|  | Sefiller Özeti Victor Hugo |  | 
|  04-28-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Sefiller Özeti Victor HugoYazar, Sefiller‘i on dört yılda tamamlamıştır  Sefiller Romanında, bir suçlunun yaşam öyküsü anlatılmıştır  Victor Hugo, bu romanda yoksul, kenar mahalle yaşamını toplumcu bir gözle incelemiştir  Sefiller, toplumsal bir belge niteliğinin yanında, oldukça sürükleyicidir  Victor Hugo‘nun bu eserinde roman kahramanı, Jean Voljean’dır  Ekmek çaldığından, kürek cezasına çarptırılır  Kaçmaya kalkınca 19 yıl ceza çeker  Hapisten çıkınca kimse ona iyi davranmaz  Bir psikopos onu, evine aiır  Şamdanlarını çalar, yakalanır  Psikopos şikayetçi olmak bir yana iki şamdan daha armağan eder  Bu olay yaşamın dönüm noktasıdır  Adını Medeleıne olarak değiştirir  Zengin olur  Belediye başkanı seçilir  Fantin adlı bir kadını Komiser Javert’in elinden kurtarır  Javert, onun kimliğini, merak etmektedir  Jean Voljean adında birinin yakalandığını öğrenince, kendi adına suçsuz birinin yakalanmasına razı olmaz  Komiser Javerte teslim olur  Bir süre sonra tekrar hapisten kaçar  Fantine’in kızı Cassette’i büyütmek istese de, Javert yine peşindedir  Bir manastırda yaşar  Bu arada Cossette büyür ve Marius adında bir üniversite öğrencisine aşık olur  İhtilal başlamıştır  Cumhuriyetçilerce yakalanan Javert’in İdamından önce kaçmasına göz yumar  Vicdan azabı ve minnettarlık duyguları içinde görevini yapamadığını hisseden Komiser Javert Seine nehrine kendini atarak intihar eder  Marius’la Cossette evlenir  Yaşlı Jean Valjean öldüğünde başucunda piskoposun verdiği şamdanlar yanmaktadır  —————————————————————————————————————————————————— – BAŞKA BİR ÖZET: Jean Valjean ekmek çaldığı için beş yıl kürek cezasına çarptırılmış, birkaç kez kaçmaya kalkıştığı için cezası ağırlaşmış, on dokuz yıl hapiste kalmıştır  Çok kuvvetli bir insan olan Jean Valjean, hapiste iyi duygularını kaybetmiş gibidir  Hapisten çıkınca, mahkum olduğunu gösteren belge yüzünden herkes ona kötü davranır  Bir piskopos onu evine alır, o ise evden gümüş takımları çalar, fakat yakalanır  Piskopos, şikayetçi olmaz, üstelik ona iki de gümüş şamdan hediye eder; onlardan elde edeceği parayı namuslu adam olma yolunda harcamasını ister  Son olay, Jean Valjean’ın yaşamında bir dönüm noktası olur  Madeleine adıyla iş hayatına atılır, zengin olur, belediye başkanı seçilir  Fantin adında düşmüş, fakat ruhça temiz bir kadını polis şefi Javert’in elinden kurtarır  Javert, birdenbire ortaya çıkan ve kısa sürede zengin olan ve herkesin “Baba” dediği Madeleine’in kim olduğunu merak eder  Madeleine, aranmakta olan Jean Valjean diye başka birisinin yakalandığını öğrenince, kendi yerine suçsuz birinin küreğe mahkum edilmesine gönlü razı olmaz, polis şefi Javert’e teslim olur  Jean Valjean, zindandan yine kaçar  Bu kez Fantine’in kızı Cossette’i büyütüp yetiştirmek ister  Javert, yine peşindedir  J  Valjean bir manastıra saklanır, Fauchelevent adı ile yaşar  Cossette büyümüştür  Üniversite öğrencisi Marius