|  | Ata Sözleri |  | 
|  04-20-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Ata Sözleri• ATA SÖZLERİ ( A-B ) Abanın kadri, yağmurda bilinir   Abdestsiz sofuya namaz dayanmaz   Acele ise, şeytan karışır   Acele yürüyen yolda kalır   Acemi katır kapı önünde yük indirir   Acı acıyı bastırır, su sancıyı   Açık yaraya kurt düşmez   Acıkan doymam, susayan kanmam sanır   Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur   Aç ayı oynamaz   Aç bırakma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin   Aç koynunda azık durmaz   Aç köpek fırın yıkar   Aç tavuk rüyasında kendini darı ambarında görür   Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış   Açın imanı olmaz   Açın karnı doyar gözü doymaz   Açlık ile tokluğun arası bir dilim ekmek   Adam eşeğinden, kadın döşeğinden belli olur   Adamak kolay, ödemek güçtür   Adamakla mal tükenmez   Adamın iyisi iş başında belli olur   Ağaca balta vurmuşlar "sapı bedenimden" demiş   Ağaca çıkan keçinin doğurduğu oğlak dala bakarmış   Ağaca dayanma kurur, insana güvenme ölür   Ağaç ne kadar meyve verirse, dalı o kadar yere eğilir   Ağaç ne kadar uzarsa uzasın göğe değmez   Ağaç ne kadar yüksek olsa da yaprakları yere düşer   Ağaç yas iken eğilir   Ağaçtan maşa Yörükken paşa olmaz   Ağır kazan geç kaynar   Ağır tas batman döver   Ağız yemeyince yüz utanmaz   Ağlama ölü için, ağla deli için   Ağlamayan çocuğa meme vermezler   Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar   Ağlayak da gözden mi olak? Ağrısız baş mezarda gerek   Ağzı açık ayran delisi   Ahmak misafir ev sahibini ağırlar   Ak akçe kara gün içindir   Ak koyunun kara kuzusu da olur   Akan su yosun tutmaz   Akçe bulsam, çıkı yok Akıl akıldan üstündür   Akıl yasta değil baştadır   Akıllı düşünene kadar, deli oğlunu evermiş, torunu olmuş   Akıllı evladın var, neylersin mali, akılsız evladın var neylersin mali? Akılsız bastan sefil taban ne çeker   Akılsız başın cezasını ayaklar çeker   Akılsız köpeği yol kocatır   Akılsızın şaşkını beyaz giyer kış günü   Akrabanın akrabaya ettiğini akrep etmez   Akranıyla konuşmayanın sesi, semadan gelir   Akşam gelen misafirin, yiyeceği bulgur sıkısı, yatacağı ahır sekisi   Akşamın hayrından sabahın şerri hayırlıdır   Al elmaya tas atan çok olur   Al yakışırken, el bakışırken   Alacağın bir iğne, çeliğin okkasını orantıya vurursun   Alışmış kudurmuştan beterdir   Alim unutmuş, kalem unutmamış   Allah aptala eşeğini kaybettirir, sonra buldurup sevindirir   Allah şaşırttı mı, dayıya hala dedirtirmiş   Allı yelek, pullu yelek, canfes neye gerek? Alma mazlumun ahini çıkar aheste aheste   Altın esik gümüş eşiğe muhtaçtır   Altın yere düşmekle pul olmaz   Altının kıymetini sarraf bilir   Anan turp, baban şalgam, sen içinde gülbe şeker   Ananın bastığı yerde yavru ölmez   Anasına bak kızını al, astarına bak bezini al   Anlayana Sivrisinek saz anlamayana davul zurna az   Aptal düğünden çocuk oyundan usanmaz   Aptalın karnı doyunca gözü yolda olur   Ar gözden, kar yüzden anlaşılır   Ar namus tertemiz   Arap eli öpmek, dudak karartmaz   Arayan belasını da devasını da bulur   Ari satmış namusu tellala vermiş   Arife günü yalan söyleyenin, bayram günü yüzü kara çıkar   Arkadaş dediğinin gölgesinde suç islenir   Arkadaşlık pazara kadar değil mezara kadardır   Arkalı it kurdu boğar   Armudu sapıyla, üzümü çöpüyle, pekmezi küpüyle   Arpa ekinde buğday bekleme   Asil azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, aslı ayrandır   Aslan yattığı yerden belli olur   Aslında olan tırnağına getirir   Aş sabahın iş sabahın   At alırsan yazın, deve alırsan güzün, avrat alırsan gezin ha gezin   At binenin kılıç kuşananındır   At ile avrat yiğidin ikbalindendir   At karnından, yiğit burnundan bellidir   At olacak tay yürüyüşünden belli olur   At ölür de, itler bayram eder At sahibinin altında kişner   At ver hısım ol, kız ver hasım ol   At, sahibine göre kişner   Ata et, ite ot verilmez   Atasözü tutmayan, uluya uluya kalır   Ateş düştüğü yeri yakar   Atın iyisi arkadan gelmez   Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler   Atın ölümü arpadan olsun   Atlar tepişirken arada eşekler ezilir   Atlı, itli sığmış, bir çocuk sığmamış   Av alma, komşu al   Avradı er zapdetmez, ar zapt eder   Ay bozmaz, süt kokmaz  Kokarsa ayran kokar, çünkü aslı süttür   Ayağa dokunmadık taş, başa gelmedik iş olmaz   Ayağın sığmayacağı yere baş sokulmaz   Aydan gelen halı üstüne, günde gelen kül üstüne   Aylak sirke baldan tatlıdır   Az sabırda, çok keramet vardır   Az tamah, çok ziyan getirir   Az yasa, uz yasa, akıbet gelecek basa   Azıtmış, kudurmuştan beterdir   Baba koruk yer oğulun dişi kamaşır   Baba mirası yanan mum gibidir   Baban bana öğüt verirken, ben inek gözünde kırk sinek saydım   Babası ölen bey, anası ölen kadın olur   Bağ dua değil, çapa dua ister   Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun   Bağlı aslana tavsan bile hücum eder   Baht olmayınca basa, ne kuruda biter, nede yasta   Bakacağın yüze sıçma, sıçacağın yüze bakma   Bakkal ölenin borcunu, diriye ödettirir   Bakmakla usta olunsa köpekler kasap olurdu   Bal döksen yalanır   Bal olan yerde sinek de bulunur   Bal, bal demekle ağız tatlanmaz   Bana benden olur, her ne olursa, başım rahat bulur, dilim durursa   Bas basa, bas da padişaha bağlıdır   Baskın basanındır   Baskısız yongayı yel alır   Bastığın yer bayram olsun   Başıma uymayan takke elin olsun   Başındaki fese bak, girdiği kümese bak   Başını ecemi berbere teslim eden, cebinde pamuk eksik etmesin   Bazen inek, erkek; bazen de dişi doğurur   Bekâr gözü ile kız alınmaz   Bekâra karı boşamak kolaydır   Beleş peynir fare kapanında bulunur   Belli düşman, gizli dosttan yeğdir   Benden sana öğüt, ununu elinle öğüt   Benim adım Hıdır, elimden gelen budur   Benim sakalım tutuştu, sen cigara yakmak istersin   Besledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayı, babayı   Beş kuruşluk fener o kadar yanar   Bilinmedik iş ya karın ağrıtır ya baş   Bilmediği beş vakit namaz, bilirde yanına varmaz   Bin bilirsen bir bilene danış   Bir adamın adı çıkacağına, canı çıksın   Bir ağaçtan, oklukta çıkar boklukta   Bir bulutla kış gelmez   Bir dalın gölgesinde bin koyun eğlenir   Bir dirhem et, bin ayıp örter   Bir elin verdiğini, öbür elin duymasın   Bir koyun başı pişinceye kadar, kırk kuzu başı pişer   Bir nalına vurur, bir mıhına   Bir yerim diyenden birde yemem diyenden kork   Biri eşikte, biri beşikte   Bitli baklanın kör alıcısı olur   Bize gelince yiyip içelim, size gelince gülüp gecelim   Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmektir   Boşboğazı cehenneme atmışlar, ‘odun yaş’ diye bağırmış   Boşboğazın sigarası yanmaz   Bugünkü tavuk, yârınki kazdan iyidir   Buyurulmadık yumuşu puşt oğlan tutar   Büyük ekmek, büyük bezeden olur   Büyük lokma ye, büyük laf etme   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Ata Sözleri |  | 
|  04-20-2009 | #2 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Ata SözleriATA SÖZLERİ ( C-Ç-D ) Cahille arkadaş olma küstürün, cam kırığıyla kıçını silme kestirirsin   Cami ne kadar büyük olursa, imam yine bildiğini okur   Can boğazdan gelir   Can çıkar huy çıkmaz   Canı kaymak, isteyen mandayı yanında taşır   Cani yanan eşek atı geçer   Cinsinde olan tırnağında getirir   Çağrılmadık yere, çörekçi ile börekçi gider   Çıkmadık candan, umut kesilmez   Çıngıraklı deve kaybolmaz   Çıngırdak bayramda satılır   Çiftçilik, eşeğin kuyruğuna benzer, ne uzar ne kısalır   Çingene ciğer pişirir, yemeden karnını şişirir   Çingenenin ipini, kendisine çektirirler   Çingeneye beylik vermişler, önce babasını asmış   Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz   Çubuk iken çıtlamayan, hezen iken kütlemez   Çürük iple kuyuya inilmez   Çürük tahtaya çivi çakma   Dağ başına harman yığına yel alır, odada savurma sel alır   Dağ diye dangırdama, dağın kulağı vardır   Dağda gezen kurdu görür   Dağdan yayılan gölden sulanır   Dağına göre kış olur   Damdan düsenin halinden damdan düsen bilir   Dan din desen oynar   Danışan dağı asmış, danışmayan düz yolda şaşmış   Davacısı kadı olanın, yardımcısı Allah olsun   Davul bile dengi dengine çalar   Davulu görür oynar, mihribanı görür ağlar   Dede çağla yese, torunun dişi kamaşır   Dediğim dedik, çaldığım düdük   Değirmen iki tastan, muhabbet iki bastan   Dek duranın devesi ölmez   Deli deliyi görünce değneğini saklar   Deli dersin deli, veli dersin veli olur   Deli ile devletli bildiğini işler   Deli ineğin akilli buzağısı olmaz   Deli, deliden hoşlanır   Deli, deliyi görünce değneğini saklar   Deliyle çıkma yola, ya sağa saparsın ya sola   Demir nemden insan gamdan cürür Demirden korkan trene binmez   Dert ağlatır, âşık söyletir   Dert derdi acar   Dert saklayınca kalır   Deveye oyna demişler, dokuz kazan süt devirmiş   Deveye sormuşlar: “Neden boynun eğri?’’ Nerem doğru ki? Demiş   Deveye “inişi mi seversin, yokuşu mu” demişler, “Düz yere kıran mı girdi?” Demiş   Deveyi hendekten atlatan, bir tutam ottur   Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur   Dibi görünmeyen kaptan su içilmez Dibi görünmeyen kuyudan su içilmez   Dilencinin torbası dolmaz Dileyen Leylasını da bulur, Mevlasını da   Dilim dilim dilim etti benim dilim   Dilim senden çektiğim zulüm   Dilin kendi küçük, cürümü büyüktür   Dirlik olmayan yerde varlık olmaz   Dişini gösteren it ısırmaz   Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar   Doğruluk minarede kalmış   Domuzu vurmuşlar kanı ormana yayılmış   Dost yoluna post olmalı   Dostluk başka alışveriş baksa   Dönen değirmenin ağzına necaset atılmaz   Döven öküzünün ağzı bağlanmaz   Düğün olur iki kişiye, tasası düşer deli komşuya   Düşenin dostu olmaz Düşmez kalkmaz bir ALLAH   Düşünmeden çis yapmaya oturan, çömüdü çömüdü taş atar   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Ata Sözleri |  | 
|  04-20-2009 | #3 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Ata SözleriATA SÖZLERİ ( E-F ) Ecel geldi baş ağrısı bahane   Eceli gelen it, cami duvarına işer   Eceli gelen köpek, cami duvarına siyer   Ekmeden biçmek Allah’a mahsustur   Ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver   El adama akıl verirde ekmek vermez   El adamı var sever, er adamı sağ sever   El adamın düşünü azdırır ama çimecek su vermez   El adamın düşünü azdırırda suyunu ısıtmaz   El ağzına bakan, avradını tez boşar   El atına binen çabuk iner   El ayranı ciğer soğutmaz   El elden üstündür El eli yur, el de döner yüzü yur   El elin aynasıdır   El elin nesine? Gülerek gider yaşına   El eliyle yılan tut, bir ucunu yalan tut   El gömleği ile gerdeğe girilmez   El gör elini beğen, harman gör yelini beğen   El işlerse ağız gevişler   El yumruğunu yemeyen, kendi yumruğunu balyoz zanneder   El, elin eşeğini türkü söyleyerek arar   Elden ekmek yiyen yolda acıkır   Elden gelen elli gün gitmez   Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde gelmez   Ele değen saman çuvalına da değer   Ele verir talkını, kendi tutar salkımı   Elin iyisinden, kendi kötümüz yeğdir   Elti eltiyle iyi olsa da bohçası hamamda çekişir   Emanet ata binen tez iner   Emanet atın kuskunu yokuşta kopar   Emanetin bağrı yufka olur   Er dayıya, kız ebeye çekermiş   Er dediğin oturunca bucağa, çekince kucağa yakışmalı   Ergen gözü ile kız alma, gece gözü ile bez alma   Erkek tazıya çul dayanmaz   Eşeğe binen osuruğuna katlanır   Eşeğe gerdan kır demişler, zartadan osurmuş   Eşeğini satan çüüşş demeden kurtulur   Eşek eşeği öndüçlü kaşır   Eşek tavlanmakla eşeklikten kurtulmaz   Eski camlar bardak oldu   Eskisi olmayanın yenisi olmaz   Eskiye rağbet olsaydı, bitpazarına nur yağardı   Eşeğe cilve yap demişler, tutmuş çifte atmış   Eşeği süren, osuruğuna katlanır   Eşeğin yoksa enişten de mi yok? Et tırnaktan ayrılmaz   Etme kulum bulursun, inileme ölürsün   Evden kedi gitse yeri belli olur   Fakiri dövme, üstünü yırt   Fakirleri, hakir görme   Fare çıktığı deliği bilir   Fare olmadan çuval delinmez   Fazla yüksekten atma, insanı uçuruma düşürür   Fukaranın şaşkını, beyaz giyer kış günü   Fukaranın tavuğu, tek yumurtlar   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Ata Sözleri |  | 
|  04-20-2009 | #4 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Ata SözleriATA SÖZLERİ ( G-H ) Gailesiz baş yerin altında   Gardaş gardaşı atar, yar başında tutar   Garip hırsızlığa çıksa, ay ilk aksamdan doğar   Garip itin kuyruğu döşünde gerek   Garip kuşun yuvasını Allah yapar   Gavura kızıp oruç yeme   Gavurun ekmeğini yiyen, gavurun kılıcını çalar   Gayret ve sebat her zorluğu yener   Geç olsun güç olmasın   Gelin ata binmiş, gör nereye inmiş   Gelin atta, kısmeti yâdda   Gelini bindirmişler deveye, gör kısmet nereye   Gençliğinde oynamadık tay olmaz   Gençlikte kazan, kocalıkta ye   Gıramınan yiyen dirheminen çıkarır   Giden gelse dedem gelirdi   Gökyüzünde düğün var desen, kadın merdiven kumaya kalkar   Göl yerinden su eksik olmaz   Göle su gelinceye kadar, kurbağanın gözü patlar   Gönülsüz köpek kurda gitmez   Görmediğin bir oğlu olmuş, tutmuş bacağını ayırmış   Göz bakar can çeker   Hacı hacıyı Mekke’de, gidi gidiyi tekkede bulur   Ha sana, mesana, bütün işler kaldı bizim Hasan’a   Hafif taşla kıç silerler, ağır taşla okka döverler   Hak deyince akan sular durur   Halep ordaysa, arşın burada   Haline bakmaz hanim, duvarı atlar   Hamama giden terler   Hareket olmayan yerde, bereket olmaz   Harman kabarır, sahibi kubarır, çerik getirir haberi   Harmana giren porsuk, dirgen yemeden çıkmaz   Harmana giren porsuk, dirgeninden korkmaz   Has düdük kuru söğütten kavlamaz   Hasım hasmı ateşe atar, dost başta tutar   Hasmın karınca ise de merdane bil   Hasta yatan değil, vadesi yeten ölür   Hastaya çorba sorulmaz   Hastaya kar sorulmaz   Haydan gelen huya gider   Haydan gelen huya gider, yelden gelen sele gider   Hayvanın alası dışında, insanın alası içinde   Hazıra dağ dayanmaz   Her Ari bal yapmaz   Her sakaldan bir tel çekseler, köseye sakal olur   Herkes davul çalar ama çomağı makama uyduramaz   Herkes kazandığını yese, aptal acından ölürdü   Herkes sanatının kölesidir   Hesapsız kasap ya bıçak kırar ya masat   Hıyar akçesi ile alınan eşeğin ölümü sudan olur   Hileden onsaydı fare onardı   Hileli pazar, mideyi bozar   Hisim ile ye, iç ama alış veriş etme   Hizmet etmeyi öğrenmeyen efendilik edemez   Hocanın dediğini yap yaptığını yapma   Hop deme ile dere atlanmaz   Horozu çok olan köyde, sabah geç olur   Huylu domuz huyundan vazgeçmez   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Ata Sözleri |  | 
|  04-20-2009 | #5 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Ata SözleriATA SÖZLERİ ( I-İ ) Irgatın kötüsü akşama doğru kıvrar   Irgatın kötüsü gün asarken çalışmaya başlar   Irmaktan geçerken at değiştirilmez   Islanmışın yağmurdan korkusu olmaz   Isıracak it dişini göstermez   İçi beni dışı seni yakar   İki kaptan bir gemiyi batırır   İnanma dayına, ekmek al yanına   İnsan çiğ süt emmiştir   İnsanın eti yenmez, derisi giyilmez   İnsanın yere bakanından, suyu ağır akanından kork   İp koptuğu yerden ulanır   İş başa düşünce gayret dayıya düşer   Isırgan otuyla taharet olmaz   İşten artmaz, dişten artar   İt halt yemeye tövbe etmez   İt ilen sidik yarıştırmaya kalkma, kaşığını çatlatma   İt ite buyurur, it de kuyruğuna İt kağnı gölgesinde yatarmış da, kendi gölgem sanırmış   İt korktuğu yere pek ürür   İte dalanma, çalıyı dolan   İti an, çomağı eline al   İtin ayağını tastan esirgeme   İtin başında tekke durmaz   İtme el kapısını el ucuynan, iterler kapını omuz gücüynen   İyi olacak hastanın doktor ayağına gelir   İyi türkü kırk gün söylenir   İki gönül bir olunca, samanlık seyran olur   İnsan eti ağır olur   İnsanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında   İslam’ın şartı beş, altıncısı insaf demişler   İstediğini söyleyen, istemediğini işitir   İyilik et de denize at, balık bilmezse halik bilir   İyilik et kele, övünsün ele   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Ata Sözleri |  | 
|  04-20-2009 | #6 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Ata SözleriATA SÖZLERİ ( K-L ) Kabahat samur kürk olsa, kimse üstüne almaz   Kaçanın anası ağlamazmış   Kadın vardır vezir eder, kadın vardır rezil eder   Kafa küçük beyin boş, tut kulağından çifte koş   Kalçalı kadından pençeli oğlan doğar   Kalmış kağnıyı, koca öküz çeker   Kancık yalanmayınca, erkek dolanmaz   Kanı kanla değil suyla yıkarlar   Kapını kitli tut, komşunu hırsız tutma   Kar da yürür izini belli etmez   Karakeçiyi gören tulumunca yağ sanır   Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu   Karanlıkta göz kırptığını nerden bileyim? Karanlıkta yapılan iş alacalı olur   Karnı doyan abdalın gözü yola bakar   Karnin doymazsa gözün doysun   Kart horozun ne zaman öteceği belli olmaz   Kartala bir ok değmiş, yine kendi teleğinden   Kasabın yağı fazla olursa üstüne başına sürer   Katranı kaynat, olur mu şeker, cinsi bozuk cinsine çeker   Kavun, karpuz yata yata büyür   Kaybolan koyunun kuyruğu büyük olur   Kaynanalı gelin hatin gelin, kaynanasız gelin odun gelin   Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez   Kazana kulpu evde takarlar   Kazanırsan dost kazan, düşmanı anada doğurur   Kazanmadan kazan kaynamaz   Keçinin boynuzu gicişince, çobanın değneğine sürünür   Kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur   Kendini küçümseme   Kimse yoğurdum ekşi demez   Kıratın yanında eğleşen ya huyundan ya suyundan   Kırığına güvenen ersiz kalır   Kız anadan beller mahle gezmeyi, oğlan babadan beller yazı yazmayı   Kızı kız iken değil, gelin iken gör, gelin iken değil, beşik başında gör   Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla   Koç olacak toklu koçun yanına yatar   Koca buyruk yük değildir   Köpek suya düşünce yüzmeyi öğrenir   Köpekli köye değneksiz girilmez   Köpekten toku olmaz   Kör atin, körün reisi olur   Köroğlunun katırı, ne vurursan götürü   Körler memleketinde, şaşılar padişah olur   Körünen yatan, şaşı kalkar   Kötü kabağın, kötü dölü olur   Kul bunalmazsa Hızır yetişmez   Kurda ‘boynun neden kalın’ demişler, ‘kendi işimi kendim yaparım da ondan’ demiş   Kurdu kovarken, tilkiyi uyarma   Kurdun adı çıkmış, tilki dünyayı yıkmış   Kurt atadan gördüğünü işler   Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur   Kuş kuşun yamacında öter   Kuzguna yavrusu şahin görünür   Lafın iyisi kısa olur   Lafını bilmeyen yengeyi hem kız evinden kovarlar, hem oğlan evinden  Lodosun gözü yaşlı olur   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Ata Sözleri |  | 
|  04-20-2009 | #7 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Ata SözleriATA SÖZLERİ ( M-N ) Mal çoğaldıkça ucuzlar   Mal melameti örter   Mart kapıdan baktırır, yabayı küreği yaktırır   Mecliste dilini sofrada elini tut   Merhametten maraz doğar   Mermer ağ taştan, rakip iki baştan   Meyvesiz ağacın gölgesi olmaz   Milletinden almayan, ölürmüş illetinden   Minare yıkılır mihrap yerinde kalır   Minareyi çalan, kılıfını hazırlar   Misafir kılığına göre karşılanır, sohbetine göre uğurlanır   Mızrak çuvala sığmaz, ana gibi yar, vatan gibi diyar olmaz   Muhanet adamı mal sahibi eder   Namaza meyilli olmayanın, kulağı ezanda olmaz   Nasipsiz it kurban bayramında ermeni mahallesinde gezer   Ne kızı ver, ne dünürü küstür   Ne umarsın bacından, bacın ölmüş acından   Ne verirsen elinle, o gelir seninle   Ne yavuz ol asıl, ne yavaş ol basıl   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Ata Sözleri |  | 
|  04-20-2009 | #8 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Ata SözleriATA SÖZLERİ ( O-Ö ) Oğlan anasını, inek danasını bilir   Oğlan dayıya, kız halaya çeker   Oğlan yer oyuna gider, çoban yer koyuna gider   Oğlunu seven hocaya vermez, kızını seven kocaya vermez   Olanla ölene çare yoktur   Oldu olacak, kırıldı nacak   Ona gelince şapur şupur, bize gelince yarabbi şükür   Orospu içerden olunca, kapı kilit tutmaz   Osurgan böceği yavrusunu, ap apacam diye sever   Ot kökünün üstünde biter   Oturduğu ahir sekisi, çağırdığı İstanbul türküsü   Oynamayan gelin, yerim dar der   Ödünç yiyen kesesinden yer   Öksüz güler mi, meğer yanıla   Öksüzün yüzü küllü olur   Öküz altında buzağı aranmaz   Öküz öldü, ortaklık bozuldu   Öldü dayim, kesildi payım   Ölmüş essek kurttan korkmaz   Ölmüş adamın cebine harçlık konmaz   Ölmüş eşek nallı olur   Ölü ile gelinin atı yüğrük olur   Ölüye giden ağlar, düğüne giden oynar   Önce bol bol yiyen, sonra bel bel bakar   Önüm kavurga kavurur, arkam harman savurur   Öz ağlamayınca, göz ağlamaz  ATA SÖZLERİ ( P ) Paran gitti mi diye sormazlar, işin bitti mi diye sorarlar   Parasız tellal bağırmaz   Parayla imanın kimde olduğu belli olmaz   Parmağının girmediği yere başını sokma   Pazar kuruldu, hesap bozuldu   Pek yaş olma sıkılırsın, pek de kuru olma kırılırsın   Pekmezi küpten, kadını kökten al   Perşembenin gelişi, çarşambadan bellidir   Peşin avrat alır, veresiye ardından sövdürür   Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın   Püf demeye dudak ister | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Ata Sözleri |  | 
|  04-20-2009 | #9 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Ata SözleriATA SÖZLERİ ( S-Ş ) Sabahın hayrı, akşamın şerri   Saç sefadan, tırnak cefadan uzar   Sac tava geldi hamur tükendi, demir tava geldi ömür tükendi   Sağ gözün sol göze faydası olmaz   Sağır duymaz uydururmuş   Sahipsiz sürüyü kurt kapar   Saire lazım olan bir sazla bir sözdür   Sakınan göze çöp batar   Sakla samanı gelir zamanı   Saman elinse samanlık senin   Samanlığı dana bitirir   Samanlıkta iğne aranmaz   Sana vereyim bir öğüt, kendi ununu kendin öğüt   Sarımsağı gelin etmişler, kırk gün bile kokmamış   Sarımsağın sıkısından seyreği yeğdir   Saygı sayana, terbiye alana göredir   Sebepsiz kuş ötmez   Sel gibi geldi, kum gibi kaldı   Sel gider kumu kalır   Sen ağa, ben ağa, bu ineği kim sağa   Sen bilirsin deyince akan sular durur   Sen eli görmezsin el seni görür   Sen ölmeyince el terlemez   Sen övme işin övsün   Sen seni bil sen seni, sen seni bilmezsen, patlatırlar enseni   Serçenin gönlünden şahinlik geçer   Sev seni seveni hak ile yeksan olsa, sevme seni sevmeyeni Mısırda sultan olsa   Seversen oğlunu sev, kız kendini sevdirir   Seyrek git dostuna, kalksın ayaküstüne   Sıcakla zenginden zarar gelmez   Sırrını açma dostuna, oda söyler dostuna   Sıcak ağıldan kuzu kaçmaz   Sıçandan doğan kendir keser   Sıkça varma dostuna, kalksın ayaküstüne   Sinek pis değil, ama mide bulandırır   Sıpalı eşek yığın dağıtır   Sonradan görmüş, dininden dönmüş   Sora sora Bağdat bulunur   Sorma kişinin aslini, sohbetinden bellidir   Su akarken, testiyi doldurmalı   Su bulanmayınca, durulmaz   Su geldi teyemmüm bozuldu   Sucu gelin etmişler, güveyi duran olmamış Susuzluğundan yayılmaz   Suyun durgun akanından, insanin yere bakanından kork   Sükût, ikrardan gelir   Sürüden ayrılanı, kurtlar yer   Sütlü koyunu sürüden ayırmazlar   Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer   Şahin küçüktür ama turnayı gökten indirir   Şeyh uçmaz, müridi uçurur Şeytan eniğini yitirse bulamaz   Şeytanın dostluğu darağacına kadardır   Şimşek çakmadan, gök gürlemez  ATA SÖZLERİ ( T ) Tanesiz aş olmaz, kaygısız baş olmaz   Tarla alırsan bozdan, avrat alırsan kızdan al   Tarla taşlı, söz yamaçlı olur   Tarlanın taşlısı, kadının saçlısı makbuldür   Tarlanın taşlısı kızın kaşlısı   Tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden al   Tas olda bas yar   Taşıma su ile değirmen dönmez   Taş kayadan koparsa yosun tutmaz   Taş yerinde ağırdır   Tat kızın dilinden anası anlar   Tatlıya yakışmaz soğan, dayısını beğenmez yeğen   Tavuğu seyretmeli ama ağzını açtırmamalı   Tay at oluncaya kadar habini mevt olur   Tazısız ava giden, tavşansız eve döner   Tekkeyi bekleyen, çorbayı içer   Tembele iş buyur, sana akıl öğretsin   Temiz dereden pis su akmaz   Terzi kendi söküğünü dikmez   Terzinin eteği delik olur   Teşbihte (temsilde) hata olmaz   Tevekkelinin gemisi batmaz  ATA SÖZLERİ ( U-Ü ) Ucuz sirke baldan tatlıdır   Ucuzdur var bir illeti, pahalıdır var bir hikmeti   Ulu sözü tutmayan, uluya uluya dağda kalır   Ummadığın taş baş yarar   Unu eledik, eleği duvara astık   Ustamın adi hıdır, elimden gelen budur   Utananın oğlu kızı olmamış   Uyuz itte gümüş kaşağı aranmaz   Uyuzlu keci, kör tekenin akranı olur   Ürümesini bilmeyen it, sürüye kurt getirir   Üşenenin oğlu, kızı olmaz   Üvey öz olmaz, kemha bez olmaz   Üzüm üzüme baka baka kararır   Üzümünü ye bağını sorma   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Ata Sözleri |  | 
|  04-20-2009 | #10 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Ata SözleriATA SÖZLERİ ( Y ) Ya bu deveyi güdeceksin, yâda bu diyardan gideceksin   Yabancı koyun kenara yatar   Yağ yiyen it yüzünden belli olur   Yağmur yağar, yarıklar kapanır   Yakına erinen, uzağa yorulur   Yalanla iman bir arada bulunmaz   Yan yatan da, yer bir ekmek çamura batanda   Yangına körükle gider Yanık yerin otu, tez biter   Yara gider, yeri gitmez   Yarası olan gocunur   Yarım elma, gönül alma   Yarım hekim candan, yarım imam dinden eder   Yarınki kazdan, bugünkü tavuk yeğdir   Yarım doktor candan, yarım iman dinden eder   Yarış atı çifte koşulmaz   Yaş kesen, baş keser   Yaşın yanında kuruda yanar   Yatanın, yürüyene borcu vardır   Yavaş atın çiftesi pek olur   Yavuz atin yarası eksik olmaz   Yavuz it ününü kendi arttırır   Yavuz itin yarası eksik olmaz   Yaz gününün yağmuruna güvenilmez   Yaza çıkardım danayı, beğenmez oldu anayı   Yazın başı pişenin, kışın aşı pişer   Yazın boku kışa katık olur   Yazın gezeni, kışın bünelek tutar   Yazın gölge hoş, kışın çuval bos   Yazın yasa, kisin tasa oturulmaz   Yedir beni, öveyim seni   Yel eserken, harmanini savur   Yerli kaya yerinden oynamaz   Yılanı deri değiştirirken göremezsin   Yiğidin anası tez ağlar   Yiğit at yemini artırır   Yokuş dibinde öküz yemlenmez   Yol calisiz el delisiz olmaz   Yol kenarındaki meyve ile hancının kızı çabuk olgunlaşır   Yolcu yolunu bulur   Yolda binen, belde iner   Yoldan önce arkadaşını, evden önce komşunu seç   Yörük sırtından kurban keser   Yumulan gözün hatırı sayılmaz   Yumurtada tüy bitmez   Yük altında eşek anırmaz   Yüz verdik astarını ister  | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |