|
|
Konu Araçları |
ilkelerimiz, konusundaki, neler, olmalıdır, türkçe |
Türkçe Konusundaki İlkelerimiz Neler Olmalıdır ?! |
12-17-2007 | #1 |
[KAPLAN]
|
Türkçe Konusundaki İlkelerimiz Neler Olmalıdır ?!Türkçe konusundaki ilkelerimiz neler olmalıdır: 1 Eski aydın diliyle, halk diliyle, târihî ve günümüz Avrasya lehçeleri ile Türkçe bir bütündür Tümüyle kullanılmalı, öğretilmelidir Türkçe’nin bütünü etrafında tüm aydınlarımız birleşmeli, Türkçe, târihimizle geleceğimiz arasında, hem de Avrasya coğrafyasındaki Türk halkları arasında yeniden köprü olmalıdır Dolayısıyla: 2 Türkçe’nin bölünmesine ve tasfiyeciliğe hayır, zenginleştirmeye evet 3 Kavramların “eski”, “yeni” Türkçe karşılıkları dururken, “Anglomanlıca”, “Tarzanca” lâflar kullanmayacağız Örneğin, “teferruat” ve “ayrıntı” dururken “detay” deme züppeliği de ne oluyormuş? 4 Yeni kavramlara karşılıklar, binlerce yıllık ve halk diliyle de bağdaşık olan “Kök Türkçe”nin matematik gibi terim türetme kurallarıyla karşılanacak; bu kuralları okullarda herkes iyi öğrenecek [Burada önemli bir yöntem meselesi şu: “Kavram”ları Türkçe’de başka türlü (ve çoğu kez Batı dillerinden daha uygun ve güzel) ifâde ederiz Batı dili bir kelimeyi Latince vb tesâdüfen gelmiş kökeninden harfiyen tercüme olmaz; kavrama Türkçe yeni karşılık bulmalıyız (Meselâ, “üniversite” lâfının eski kökenini değil kavramı çevirerek, vaktiyle “evrenkent” sözcüğünü türettik, “evrensel bilgilerin üretildiği ve öğretildiği yer” anlamına)] Ancak: 5 Bin yıldır kullandığımız, bazılarını Arapça, Farsça köklerden Türklerin türettiği [özelikle İngilizce ve Fransızca’da Latince, eski Yunanca’dan (Grekçe) türetme yapıldığı gibi, o devir Türkçe’sinde de çok uluslu bir büyük devlet (Batı anlamında, tarzında “imparatorluk” dememeliyiz) olmanın icâbı], çoğu halk diline kadar girmiş “Eski Türkçe” sözcükleri tasfiye etmemeli, onları da kullanmalı ve öğretmeliyiz ki geçmişimizle, atalarımızla, edebiyatımızla bağımız kopmasın 6 Eşanlamlılar hakkında ilke: Her dilde eşanlamlı gibi başlayan kelimeler zamanla anlam kaymasına uğrar; her biri biraz değişik anlama gelmeye başlar Bu dili zenginleştirir (Lâf, söz; kelime, sözcük; bilim, ilim ikililerindeki gibi) Ayrıca her kelimenin üstünde târih ve kültür birikimini yansıtan bir “çağrışım bulutu” vardır Tüm bu sebeplerden “Eski Türkçe”, “Kök Türkçe” tüm sözcükleri korumalı ve kullanmalıyız Bir de şu misâle bakın: Türkçe’de “münakaşa”, “müzakere”, “münâzara” birbirine yakın ama önemli değişik anlamlara gelir Bunları atıp (tasfiye edip), yerine sâdece, kendisi de çok güzel bir “Kök Türkçe” sözcük olan “tartışma”yı koyarsanız dili fakirleştirir, yaratılan boşluğa “Tarzanca” kelimeler dolmasına yol açarsınız 7 Eski, yeni her türlü güzel Türkçe’si dururken İngilizce bozuntusu bir lâf paralamanın kökeninde yabancı dille (genelde şimdi “Tarzanca”) eğitim yatıyor Bu sömürge, bu misyoner okulu türü eğitim çocuklara aşağılık duygusu aşılarken, bir yandan da düşünme kabiliyetini köreltmekte, ulusal bilinci de yıpratmaktadır 8 Garip İngilizcemsi dükkân, işyeri, şirket, renkli, allı pullu, “magazin” türü dergi/mecmua adları salgınının da kökünde aynı aşağılık duygusunu, sömürge ruhunu, ve tabii yabancı dille eğitimi bulabilirsiniz İlkemiz, “yabancı dille eğitime hayır, mesleğe göre gerekebilecek yabancı dilleri ayrıca, yabancı dil derslerinde, yabancı dil öğretme uzmanı öğretmenlerle öğretmeye evet” olacaktır [Atatürk’ün “millî eğitim” ilkesi de bu idi] 9 Her düzeyden okullarımızda “Eski Türkçe”, “Kök Türkçe” hepsi çok iyi öğretilecek, son on yıl öncesine kadar olduğu gibi binlerce yıllık edebiyatımızın tümü okutulacak Gençler, 40-50 yıl önceki bir yazıyı anlamakta zorluk çekmeyecek (hattâ daha öncekileri) Nerede görülmüş? Atatürk’ün “Büyük Nutuk”unu bile “sâdeleştiriyoruz” bahanesiyle tercüme edip anlamını bile kasden değiştiriyor; üstelik ruhunu, üslûbunu, gücünü yok ediyorlar Peyâmi Safâ’nın sâde dille yazılmış nefis “9 Hâriciye Koğuşu”nu bile “güncel Türkçe’ye tercüme” edip geçenlerde bastılar Daha önce de “Türk okulları(!)” için o güzel Türkçeli Ömer Seyfettin hikâyelerinin, üstelik, “Tarzanca”larını çıkardılar Görülüyor ki tüm bu kepazelikler, ahmaklıktan değil, Batı planına göre Türkçe’nin, kimliğiyle, târihiyle Türk milletinin yok edilmesi için tezgâhlanmaktadır Bunlar kesinlikle engellenecek Herkes, yazar nasıl yazdıysa aynen öylesini okuyup anlayacak Yoksa, zâten ne edebiyat kalır, ne yazar |
Cevap : Türkçe Konusundaki İlkelerimiz Neler Olmalıdır ?! |
12-17-2007 | #2 |
zeynoo
|
Cevap : Türkçe Konusundaki İlkelerimiz Neler Olmalıdır ?!paylaşım için tşkler kaplan umarım artık toplum olarak bişeylerin bilincine varabiliriz |
Cevap : Türkçe Konusundaki İlkelerimiz Neler Olmalıdır ?! |
12-17-2007 | #3 |
gülgüzeli
|
Cevap : Türkçe Konusundaki İlkelerimiz Neler Olmalıdır ?!“Eski Türkçe” sözcükleri tasfiye etmemeli, onları da kullanmalı ve öğretmeliyiz ki geçmişimizle, atalarımızla, edebiyatımızla bağımız kopmasın Türkçe”, “Kök Türkçe” tüm sözcükleri korumalı ve kullanmalıyız! emeğine sağlık [KAPLAN] bu güzel paylaşım için teşekkürler
__________________
|
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|