ile aralarında bir aşk doğar  Jean Valjean, Marius’u daima korur  İhtilal başlamış, Marius, Cumhuriyetçilerin safında yer almıştır  Cumhuriyetçilerce daha önce esir alınan Javert idam edilecektir  Bu işi Jean Valjean alır ve o, Javert’in kaçmasına göz yumar  Marius çatışmada yaralanır  Ona Javert yardım eder  Jean Valjean teslim olmak için geri döner, ancak Ja-vert’i bulamaz  Javert, minnettarlık duygusuyla, görevini yapmadığı için Seine nehrine atlayarak kendi kendisini cezalandırmıştır   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Sefiller Özeti Victor Hugo |  | 
|  05-14-2009 | #2 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Sefiller Özeti Victor HugoSefiller (Victor Hugo) Özet  Sefil bir halde geldiği “D” kasabasında, kasabanın piskoposundan gördüğü iyilikle aydınlanır ruhu  Hayata ahlak ve fazilet sahibi iyiliksever bir insan olarak yeniden başlayan Valjean, Fransa’nın kuzeyinde ucuz mücevher imalatçılığı yaparak yaşamaktadır şimdi; geçmişini gizlemiş, zenginleşmiş ve herkesin sevgisini kazanıp kasabanın belediye başkanı olmuştur  Valjean’ın gizlediği geçmişten şüphelenen detektif Javert, araştırmaya koyulur ve “D” kasabasındaki hırsızlık olayına kadar ulaşır  Oysa, isim benzerliğinden, bir başkası Jan Valjean’ın yerine tutuklanmış, mesele kapanmıştır  Ne var ki Valjean’ın ahlakı, kendi yerine bir başkasının hapsedilmesine izin vermez  Teslim olur ve yeniden küreğe gönderilir  Aradan bir kaç yıl geçtikten sonra bir kez daha kaçmayı başaran Valjean, teslim olmadan önce sakladığı –namusuyla kazanılmış- paralarını alır, Fantiana’nın kızı Cosette’i bulur ve bir manastırda bahçıvan olarak çalışmaya başlar  Evlat edindiği Cosette ise rahibe okuluna gitmektedir  Müfettiş Javert’ten kurtulmuş gibidir Jan Valjean  Bu sakin hayat, Cosette’in genç ve güzel bir genç kız olmasıyla değişir  Babası Napolyon ordusunda subaylık yapmış bir delikanlı; Marius’a aşık olmuştur Colette  Zengin dedesi tarafından büyütülen Marius, 1832’de isyan eden sosyalistlerin safındadır  Her zaman haklıdan yana olan Jan Valjean da öyle  Paris kanla yıkanırken, Javert ile Jan Valjean karşı karşıya gelirler  Valjean Javert’in hayatını bağışlar  Ancak bu yüce gönüllük karşısında bütün inandığı değerleri yıkılan Javert, intihar eder  İsyancıların durumu da pek parlak değildir  Marius ağır yaralanır ve Valjean tarafından kurtarılır  Cosette’in bu genci sevdiğini anlayan Valjean, onun eski bir kürek mahkumunun kızı olarak bilinmesini istemez ve ortadan kaybolur  Oysa Marius, hayatını kurtaran kişinin Valjean olduğunu öğrenmiştir  İki genç, son anlarını yaşayan Valjean’a koşarlar…  Jan Valjan ekmek çaldığı için beş yıl kürek cezası ile cezalandırılır  Birkaç kere kaçmaya kalkıştığı için cezası ağırlaştırılır ve 19 yıl hapiste kalır  Çok güçlü bir insan olan Jan Valjan, hapiste iyi duygularını kaybetmiş gibidir  Hapisten çıktıktan sonra, mahkum olduğunu gösteren belge yüzünden herkes ona kötü davranır  Rahip onu evine alır  O ise evden gümüş takımları çalar  Fakat yakalanır  Rahip şikayetçi olmaz ve ona iki de gümüş şamdan hediye ederek onlardan elde edeceği parayı namuslu adam olma yolunda harcamasını ister  Bu olay Jan Valjan için bir dönüm noktasıdır  Madlen adıyla iş hayatına atılır, zengin olur  Fanten adında düşmüş fakat ruhça temiz bir kadına ve kızına yardım eder  Polis müfettişi Javer, birden ortaya çıkan ve kısa zamanda zengin olan herkesin “Baba” dediği Madlen’in kim olduğunu merak eder ve Madlen Baba’nın aslında Jan Valjan olduğunu anlar ve Jan Vanjan’ı ihbar eder  Ancak ihbarın yanlış olduğu ve Jan Valjan adında birinin hapiste bulunduğu mahkemece tespit edilir  Bunu öğrenen Madlen Baba (Jan Valjan) teslim olur ve hapiste Jan Valjan sanılan mahkumun kurtulmasını sağlar  Hapiste bir gece kaldıktan sonra kaçarak bir limandan denize atlar ve herkes onun öldüğünü sanır  Fakat müfettiş Javer öyle düşünmez  Jan Valjan, Fanten’e verdiği sözü tutmak üzere Fanten’in kızı Kozet’i bulur ve onu büyütür  Müfettiş Javer onları takip etmektedir  Takip edildiğini anlayan Jan Valjan kaçarak, Kozet’i yatılı olarak bir kiliseye verir ve kendiside o kilisenin bahçıvan yardımcısı olur  Bay Jilnorman adlı birisi torunu Maryüs’ü büyütmektedir  Maryüs avukat olmak için çalışıyor ve dedesinin yanında kalıyordu  Ancak bir tartışma sonucunda Maryüs dedesinin evini terk ederek bir süre Sen-Jak otelinde kalır  Maryüs, borçlanmamak için otelden ayrılarak arkadaşı Kurfeyrak’ın odasına taşınır ve eğitimini tamamlayarak avukat olur  Bir gün Maryüs Lüksemburg parkında dolaşırken Kozet’i görür ve ona ilk bakışta aşık olur ve onu her gün görebilmek için bu parka gelir  Maryüs ile Kozet arasındaki ilişkiyi fark eden Jan Valjan bu ilişkiyi istememektedir ve oturdukları evden taşınırlar  Fakat Maryüs onları yine bulur ve Maryüs ile Kozet gizli gizli buluşurlar  Bazı kişiler Krala karşı ayaklanırlar  Bunların içinde Maryüs de vardır  Daha sonra olaylar arasında Müfettiş Javer devrimcilerin tutsağı olur  Devrimcilerin arasına katılan Jan Valjan, Müfettiş Javer’i kurtarır  Jan Valjan, bir çatışma sırasında yaralanan Maryüs’ü kurtarır  Ancak Müfettiş Javer ikisini de yakalar  Müfettiş Javer kendisini devrimcilerin elinden kurtaran Jan Valjan ve Maryüs’ü serbest bırakır ancak görevini yerine getiremediği için intihar eder  Maryüs iyileşir ve Kozet ile evlenir  Zaman içerisinde iyice yaşlanan Jan Valjan da ölür  Ana FikirYazar, bize bir insanın hapisten çıktıktan sonra insanlara kendini kabullendirmek için çektiği güçlükleri ve insanların onu dışlamalarını anlatmış  Ayrıca insanlığın, yoksulluk sorunuyla gelen sefilliğine de değiniyor  Şahıslar ve Olaylar JAN VALJEAN: Ekmek çaldığı için hapse giren, 19 yıl sonra hapisten çıkan ve herkese karşı iyilikler yapmaya başlayan adam  COSETTE: Fantiana’nın kızıdır  Jan Valjean tarafından evlat edinip Marius’la evlenen kız  MARİUS: Cumhuriyet’i savunan bir babanın oğludur fakat babasını tanımaz  Ayrıca Cosette’le evlenir  JAVERT: Mesleğine aşırı bağlı olan ve Jan Valjean’ı yakalayan polistir  Yazar Hakkında Bilgi  Babası, Napolyon ordusunda generaldi imparatorun parlak döneminde önemli görevlerde bulundu, bir çok dış ülkeye seyahat etti ve Madrit’te valilik yaptı  Anne ve babası arasındaki bitmek bilmeyen geçimsizlikler, yinelenen ayrılıklar nedeniyle, Hugo genellikle annesinden uzak kaldı ve babası ile yaşadı  İlkokula da İspanya’da başladı  Ancak, İspanyol aristokratlarının çocuklarını kabul eden bu okulda, sonradan soyluluk unvanı almış bir burjuva generalin oğlu olması, alay konusu edilerek dışlanmasına yol açtı  Yazarların ürünleri ile yaşam öyküleri arasında ilişki kurmak eğilimindeki araştırmacılar, İspanyol okulunda geçen günlerin, Hugo’nun aristokrasiye bir yandan hayranlık duyup bir yandan da nefret etmesi gibi gerilimli bir duyguya kapılarak liberal-demokratik ilkeleri seçmesinde büyük rol oynadığını iddia etmişlerdir   Napolyon’un imparatorluktan düşmesi ile birlikte Hugo ailesi için zor günler başladı  Babası Paris’e döndü  Maddi sıkıntılar ve toplumsal çalkantılar içerisinde, eğitimini düzgün bir biçimde sürdüremedi Hugo, ama kendi kendine okumayı sürdürdü, hatta ilk şiirlerini yazması da bu yıllara denk düşer  Annesinin ölümüyle sefaletin eşiğine gelen Hugo’yu bu güç durumdan kurtaran yirmili yaşlarda yayınlanan -kraliyet yanlısı- şiirleri oldu; XVIII  Lois tarafından aylığa bağlandı, Chateaubriand’ın ilgisini çekti ve romantik akımı benimsemesinden sonra parlak bir kariyerin kapısını araladı  1827’de “Cromwell” ve 1830’da “Hernani” oyunları, -tıpkı Namık Kemal’in “Vatan Yahut Silistre”sinin Osmanlıda yarattığı- isyana benzer bir heyecan uyandırdı Paris’te  Hugo’nun ilk romanı ise “Notre Dame’ın Kamburu”dur(1831)  Bugün okunduğunda, yazarın en yüzeysel ürünü olarak değerlendirebileceğimiz bu romanın nispi başarısızlığı, Hugo’nun maddi nedenlerle yayınevinin ısrarına boyun eğerek metnini çok kısa bir sürede tamamlamak zorunda kalmasındandır  Yine de, Hugo’nun yükselen ünü, bu kitabının da sevilerek okunmasını sağlamıştır Fransa’da  1831-1941 arasında çok sayıda şiir, piyes ve roman yazdı Hugo, 1841’de Fransız Akademisine seçildi  1848 ihtilalinden sonra Cumhuriyetçi saflara geçti ve Cumhurbaşkanlığı için aday bile oldu  Kendisi seçilemedi, ama seçilen Louis Napolyon’u destekledi  Ancak bu Napolyon da imparatorluğunu ilan edince, Hugo 1851’de Fransa topraklarını terk ederek –yirmi yıl sürecek gönüllü bir sürgünü geçireceği- Channel Adaları’na yerleşti  Burada yazdığı “Sefiller”(1861), onun en çok tanınan ve sevilen eseridir  İmparatorluk dönemi sona erip Üçüncü Cumhuriyet kurulunca, Victor Hugo, Paris’e bir kahraman olarak döndü  Millet meclisine seçildi, ama politikadan çok edebiyatla ilgilenmeyi tercih etti  1855’de öldüğünde, büyük bir törenle Pantheon’a gömüldü  19  yy Paris’inden insan manzaraları; “Sefiller” romanı, roman kahramanları; kürek mahkumu Jan Valjean ve polis müfettişi Javert arasında sürüp giden bir kovalamacanın hikayesi üzerine kuruludur   | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |