Ödeme Emrine Dava Açılması Ve YD Talebi |
07-30-2013 | #1 |
Şengül Şirin
|
Ödeme Emrine Dava Açılması Ve YD TalebiÖdeme Emrine Dava Açılması Ve YD Talebi Öte yandan, ödeme emrine karşı dava açılıp, bu davanın da mükellefin aleyhine sonuçlanması durumunda %10 zam ceza ile (haksız çıkma zammı) ödeme emri tutarı mükelleften vergi mahkemesi kararına göre tahsil edilecektir Ödeme emrine karşı açılabilecek davalarda ileri sürülebilecek iddialar tarhiyat aşamasındaki ihbarnameye yönelik açılan davalara göre biraz daha sınırlıdır[1] Çünkü, ilk aşamada tarhiyat yapıldığı esnada ihbarnameye karşı vergi davasının 30 gün içerisinde açılması zorunludur Bu aşamada ileri sürülecek iddialar ödeme emrine göre biraz daha geniş iddialar olabilmektedir Örneğin, ihbarnamenin ekinde mükellefe tebliğ edilen vergi inceleme raporu veya takdir komisyonu kararına göre açılacak davalarda ileri sürülebilecek iddialar, ödeme emrine göre daha geniş olabilir Ödeme emrine karşı vergi mahkemesinde açılacak davalarda öne sürülecek iddialar biraz daha sınırlandırılmaktadır Çünkü bu aşamada ödeme emri tebliği üzerine 7 gün içerisinde dava açılması sırasında aşağıdaki iddialara dava açılabilir: 1) Tebliğ edilen ödeme emrinde yer alan amme alacağının ödenmiş olduğu iddia edilebilir, 2) Böyle bir borcum yoktur iddiasında bulunulabilir, 3) Borç kısmen ödenmiştir denilebilir, 4) Ödeme emri kapsamındaki amme alacağı (vergi ve ceza) zamanaşımına uğramıştır iddiaları ileri sürülebilir 5) Ödeme emri ile istenilen amme alacağı muhatap olarak yanlış kimseden talep edilmiş olabilir Borcun asıl muhatabı ile kendisine ödeme emri tebliğ edilen kişi farklı olabilir 6) Şirkete ait amme borcu, şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılınca şirket müdür veya ortaklarına bireyselleştirilen ödeme emirleri tebliği halinde konuyla ilgili açılabilecek davalarda şirketin malvarlığının olduğu iddia edilebilir 7) Ödeme emrinin içeriği hatalı olabilir Bu konuda da ayrıca kapsama ilişkin dava açılabilir 8) Ödeme emri kapsamında tebliğ edilen amme alacakları içerisinde gecikme faizinin bilahare hesaplanması (ödeme emri üzerinde gecikme faizinin yer almayışı ayrıca açılacak davada dava açma nedenleri arasında gösterilebilir) Sonuç olarak, 6183 sayılı kanunun 58 maddesi hükmüne göre tebliğ edilen ödeme emrine karşı 7 gün içerisinde ilgili vergi mahkemesine dava açılması mümkündür Mali tatil ve adli tatilde dava açma süreleri otomatik olarak uzamaktadır Açılacak davalarda yürütmenin durdurulması talep edilebilir Mahkeme gerekli gördüğü hallerde 2577 sayılı İYUK md 27 hükmüne göre teminat aramadan yürütmenin durdurulmasına karar verebilir[2] Genel prensip, ödeme emrine karşı açılan davalarda teminat gösterilerek yürütmenin durdurulmasının talep edilmesi gerekecektir (İYUK md27) Vergi mahkemeleri ödeme emrine karşı açılan YD’li talepli davalarda yürütmenin durdurulmasını verebilmesi için karşı tarafından (davalı idare) savunmasını alması zorunludur [1] Tarhiyat aşamasında kendisine vergi ve ceza ihbarnamesi tebliğ edilen gerçek veya tüzel kişiler 30 gün içerisinde ilgili vergi mahkemesine dava açarak tarhiyatın iptalini talep edebilirler Bu aşamada vergi mahkemesine yazılacak dilekçelerde tarhiyatın hukuka aykırı olduğuna ilişkin bütün iddialar ve deliller gösterilir Mali tatilde (1-20 Temmuz) dava açma süreleri 27 Temmuza kadar uzar Adli tatil ise, dava açma süreleri (20 Temmuz – 31 Ağustos) otomatik olarak 8 Eylüle kadar kendiliğinden uzar [2] Yürütmenin durdurulması kararlarının sonuçları ve etkileri kısaca aşağıda olduğu gibidir: 1) Mahkemeler, yürütme durdurma hakkında karar vermeden önce mutlak surette idarenin savunmasını almak zorundadır 2) Kararın yerine getirilmesi; vergi uyuşmazlıkları açısından yürütmenin durdurulmasına karar verilmiş ise, vergi tahsilat işlemlerine başlanılmaz Başlanan icra işlemleri ise hemen durdurulur 3) KDV ile ilgili özel esaslar hakkında verilen YD kararları gereğince mükellefler derhal genel esaslara dönüştürülmelidir (Bkz İç Genelge 2010/2) 4) Yürütmenin durdurulması kararları tahsil zamanaşımını keser 5) Yürütmenin durdurulmasına karar verildikten sonra, mahkeme nihai kararında idari işlemin hukuka uygunluğuna karar vererek davayı reddederse, idarenin kamu alacağına zamanında kavuşmaması nedeniyle uğradığı maddi kayıp için gecikme zammı alınır 6) Yürütmenin durdurulması kararları geriye yürür ve idare bu kararlara uymakla yükümlüdür 7) İYUK’na göre; yürütmenin durdurulması kararını ilgili idare 30 gün içinde yerine getirmekle mükelleftir 8) Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarından haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalar nedeniyle verilen kararlar dışındaki kararlar uyarınca 30 gün içerisinde işlem tesis edilmesi gerekir (Bkz İYUK md28) 9) Mahkemeler, bazı hallerde teminat istemeden de YD kararı verebilir 10)Bazı mükelleflerin düzenli olarak her ay “vergi dairesinden veya SGK’dan borcu yoktur belgesi” alması gerektiği dikkate alındığında, vergi mahkemesinde açtığı davayı kaybeden mükellefe vergi mahkemesi kararı üzerine (2) nolu ihbarname yollanmaktadır[3] Bu ihbarnameye göre ödeme yapılmadığı takdirde ödeme emri tebliğ edilerek borç kesinleştirilmektedir İşte bu aşamada mükellefin davasının temyizde olması, vergi dairesinden borcu yoktur belgesi alınmasına engel olmaktadır Sonuç olarak, dava Danıştay’da devam etmekte iken akıbetinin ne olacağı bilinmeden vergi dairesine ödeme yapılmadığı sürece borcu yoktur kağıdı alınamaz 11)Vergi mahkemesinde açtığı dava hakkında kısmen kabul kısmen red kararı verilen mükellef hakkında; kabul kısmı için borç tahakkuk ettirilmez, reddedilen kısım için mükellefe önce (2) nolu ihbarname ve daha sonra da ikincil ödeme emri düzenlenir Ve 7 gün sonra borç vergi dairesi kayıtlarına borç olarak yansır Mükellefin Danıştay nezdinde söz konusu kararı için temyiz etmesi kendisine vergi dairesince borcu yoktur kağıdı verilmesini engeller Durum böyle olunca, Danıştay’dan gelecek karar beklenmeden mükellef açısından davanın kaybedilen kısım kadar ödeme yapılır Ve buna göre vergi dairesi ancak borcu yoktur belgesi verecektir 12) Anayasa Mahkemesi, 2577 sayılı İYUK 28/1 md hükmünü iptal etmiştirBuna göre, ilk derece mahkemelerine göre mükellefin açtığı davayı kazanması halinde 30 gün içerisinde vergi mahkemesi kararının infaz edilecek mükellefin menkul ve gayrimenkulleri üzerindeki hacizlerin Danıştay kararı ile kesinleşmesi beklenilmeden hacizlerin çözülmesi gerekecektir (Bkz ALPASLAN Mustafa, “Anayasa Mahkemesi, İlk Yargı Kararına Göre Haciz Ve İhtiyati Haciz Uygulamalarındaki Kesinleşme Konusunu İptal Etti”, wwwmuhasebetrcom, 29072013
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|