|  | Bugünün Saraylısı/Refik Halit Karay |  | 
|  04-27-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Bugünün Saraylısı/Refik Halit KarayKitabın Adı : BUGÜNÜN SARAYLISI Kitabın Yazarı : Refik Halit KARAY Yayın Evi : İnkılap Basım Yılı : 1985 1-)Kitabın Konusu : Orta gelirli İstanbul�da yasayan bir aileye, sonradan görme zengin bir akrabanın kızı olarak gelen bir kız ve bu ailenin yargı değerlerini nasıl alt üst edişi konu ediliyor  Kızın aileye gelir olarak sağladığı                      katkılar,kaprisleri ve güzel olmasından dolayı bir çok talip                      çıkması aile içinde nasıl etkiler yaptı anlatılıyor  2-)Kitabın Özeti : Postacının bile pek seyrek uğradığı evlerine postacı bir gün bıraktığı mektup evde şaşkınlık uyandırır  Mektupta Ata Efendinin teyze oğlu Yaşar                      kızını İstanbul�a yollayacağı yazmaktadır  Ayrıca yanında üç                      yüz lira göndermektedir  Böyle bir şeyi istemeyen Ata Efendi                      evde oluşabilecek problemlerden kaygılanmaktadır  Ama zengin                      olan teyze oğlunun göndereceği para hiçte göz ardı edilecek                      bir miktar değildir  Ayrıca kız güzel ise evde bulunan                      huzurun kaçabileceğini düşünmektedir  Ama kız emrivaki bir şekilde gönderilir  Ve evde tahmin edilenden çok farklı bir kız çıkar                      karsılarına  Oldukça güzel olan kız  evdekilerde dahil olmak                      üzere bir çok kişinin ilgisini kazanır  Eve yeni bir gelir                      kapısı da açılmış  olur  Yaşar�ın İstanbul�daki iş                      ortaklarından da kızın  geçimi için para vermektedirler  Ata                      Efendi�de kıza tutulur bu arada  Ata Efendi çalıştığı yerde                      güvenilir birisidir  Bir gün patronun oğlu Ayşen ile                      tanışır  Bu da iş yerinde Ata Efendi�ye bir karizma                      kazandırmıştır  Ata Efendi patronu ve Patronun oğlu ile daha                      sık bir araya gelirler ve patronun oğlu Rüştü kıza taliptir  Rüştü Ata Efendi ile oldukça ahbap olurlar  Ata Efendi terfi                      eder  Rüştü bir yere görürse Ata Efendi ve ailesini kimseye                      para ödetmez ve bir zengin gibi yaşamaya başlarlar  Daha                      sonra elçi Sait Reşit ile ilişkisi olan Ayşen yanlış bir                      karar verir ve elçi ile evlenerek yurt dışına çıkarlar  Ayşen bu ilişkiden mutlu olmaz ve Rüştü ile Ata Efendi kız geri döndürmek için uğraşırlar  Ayrıca evde kız gidince eski haline dönmüş parasızlık baş                      göstermiştir  Kız da geri dönmek istemektedir  Evdekiler kızı                      özlemişlerdir  Ayşen geri döner  Patronun oğlu Rüştü ile                      evlenir  Böylece herkesin istediği son ortaya çıkmış olur  3-)Kitabın Ana Fikri : Para ve fiziki güzellikler insanların hayatına olumsuzluk ve huzursuzluk getirebilir  Bu gibi güzellikleri olması gerektiği gibi                      karşılamalı ve ne oldum delisi olmadan bunlardan                      faydalanılmalıdır  Çıkar her ne olursa olsun ahlaki                      değerlerden  taviz verilmemelidir                       4-)Kitaptaki Olayların ve                      Şahısların Değerlendirmesi      :                       Ata Efendi                   :                      Evin babası                       Üftade Hanım : Evin annesi                       Feride                          :                      Ata Efendi�nin Kızı                       Atıf                                                   : Ata Efendi�nin Damadı                       Yaşar                          :                      Ata Efendi�nin teyze oğlu                       Ayşen                          :                      Yaşar�ın Kızı                       Rüştü                           :                      Ata Efendi�nin patronunun oğlu                       İsmail                                                : İşyerinin katiplerinden                       Mesture Hanım                                   : İsmail beyin hanımı                       Berin           : Mesture hanımın                      kardeşi                       Deniz            :Berin hanımın                      kızı                       Alımsızoğulları  : Yaşar Beyin                      ortakları                       Sait Reşit Bey  : Mısır elçisi                       5- )Kitap Hakkında Şahsi                      Görüşler :                       Anlatımı sade ve yalın bir                      kitap  Olayların akışkanlığı okuyucuya zevk veriyor  Aile ve                      ahlaki ilişkiler açısından çarpıcı bir eser  Refik Halit Karay                      okuyucuyu fazla yormadan konuyu anlatıyor                        6-)Kitabın Yazarı Hakkında                      Bilgi    :1888 yılında Beylerbeyi�nde doğan                      Refik Halid, 18  yüzyıl sonlarında bir kolu Mudurnu�dan                      İstanbul�a göçen Karakayış ailesindendir  Galatasaray                      Sultanisi ve Mekteb-i Hukuk�ta okuyan yazar, Meşrutiyet                      sıralarında gazeteciliğe  başlamıştır  Kısa sürede üne                      kavuşmuş, Fecri Ati edebiyat topluluğu kurucularından                      olmuştur  Kirpi adıyla taşlamaları ve siyasal yazıları                      sonucu İttihat Ve Terakki hükümetince Anadolu�nun çeşitli                      yerlerine gönderilmiş, ancak 1  Dünya Savaşı�nın son yılında                      İstanbul�a dönebilmiştir  Dönüşünde bir süre öğretmenlik                      yapmıştır  Başyazarlık ve Posta-Telgraf Genel Müdürlüğü                      yapan Refik Halid, bu ara tanınmış Ay dede mizah dergisini                      de çıkarmıştır  Bazı siyasal davranışları yüzünden memleketten ayrılmak zorunda kalan yazar, Halep�e yerleşerek Vahdet gazetesini çıkarmıştır  Hatay�ın Türkiye topraklarına                      katılmasında katkıları olmuştur  1938 yılında yurda dönen                      Refik Halid, çeşitli dergi ve                     gazetedeki günlük                      yazıları ve 20 kadar romanı ile yaşamını sürdürmüştür  1965                      yılında ölen yazar;tekniği, dilinin güzelliği,                      taşlamalarının inceliği ve tasvirlerinin kuvveti ile ün                      yapmış, Modern                      Türk Edebiyatı�nın temel taşlarından biri olmuştur   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Bugünün Saraylısı/Refik Halit Karay |  | 
|  05-13-2009 | #2 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Bugünün Saraylısı/Refik Halit Karay   Bugünün Saraylısı   (Refik  Halid Karay)   Konu   Kitapta genç ve çok güzel bir kızın babasının işleri nedeniyle dayısına gönderilmesi ve dayısının yanında başına gelenler anlatılıyor    Özet  Mektup dayısının oğlu Yaşar’dan gelmiştir  Mektupta Yaşar’ın işi çıktığından dolayı kızını Düzce’den trenle İstanbul’a gönderdiği yazılıdır ve Ata’dan onu gardan alıp ilgilenmesini istemektedir  Zarfta ona yardımcı olması için bir miktar para da vardır  Evdekileri endişe sarar, acaba kız kaç yaşındadır diye düşünmeye başlarlar  Yaşar üç kere evlenmişti  Eğer kızı ilk karısındansa 18 yaşında bir kız gelecektir ve bu kızı nasıl rahat ettireceklerini düşünmektedirler, çünkü evleri çok büyük değildir  Ayrıca damatlarından da çekinmektedirler  Damatları, devamlı işyerinde kızlarla takılan biraz serseri birisidir  Ama kız son karısından ise 8 yaşında bir kız geleceğini ve onun daha iyi olacağını düşünürler  Ata Bey gün geldiğinde kızı almaya gara gider  Fakat tanımadığından garın boşalmasını ve en son kalan kişinin de kız olacağını düşünür  Öyle de olur  Garda kimse kalmadığında ona Ata Dayı diye seslenen genç bir kız sesi duyar  Kız 18 yaşında, uzun boylu, ince bir kızdır  Üzerinde siyah bir palto vardır ve başörtülü bir kızdır  Ama Ata onun çok güzel olduğunu düşünmüştür  Sarı kaşları, bakır rengini andıran gözleri, uzun kirpikleri ve bembeyaz teni vardır  Garda kısa bir konuşmadan sonra vapur yolunu tutarlar  Ata şimdi eve gidince karısı Üftade’ye ne diyeceğini düşünmektedir  Çünkü onlar evde eğer genç biri gelirse geri göndermeyi kararlaştırmışlardır  Fakat Ata Bey onunla çok kısa bir konuşmadan sonra onun duygusal olduğunu anlamış, adını sorarken bile ağlaması onu çok etkilemiştir  Adı  Ayşen’dir ama Yaşar ona hep Ayşe dermiş  Kızı eve götürür  Üftade çok şaşırır  Kızı Feride ve oğlu Çetin de çok şaşırır  Ama herkes güler yüzlülükle karşılar  Kız banyosunu yapar ve yemeğe gelir  Ata gözlerine inanamaz  Çünkü kız çok güzeldir  İyi ki onu trene koyup göndermedim diye sevinir ama bunu belli edemez  Çünkü Üftade hiç memnun değildir  Yemekte kız hediyelerden ve babasının ona Alımsızoğulları ticarethanesi vasıtasıyla para göndereceğinden bahseder ve Üftade daha memnun olur  Bu onun memnuniyetsizliğini biraz bastırmaya yetmiştir  Kız gün geçtikçe İstanbul’a alışmakta, babasının verdiği paralarla iyice süslüleşmiştir  Hayranları artmıştır  Ata’nın sevgisi gittikçe artmaktadır  Birgün plaja giderler  Ata onların denize girme taraftarı değildir  Çünkü damadı Ayşen’i çıplak görecektir  Bundan hoşnut değildir  Fakat mayolarını giyerler ve denize girerler  Ata Üftade ile gazinoda oturur, onları beklerler  Bu sırada Ata’nın çalıştığı ambarın patronunun oğlu Rüştü onların masasına gelir  Maksadı bellidir  Ayşen’i Ata’nın yanında görmüştür ve tanışmak istemektedir  Biraz konuşurlar, Rüştü kardeşi Serin’i alıp geleceğini söyler  O gittiğinde Ayşen, kızı, damadı masalarına gelirler  Az sonra Rüştü de kız kardeşiyle gelir  Rüştü çok ağır başlı davranmaktadır  Amacı Ayşen’i etkilemektir  Akşam olduğunda onları arabasıyla evlerine götürür  Sonraki günlerde Rüştü Ata’ya iyice yakınlaşır  Taksim’de, Beyoğlu’nda, Park Otel’de eğlencelere Ata’yı ve ambarda çalışan İsmail Bey, karısı, baldızı, kızı ile eğlenmeye götürür  Ata, baldız Berin’den çok hoşlanır ve durumdan memnundur  Bir gün İsmail, Ata’yı ve ailesini evine davet eder  Ayşen burada Berin’le çok iyi anlaşır  Moda konusunda ondan destek alır  Onun önerdiği terzilere, kuaförlere gider  Ayşen gittikçe değişmeye başlar  Daha altı yedi ay önce Düzce’den gelen kız büyük yol katetmiştir  Aylar böyle geçer Ayşen’e hayran birçok kişi çıkar  Adı Taksim’de Sarı Kıza çıkar  Onu herkes tanır  Evlenmek isteyen de çoktur  Başta Rüştü , sonra bir elçi Faruk Senayi Bey , Amerikalı bir subay Mister Tomas  Yaşar bir zaman sonra İstanbul’a uğramış , Ayşen’e bir ev tutmuştur  Ata ve karısı ona dadılık gibi birşey yapmaktadır  Ata’nın damadı Yaşar’ın sayesinde tüccarlığa başlamış ve bir ev almıştır , oraya taşınmıştır  Ata Yaşar’ın kaçakçılıkla uğraştığını öğrenmiştir ve Yaşar devamlı yurt dışına gidip , arada sırada uğramaktadır  Ata Ayşen’in ayrılmamaktadır  Her yere beraber gidemektedirler  Ayşen’in talipleri Ata’ya çok yakınlık göstermektedirler, çünkü Ata Ayşen’e babasından daha yakındır  Elçi ona bir apartman vereceğini söyler, Tomas onu dünyanın her yerine götüreceğini söyler , Rüştü’nün ise büyük bir mirası alacağı kesindir  Fakat Ayşen’in hiçbirinde gözü yoktur  O süsü ve hava atmayı çok sevmektedir  Bu yüzden üçünü de hep oyalamaktadır  Onlara oyunlar yapmaktadır  Ümitlendirip yüzüstü bırakmaktadır  Ama üçü de pes etmeden peşindedirler  Birgün Ata ve Ayşen Dolmabahçe Sarayı’nda bir baloya giderler  Balodan çıkarken çıkan karmaşada , Ata paltosunu kaybeder ve başka birinin paltosunu alır  Gazeteye ilan verirler ve sahibi gelir  Sahibi Mısır’da genç bir paşadır  Adı Rüveyha Said’dir  Ayşen’i o da görür ve çarpılır  Artık bir niyetli daha vardır  Ayşen ilerleyen günlerde Said’e iyice yaklaşır  Onunla evlenmeyi kafasına koyar  Pasoportunu gizlice çıkrtır  Mısır’a gitmeyi planlar  Dayısının bundan haberi olur  Onunla konuşur ve ondan ayrılacağı için çok üzülür  Ama bu olayın Rüştü tarafından duyulmasıyla işler karışır  Rüştü Mısır’a sadece paşanın gideceğini bildiğinden , ona oyun oynandığını düşünür  Ata’ya çok kötü bir dille konuşur ve onu tehdit eder  Bunun üzerine Ata onunla hiç konuşmayarak işinden ayrılır ve Ayşen’i Mısır’a kendi elleriyle gönderir  Ayşen orada evlenir ve hayatını sosyete içinde geçirir  Dayısıyla arada sırada mektuplaşır  Aradan 17 ay geçtiğinde Rüştü Ata’nın yanına gelir  Ondan mazi için özür diler ve onunla görüşmek istediğini söyler  Ona Ayşen’le mektuplaştığını ve onun paşadan ayırılp İstanbul’a gelmek istediğini yazdığını söyler  Ata buna çok sevinir  Hazırlıklara başlarlar  Eski odasını hazırlarlar  Fakat bir dönem Ayşen’den haber alamazlar ve endişelenirler  Paşanın durumu farketmesinden korkarlar  Birgün Mısır’dan bir elçinin geldiğini öğrenirler  Ata tek başına Ayşen’i  sormaya gider ve Ayşen’in Mısır’da zevk  verici ilaçlardan morfine başladığını öğrenirler  Elçi bunun insana geçmişini hatırlattığını , geçmişe özlem duymaya başlattığını söyler  Bunu duyan Ata resmen yıkılır  Bütün hazırlıklar boşunadır  Hiç kimseye gözükmeden hüzün içinde dosdoğru adımlarla yürür  Bunlar basit ömrünün son adımları olmuştur  Ana Fikir   Çok fazla para belli bir süre mutluluk getirir fakat her zaman sonu mutlulukla  bitmez    Şahıslar  ve Olaylar  Çok sürükleyici bir anlatım tarzı vardır  Olaylarda bir abartı yoktur, hepsi mümkün olabilecek olaylardır  ATA BEY: 52 yaşında, hala dinç olan, ailesiyle mutlu bir şekilde oturan, hayattan pek zevk almayan bir insadır  Bir ambarda sayım memurudur  ÜFTADE: Ata’nın karısıdır  Para düşkünü bir kadındır  Biraz da cahildir  AYŞEN: Ata’nın dayısının oğlunun kızıdır  Sarı saçlı, ince yapılı, sarı kaşlı, uzun kirpikli, tavşan gözü gibi kırmızıyı andıran gözleri olan çok güzel bir kızdır  Süse ve hava atmaya çok düşkündür  FERİDE: Ata’nın kızıdır  Dolgun vücutlu, siyah saçlı, uzun boylu, güzel  bir kızdır   ATIF: Feride’nin kocasıdır  Eğlence ve kadın düşkünüdür  RÜŞTÜ: Çok zengin bir işadamının oğludur  Atletik vücutlu, kızlara düşkün  ve eğlence dünyasında tanınmış bir gençtir  RÜVEYHA PAŞA: Çok zengin Mısırlı bir paşanın oğludur  Nil Nehri boyunca uzanan toprakların tek sahibidir  Mısır’da sözü geçen biridir  Ayşen’in kocasıdır    Yazar  Hakkında Bilgi  yüzyıl sonlarında bir kolu Mudurnu’dan İstanbul’a göçen Karakayış ailesindendir  Galatasray Sultanisi ve Mekte-i Hukuk’da okuyan yazar, meşrutiyet sıralarında gazeteciliğe başlamıştır  Kısa sürede üne kavuşmuş, Fecri Ati edebiyat topluluğunun kurucularından olmuştur  Kirpi adıyla taşlamaları ve siyasal yazıları sonucu İttihat Terakki hükümetince Anadolu’nun çeşitli illerinde 5 yıl sürgüne gönderilmiş, Ancak 1  Dünya Savaşı’nın son yılı İstanbul’a dönebilmiştir  Dönüşünde Robert Kolej’de öğretmenlik, Sabah Gazetesi başyazarlığı, iki kez Posta-Telgraf Genel Müdürlüğü yapan yazar Aydede adlı mizah dergisi de çıkarmıştır  Bazı siyasal davranışları yüzünden memleketten ayrılmak zorunda kalan yazar, Haleb’e yerleşerek Vahdet gazetesini çıkarmış, Hatay’ın Türkiye’ye bağlanmasında yazları ve çalışmaları ile katkıları olmuştur  1938’de yurda dönen yazar, çeşitli dergi ve gazetedeki yazıları ve 20 kadar romanı ile yaşamını sürdürmüştür  18  07  1965 tarihinde İstanbul’da ölen yazar; tekniği, dilinin güzelliği, taşlamalarının inceliği ve tasvirlerinin kuvveti ile ün yapmış, Modern Türk Edebiyatı’nın temel temel taşlarından biri olmuştur   | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |