GöKKuŞaĞı
|
Çernobil Karadenize Yağmurla Geldi
Karadeniz, "Çernobil etkisi teorisi" ve kanser endişesi ile çırpınıyor Göğsünden 12 santimlik bir tümör alınan Erkan'ın babası, "O yağmurları yiyen adam ne olur? Radyasyonu almışız daa!" diyor
Acılar filiz veriyor
Hopa  Arsin  Arhavi  Ardeşen 
KTÜ Tıp'a göre "En çok kanser hastası o beldelerden geliyor "
Biz de o beldelere gidiyoruz; amansız bir marazın izini sürercesine  Ardeşen radyasyonlu çayların gömüldüğü toprak  Bir kuşak önce ekilmiş acılar filiz veriyor Göğe yakın bir yerde, Yurtseven köyünde duruyor arabamız:
Dost canlısı, gözü yaşlı Berberoğlu ailesinin yanındayız Nezaket Berberoğlu'nun evladının birini trafik almış, evlat bildiği diğeri kanserle boğuşuyor Ve o, yağmurların ecel getirdiği günü gözyaşıyla anımsıyor:
"Bir sabah kalktım, salatalık tarlası sapsarı olmuştu 'Radyasyon vurdu' dediler Bostanda hiç sebze olmadı o sene  Toprağımız, betona döndü Yedik lahanamızı; sütümüzü içtik Çayın bir kısmını fabrikanın bahçesine gömdüler, kalanını çayımıza kattılar Aldık radyasyonu, kaybettik sağlığımızı  Hastane yolu bilmezdim, hastaneden çıkmaz oldum!"
Çalınan çaylar
1986'da Çernobil nükleer santralı patladığında Erkan Berberoğlu 1,5 yaşındaymış Rüzgâr, nükleer serpintileri tarlalarına taşımış, Erkan'ın sütüne, yoğurduna bulaştırmış Karadenizli'nin ekmeği, suyu, rızkı olan çay, bir günde düşmanı, celladı oluvermiş
Avrupalı yaşıtlarının mamaları imha edilirken, Erkan'ları uyaran olmamış Tersine, "sorumlu" Bakan, "Ben içiyorum, siz de için" diye şov yapmış
Radyasyonlu çayları aşağı fabrikanın bahçesine gömmüşler Sonra bir gün gömülü çayları çuvallarla arabaya yükleyenleri yakalamış Milliyet  Çalınan çaylar içilmiş; kalanlar yeraltı sularına karışıp zehirlemiş toprağı  Erkan, onlarla büyümüş
Radyasyon aldık da
Hastaneye koşan ilk hastalara "Daha durun" demiş doktorlar; "Etkisi 15-20 yılda görülür bunun  Şimdi teker teker geliyorsunuz, o zaman otobüslerle geleceksiniz"
Ve Erkan 20 yaşına gelince bir gün sol kolunun altında bir ağrı hissetmiş "Otobüsler dolusu hastalar"a katılıp Ankara Gazi hastanesine gitmiş, göğsünde 12 santimlik bir tümör bulunmuş; alınmış Tekrarlama riskine karşı yoğun kemoterapi alıyor Erkan  Tedavi, Berberoğlu ailesine ayda 1 milyara mal oluyor
Doktoru, Gazi Onkoloji Bölüm Başkanı Prof Nazan Günel, 1990'larda kurulan Çernobil Komisyonu'nun da üyesi  Ama "Hastalık Çernobil kaynaklı diyemeyiz" diyor Gel de Erkan'ın babasına anlat bunu  Şinasi Berberoğlu, daha önce adını bile duymadığı şeyi, Azrail diye tanıyor şimdi:
"O yağmurları yiyen adam ne olur? Radyasyon almışız daa  "
Öfke ve tevekkül
Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu "Rakamlara bakmayın, hastaların çoğu Ankara'ya, İstanbul'a gidiyor Çoğu da doktora gitmeye ürküyor Karadeniz'de kanser patlıyor" diyor
En az kanser kadar tehlikeli bir salgın bu:
Bilime, tıbba, iktidara güvensizlik 
Yalanı görmüş insanlara özgü bir ihanete uğramışlık duygusu, kiminde paniğe dönüşüyor; kiminde boşvermişliğe 
Arabamız patikalarda arsız dallara sürtüne sürtüne dağdan inerken, yağmur hababam çiseliyor uçsuz bucaksız yeşilliğin üstüne 
Kazım Koyuncu'nun "Hep yedik o yağmurları kafamıza" sözleri çınlıyor kulağımızda  Teybimizde yine onun sesi: "Dünya benim sanırdım meğersem yanılmışım/ Felek gözün kör olsun, ne kadar geç kalmışım "
Trabzon'da Farabi hastanesindeyiz KTÜ Onkoloji Bölümü Başkanı Prof Fazıl Aydın'la, baştan aşağı yenilenen bu modern hastanenin kanser koğuşlarını geziyoruz Serviste 8 hasta yatıyor Rahminden 4,5 santimlik kitle alınan Aysel Yalçın, "Bu illet eskiden yaygın değildi" diyor, "Çernobil'den sonra türedi "
Yan odada yatan Arsin'li Muhittin Çiçek de emin bundan  Tükürük bezlerindeki tümörü almışlar "O dönem çok fındık, çay tükettik Ondandır" diyor
İsmini vermekten kaçınan bir doktor, bu teşhise katılıyor:
"O dönem fındığı, çayı imha etmeyi göze alamadılar, hastalığın yayılmasına göz yumdular Bize konuşma yasağı koydular Belirli kanser türlerindeki artış ortada Radyasyona duyarlı troid kanserine rastlanmazdı, şimdi 4 troid kanseri tanıdığım var " Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof Dr Yakup Arslan, sakat doğumlarda artış olduğunu doğruluyor Ancak "Bunun pek çok nedeni olabilir Çernobil öncesi ve sonrası sakat doğumlara dair istatistik de yok" diyor Yine de "Çernobil'in bölgeye etki ettiğine inanıyor "
Doktorlar kesin yargılardan kaçınadursun, Karadeniz "Çernobil etkisi teorisi" ve kanser endişesi ile çırpınıyor Hastalar otobüslerle büyük kentlere akıyor Kimi bir kemoterapi reçetesi yazdırmak için saatlerce yol gidip geri dönüyor, kimi bu belayla nasıl baş edeceğini bilemeden ölüyor
Karadeniz, bilimsel araştırma, sağlık taraması, erken teşhis seferberliği bekliyor
'İki Çernobil daha var'
Prof Dr Fazıl Aydın, KTÜ Tıp fakültesi Onkoloji Bölüm Başkanı
Lenf kanseri olan annesini, tedaviye Ankara'ya götürmüşler Kendisi kanserle ve "Karadeniz'de kanser patladı" paranoyasıyla baş etmeye çalışıyor:
Halkla aranızda bir güven sorunu var
Biz ne desek halk, bu belanın Çernobil'den olduğuna inanmış bir kere Tepki, yönetimin umursamaz tavrına Çaylar imha edilirken çay içen bakana  Keşke sigaraya da aynı tepkiyi verebilsek
Gerçekten patladı mı Karadeniz'de kanser?
Abartılıyor Bölgede kanser vakası çok, ama Marmara'yla, Ege'yle mukayese edince oranlar birbirine çok yakın "Çernobil'le arttı" da diyemeyiz, Çernobil öncesi kayıtlar olmadığından mukayese olanağı yok
Hangi tür kanser yaygın?
Guatr çok yaygın Mide ikinci sırada  
Radyasyon etkisini 15-20 yılda gösterir diyorlar?
Nükleer bomba atılan Japonya'da kan kanseri o kadar yıl sonra çıktı O anlamda riskli dönemdeyiz
50 hasta sıra bekliyor
Bundan sonra ne yapılmalı sizce?
Gelişen duyarlılığı bilince dönüştürmeliyiz Köyde gidiyorum, adam "Bu Çernobil bizi kanser etti" diyor, ama bir sigarayı diğerine ekliyor "Sen Çernobil'i içiyorsun, haberin yok" diyorum Erken teşhis çok önemli, ama üniversitenin erken teşhis bölümüne uğrayan yok Hasta olmadan gelmiyorlar Her sene 2-3 toplantı yapıyoruz En fazla 20-30 kişi geliyor Halkı eğitmemiz lazım Burnumuzun dibinde, Ermenistan'da, Bulgaristan'da iki Çernobil daha var Bugün kaza olsa Türkiye ne önlem alabilir, gelin bunu konuşalım
Kanser Hastaları Derneği
'Her evde bir kanserli var'
Kanser Hastaları ve Yakınları Derneği, Trabzon'da bir yıl önce kurulmuş Başkan, avukat Sibel Suiçmez 2003 sonunda kızkardeşi kansere yakalanınca fark etmiş ki, herkes aynı dertten mustarip  "Her Karadeniz ailesinde en az bir kanserli var" Ve halk bilinçsiz Hastalarla yakınlarına tıbbi, hukuki destek vermek için bu derneği kurmuş:
Rakamlar kanser patlamasını yalanlıyor
Bilim insanlarıyla aramızda güven sorunu var Onlara ve devletin verilerine inanmıyoruz Çernobil sonrasında önlem alacaklarına halka yalan söylediler Çay, fındık tüketmeye teşvik ettiler
Kanser hastalarının durumu nasıl?
Panik havası var Hasta yakını hastadan, hastalar birbirinden gizliyor "Kanser" yerine "O kötü hastalık" diyorlar Açıklama yapsak moral bozmakla suçluyorlar
Talebiniz ne?
Sağlık taraması istiyoruz Hastane, doktor, teknik donanım yetersiz Acilen bir onkoloji hastanesi kurulması gerekiyor Bağımsız kişilerin araştırma yapmasını bekliyoruz
Cavit Koyuncu
'Oğlum öldü, başkaları ölmesin'
Hopa'nın Sugören Mahallesi'ndeyiz Ara sokakta mütevazı bir apartman dairesi  Salondaki dolabın üstünde 2 gitar, kutularında yan yana duruyor Kazım Koyuncu'nun evi burası  Gitarlar, onun gitarları 
33 yaşındaki rockçı, müziğiyle olduğu gibi ölümüyle de önce Karadeniz'i, sonra Türkiye'yi salladı
Genç yaşta, üstelik tam da Çernobil'le savaşta akciğer kanserinden ölmesi deprem etkisi yarattı
Karadeniz'de en çok onun kasetleri satılıyor, radyolarda en çok onun müziği çalınıyor şu ara  Baba evi Hopa'da şenliklere onun adı verildi Hopa'nın ÖDP'li belediye başkanı Yılmaz Topaloğlu "Onun hassasiyetini doğru hedefe taşımalıyız" diyor Bir kanser tarama merkezi için sivil girişim örgütlemeye çalışıyor
Kazım'ın babası, 50 yıllık TİP'li Cavit Koyuncu, oğlunun gitarlarına bakan koltuğunda ağır konuşuyor:
"Her yerden genç kanser haberi geliyor Oğlumu kaybettim, ama onlar da benim evladım Burada insanlık kalmamış İnek gibi önüne ne konursa içiyor yetkililer  Hiçbirini affetmiyorum Küba'da insanlar parasız tedavi ediliyormuş Açsınlar kapıları, oraya gidelim "

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|