiyle bezenir, bazen ayaklarında hava kabarcıklarından ya da mat camdan oluşan sarmal damarlar bulunurdu Gene de bu parlak İngiliz camı için en uygun bezeme kesme yöntemiydi Bu teknikte camın dış yüzü tıpkı bir elması tıraşlar gibiçok sayıda küçük düz yüzey (faseta) oluşacak biçimde kesilir;





böylece üzerine ışık vurduğu zaman kesme cam doğal bir mineral kristali gibi ışıltılar saçar Günümüzde, kesme ve oyma işçiliğiyle bezenmiş çok değişik nitelikteki parlak, renksiz bütün cam eşyaya kristal denirse de, gerçek ve en değerli kristal eşya Ravenscroft'un geliştirdiği kurşun camından yapılanıdır 18 yüzyılın ikinci yarısında İngiltere ile İrlanda'da çok yaygınlaşan ve Avrupa'da geniş bir alıcı kitlesi bulan kesme kristal cam, 19 yüzyılın ortalarına doğru çağın genel beğenisine uyarak yerini başka yöntemlerle bezenmiş yeni camlara bıraktı





19 yüzyılda çok tutulan iki yeni cam işçiliği, bu alanda henüz bir yüzyıllık geçmişi olan ABD'de doğdu Bunlardan biri, 1825'te Massachusetts'teki Sandwich'te bir cam atölyesi kuran Deming Jarves'in geliştirdiği presle kalıplanmış cam tekniğiydi İkincisi de, Art Nouveau (Yeni Sanat) Akımı'nın ABD'deki öncülerinden Louis Comfort Tiffany'nin 1880'lerde yaptığı, metal parlaklığındaki renkli camlardı "Favrile" adıyla bilinen ve Art Nouveau üslubundaki kıvrak, dalgalı çizgilerle bezenmiş olan bu parlak yüzeyli cam özellikle abajur ve vazo yapımında kullanıldı New York eyaletindeki Corning'de kurulan Steuben Glassworks'un son derece katışıksız hammaddeden ürettiği çok duru cam eşya ise, ABD'deki camcılığın 20 yüzyıldaki en iyi örneklerindendir



Türk Cam İşçiliği



Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan ve Türk dönemine tarihlendirilen en eski cam işleri Artuklu ve Selçuklu camlarıdır Diyarbakır'daki Artuklu Sarayı'nda birinin üzerine ejder figürü işlenmiş mozaik cam küpler bulunmuştur Konya'daki Kubadâbad Sarayı kazılarında da Anadolu Selçuklularından kalma, "filgözü" denen bombeli ve yuvarlak pencere camlan ile kadeh, tabak gibi renkli cam eşya çıkarılmıştır Üfleme yöntemiyle yapılmış olan bu cam eşyanın üstü altın yaldız ve mine işi desenlerle bezelidir
Osmanlı döneminde de gelişmiş bir cam sanayisinin var olduğu çeşitli belgelerden ve elyazması kitaplardaki minyatürlerden anlaşılmaktadır Topkapı Sarayı'nda bulunan ve III Murad dönemine ait olan Surnamei Hümayun'daki minyatürlerde cam üfleyen ustaların geçişi resmedilmiştir






Osmanlı İmparatorluğu'nda devlet eliyle desteklenen cam işçiliğinin merkezi İstanbul' du ve bu atölyeler Eğrikapı, Tekfur Sarayı gibi belirli yerlerde toplanmıştı 18: yüzyılda, III Mustafa zamanında bütün şişe ve cam atölyeleri Tekfur Sarayı içine alındı Bu atölyelerde kullanılan beyaz kumun Yedikule yakınlarındaki Kumboğazı'ndan getirildiği sanılmaktadır






Osmanlı cam işçiliği 19 yüzyılda büyük bir canlanma göstererek en parlak dönemlerinden birini yaşadı Bu gelişmenin başlıca odağı Beykoz atölyelerinin kuruluşudur Bu atölyelerden ilkini, Venedik'te opal cam yapım tekniğini öğrenerek İstanbul'a dönen Mevlevi dervişi Mehmed Dede'nin III Selim zamanında açtığı sanılıyor Beykoz atölyelerinde üretilen gülabdan, ibrik, laledan, şekerlik, kâse, tabak, sürahi gibi cam eşya renkli,






renksiz ya da opal camdan üfleme tekniğiyle yapılmış, kesme, yaldızlama ve mine işiyle bezenmişti Bu atölyelerin en güzel ürünleri arasında, gene renksiz, renkli ve opal cam karışımından yapılan çizgili desenli çeşmibülbüller sayılabilir Farsça'da "bülbül gözü" anlamına gelen çeşmibülbül adının nereden kaynaklandığı tam olarak bilinmiyor Belki camın içindeki çizgiler bülbülün gözündeki harelere benzetilmişti, belki de atölyenin bulunduğu mahallenin adı çeşmibülbüldü





Bu yapım tekniğinde renkli ve beyaz opal çubuklar saydam cama gömülür, böylece düz ya da sarmal çizgili çok zarif desenler elde edilirdi Çeşmibülbül yapımında, üfleme piposu denen ve içi oyuk olan ince bir çubuk önce erimiş haldeki renksiz cama daldırılır ve çevrilerek ucunda yeterince cam toplanır Potadan çıkarılan bu sıcak cam dışarıda biçimlendirilir ve içinde renkli cam çubukların dizili olduğu kalıba batırılıp üflenerek çubukların sıcak cama yapışması sağlanır Daha sonra pipo yeniden potaya daldırılıp renkli çubukların üzerine renksiz cam sarılır ve pipo döndürülerek yeniden üflenir Böylece renkli çubuklar saydam ve renksiz iki cam katmanı arasında kalmış olur





Osmanlı cam sanayisindeki son girişim Saul Modiano adlı bir Musevi'nin 1899'da Paşabahçe'de bir cam fabrikası kurmasıdır Avrupa'dan ithal edilen camların rekabeti karşısında uzun süre dayanamayarak kapatılan bu fabrikayı, 1935'te gene Paşabahçe'de kurulan, Cumhuriyet döneminin ilk cam fabrikası izledi Üretiminde çağdaş modellerin yanı sıra çeşmibülbül gibi eski cam işçiliğinden örneklere de yer veren bu fabrikanın ürünleri Türkiye için önemli bir döviz kaynağıdır Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları AŞ ayrıca 1961'de Çayırova, 1969'da Topkapı, 1980'de Sinop, 1981'de Trakya, 1984'te Kırıkkale cam fabrikalarını kurarak üretimini çeşitlendirmiştir


__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.