Mimar Sinan |
01-13-2009 | #1 |
KRDNZ
|
Mimar Sinan1950-60 arası bir tarihte inşaat mühendisi, mimar ve jeofizikçilerden oluşan bir Japon heyeti Türkiye'ye gelmiş Heyet İmar ve İskan Bakanlığı'ndan izin alarak ülkemizdeki tarihi yapıları incelemeye başlamış Ayasofyayı, Yerebatan Sarnıcını filan gezdikten sonra sıra Sinanın kalfalık eseri Süleymaniye Camisi'yle Sinan'ın öğrencisi Mimar Davut Ağa'nın eseri Sultanahmet Camisi'ne gelmiş Japonlar bu camiler üzerinde günlerce inceleme yapmışlar Her geçen gün şaşkınlıkları daha da artıyormuş Çünkü Japonlar daha ilk incelemede camilerin gevşek bir zemin üzerine inşa edildiğini anlamışlar Ama bunca yıl, bu camilerde bir çatlak dahi olmamasına akıl sır erdirememişler Bunun üzerine Türkiye programının gerisini tamamen iptal edip, bu iki cami üzerine yoğunlaşmışlar Araştırmalarının sonucunda herhangi bir sarsıntı sırasında bu iki caminin sabitlenmediğini aksine yerinde oynayarak yıkılmaktan kurtulabildiği ortaya çıkmış Minareleri incelediklerinde ise dumurları ikiye katlanmış Minarelerin çok daha gelişmiş bir raylı sistem mekanizması üzerine oturtulduğunu ve her yöne yaklaşık 5 derece yatabildiğini görmüşler Daha derin araştırma yapmak için Edirne'ye, Sinan�ın ustalık eseri Selimiye Camisi'ne gitmişler Ordaki olağanüstü sistemleri görünce iyice dumur olmuşlar Selimiye'nin tüm sırlarını aylarını harcayarak çözmüşler Japonya�ya döndüklerinde ise Sinan'ın sırlarını uygulamaya sokarak şehirlerini Sinan'ın kullandığı sistemlerle kurup muazzam gökdelenler dikmişler Yani şuan gelişmiş ülkelerin gökdelen yapımında kullanıldıkları çoğu sistem, yüzyıllar önce Sinanın geliştirdiği mekanizmalarmış Selimiye’nin Minareleri Selimiye camisisinin zemini gevşek toprakmış Bu nedenle minarelerinin yakın zamanda yıkılacağı fark edilmiş Uluslararası bir grup bilim adamı toplanmışlar Nasıl kurtarırız bu tarihi minareleri diye kafa kafaya vermişler Sonuçta en son teknoloji olan metal kelepçelerle minarelerin temellerini sabitlemenin en iyi çözüm olduğuna karar vermişler Minarelerin temellerini açınca, koymayı düşündükleri kelepçelerin aynısıyla karşılaşmışlar Mimar Sinan bilmem kaç yüzyıl önce ayni şeyi düşünmüş meğerse Mimar Sinan’ın Selimiye Camii´nin kubbesini o genişliğe oturtmak için 13 bilinmeyenli bir denklemi matematiğin bilinen 4 ana işleminden farklı beşinci bir işlem bularak çözdüğü söylenir Ayrıca minarelerin şerefelerine çıkanların yolda birbirlerini görmemeleri ise büyük bir dehanın ürünüdür Almanlar ayni sistemi meclislerinin önündeki dev kürede kullanmışlar Mimar Sinan bu sistemi 2 metre çapındaki minarelere yüzyıllar önce monte edebilecek bir dehadır Almanların dehası ise, o çirkin metal yığınına Selimiye´den fazla turist çekebilmelerindedir |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|