|  | İmla (YAZIM) Kuralları |  | 
|  04-17-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   İmla (YAZIM) KurallarıİML (YAZIM ) KURALLARI Yazıda doğabilecek karışıklıkların önüne geçmek, yanlış okumayı önlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, herkesin aynı şekilde yazıp okumasını sağlamak için belirlenmiş olan kurallara imlâ (yazım) kuralları denir   Bu kurallardan birçoğu aslında anlama ve telâffuza bağlıdır  Anlam ve telâffuz; akla, mantığa, geleneğe, çoğunluğa vb  ne uyduğu takdirde -zaten yazıldığı gibi okunan ve okunduğu gibi yazılan bir dil olan- Türkçenin imlâsı kolayca halledilecektir   1  Büyük ve Küçük Harflerin Kullanımı Alfabemizde (Lâtin alfabesi) her harfin bir büyük, bir de küçük şekli vardır  Yazıda yaygın olarak küçük harf kullanılır  Ancak belirli yerlerde büyük harf kullanılmalıdır   Büyük harfle küçük harf arasında okunuş olarak fark olmasa da yazılış olarak büyük farklar vardır   Büyük ve küçük harflerin kullanımı ile ilgili kurallar şunlardır: ] Her cümlenin ilk kelimesi büyük harfle başlar  Büyük harfle başlamayan bir kelime dizisi, öncesi yazılmamış ya da silinmiş bir cümle zannedilebilir   �Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!� �Ömür, yarınlara bağlanan ümitlerle geçip gitmekte, gafilcesine kavgalarla, gürültülerle, didinmelerle tükenip durmadadır  Sen aklını başına al da, ömrünü, şu içinde bulunduğun bugün say  � (Mevlâna) � Noktayla, iki noktayla, üç noktayla, soru ve ünlem işaretleriyle biten cümlelerden sonra gelen cümleler büyük harfle başlar   -Ah, bilsen biz senin ıstırabını ne iyi anlıyoruz! Biz ki her şeyi görür ve anlarız  Düşün, bir elbiseyle bir vücut arasındaki esrarlı rabıtayı düşün  O elbise ki terzinin elinden vücudun basit hendesesine göre yapılmış mânasız bir kalıp hâlinde çıkar ve sonra bir vücuda yapışıp onun bütün hareketleriyle yaşamaya başlayınca ne hâle gelir, düşün! Başlangıçta hiçbir şey ifade etmeyen elbiseler atılacağı güne kadar vücudun her hareketini saniyesi saniyesine kaydeden korkunç bir hâfızadır  Birçok oturuş şekillerinin kabarttığı diz kapaklarımızı düşün! Her duygunun hususi bir biçim verdiği omuzlarımızı düşün! Kambur vaziyetlerinde nasıl arkaya toplandığımızı, bütün mafsal yerlerinde nasıl halkalaştığımızı düşün! Vücudun sonsuz hareketleri içinde bize düşmeyen pay hangisidir? Bunların içinde sefaletlerin, açlıkların, ihtirasların, cinayetlerin, coşkunlukların, kahkahaların alnımıza çizdiği hep hususî bir çizgi vardır  İnsanlar sanırlar ki, bizim üstümüzdeki her çizgi, her intiba, bir diğer çizgi veya intiba ile silinir, hepsi birbirine karışır, manasız bir halita olur ve sonunda biz eskimiş bulunuruz  Eskiriz, fakat insanlardan evvel eskidiğimiz için onlardan daha ince ve hassas olan biz, bütün çizgiler ve intibalarımızı hep birbirinin içinde saklarız  Bu böyle bir halitadır ki, bunun düğümünü ele geçirebilen göz onu çözdükçe, doğumumuzdan ölümümüze kadar bütün hayatımızı, zamanın atomları içinde sıkıştırır ve bu korkunç, ah, bu korkunç hafıza küpü içinde, mazinin, birbirinin üstünden akan küçük yılanlar hâlinde nasıl kaynaştığını görür  Fakat o göz kimde vardır? Kimsede    Yalnız bizde    Biz, ki her şeyi görür ve anlarız, seni görüyor ve anlıyoruz    Bize artık hikâyeni anlatma!    Ne lüzum var? Biz onu biliyoruz  Ben sana kendi hikâyemi ne diye anlatayım? Sen de onu bilirsin  Beni bir ölünün üstünden çıkardılar  Burada satın alacak adam bekliyorum  Öbürü tıpkı benim gibi, bugün bir ölünün üstünden çıkmadıysa yarın ikinci gün veya üçüncü gün çıkacak  Düşün, düşün, biz insanlardan evvel eskidiğimiz hâlde kaç insan eskitiyoruz? Bizim ıstırabımızı düşün! Biz vücutsuz kalan bir elbise miyiz, yoksa elbisesiz kalmış bir ıstırabın vücudu mu? (Necip Fazıl, Eski Elbiselerin Hafızası) Orhun Kitabesi�nde Türk hakanı şöyle diyor: Türk Tanrısı, Türk milleti yok olmasın diye atalarımı gönderdi ve beni gönderdi  Ben hakan olunca gündüz oturmadım, gece uyumadım  (Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları) �Bu işaretler asıl cümlenin içinde, yani iç cümlede ise sonraki kelime büyük harfle başlamaz: "Durun!" diye bağırdı annem  Bu kez çocuk, "Bu peri midir, melek mi?" diye düşünerek, öğretmene hayranlıkla baktı  �İki noktadan sonra cümle gelmiyorsa, örnekler sıralanıyorsa bunlar büyük harfle başlamaz: Bazı mastarlar kalıcı nesne adı olmuşlardır: yemek, çakmak, dolma, dondurma, kavurma, buluş    �Örneklerle başlayan cümleler de büyük harfle başlar: Bilgisayar, sinema, tiyatro, internet, fotoğraf gibi hobiler, pahalılık yüzünden lüks gibi görülmektedir  �Cümle içerisinde başkasından aktarılan ve tırnak içinde verilen cümleler de büyük harfle başlar: Atatürk gençliğe seslenirken ilk önce �Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir  � demektedir   �Tırnak içinde verilen söz tam bir cümle değilse veya cümlenin baş kısmı verilmemişse büyük harfle başlamaz   Nabi�nin �          var içinde� redifli  gazeli açıklanacak  �İki kısa çizgi veya iki virgül arasında verilen ara sözler, ara cümleler, açıklama cümleleri büyük harfle başlamaz   Bu konuda kararlı olduktan sonra �geç karar vermiş olsan da- başarıya ulaşırsın   Başımın ağrısı yazları �sıcaklardan olmalı- daha da artar  Kalıcı konutları bu yıl sonuna kadar �geçen seneki lâf- yetiştireceklermiş  Çıkmamız gereken uygar milletler seviyesini �ki bu seviyeye hâlâ çok uzağız- Mustafa Kemal hedef olarak göstermişti bize  Bu işi 2000 sununa kadar bitireceklerini �inanılacak gibi değil- söylüyorlar  Bu adam, seni temin ederim, sahtekârın biridir  Cihan yıkılsa, emin ol, bu cephe sarsılmaz  �Rakamla başlayan cümlelerde rakamdan sonra gelen kelime büyük harfle başlamaz  1998 yılında ortaokulu bitirdim  ] Şiirde her mısra (birkaç mısra bir cümle oluştursa da) büyük harfle başlar  Küçük harfle başlatılmış bir mısraın ilk kelimesi veya kelimeleri silinmiş veya yazılmamış zannedilebilir  Günümüz şiir kitaplarında bu kurala çoğunlukla uyulmamaktadır:    Bir de baharlar bilirim, Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği bilemeyeceği  Anadolu bozkırlarında İstanbul'dan çıkıp, Diyarbekir'e doğru, tekerleri Yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğuyla içen Cesur otobüs pencerelerinden Bilinçsiz bas kaymasıyla görülen Evrensen kadınların iki büklüm çapa yaptıkları tarla kenarlarında Çıplak ayakları yumuşak topraklara batmış ırgat çocuklarının Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen  ] Bütün özel isimler (özel ismi oluşturan her kelime ve onları niteleyen, tanıtan unvanlar) büyük harfle başlar  Büyük harfle başlamazsa cins ismi zannedilebilirler: � Kişi adları ve soyadları, takma adlar, kişi adlarından önce ve sonra gelen saygı sözleri, unvanlar ve meslek adları, tarihî kişilerin adlarından önce gelen unvan ve lâkaplar büyük harfle başlar: Ali, Meltem, Mehmet, Meral, Yasemin, Uğur, Barkın    Binbaşı Ömer, Doktor Kenan, Mütercim Asım, Ankaralı Âşık Ömer    Mustafa Kemal Atatürk, Mehmet Akif Ersoy, Nazım Hikmet Ran, Yavuz Bülent Bakiler, Kâmuran İnan, Victor Hugo, Halil Cibran    Nedim, Fuzulî, Bakî, Muhibbî (Kanuni), Demirtaş (Ziya Gökalp), Tarhan (Ömer Seyfettin), Aka Gündüz (Hüseyin Avni, Eniz Avni), Kirpi (Refik Halit), Deli Ozan (Faruk Nafiz), Halide Salih (Halide Edip), Server Bedi (Peyami Safa), İrfan Kudret (Cahit Sıtkı), Mehmet Ali Sel (Orhan Veli)    Sayın Kenan Evren, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Hamdi Bey, Mustafa Efendi, Zeynep Hanım, Bay Ali Çiçekçi, Prof  Dr  Mehmet Kaplan, Doktor Behçet Uz, Mareşal Fevzi Çakmak, Yüzbaşı Cengiz Topel    Fatih Sultam Mehmet, Mimar Sinan, Yavuz Sultan Selim, Genç Osman, Deli İbrahim, Avcı Mehmet, Nişancı Mehmet Paşa, Aslan Yürekli Richard, Deli Petro    �Akrabalık adları bildiren kelimeler büyük harfle başlamaz  Ancak akrabalık kelimeleri  başta gelirse büyük harfle başlar   Fahriye abla, Ayşe teyze, Numan amca    Nene Hatun, Baba Gündüz, Dayı Kemal    �Resmî yazılarda saygı bildiren sözlerden sonra gelen makam mevki, unvan bildiren kelimeler büyük harfle başlar: Sayın Bakan, Sayın Başkan, Sayın Profesör, Sayın Vali    � Kurum, kuruluş, kurul, müessese, makam, üniversite isimleri: Türkiye Büyük Millet Meclisi, Mamak Anadolu Lisesi, Yeşilay Derneği, Türk Dil Kurumu, Ege Üniversitesi, Kars Valiliği, Mamak İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü, Bakanlar Kurulu, Emek İnşaat, Millî Kütüphane, Türk Ocağı    �Kurum, merkez, bakanlık, üniversite, fakülte, bölüm vb  ifade eden kelimelerden herhangi biriyle belli ve özel bir kurum, kuruluş vb  kastedildiği zaman bu kelime büyük harfle başlatılabilir: Bu yıl Meclis yine boş, faydasız ve sadece milletvekillerinin işine gelecek şeylerle uğraşacak gibi  Son yıllarda Bakanlık, kendi elemanları aleyhine çalışmaya başladı  � Millet, kavim, boy, oymak, din, mezhep isimleri ve bunlara mensup olanlara verilen isimler: Türk, Türkler, Yunan, İngiliz, Çeçen, Ruslar, Alman, Arap    Oğuz, Kazak, Tatar, Özbek, Tacik    Müslüman, Musevî, Hıristiyan    Müslümanlık, İslâm, Musevîlik, Hıristiyanlık    Şiilik, Budizm, Malikîlik, Hanefîlik    Hanefî, Şafiî, Alevî, Budist, Katolik    �Din ve mitoloji kavramlarını karşılayan özel adlar büyük harfle başlar  Bazı dinî kavramlar küçük harfle başlar  Tanrı kelimesi özel isim olarak kullanılmıyorsa küçük harfle başlar: Allah, Tanrı, Cebrail, Zeus, Kibele    cennet, cehennem, uçmak, tamu, sırat köprüsü    Eski Yunan tanrıları    � Dil ve lehçe isimleri: Türkçe, Farsça, Fransızca, Macarca, Fince, Tibetçe, Kırgızca, Özbekçe, Tatarca, Oğuzca    � İl, İlçe, Semt, mahalle, cadde, bulvar, sokak, pasaj, çarşı, park isimleri (bunlarda geçen tüm kelimeler) büyük harfle başlar: Sivas, Ankara, İstanbul, Mamak, Yenişehir, Şirinevler, Dikimevi, Atatürk Bulvarı, İvedik Caddesi, Gönül Sokak, Şaziyem Pasajı, Kuyumcular Çarşısı, Güvenpark, Altınpark, Kuğulu Park    �Saray, köşk, han, kale, köprü, anıt vb yapı adlarına ait bütün kelimeler büyük harfle başlar: Topkapı Sarayı, Çankaya Köşkü, Ankara Kalesi, Galata Köprüsü, Atakule    � Devlet, ülke ve bölge isimleri: Türkiye, Türkiye Cumhuriyeti, Amerika Birleşik Devletleri, Afganistan, İran, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti    Batı Almanya, Batı Trakya, Güney Yemen, Doğu Avrupa, Doğu Anadolu Bölgesi, İç Anadolu (Bölgesi), Ege, Marmara    Not: Yön bildiren kelimeler bir bölge veya ülke adından önce gelirse büyük, sonra gelirse küçük yazılır  Kuzey Kıbrıs�a tatile gittik  Kıbrıs�ın kuzeyine tatile gittik  Doğu Anadolu�nun coğrafyası    Anadolu�nun doğusundaki dağlar     � Kıta isimleri: Avrasya, Asya, Avrupa, Afrika, Amerika, Antarktika, Arktika, Avustralya  � Deniz, okyanus, göl, akar su, boğaz, geçit isimleri: Akdeniz, Karadeniz, Manş Denizi, Büyük Okyanus, Atlas Okyanusu Van Gölü, Hazar Denizi, Beyşehir Gölü, Kızılırmak, Yeşilırmak, Sakarya, Seyhan, Fırat, Nil, İstanbul Boğazı,Panama Geçidi, Süveyş Kanalı    � Dağ, tepe, ova, yayla isimleri: Elmadağ, Uludağ, Ağrı Dağı, Erciyes (dağı), Everest Tepesi, Çukurova, Konya Ovası    Dikkat! �Çanakkale Boğazı, Gülek Geçidi, Haymana Ovası, Konya Ovası, Van Gölü, Ağrı Dağı� gibi her iki harfi de büyük yazılan özel isimlere dikkat edilirse, birinci kelimenin zaten il olarak mevcut olduğu; ikinci kelime eklenince oluşan ismin o ile ait ama yeni ve özel bir varlığı karşıladığı görülür  Yani iki kelime birden kastedilen varlığa aittir  Meselâ Çanakkale Boğazı sadece Çanakkale kelimesiyle ifade edilemez   Hâlbuki Hürriyet gazetesi, Marmara denizi, Altay dağları, Nil nehri, Ankara şehri, Fırat nehri, Erciyes dağı gibi örneklerde birinci kelime büyük, ikinci kelime de küçük harfle başlamaktadır  Bunun sebebi bu kelimelere eklenen ikinci kelimelerle yeni bir özel isim oluşturulmuş olmamasıdır  Hürriyet zaten bir gazete adı; Nil zaten bir nehir  adı; Ankara zaten bir şehir adı; Erciyes zaten bir dağ adıdır  Erciyes dağı, Erciyes kelimesi ile de ifade  edilir   � Gezegen ve yıldız adları büyük harfle başlar  Ancak dünya, güneş ve ay kelimeleri terim olarak (astronomi ve coğrafya terimi) kullanılıyorsa özel isim olduğu için büyük; diğer anlamlarında (gerçek, mecaz, yan, eş, deyim vb  ) kullanılıyorsa cins ismi olduğu için küçük harfle başlar: Merih, Mars, Jüpiter, Venüs, Küçükayı, Halley    Ay�ın yakından çekilmiş fotoğrafları insanlığı pek şaşırtmıştı  Yazın Güneş ışınları Dünya�ya dik olarak gelir  Türkiye�nin birçok yerinde insanlar Güneş tutulmasını seyretti  Sabahtan beri dünya kadar yer dolaştık  Şair sevgilisinin yüzünü aya benzetir  (ayın kendisine değil, görünüşüne) � Kitap, gazete, mecmua, eser, kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge isimleri büyük harfle başlar  Bunlara dahil olmayan kelimeler küçük harfle başlar: Tercüman (gazetesi), Zaman (gazetesi); Nokta (dergisi), Aktüel (dergisi); Türk Dili (dergisi), Virgül; Yaprak Dökümü, Semerkant; Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, Türk Ansiklopedisi; Halı Dokuyan Kızlar (tablosu), Düşünen Adam (heykeli), Medenî Kanun, Borçlar Hukuku    � Hayvanlara takılan özel isimler: Düldül, Sarıkız, Fino, Tekir, Karabaş, Yumoş, Minnoş    �Yer ve millet adlarıyla kurulan birleşik kelimelerdeki özel adlar büyük harfle başlar   Antep fıstığı, Brüksel lâhanası, Hindistan cevizi, İngiliz anahtarı, Maraş dondurması, Van kedisi    ] Yazı başlıkları, konu adları büyük harfle başlar: İmlâ Kuralları, Dil Bilgisinin Bölümleri, 19  Yüzyılda Türk Edebiyatının Seyri    ] Gazete ve dergiler konu başlıklarında sadece ilk kelimeyi büyük harfle başlatırlar: Kamyon eve girdi, Büyük seçim yarın    ] Kitap, gazete, dergi isimleriyle konu başlıklarındaki �ile, ve, de, ya da, ki� bağlaçlarıyla soru ekinin küçük yazılması gerekir: Başarmak ve Kazanmak, Türk Dili ve Edebiyatı, Karga ile Tilki, Ya Devlet Başa ya Kuzgun Leşe, Ben de Yazdım    ] Kitap, gazete, dergi isimleri ve konu başlıkları -dikkat çekmek için- bütünüyle büyük harfle yazılabilir  Bu durumda aralardaki �ile, ve, de, ya da, ki� bağlaçlarıyla soru ekinin küçük yazılması gerekir: Başarmak ve Kazanmak, Türk dili ve edebiyatı, karga ile tilki    (Başka bir bilgi: Yazı başlıkları tamamen büyük harfle yazılmışsa, bağlaçlar da tamamen büyük harfle yazılır  Başlıkların sadece baş harfleri büyük yazılmışsa, bağlaçlar küçük harfle başlar  ) ] Mektuplarda ve resmî yazılarda hitapların ilk kelimeleri büyük harfle başlar: Aziz kardeşim, Canın anneciğim, Sevgili kardeşim Hakan    ] Ay ve gün adları, belirli bir tarih belirttiğinde büyük; bunun dışında küçük harfle başlar: Bu yıl 2 Eylül�de döneceğiz  15 Kasım 1999 Pazartesi günü konferans yapılacak  Bu yıl temmuz sıcaklarında kavrulduk  Bu sokakta salı günleri pazar kurulur  ]Levhalar ve açıklama yazıları büyük harfle başlar  Yazı birkaç kelimeden oluşuyorsa ilk kelime büyük harfle başlar  Yazı rakamla başlamışsa ondan sonraki kelime küçük harfle başlar   Giriş, Çıkış, Müdür, Müdüriyet, Vezne, Başkan, Doktor Otobüs durağı, Şehirler arsı telefon    III  kat, IV  sınıf, I  blok    ]Kurultay, sempozyum, panel vb toplantıları bildiren özel adlar büyük harfle başlar: Manas Bilgi Şöleni, Uluslar Arası Türk Dili Kurultayı    ]Millî ve dinî bayramlarla bayram niteliği kazanmış günler büyük harfle başlar  Ancak genel nitelik arz edenler küçük harfle başlar: Cumhuriyet Bayramı, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Nevruz Bayramı, Anneler Günü, Öğretmenler Günü, Tıp Bayramı, tiyatro günü, kitap haftası, film haftası, sağlık haftası, dil kurultayı  ] Çağ, dönem ve tarihî olay adları büyük harfle başlar: Cilâlı Taş Devri, İlk Çağ, Millî Mücadele, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı    ] Özel isimlerden türetilen isim, sıfat ve fiiller büyük harfle başlar ve ekleri de kesme işareti ile ayrılmaz  Bu özel isimler türetilen kelimenin içinde kalıyorsa büyük harfle başlamaz: Türkleşmek, İslâmlaşmak, Türkolog, Darvinci, Sivaslı, Ankaralı, Türkçecilik, Avrupalı    Panislâmizm, Panturanizm, Pantürkizm    �Özel isim kendi anlamı dışında yeni bir anlam kazanmışsa küçük harfle başlar  Müzik  terimleri için de bu geçerlidir: acem, acemi, hicaz, nihavent, amper, jul, allahlık, donkişotluk    acembuselik, acemaşiran, bayatî, hicazkâr, türkü, varsağı     | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : İmla (YAZIM) Kuralları |  | 
|  04-17-2009 | #2 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : İmla (YAZIM) Kuralları2  Kısaltmaların Yazımı Kısaltma; bir kelime, terim veya özel adın içerdiği harflerden biri veya birkaçı ile daha kısa olarak ifade edilmesi ve sembolleştirilmesidir  Yapılan kısaltmaların benimsenmesi, yaygınlaşması ve herkes tarafından anlaşılması gerekir   AA, AB, ABD, age  , AGİK, AIDS, aids, AKM, Alb  , Alm  , anat  , AOÇ, AP, APS, Apt  , Ar  , Ar  Gör  , ark  , Asb  , ASELSAN, Asist  , ASKİ, AŞTİ, AT, Atğm  , ATO, AÜ, AÜ, AÜ, Av  , B (batı), B  (bay), bağ  , BAĞ-KUR, BBC, BCG, BDT, bk  (bakınız), BM, Bn  (bayan), BOTAŞ, Bşk  , C  (cilt), DGM, dm, EKG, ed  (edebiyat), FIFA, Fr  , g, GAP, gr, HABITAT, Hz  , İETT, KBB, km, l, m, Mah  , MKE, No  veya Nu  , öl  , sn (saniye), TIR, TL, yy  , zool  � Kurum, kuruluş, müessese, makam, üniversite adlarının kısaltmalarında bütün harfler büyüktür  Harfler arasına nokta koymaya gerek yoktur   TRT, TBMM, İTÜ, DSİ, TDK, TTK, MEB, AÜ DTCF, DAÜ, D, B, K, G, KB, GB, KD, GD (son sekizi yön adı) Bu kısaltmalardan sonra gelen çekim ekleri kesme ile ayrılır  Ekler son harfin okunuşuna göre belirlenir; kelimenin uzun şeklinin okunuşuna göre değil: MEB�e, TBMM�nin, DTCD�ne değil DTCF�ye, İTÜ�nden değil İTÜ�den ]Bazı kısaltmalar da kelime gibi oluşturulmuştur   ASELSAN, BOTAŞ, İLESAM, SEKA, TÖMER, TEDAŞ Bunlara getirilen ekler de düz okunuşa göre belirlenir: ASELSAN�da, BOTAŞ�a, İLESAM�ın, SEKA�nın, TÖMER�den, TEDAŞ�ta ]Nokta kullanılan kısaltmalar da vardır  Bunlardan sonra getirilen ekler kesmeyle  ayrılmaz: K  K  K  , M  Ö  , M  S  , P  K  , T  C  � Özel isim veya unvan olan bir kelime birkaç harfle kısaltılıyorsa yalnız ilk harf büyük yazılır   Prof  , İst  , Doç  , Dr  , Av  , Alb  , Gen  Alm  (Almanca), İng  , Kocatepe Mah  ,  Güniz Sok  Bu kısaltmalara ek getirilirken kelimenin uzun şeklinin okunuşu esas alınır; ekler kesmeyle ayrılmaz: İst  da, Alm  yı, İng  ye � Özel isim olmayan kelimelerin kısaltması küçük harfle başlar   C  (cilt), s  (sayfa), bkz  (bakınız), vb  (ve benzeri), vs  (ve saire), is  (isim), sf  (sıfat), hz  (hazırlayan), çev  (çeviren), ed  (edebiyat), fiz  (fizik), kim  (kimya) Bu kısaltmalara ek getirilirken kelimenin uzun şeklinin okunuşu esas alınır; ekler kesmeyle ayrılmaz: vb  leri, vs  den, is  ler, sf  lar, hz  da,  çev  e, ed  ı, fiz  le, kim  da �Elementlerin ve ölçülerin kısaltmalarında nokta kullanılmaz: C, Ca, Fe, m, mm, cm, km, g, kg, l, mg    Bu kısaltmalara ek getirilirken kelimenin uzun şeklinin okunuşu esas alınır; ekler nokta kullanılmadığı için kesmeyle ayrılır: m�ye, mm�de, cm�yi, km�ye, g�dan, kg�dan, l�de, mg�ı �Sert sessizle biten kısaltmalara ünlüyle başlayan ek getirildiğinde okunuşta sondaki sert ünsüz yumuşamaz: AGİK�in (agiğin değil agikin), TÜBİTAK�a (tübitağa değil tübitaka) Ancak �birlik� kelimesiyle kurulan kısaltmalarda yumuşama görülür: ÇUKOBİRLİK�e (çukobirliğe) 3  Ek-Fiilin Yazımı Ek-fiil isimlerin yüklem olmasını sağlayan ektir    a  Ek-fiil (imek fiili) eklendiği kelimeye bitişik de yazılabilir ondan ayrı da    Ama genellikle bitiştirilir  Ayrı yazıldığı zaman ünlü uyumlarına uyup uymadığına bakılmaz  Bitişik yazılan ek-fiil �büyük ve küçük ünlü uyumu� kurallarına uyar   1  Sessiz harfle biten  kelimeye bitiştiriliyorsa, başındaki �i� düşer: rahatsız idim�rahatsızdım, çocuk ise�çocuksa, Serkan imiş�Serkan�mış, koşar iken�koşarken Suçlanan ben imişim�benmişim Biz imişiz�bizmişiz Meğer sen ne çalışkan imişsin�çalışkanmışsın Çalışkan imişsiniz�çalışkanmışsınız Adam yirmi yıldır evine hasret imiş�hasretmiş 2  Sesli harfle biten  kelimeye bitiştiriliyorsa, başındaki �i� düşer ve yerine �y� kaynaştırma harfi  gelir: Bir güzelin hayranı i-di-m�hayranıydım, hayranı idik�hayranıydık Zeki idi�zekiydi Ali imiş�Ali�ymiş, Hasta ise�hastaysa, Nöbetçi iken�nöbetçiyken, Merhametli imişler�merhametliymişler Merhametliler imiş�merhametlilermiş b  Fiillere  getirildiğinde onların birleşik zamanlı çekimlerini yapmayı sağlayan ek-fiil  bitişik de ayrı da yazılabilir: çalışmış i-di-k�çalışmıştık okuyor i-se�okuyorsa okuyor i-miş-ler/okuyorlar imiş�okuyorlarmış | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : İmla (YAZIM) Kuralları |  | 
|  04-17-2009 | #3 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : İmla (YAZIM) Kuralları4  �ile�  Edatının (Hem edat, hem bağlaç)Yazımı Edat ve bağlaç olarak kullanılır   Yazılışları bakımından aralarında fark yoktur   Bu kelime kendinden önceki kelimeye bitişik de yazılabilir, ondan ayrı da     Bitişik yazılan �ile� kelimesi �büyük ve küçük ünlü uyumu� kurallarına uyar  Ayrı yazıldığında ünlü uyum kuralları aranmaz: arabası ile�arabasıyla, konu ile�konuyla, annem ile babam�annemle babam Ünlüyle biten kelimelere bitiştirildiğinde, baştaki �i� ünlüsü düşer ve yerine �y� kaynaştırma harfi gelir: Bora ile�Bora�yla, sopa ile�sopayla, dava ile�davayla, arkadaşı ile�arkadaşıyla, dolayısı ile�dolayısıyla    Ünsüzle biten kelimelere bitiştirildiğinde, sadece baştaki �i� ünlüsü düşer, büyük ünlü uyumuna göre �la� veya �le� şeklinde kullanılır   Murat ile�Murat�la, cam ile�camla, deve ile�deveyle    5  �mi� Soru  Ekinin Yazımı Hem isimlere hem de fiillere getirilen bir çekim ekidir   � �-mİ�, kendinden önceki kelimden her zaman ayrı (bir kelime gibi) yazılır: Gelecek miydin? (fiile) Sen misin? (isme) Geldi mi?, okuyor mu?, onlar mı?, özgün mü?    Sen burada mısın? Bizi duyuyor musunuz? İzmir mi yoksa İstanbul mu daha güzel? Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda? � Eklendiği kelimenin son sesine, dolayısıyla büyük ve küçük sesli uyumu kurallarına uyar: Salı mı? Sen mi? O mu? Ölü mü? � Soru ekinden sonra gelen ekler kendisine bitişik yazılır   Seni çağıran bu çocuk muydu? � Soru anlamı vermediği zamanlarda da ayrı yazılır   Yağmur yağdı mı dışarı çıkmak isterim  Güzel mi güzel bir evi var  6  �dE� Bağlaının  ve �-dE� Hâl Ekinin Yazımı �de� bağlacı ve �de� eki birbirinden kolayca ayırt edilebilir  Aşağıda, dikkat edilmesi gereken noktalar da verilmiştir   a  �dE� Bağlacı Her zaman kendinden önceki ve sonraki kelimelerden ayrı ve �de, da� şeklinde yazılır; bitiştirilmez, �te, ta� şeklinde yazılmaz   �ya� ile birlikte kullanıldığında da ayrı yazılır: �ya da� İsimlerden sonra da kullanılabilir, fiillerden sonra da   Kelimenin son hecesine kalınlık-incelik bakımından uyar  Ama ünsüz uyumuna bağlı değildir, yani �te, -ta şekilleri  yoktur   Gölgende ban da bana da yer ver  Ateşten kızaran bir gül arar da Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi  Bu soruyu Ali de mi bildi? Sorsan da söylemem  Çalış da çalış    Büyüyecek de bana bakacak  Çalışıp da kazanacaksın  Alacak ya da almayacak  b  �-dE� Hâl Eki İsim çekim eklerindendir   İsmin bulunma hâlini yapan hâl ekidir   Yer ve zaman bildirir   Sesli uyumlarına uyar   �dE� bağlacının yalnız �de�, �da� biçimleri varken; �-dE� hâl ekinin �-de�, �-da�, �-te�, �-ta� biçimleri vardır  Bunun sebebi ekin bitişik yazılıyor olmasıdır   Yapım eki olarak da kullanılabilir: Eski İstanbul'da ne güzel günler yaşanmış  Saat yedide mi gelecekmiş? Her şey yerli yerinde  Suyu bir yudumda içti   Siz ayakta kaldınız   Çamaşırları elde yıkıyormuş  Yılda yirmi gün izni var   Yüzde yetmiş başarı vardı  Ayda yılda bir uğrar oldu   Elde avuçta ne varsa bitti   Parmak kalınlığında yaprakları var   Peyami Safa'nın "Sözde Kızlar"ını okudun mu? 7  �ki� Bağlacının,  �-ki� İlgi Zamirinin ve �-ki� Yapım Ekinin Yazımı Aşağıda bu bağlacın ve iki ekin birbirinden ayırt edilmesi için dikkat edilmesi gereken noktalar da verilmiştir   a  �ki� Bağlacı Sadece �ki� biçimi vardır   Kendinden önceki ve sonraki kelimelerden ayrı yazılır   Türkçe değil, Farsça bir bağlaçtır ve Türkçe cümle yapısına aykırı olarak kullanılır   �ki� ile başlayan bir ara cümle asıl cümlenin içinde kısa çizgiler arasında verilebilir: Bu ezanlar -ki şahadetleri dinin temeli- Yağmur yağmadı ki mantarlar ortaya çıksın  Atatürk diyor ki:     Bir şey biliyor ki konuşuyor   Ben ki hep sizin için çalıştım   Sınavı kazanabilir miyim ki     Baktım ki gitmiş   Ancak bu bağlaç birkaç örnekte kalıplaşarak bitişik yazılmaktadır   belki, çünkü (ünlü uyumuna girmiş), hâlbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki  b  �-ki� İlgi Zamiri Ek hâlindeki tek zamirdir   Eklendiği kelimeye -ki sadece isim tamlamasında tamlayana eklenir- bitişik yazılır ve bir ismin (tamlananın) yerini tutar   Büyük ve küçük ünlü kurallarına uymaz; sadece �ki şekli vardır: senin kalemin�seninki, Ali�nin eli�Ali�ninki, onun düşüncesi�onunki    c  �-ki� Yapım Eki İsimlere eklenerek yer ve zaman bildiren sıfatlar türeten ektir   Zaman bildiren kelimelerin sonuna doğrudan eklenirken, yer bildiren sıfatlar türetirken �-dE� hâl ekiyle birlikte kullanılır   Sadece �ki ve az da olsa �kü şekilleri vardır: bu yılki sınav, yarınki maç, dünkü film, bugünkü aklım    masadaki kitaplar, duvardaki saat, evdeki hesap     | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : İmla (YAZIM) Kuralları |  | 
|  04-17-2009 | #4 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : İmla (YAZIM) Kuralları8  Birleşik Kelimelerin Yazımı a  Bitişik  Yazılan Birleşik Kelimeler b  Ayrı  Yazılan Birleşik Kelimeler 9  İkilemelerin  Yazımı İkilemeler genellikle ayrı yazılır  Araya hiçbir noktalama  işareti de konmaz   Anlata anlata, ev bark, çoluk çocuk, ufak tefek, Eş dost yüzümüze gülmez mi? O adam hatır gönül dinlemez  Bu zamanda ev bark edinmek zor  Delikanlıda boy pos yerinde  Marangoz eğri büğrü tahtaları rendeledi  Bu adamın neyin nesi olduğunu bilen yok  O kadar üzülme, beterin beteri var  Yıllar yılı dost bildiğin insanlar hani? Boşu boşuna herkesi telâşlandırdın  Meydandaki kalabalığı görünce coştu da coştu  Bitişik yazılan ikilemeler de vardır: cırcır (böceği), cızbız, civciv, çıtçıt, dırdır, fırfır, fısfıs, hımhım, hoşbeş, şıpşıp (terlik), yüzgöz (olmak)    darmadağınık, darmaduman, karmakarışık  10  Sayıların Yazımı Sayılar rakamla yazılabildikleri gibi harfle de yazılabilir   ]Küçük sayılar, yüz ile bin sayıları ve daha çok edebî karakter taşıyan metinlerde geçen sayılar harfle gösterilir   İki hafta sonra, haftanın beşinci günü, üç ayda bir, dört kardeş, üçüncü sınıf, yüz yıllık tarih, bin yıldan beri    Yaş otuz beş, yolun yarısı eder   ]Buna karşılık saat, para tutarı, ölçü, istatistik verilere ilişkin sayılar ile büyük sayılarda rakam kullanılır   Öğleden sonra saat 17  30�da, 1  500  000  lira, 25 kilometre, 150 kg, 15 metre kumaş, 60  000  000  000 insan    Saat ve dakikaların metin içinde harfle yazılması da mümkündür   Saat dokuzda, dokuzu beş geçe, yediye çeyrek kala, sekizi on dakika üç saniye geçe, meselâ saat onda    ]Sayılar daha çok Arap rakamlarıyla gösterilir: 25, 150, 15  000    Romen rakamları, yüzyıllarda, hükümdar adlarında, kitap ve dergi ciltlerinde ve kitapların asıl bölümlerinden önceki sayfaların numaralandırılmasında kullanılır  Bu tür örneklerde Arap rakamlarının (harflerinin değil) kullanılması da mümkündür  Hükümdar adlarında kullanılan rakamlar hükümdarın adından önce gelir   XX  yüzyıl, III  Selim, XIV  Louis, V  Karl, I  Cilt    ]Rakamlardan sonra getirilen ekler kesme işareti (�) ile ayrılır: Saat 10  30�da, 1972�de, 2000�den,  12�nci    ]Sıra sayıları harfle de gösterilebilir, rakamla da: beşinci, yirmi ikinci    Rakamlardan sonra, sıra belirtmek üzere nokta da kullanılabilir, �-ncİ� eki de: 16  , 20  , XXI  ,  16�ncı, 121�inci, 110�uncu    ]Üleştirme sayıları harfle gösterilir: ikişer, yedişer, dokuzar, üçer üçer, onar onar, ellişer bin lira, yüz yirmi yedişer milyon    ]Beş ve beşten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılarak yazılır  Gruplar arasına nokta da konabilir: 22 605, 111 548 600, 22  605, 111  548  600 ]Sayılarda kesirler virgülle ayrılır: 15,2 5,26 ]Harflerle yazılan birden fazla sayının her biri ayrı yazılır   Yüz yirmi beş milyon, on altı, yedi yüz iki, Ancak para ile ilgili işlem ve belgelerde (senet, çek vb  ) harflerle yazılan sayıların tamamı, aralarına sonradan başka harfler konmasın diye birbirine bitişik yazılır: onbirmilyonyediyüzaltmışikibindokuzyüzkırkalt ı 11  Tarihlerin Yazımı a  Tarihler zaman  birimi olarak en kısadan en uzuna doğru sıralanır: gg  aa  yyyy: 30 Haziran 1998 30  06  1998 30/06/1998 b  Gün, ay, yıl  rakamlarının arasına nokta ya da eğik çizgi konur: 11  12  1999=11/12/1999 c  Tarihlerde aylar  harfle de rakamla da yazılabilir  Ayların adı harfle yazılırsa gün, ay ve yıl  arasına işaret konmaz: 2 Eylül 2000=02  09  2000 12  Pekiştirmeli Kelimelerin Yazımı Pekiştirme sıfatları ve zarfları bitişik yazılır: dümdüz, sapsarı, mosmor, kapkara, apaçık, tertemiz, çepeçevre, sapasağlam, darmadağınık, yapayalnız, çırılçıplak, çepeçevre | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : İmla (YAZIM) Kuralları |  | 
|  04-17-2009 | #5 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : İmla (YAZIM) Kuralları13  Düzeltme İşaretinin Kullanımı Düzeltme işareti Türkçe olmayan kelimelerde kullanılan bir işarettir  Bu işaret hem uzatma hem de inceltme görevinde kullanılır  İnceltme görevi sadece �g, k, l� ünsüzleri için; uzatma görevi de �a, i ve u� ünsüzleri için söz konusudur   a  İnceltme görevi �Bazı yabancı kelimelerde -Türkçede kalın ünlülerle birlikte kullanılmayan- ince ünsüzler (g, k, l) vardır  Bu ünsüzlerin ince olduğunu, yani ince okunmaları gerektiğini kendilerinden hemen sonra gelen kalın ünlülerin (a, u) üzerine düzeltme işreti koyarak anlarız  Bu ünsüzlerin ince okunmasının gereği asıllarının öyle oluşu; amacı da yanlış anlam çıkarılmasını engellemektir: dergâh, gâvur, ordugâh, tezgâh, yadigâr, rüzgâr, yegâne bekâr, dükkân, hikâye, kâfir, kâğıt, kâr, kâtip, mekân mahkûm, mezkûr, sükûn, sükût, ahlâk, evlât, felâket, hâlâ, hilâl, ilâç, ilân, ilâve, iflâs, ihtilâl, istiklâl, kelâm, lâkin, lâle, lâzım, mahlâs, selâm, sülâle, telâş, villâ, vilâyet billûr, üslûp, velût Batı dillerinden alınan kelimelerde de durum böyledir   plâj, plân, plâk, klâsik, lâhana, lâik (a kısa okunur) , lâmba, Lâtin, melânkoli, reklâm    Ses yansımalı kelimeler için de aynı kural geçerlidir   lâklâk, lâpa lâpa, lâp lâp, lâkırdı, lâppadak    Eğer bu kelimelerden bazılarında düzeltme işareti kullanılmazsa aynı harflerle yazılan başka kelimelerle karıştırılabilir ve yanlış anlamalara yol açılabilir ki bu kelimelerin anlamları çok farklıdır: Hâlâ il hala Kâr ile kar b  Uzatma görevi Türkçede uzun ünlü yoktur  Arapça ve farsçadan alınan ve uzun ünlü barındıran kelimelerde uzun ünlünün üstüne gerektiğinde düzeltme işareti konur   Düzeltme işaretinin üç türlü uzatma görevi vardır: Birincisi: Düzeltme işaretinin bu görevi uzun ünlüleri göstererek yine aynı harflerle yazılan kelimelerin birbirinden ayırt edilmelerini sağlamaktır  Eğer bu kelimelerde düzeltme işareti kullanılmazsa aynı harflerle yazılan başka kelimelerle karıştırılabilir ve yanlış anlamalara yol açılabilir ki bu kelimelerin anlamları çok farklıdır  Zaten bu kelimelerin hepsinin aynı harflerle, hem kısa hem de uzun ünlülerle yazılan şekilleri vardır: Âdet : gelenek, alışkanlık adet : sayı Yâr : sevgili yar : uçurum Âlem : dünya, evren alem : bayrak Şûra : danışma kurulu şura : şu yer Hâlâ : şimdi hala : babanın kız kardesi �âciz, âdem, âdet, âkit, âlâ, âlem, âli, âlim, âmâ, âmin, âşık, âyan, bâtın, dâhi, dâhil, dâr, fâni, hâdis, hâk, hâkim, hâl, hâlâ, hâsıl, hâşâ, hayâ, mâni, nâkil, nâr, nâzım, rahîm, sâdır, sâri, şâhıs, sûra, tâbi, vâkıf, vâris, vâsi, yâd, yâr� Not: �katil� (öldürme) ve �katil� (öldüren) kelimeleri aynı şekilde yazıldıkları ve birbirine karıştırılma ihtimali olduğu hâlde, öldüren anlamındaki �katil� kelimesindeki uzun a, düzeltme işareti olmadan kullanılır  Bunun sebebi, düzeltme işareti kullanıldığında �k�nin ince (ke) telâffuz edilebileceği endişesidir  Aynı endişe gasıp, kaide, kail, kadir, kelimeleri için de geçerlidir  Bu kelimelerin hangi anlamda kullanıldığı,  telâffuzdan ve cümlenin anlamından çıkarılabilir   İkincisi: Arapça kelimeleri sıfat yapan ve yine Arapça bir ek olan nispet �i�sini belirtme hâl ekinden ve iyelik ekinden ayırt etmek için bu �i�nin üzerine konur  Bu harfin üzerinde kullanılmasının gereği aslının öyle oluşu; amacı da yanlış anlam çıkarılmasını engellemektir: Abbasî, adlî, anî, adî, ailevî, an�anevî, askerî, bedenî, dünyevî, cevabî, edebî, ebedî, fizikî, garbî, hakikî, ırkî, ilmî, irsî, kalbî, mahallî, nebatî, örfî, ruhî, sun�î, şarkî, tarihî, ulvî, ümmî, vasatî, yabanî, zihnî     Söyleyişte kısa olan nispet �i�lerine düzeltme işareti konmaz  Çünkü bunlardaki �i�ler çekim ekiyle karıştırılmaz   çengi, çini, tiryaki, zenci, Kutsi, Necmi, Ruhi    Bazı Türkçe kelimelerde de nispet �i�si bulunabilir  Bu  kelimelerde ikinci heceler de uzun okunur   altunî, bayatî, gümüşî, kurşunî     Türkü, varsağı, Hüsnü, Lütfü, kırmızı gibi kelimelerde nispet �i�si ünlü uyumlarına uymuştur   Nispet �i�si alan kelimelere ek getirildiğinde düzeltme işareti olduğu gibi kalır   ciddîleşmek, resmîlik, millîlik, mahallîleşme    Eğer bu kelimelerdeki nispet �i�lerinin üzerine düzeltme işareti konmazsa belirtme hâl ekiyle veya iyelik ekiyle karıştırılabilir: (Türk) askeri, askeri gördüm, askerî elbise (Türk) tarihi, tarihi bilirim, tarihî eserler (onun) zihni zihni geliştirir zihnî meseleler Üçüncüsü: Aynı harflerle yazılan, fakat hem farklı dillerden olan hem de işlevleri ve okunuşları farklı olan �bi�leri ayırt etmek için kullanılır  Farsça olan ve yokluk anlamı veren �bî� ön ekinde kullanılır; bu ön ekin �ile� anlamı veren Arapça �bi� ön ekinden ayırt edilmesi sağlanır: bîçare, bîvefa, bîtaraf; bihakkın, bizatihi, bilumum    14  İki Şekilde Yazılabilen Kelimeler Bazı kelimelerin söylenişinde �ğ�nin �v�ye dönüştüğü görülür  Bunları iki şekilde yazılması ve okunması doğrudur   döğmek�dövmek; göğermek�gövermek; oğmak�ovmak; öğmek�övmek; söğmek�sövmek, öğün�övün    Söyleyişte ğ�v değişimi görülen bu kelimeleri �v�li yazmak daha uygundur   15  Yabancı Kelimelerde Büyük �i�nin Yazımı Lâtin harflerini kullanan yabancı milletlerin yazı sistemlerinde büyük �i harfi noktasız yazılır  Ibsen, Indiana    Türkçe  metinlerde de bu isimler bu şekilde yazılır  Ancak bu isimler sözlüklerde �i�  sırasında yer alır   16  Ses Değişikliği Görülen Bazı Kelimelerin  Yazımı �Ünlü daralması görülen Türkçe kelimeler: söyle-yor�söylüyor, anla-yor�anlıyor, yaşa-yor�yaşıyor, de-yor�diyor de-e�diye de-en�diyen, de-e-lim�diyelim, ye-en�yiyen, ye-ince�yiyince, ye-ecek�yiyecek, kork-ma-yor�korkmuyor, gel-me-yor�gelmiyor    Birden çok heceli olan kelimelerde de sadece söyleyişte daralma vardır, atlayarak (�atlıyarak), başlayan (�başlıyan), yaşayacak (¦yaşıyacak), atlamayalım (¦atlamıyalım), gelmeyen (¦gelmiyen), gizleyeli (¦gizliyeli)    �Ünlü düşmesi olan kelimeler: ağız�ağzı, burun�burnu, koyun (bağır, döş)�koynuna, alın�alnı, oğul�oğlu, gönül�gönlüm, beniz,�benzi, ömür�ömrüm, cürüm�cürmü, hüküm�hükmü, fikir�fikri    ileri-le-mek�ilerlemek, koku-la-mak�koklamak, kavuş-ak�kavşak, uyu�uyku, devir-�devril-    nerede�nerde, burada�burda, şurada�şurda    kayıp�kaybolmak, emir�emretmek, keşif�keşfetmek, sabır�sabretmek    gönülden gönüle, ağıza, buruna, babadan oğula örneklerindeki gibi ekte geniş ünlü varsa hece düşmesi olmayabilir   oyunu, koyunu vb  hece  düşmesi olmayan kelimelerdir   Özel isimlerde �hâliyle- hece düşmesi olmaz: Gönül�e, Ömür�ü    � Ünsüz türemesi görülen kelimeler: aff�af�affetmek, affı hiss�his�hissetmek, hissi zann�zan�zannetmek ,zannı redd�ret�reddetmek, reddi şıkk�şık�şıkkı, zemm�zem�zemmetmek, hall�hal�halli, halletmek    fiat�fiyat, faide�fayda, zaif�zayıf, repertuar�repertuvar, lâboratuar�lâboratuvar, konservatuar�konservatuvar, tual�tuval, tualet�tuvalet    Bu kelimelere benzeyip de ünsüz türemesi görülmeyen kelimeler: Duayen, fail, faiz, fuar, fuaye, kuaför, lâik, puan, suare    � Ünsüz düşmesi görülen kelimeler: Türkçede ikiz ünsüz bulunmaz  Bu yüzden Arapçadan dilimize geçmiş olan ve sonunda ikiz ünsüz bulunduran kelimeler yalın durumunda kullanıldığında ünsüzlerden biri düşer   hakk�hak, redd�ret, hiss�his, zann�zan, zemm�zem, hall�hal, şıkk�şık, afv�af    Alıntı kelimelerden ft, st ünsüz çiftleriyle bitenlerin bir kısmında t sesi söyleyişte düşme eğilimi gösterse de yazıda korunur   çift, rast, serbest    Farsça �hane� kelimesiyle yapılan birleşik kelimelerde �ha� hecesi korunmalıdır   Hastahane, pastahane, postahane, muayenehane, yazıhane, sarphane, dökümhane, yatakhane, yemekhane, dershane, eczahane    Fransızca�dan dilimize girmiş olan sürpriz kelimesindeki r, yazıda da konuşmada da korunur   � n�m değişimi görülen kelimeler: Türkçe veya yabancı kelimelerde b�den önce gelen n sesi m�ye dönüşebilmektedir   saklanbaç�saklambaç, dolanbaç�dolambaç, anbar�ambar, canbaz�cambaz, anber�amber, çeharşenbe�çarşamba, pencşenbe�perşembe, çenber�çember, sünbül�sümbül, penbe�pembe, tenbel�tembel, menba�memba    İstanbul, Safranbolu, Zeytinburnu, düzenbaz, sonbahar, bin bir, binbaşı, onbaşı gibi kelimelerde söyleyişte m�ye doğru bir kayma olmasına rağmen yazda yine �n� olarak korunur   � i�ı dönüşümü görülen bazı Arapça kelimeler  Bunlarda �k� sesi daima kalın  okunur   inkılâp, inkıyat    � b�p değişmesine uğratılan Arapça kelimeler: �s�den sonra gelen �b�, �p�ye dönüşür   nispet, ispat, kispet, müspet, naspetmek, tespit, tespih    �s�den sonra gelmeyen �b�ler ise olduğu gibi kalır   Makbul, ikbal, tatbik, teşbih    � c�ç değişmesi görülen ve görülmeyen Arapça kelimeler: eçhel, içtihat, içtimaî, meçhul    mescit, tescil, teşci    � d�t değişmesi görülen yabancı kelimeler Farsça �-dar� soneki bulunduran kelimelerde d, t�ye dönüşür   emektar, minnettar, silâhtar, taraftar    Bazı Arapça kelimeler: metfun, methal, methiye, tetkik    Bazı Arapça kelimelerde �d� korunmuştur: takdim, takdir (taktir farklı anlamdadır), takdis, tasdik, tekdir    � �din� kelimesiyle kurulmuş Arapça isimler: Seyfettin, Necmettin, Hayrettin    � �abd� kelimesiyle kurulmuş olan ve �u�lu veya �ü�lü kullanılan Arapça isimler: Abdullah, Abdurrahman    Abdülkadir, Abdülkerim, Abdülaziz, Abdülhamit, Abdüsselâm     | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : İmla (YAZIM) Kuralları |  | 
|  04-17-2009 | #6 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : İmla (YAZIM) Kuralları17  Hem Ayrı Hem Bitişik Yazılabilen Ekler Ek-fiilin çekimleri olan �iken, ile, ise� kelimeleri kendinden önceki kelimeden ayrı yazılır  Ama bunların bitişik yazılış şekilleri de vardır: -ken, -le, -se  Bitişik yazılırken araya kaynaştırma harfi de girebilir   Ama bu eklerden sadece ��ken�, hiçbir zaman ünlü uyumlarına uymaz; her kelimeden sonra �iken� ya da ��ken� olarak yazılır   Alır iken�alırken, okulda iken�okuldayken, gelenler ile�gelenlerle, Ali ile�Ali�yle, çanta ile�çantayla olacak ise�olacaksa, okumalı ise�okumalıysa    18  Ünlü Uyumlarına  Aykırı Olan Eklerin Yazımı �-yor (şimdiki zaman eki): Sadece �yor şeklinde yazılır, ünlü uyumlarına aykırıdır   geliyor, biliyor, istiyor, gizliyor    �-ken (zarf-fiil eki): Ünlü uyumlarına aykırıdır  Sadece �ken  şeklinde yazılır   alırken, koşarken, bakarken    �-leyin (isimden zarf yapan ek): Ünlü uyumlarına aykırıdır   sabahleyin, akşamleyin �-(İ)mtırak (sıfattan sıfat yapan ek): yeşilimtırak, mavimtırak, ekşimtırak     �-ki (Aitlik eki, ilgi zamiri ve sıfat yapan ek): �bugünkü, dünkü, öbürkü� kelimeleri hariç �ki eki ünlü uyumlarına aykırıdır; -ki şeklinde yazılır ve okunur   onunki, yukarıdaki, akşamki     �-Taş (isimden isim yapan ek): meslektaş, ülküdaş    �-gil (aile bildirir): halamgil, dayımgil, baklagiller    19  Alıntı Kelimelerde Kesme İşaretinin  Kullanılması Kullanılmaması Bazı Arapça kelimeler gırtlak ünsüzü taşıdıkları, Türkçede de bu özelliği anlaşılacak şekilde telâffuz edildiği için kesme işreti barındırırlar: �an�ane, an�anevî, bid�at, cür�et, cür�etkâr, cüz�î, iz�an, kat�î, kat�iyen, kat�iyet, kıt�a, kur�a, Kur�an, mel�un, mes�ul, mes�uliyet, mes�ut, meş�ale, sun�î, sür�at, şer�î, vak�a  � Alıntı olup da kesmesiz kullanılan bu yapıda kelimeler de vardır   defa, defetmek, heyet, menetmek, mesele, neşe, neşet, sanat    Aşağıdaki kelimelere iyelik ekinin getirilmesi, aslında kelimenin sonunda bulunup da dilimizde eriyen gırtlak ünsüzünü ortaya çıkarır ve kesme işaretini gerektirir  (Bu kelimelerdeki ekler iyelik ekidir  ) cem�cem�i, cüz�cüz�ü, kat�kat�ı, men�men�i, nev�nev�i, tab�tab�ı    Sonunda gırtlak ünsüzü bulunan kelimeler iyelik ekini �ı, -i biçiminde alırlar  Bunlardan cami ve mâni kelimeleri camisi ve mânisi şeklinde de olabilir  Bunlar yalın hâlde kullanıldıklarında  sonlarında tek ünlü vardır   bayi�bayii, cami�camii veya camisi, mâni�mânii veya mânisi, memba�membaı, mısra�mısraı, sanayi�sanayii     Bu kelimelere yönelme hâl eki getirildiğinde araya y sesi girebilir de girmeyebilir de  Her iki kullanış da doğrudur: bayiye, bayie; camiye; camie; membaya, membaa; mevzuya, mevzua, mısraya, mısraa    bayiyi, bayii; camiyi; camii; membayı, membaı; mevzuyu, mevzuu, mısrayı, mısraı    Bazı Arapça kelimelerde kısa ünlüden sonra gelen gırtlak ünsüzü dilimizde kaybedilerek ondan önceki ünlü uzun okunur   dava, mamur, mana, memur, resen, tamim, tecil, tediye, tehir, telif, tesir    20  Satır Sonunda Kelimelerin Bölünmesi Satır sonunda, yer kalmadığı için yarım kalan kelimelerin bölünmüş olduğunu, yani devamının altta olduğunu göstermek için satır sonunda kısa çizgi kullanılır:    O zaman gördü ki, küçük çocuk,  memleketlisi, minimini yavru ağlıyor  Ses- sizce, titreye titreye ağlıyor  Birleşik kelimeler de tek kelime gibi telâffuz edilerek heceleme buna göre yapılır                                                                                                     ba- şöğretmen Atatürk                                                                     il- kokuldayken                                                                 Karaosma- noğlu�nun                                                                Kelimeler satır sonunda ve başında bir tek harf kalacak şekilde bölünmez  Aşağıdaki gibi kullanımlar yanlıştır:                                                                                                 a- rabayla                                                                                   u- çurtmamızın                                                                     cami- i                                                                                          niha- î                                       Doğruları şöyle olacaktır:                                                                                           ara- bayla                                                                                uçurt- mamızın                                                                                ca- mii                                                                                       ni- haî                                     Özel isimlerde ve rakamlarda kesme işareti satır sonuna geliyorsa ve kesme işaretinden sonraki kısmın alt satıra geçmesi gerekiyorsa bu durumda kısa çizgi kullanılmaz:                                                                 Geçen yıl Ankara� daki akrabalarımıza                                                        1996� da                                                  Gırtlak ünsüzü için kesme kullanılan kelimelerde kesmeli heceler satır sonuna getirilmez                                                                                        meş�- aleyi değil                          meş�a- leyi olacak                          kur�- dan değil                          kur�a- dan  olacak �de� ve �ki� bağlacı ile �mi� soru ekinden önceki kelime satır sonunda kalıyor da bu ek ve bağlaçlar alt satıra iniyorlarsa araya (satır sonuna) kısa çizgi konmaz:                                                                         önünde kitap< | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |