Kertenkelenin Uykusu (Nihat Taştekin)

Eski 05-13-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Kertenkelenin Uykusu (Nihat Taştekin)



Kertenkelenin Uykusu
(Nihat Taştekin)
KİTABIN ADI : KERTENKELENİN UYKUSU
KİTABIN YAZARI : Nihan TAŞTEKİN
YAYIN EVİ : OĞLAK YAYINLARI
BASIM YILI : 2000

KİTABIN KONUSU
Yakın iki arkadaşın birbirlerine oynadıkları oyunun,polisiye romanları aratmayacak şekilde gerçeğe dönüşmesi
KİTABIN ÖZETİ
Cem BEYOĞLU,özeldedektiflik,avukatlık arasında gidip gelen,tutarsızlıkla dolu hayatında aslında ne yapacağını kendisi de bilemeyen birisidir Tek umudu kesif kokulu binanın üçüncü katında yer alan bürosuna bir müşterinin çıkagelmesi ve aacağı pek de tatminkar olmayan ücret karşılığı tekdüze yaşamını evi ve bürosu arasında devam ettirmektirAvanslarla kıt kanaat geçindiği yaşantısında yaptığı tek kayda değer şey sevgili kitaplarına ve hayallerine bol bol zaman ayırmak ve herkesten gizli polisiye öyküler yazmaktırBürosundaki eskimiş yıpramış mobilyalarından,kafasının üstünde dönen pervanesinden aldığı hazla dolu yaşamı,kendisince,üç aydır hiç arayıp sormamasından ölmüş olabileceğine hükmettiği çocukluk arkadaşı Ergin,sırıtarak,süürpriiiiz,bakışlarıyla kapının önünde kendisini süzerek beklediği an bitmiştirYüz Temel Eser Özetleri, Kitap Özetleri, Roman Özetleri, Yüz Temel Eser, Özet

Oyunu ilk başlatan , aşık olduğu palavrasıyla Ergin olurErgin , güya, patronunun gece kulüplerinden birisinde tanıştığı Rusyalı bir sarışına, Sonya, kendisini kaptırmıştırCem’in yanına gelmesinin nedeni, kısa süreli güzel bir ilişki geçirdiği Sonya’nın ortalardan kaybolması, bunun sonucu da kendisince biraz dedektiflik yalamış arkadaşından onu bulması için yardım istemeye gelmesidirErgin’e göre Sonya bütün diğer kadınlardan farklıdırBütün hafifmeşrepliğine rağmen, güya yüzünde ve bakışlarında karşı konulmaz bir masumiyet vardırCem’in oyuna girmesi de, aslında bir dakika bile sessiz duramayan , varlığını her an heryerde kabul ettirmek için elinden geleni arkasına koymayıp fiziksel ve ruhsal bütün gürültü kirliliklerini yapan arkadaşının, aşk nelere kadir, dedirtecek suskunluğu, çaresizliğiyle tamamlanırKarşısında , Adana yemiş İngiliz havalarıyla duran arkadaşının aşığım ayaklarına engel olamadığı bir şefkat duygusuyla kanan Cem de , sonunun nerelere kadar varabileceğini şimdiden tahmin bile edemeyeceği oyunda başrol yerini en sonunda almıştırHikayenin bu kısmı , Cem’in oyuna geldiğini hala anlayamamasıyla hazzına haz katan Ergin’in , oyunu daha da çıkmaza sokmasına ve sonunda bunun bir oyundan ibaret anlayan Cem’in kendisince Ergin’in kalbine bir kurşun sıkarak arkadaşlığından men edip kedisi Hamiş ile Akdeniz köylerinden biri olan Arnıç Köyü’ne adeta bir Robinson hayatı yaşamaya gitmesiyle son bulur
Cem Beyoğlu , Arnıç’ta geçirdiği ilk haftanın sonunda , yürüyüşleri sırasında arasıra yollarının kesiştiği babasının kendisi için yapyığı evde ,dadısı Saniye Hanım’la kalan zengin,genç bir kadınla tanışır Hikayenin ikinci kısmı ya da Cem’in Ergin’e karşılık oyunu olarak da adlandırabileceğimiz bu kısım Erginsiz olarak devam eder Cem , hikayede yardımcı kahramanlar da diyebileceğimiz Erdem , Kerem ve Saniye Hanım’la bu kısımda tanışır Cem , Gonca , Erdem ve Kerem dörtlüsünün , biz de şu Ergin’e bir oyun oynasak ya! , diye başladıkları oyun bir gün Gonca’nın hergünkü yürüdüğü yollardan birinin kenarındaki uçurumda jandarmalar tarafından bulunmasıyla son bulur
Esasında , hikayenin şu ana kadar geçtiği bir ve ikinci kısım , Ergin’in o süürpriiiz bakışlarıyla çıkagelmeden önce , Cem’in tekdüze yaşantısında bir sır olarak sakladığı polisiye öyküler arasında yerini almıştır Bunu Cem’in annesi tarafından oğlunun intihar nedenini aydınlığa kavuşturması amacıyla , esasında haritada yer almayan Arnıç Köyü’ne gönderilen Oktay PALAMUT , yani hikayedeki Ergin anlar Arkadaşı Cem , kendi ismi Cem Beyoğlu hariç bütün herşeyi değiştirerek yazıya dökmüştür Ergin , Oktay Palamut , e göre herşey bir oyundan ibaretti ve Cem gülüp geçememişti Üçüncü hikaye , olmayan bir cinayetin ve arkadaşının intiharının ardındaki esrarı kovalamaya yönlendirilen Oktay Palamut’la devam ederAncak Gonca ,oyunda ölümü kararlaştırılan şekilde sahiden ve tam da planladıkları gibi ölür
Kitap, bu karşılıklı oyunların bazen gerçek hayatta tam olarak yerini bulmasıyla , bazen kaderin ve şansın oyuna yeni parçalar katarak yeni kapıları aralamasıyla ilgilidirSerüven bundan ibaret , hikaye bundan ibarettir
KİTABIN ANAFİKRİ
Bazen arkadaşlar arasında , birbirimize başta neşeli olacağına inandığımız irili ufaklı oyunlar oynayabilirizİnsanın yaradılışından dolayı bunu doğal karşılamak gerek Ancak , fantezilerimize , duygularımızı tatmin etme kaprislerine kapılarak oyuna oyun katmak , birbirimizin ayağını kaydırmaya çalışmak doğru değildirher ne olursa olsun , bazen gülüp geçmeyi bilmeliyizAyrıca yaşantımızda , alışkanlıklarımızda , anlayışlarımızda tutarlı olup dengeli bir insan olmayı bilmeliyizKendimizi ortamdan soyutmuş gibi kabul etmeyip , iyisiyle doğrusuyla sosyal hayata kendimizi adapte edebilmeli , toplumu oluşturan bir bireyin de kendimiz olduğunu unutmamalıyız
KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Cem Beyoğlu : Yaşam tarzıyla tutarsız bir insanİç ve dış dünyasında dengeyi tam manasıyla sağlayamamış bir kişilik Altı derece miyop gözlükleri , çipil mavi gözleri ve narin elleriyle dedektiften çok banka müfettişini andıran ; çocuk suratlı denemezse de erkeksilikten pek nasibini alamamış hanımevladı görünümünde birisiKarşı cinse pek ilgi duymayıp hatta bir ara Kerem’e ilgi duymasıyla , gıcır herşeyden nefret etmesiyle tutarsız bir kişilik
Oktay Palamut : Hikayede , Cem tarafından Ergin Takipçi diye canlandırılmışEn olmadık zamanlarda en beklenmedik sesleri çıkaran , gürültüyle geğiren , kahkahalarla gülen , yüksek sesle ve el kol hareketleriyle konuşan , hatır hutur kaşınan , bir tiplemeMafyöz bir firmanın avukatlığını üstlenmişPratik zekasını Cem gibi hayal kurmak yerine kanunlardaki boşlukları bulmaya yönlendirdiği için kısa zamanda patronlarının gözüne girmiş ve vazgeçilmez adam konumunu almıştır
Sonya : Gerçek yaşamda Canan Sarışın , uzun bacaklı , Dişe dokunur bir kadınAma kendisine düşen repliği iyi oynamayarak , Cem’e Ergin’le olan ilişkisinin bir oyundan ibaret olduğunu çaktırmıştır
Gonca : Gerçek yaşamda Şule On yaşında dadısı olan Saniye Hanım(Müşerref)a verilmiş saniye Hanım , yaşına rağmen dik duruşlu , sorgulayıcı bakışlı , güçlü bir kadındır Gonca’nın ailesi , esasında İzmir’in en soylu ailelerinden gelmedirGonca , yaşına rağmen , bir işte dikiş tutturamamış , babasının parasını yemektedirO da tutarsız bir yapıya sahiptir
Erdem :Gerçek hayattaki adı Merdan’dır Uzun boylu , sakallı , zayıf , kırk yaşlarında , köyün merkezindeki küçük kafenin sahibi
Kerem :Gerçek hayatta Erdinç Kitapta geçenlerden Gonca’yı öldürenin daima kendisi olduğunu düşündüren ,uzun boylu , sağlam duruşlu , yanık teni , inci dişleri , gözlerinin içine dek gülüşüyle ^gerçekten çekici^ denen ve sahiciliği konusunda karşısındakini daima tereddüte düşüren genç bir adamŞurada burada çalışaraktan kazandığı parasıyla lüks yaşayıp , gezmeyi seven birisi
KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER
3 Şubat günü , çarşıda dolaşırken arasıra yaptığım gibi büyük kitapçılardan birisine girdimBunu bana ablam tavsiye etmiştiKitapçıda bir veya iki saatimi geçirmekten hiç gocunmamO gün , İmge Kitabevi’nde de iki saat oyalandımRaflara , tek tek kitaplara baktımKanım kaynıyordu ama cebimde pek fazla paranın olduğu söylenemezdiÇıkışta ayıp olmasın diye iki buçuk milyona aldığım bu polisiye kitabın beni bu kadar etkileyebileceğini doğrusu o anda tahmin edememiştimAma insan iki kez okuyup , üçüncüyü de okuma hevesiyle yanıp tutuşurken anlıyorİlerideki kütüphanemin raflarından birisine koyabileceğim bir kitap , diye geçiriyorum içimden
Kitapta bilgi iletişimi sağlayıcı ,lafı gediğine oturtucu , etkileşimi kolaylaştırıcı birçok öge mevcutKişiler raporda ele aldığım gibi sınırlı değilBen yalnızca önemli kişilere değindimAyrıca kitabın polisiye yönü varOkuduğum ilk Türk polisiyesiSürükleyici…Sonunda hala tam olarak çözemediğim bir nokta var ve ben ve benim yüreğim kitabı üçüncü defa okuma sevdasına gark olduHer ne kadar , 170 sayfalık kitaptan birşey çıkmaz , diyenler olacaksa da , onlara yanıldıklarını ve hikayeyi onların da tatması gerektiğini söylerim
KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ
Nihan Taştekin , artık , Türkiye’de de iyi polisiye yazan , ayrıntıların gerçek tadını çıkaran , “iyi polisiye , daha da iyi edebiyattır” sözünü kanıtlayan bir kadın polisiye yazarımızdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.