|  | Yazılı Kompozisyon Türleri |  | 
|  11-01-2008 | #1 | 
| 
Equinox   |   Yazılı Kompozisyon TürleriDÜŞÜNCE YAZILARIMakale  Herhangi bir konuda bilgi vermek, bir gerçeği ortaya koymak, bir tezi kanıtlamak veya bir düşünceyi savunmak amacıyla kaleme alınan ve temel ögesi fikir olan yazılara makale denir  Makaleler, gazetelerde veya dergilerde yayınlanır  Gazete makaleleri çoğunlukla günlük olaylarla ilgili olur ve gazetenin siyasî anlayışını da yansıtır  Gazetenin ilk sayfasında yayınlanan baş makalede (veya baş yazı) baş muharrir (veya baş yazar), aktüel konuyla ilgili olarak ortaya attığı fikrini okuyucularına ispatlamaya çalışır, onların da kendisi gibi düşünmesini amaçlar  Dergilerde yayınlanan bilimsel makalelerin aktüel olma şartı yoktur  Bilim adamlarının kendi alanlarıyla ilgili olarak yaptıkları araştırmalar ve bu araştırmalardan elde ettikleri sonuçlar bilimsel bir üslûpla yazılır  Makaleler; bilim, fen, spor, politika, ekonomi, kültür, sanat gibi çeşitli konularda yazıldığı için her makalenin edebî özellik göstermesi beklenmez  Önemli olan ortaya atılan fikrin ispatıdır  Bilimsel makalelerin yayınladığı hakemli dergiler, dergiye gönderilecek makaleler için yayın ilkeleri ve bazı standartlar belirleyebilirler  Fıkra Bir yazarın herhangi bir konu hakkındaki kişisel görüş, anlayış ve düşüncelerini kanıtlama gereği duymadan hoş bir üslûpla yazdığı, kısa fikir yazılarına fıkra denir   Gazete fıkrası (edebî fıkra) ve mizahî fıkra olmak üzere iki çeşit fıkra vardır  Gazete fıkraları, genellikle gazetenin belli bir köşesinde yazarı için ayrılan yerde bir köşe başlığı altında yayınlanır  Gazete fıkralarında seçilen konu, çoğunluğu ilgilendirmeli ve aktüel olmalıdır  Sürekli olarak aynı konuları işleyen bir yazı okuyucuyu sıkar   Fıkra yazarı tarafsız olmalı, herkesin anlayabileceği açık bir üslûpla az ve öz yazmalı, yazısını etkili bir sonuçla bitirmelidir  Fıkra yazarları bu niteliklerde iyi bir fıkra yazabilmek için bol bol fıkra okurlar, yurt ve dünya basınını yakından takip ederler; politika, kültür, sanat, ekonomi, turizm gibi etkinlikleri yakından izlerler, kendilerini sürekli olarak geliştirirler  Mizahî fıkralar ise kendi içlerinde Nasrettin Hoca Fıkraları, Bektaşî fıkraları, Kayserili fıkraları, Karadenizli fıkraları, doktor fıkraları gibi başlıklarda gruplandırılabilir  Bu tür fıkraların bir kısmında güldürürken düşündürme ön plâna çıkar  Sohbet Bir yazarın, kişisel görüş ve düşüncelerini fazla derinleştirmeden, muhatabıyla konuşuyormuş hissini verecek bir üslûpla makale plânında yazdığı fikir yazısına sohbet (söyleşi) denir  Sohbet, makaleden üslûp yönüyle ayrılır  Çoğunlukla, günlük konuların işlendiği sohbet yazılarında senli benli bir anlatım yolu seçilir, hatıralardan, halk fıkralarından, nüktelerden, özlü sözlerden yararlanılır  Deneme   Bir yazarın kendi isteğine göre seçtiği herhangi bir konuda kesin yargılara varmadan, kişisel düşüncelerini kendi kendisiyle konuşuyormuş gibi bir üslûpla kaleme aldığı yazılara deneme denir  Deneme yazarı okuyucuyu hesaba katmaz  Konusunu dilediği şekilde seçer, dilediği tarzda işler  Diğer fikir yazılarından farklı olarak denemelerde aşk, dostluk, iyilik, güzellik, ahlâk, sevinç, kültür, yiğitlik gibi daha çok soyut konuların işlendiği görülür  Deneme, tek bir yazı olabildiği gibi bir çok konuları işleyen yazıların bir araya toplandığı bir kitap biçiminde de olabilir  Eleştiri   Eleştiri, bir sanat veya düşünce eserinin (şiirin, tiyatronun, hikâyenin, romanın, resmin, heykelin, filmin    ) zayıf ve güçlü yönleri göz önünde bulundurularak gerçek değerini belirleme amacıyla yapılan inceleme sonucunun anlatıldığı yazıdır  Eleştiriye konu olan eser yalın bir dille tanıtılır  Eleştirmen eserin gerçek değerini, güçlü ve zayıf yönlerini, özünü ve önemini belirtir; yeni eserler için sanatçılara kılavuzluk eder  Hem sanatçıya hem de okuyucuya karşı sorumluluğu olan eleştirmen, aynı zamanda okuyucu (veya izleyici) ile sanatçıyı birbirine yaklaştırır  Bir şiirin eleştirisini yapan kişi şair olmayabilir, ama bu türün bütün özelliklerini çok iyi bilmeli, başka örneklerle karşılaştırarak şiirin gerçek değerini taraf tutmadan, peşin hükümlerde bulunmadan belirleyebilmelidir   Eleştirmen hangi sanat eserini eleştirecekse o sanat dalının gerektirdiği birikime sahip olmalıdır  Bu birikim; o alana ait geniş bilgiye ve kültüre sahip olmakla, dünün ve bugünün sanat meselelerini çok iyi bilmekle, başka milletlerin de önemli sanat eserlerini ve sanatçılarını etraflıca tanımakla sağlanabilir  Bu yüzden, eleştiri yazmak kolay bir iş değildir  “Edebî eserlerin okuyucu üzerinde bıraktığı tesirlerden, intibalardan yola çıkılarak yapılan tenkitlere izlenimci (empresyonist) tenkit; edebî eserlerin muhteva, yapı ve üslûpları üzerinde tarafsız olarak yapılan tenkitlere de ilmî (bilimsel) tenkit denir  ” 
				__________________ 
 | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |