|  | Dede Korkut Destanlarının Genel İç Yapısı |  | 
|  11-01-2008 | #1 | 
| 
Equinox   | Dede Korkut Destanlarının Genel İç YapısıDede Korkut'un Kutsal Kişiliği Dede Korkut’un destanların ilk anlatıcısı olduğu tahmin edilmektedir  Hikayelerde veli bir kişi olarak ortaya çıkar  Oğuzlar önemli meseleleri ona danışırlar  Keramet sahibi olduğuna inanılır  Gelecekten haberler verdiği söylenir  Ozan ve kamdır  Kopuz çalıp, hikmetli sözler söyler  Kopuzuna da kendine duyulduğu gibi saygı duyulur  Oğuzname’de, Dede Korkut’un 295 yıl yaşadığı ve Hz  Muhammed’e elçi olarak gönderildiği anlatılmaktadır  Oğuz Han’a vezirlik yapmış olduğu da düşünülmektedir  Korkut kelimesinin “kork-” fiil kökünden türemiş olma ihtimalinin yanı sıra Arapça kökenli olup elçi manasına gelmesi de mümkündür  Her iki ihtimalde de ‘Korkut’ kelimesinin bir lakap, bir unvan olduğu görülmektedir  “Dede” kelimesinin ise ecdat manasında kullanıldığı tahmin edilmektedir  Fakat destanlarda daha çok halk arasında büyük hürmet ve kutsallık kazanmış halk bilgini anlamında kullanılmıştır  Dede Korkut’un gerçek ismi, hayatı, yaşadığı çağ ve coğrafyayı kesin olarak aydınlatmak eldeki kaynaklar ve rivayet ile mümkün değildir  Destanlardan çıkarılabildiği kadarıyla ise Dede Korkut’un kişiliği iki şekildedir; 1- Kutsal Kişiliği , 2- Bilge Kişiliği  Başka kaynaklarda devlet adamı kişiliğinin de bulunduğu belirtilmektedir  Dede Korkut'un çok kişilikli olarak karşımıza çıkması farklı zaman, hatta farklı mekanda yaşamış benzer şahsiyetlerin destanlarda tek isim altında toplanmış olabileceğini düşündürüyor fakat bu kişiliklerin halkın eklentisi olma ihtimali de vardır  Destanlarda Dede Korkut kerâmet sahibi biridir  Doğa üstü bir manevi güce sahiptir  Destanlarda şu gibi kerametleri görülmüştür; 1- Gelecekten Haber Verme: “ Korkut Ata söyledi: Ahir zamanda hanlık tekrar Kayı’ya geçecek  Kimse ellerinden alamayacak, ahir zaman olup kıyamet kopuncaya kadar  “ (Mukaddime) Destanda geçen örnekte de belirtildiği gibi Dede Korkut gelecekten haberler verirdi  Bu haberleri geçmişte yaşadığı deneyimlere dayanarak söylerdi  2- Halkın Onun Sözünü Tutması: “ Korkut Ata Oğuz kavminin müşgülünü hallederdi  Her ne iş olsa Korkut Ata’ya danışmadan yapmazlardı  Her ne ki buyursa kabul ederlerdi  Sözünü tutup tamam ederlerdi  “ (Mukaddime) Hanlardan çobana kadar herkes onun sözüne güvenirdi, ona danışırlardı  3- Duasının Allah Katında Kabul Olması: “… Ne derse olurdu  Gaipten haber söylerdi  Hak Taâla onun gönlüne ilham ederdi  “ (Mukaddime) , “… Dede Korkut dedi: (Kılıç) Çalarsan elin kurusun dedi  Hak Taâla’nın emri ile Deli Karçar’ın eli yukarıda asılı kaldı  Zira Dede Korkut keramet sahibi idi, dileği kabul olundu  “ (Kam Püre’nin Oğlu Bamsı Beyrek Destanı) Birinci örnekte geçen “Ne derse olurdu  ” Cümlesi hem halkın onun sözünü dinlediği hem de duasının kabul edildiği anlamındadır  İkinci örnekte de duasının kabul olduğu belirtilmiştir  Dede Korkut’taki bu kerametlerin iki kaynaktan gelmiş olabileceği düşünülmektedir; 1- İslam Tasavvufu 2- Şamanist İnanç Dede Korkut’un destanlarda İslam tasavvufuna uymayan davranışları bu ihtimali zayıflatıyor  Mutasavvıflardaki kamil insan olma hedefi, çile çekme, dergah… gibi unsurlar Dede Korkut’ta görülmüyor  Ermişlerinkine benzeyen olağan üstü olaylar yaşaması da yazıya geçirilene kadar uğramış olduğu değişiklikler olabilir, çünkü Türklerin İslam'ı henüz kabul ettiği ve değişim içerisinde olduğu 15-16  yy  larda yazıya geçirilmiştir  Dede Korkut’un kutsal kişiliğinin şamanist yaşantıdan gelmiş olabileceğini kabul edebiliriz  Ozan oluşu şamanistlerin özelliğini hatırlatmaktadır  Ayrıca kerametlerini gizlememesi de kutsal kişiliğinin şaman inancından geldiğini güçlendirmektedir  Dede Korkut'un Bilge Kişiliği Dede Korkut sıradan insanlardan, devlet adamlarına kadar herkesin saydığı ve danıştığı bilgedir, öğüt vericidir  Bilgeliği eğitici, öğretici ve tenkit edicidir  Onun bu kişiliği tarih ve toplum yaşantısından gelmektedir  Geçmiş alplerin başından geçen olayları anlatır ve öğüt verir  Dede Korkut Destanlarının Genel İç Yapısı Destanlar olağan üstü olayların yoğunluğundan sıyrılmış ve günlük, sade olaylar da konu olmuştur  Destan niteliğine tüm Oğuzlar'ı etkilemesiyle ulaşmıştır  Hikayeler basit görünen olaylarla başlamış ama tüm Oğuzlar'ın etkilenmesiyle sonuçlanmıştır  Hikayelerde dersler verilmiş, halk bilgilendirilmek istenmiştir  Destanlaşmış tarih olayları anlatılmıştır  Oğuzların dini inançları belirtilmiştir, örneğin Alpler kafirlerle savaşa gitmeden evvel arı sudan abdest alıp, iki rekat namaz kıldıkları belirtilmiştir  Halkın iktisadi durumu da anlatılmıştır  Oğuzların daha çok hayvancılıkla geçindiği neredeyse her hikayede görülmektedir  Yalnız, Oğuzlar’da üstünlük zenginlikle, mal mülkle olmaz  Oğuzlar’da üstülük yiğitlikle olur  Erkek gençlerin isim alabilmesi için bir yiğitlik göstermesi gerekir  Yiğitlik gösteren delikanlıya Dede Korkut isim verir  Verdiği isimler genellikle delikanlının gösterdiği yiğitlikle alakalıdır  Mesala Boğaç Han’a ‘Boğaç’ ismi boğayı boğduğu için verilmiştir  Oğuzlar işlerini kendileri yapamazsa küçük düşerler  Üstünlüklerini kaybetmemek için yardım kabul etmezler  Kazan Han’ın hikayesinde de böyle olmuş, Kazan Han çobanı, yardımını engellemek için, ağaca bağlamıştır  Hikayelerde kadın da söz sahibidir  Kadın da hanlık edebilir  Kadın evlenirken güçlü, yiğit birini arar  Gerektiğinde kadın da savaşır fakat kadının savaşması erkeği küçük düşürür  Destanlarda yoğunlukla ideal Oğuz Alp'inin nasıl olması gerektiği anlatılıyorsa da Alplerin başına gelen olaylardan herkese pay düşüyor  Büyüklüğün ve güçlülüğün erdem ve hünere bağlı olduğu her fırsatta belirtilmiş  Düşmana karşı savaşmak da yiğitliğin, büyüklüğün göstergesidir  Verilen dersler bu kadarla da kalmıyor  Bunların bir kısmı doğrudan devlete ve yöneticilere bir kısmı da millete verilmek istenen derslerdir 1- Devlete Verilen Öğütler; Destanlarda genel bir ilke şeklinde Oğuz birliğini devam ettirme fikri işlenmiştir  Bu birliği devam ettirebilmek için devlete ve devlet adamlarına; Ekonomik güce sahip olma, Hüner ve erdem sahibi olma, Buyruk olmanın gereği anlatılmıştır  Destanlarda vurgulanan bu unsurlar sanırız dünya döndüğü sürece devam edecektir  Ayrıca Alplere de şöyle öğütler veriliyor; Ok atmada ve yay çekmede hünerli olmak Düşman ile savaşta üstün gelmek Ülkesine sahip çıkmak Zengin ve eli açık olmak ( ‘Aç doyurmak, yoksul donatmak‘ şeklinde geçen halka karşı merhametli ve cömert olmak ) Soylu olmak ve soyunu küçük düşürmemek  2- Halka Verilen Öğütler; Destanlarda halka Alpler kadar yer verilmese de  hem çoban gibi kahramanlarla hem de örnek Alplerle halka da bir takım dersler verilmiş; Devlete sadık olmak , Misafirperver olmak , Dedikodu yapmamak , Dürüst olmak , Korkak olmamak , Çocuğunu iyi yetiştirmek , Üstüne düşen görevi yerine getirmek , Eşine sadık olmak , Ana babaya hürmet etmek    Bunlar benim çıkarabildiklerim  Daha doğrusu sadece aklımda kalanlar  Sanırım bir tek hikayeyi enine boyuna incelesek bunlar gibi onlarca öğüt ve ders çıkar  (Bu gibi bir incelemeyi yakında yapmayı düşünüyorum , yardımlarınıza talibim!    ) Bazı öğütler de var ki, pek çoğu atasözleri gibi kalıplaşmıştır; Ecel vakti ermeyince can çıkmaz  Çıkan can geri gelmez  Yığılı malın mülkün olsa da nasibinden fazlasını yiyemezsin  Kara eşek başına gem vursan katır olmaz, hizmetçiye elbise giydirsen hanım olmaz  Ve bunlar gibi pek çoğu doğrudan olarak mukaddimede verilmiş  Bir o kadar da hikayelerin mânzum ve secîli kısımlarında mevcuttur   
				__________________ 
 | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |