| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| çeşitli, gösterileri, için, oyunlarıçoçuklar, skeç, skeçlermüsamere, skeçlerokul | 
|  | Çeşitli Skeçler-Müsamere Oyunları-Çoçuklar İçin Skeçler-Okul Gösterileri Skeç |  | 
|  12-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Çeşitli Skeçler-Müsamere Oyunları-Çoçuklar İçin Skeçler-Okul Gösterileri SkeçYENİ SKEÇLER 1  Gitarımın Tellerine Aşklar Konar 2  Acil Hasta 3  Küçük Diyaloglar 4  İnsan Tornası 5  TBMM'nin Açılışı oyun Texti Tiyatrom  com okurlarına hizmet amacıyla ve telif haklarına olan saygısı nedeniyle sadece yazar ya da çevirmenlerinin yayınlamamıza izin verdiği oyun tekstlerini okurlarına hizmet amacıyla yayımlamaktadır  Bu kültür hizmetine katkıda bulunarak oyunlarını sizlere iletmemize izin veren tüm oyun yazarlarımıza teşekkür ediyoruz  Sahnelemeyi düşündüğünüz oyunlardan yazarlarını haberdar etmeniz saygı davranışı olarak önerilir Oyunu oynamak ya da oyundan yararlanmak isteyenlerin yazarın arkasokaktaki@yahoo  com adresine mail atarak haberdar etmeleri yeterli olacaktır  GİTARIMIN TELLERİNE AŞKLAR KONAR  (SKEÇ – KOMEDİ) YAZAN : TARKAN ÇUHACI ______Sokak Çalgıcısı bir caddede kendinden geçercesine gitar çalıp neşeli neşeli şarkı söylüyordur  O sırada genç ve güzel bir kız cep telefonuyla konuşarak oraya doğru gelir  Konuştuktan sonra bir arkadaşını beklemek üzere orada beklemeye başlar  Çalgıcı dikkatini çekmiştir  Bir süre çalgıcıyı izledikten sonra şarkıya o da katılır  Kızın sesini alan çalgıcı bir anda kız ile göz göze gelir  _______ KIZ – Pardon rahatsız etmek istemezdim  Ne kadar güzel söylüyorsunuz  Hem de bu halinize rağmen çok neşelisiniz  ÇALGICI – Teşekkür ederim  Ama halimden gayet memnunum  Belki biraz kılık kıyafetimi sevmemiş olabilirsiniz  KIZ – Yook onu kastetmedim  Sadece halinizden memnun olmadığınızı sanmıştım yanılmışım  Özür dilerim  ÇALGICI – Özüre gerek yok Sizin yerinizde olsaydım, belki bende aynı şeyi düşünürdüm  KIZ – Rahatsız ettim sizi  Lütfen devam edin siz  ÇALGICI – Yok estağfurullah  (gitarını alır ) KIZ – (telefon açar) Nerde kaldın ahmet ne zaman geleceksin? Nee! Daha yenimi otobuse bindin  Sen beni ne sanıyorsun mezarlık çınarımı? Peki tamam  Allahım sen bana sabır ver  ÇALGICI – Haddim olmayarak soruyorum ama birini bekliyorsunuz galiba? Yoksa yanınızda biri var da benmi göremiyorum  KIZ – (hafif güler) Evet  Beyefendi hazretlerini bekliyorum  Sanki karşısında   eyy Allahım  ÇALGICI – Nasıl olur  Sizin gibi güzel ve nazik bir bayanı (kısık sesle söyler) bekletmeyi nasıl beceriyor acaba  Bir formulu olsa gerek  KIZ – Efendim  Ne dediniz anlamadım  ÇALGICI – Dedimki sizin gibi güzel ve nazik bir bayanı bekletmeye utanmıyormu dedim  KIZ --İltifatınız için Teşekkürler  Sevmesem zaten hayatta beklemem   ÇALGICI – Yine haddim olmayarak birşey soracağım izin verirseniz  KIZ – Buyrun sorun lütfen zaten şu anda konuşmaya çok ihtiyacım var  Yoksa düşündükçe delireceğim  ÇALGICI – Acaba o da sizi seviyormu? KIZ – Bir yıldır beraberiz, sevmeseydi herhalde şimdiye kadar ilişkimiz biterdi  ÇALGICI – Peki sizin tahmininiz ne yönde? Acaba sizi seviyormu? Yoksa sadece hoşlanıyormu? KIZ – Bazen bende anlayamıyorum, seviyormu hoşlanıyormu yoksa sadece gönülmü eğlendiriyor  Ama ne zaman hatasını arasam, tereyağı gibi üste çıkabiliyor  Onun için bende daha ak mı kara mı karar veremedim  ÇALGICI – Anlıyorum  Bende bir zamanlar böyle bir çıkmazdaydım  Bazen kendimi koca bir labirentin içine mahkum edilmiş bir fare gibi hissediyorum  Görevimde karşıma çıkan yollardan birini seçip labirentin sonundaki tulum peyniri bulmak (hafif güler) tulum peyniri çok severimde  Neyse, işte hayatda böyle değilmi? Karşımıza çıkan bir yolu seçme macerası  KIZ – Ne güzel konuşuyorsunuz? Bugün sizin gibi biriyle tanıştığım çok iyi oldu  ÇALGICI – Benim ismim Özgür memnun oldum  KIZ – Bende Bahar  Bende çok memnun oldum  ÇALGICI – İsminiz de çok güzelmiş  Hayalimdeki kız ismi  KIZ – Teşekkür ederim  Sizin isminiz de çok güzel  ÇALGICI – Bende Teşekkür ederim  (sessizlik, birden çalgıcı gülmeye başlar) KIZ – (hafif güler) Hayırdır niye gülüyorsunuz  Ters birşeymi söyledim  Eğer bir kusurum olduysa affedin  ÇALGICI – (gülerek) Yok canım sizinle alakalı birşey değil  KIZ – Peki ne oldu da birden böyle gülmeye başladınız  ÇALGICI – Eee şeyy    oldu canımm  Çoğu zaman     (kendini tutumaz,güler) KIZ – (güler) Allah allah hayırdır inşallah  ÇALGICI – Hayır hayır  Ayy az kalsa göbeğim karpuz gibi çatlayacaktı  Affedersiniz, çok özür dilerim  Aklıma birden birşey geldi de  Sizinle alakalı birşey değil  KIZ – Önemli değil anladım zaten bana gülmediğinizi  ÇALGICI – Eee neye güldüğümü sormayacakmısınız? KIZ – Belki özel bir şeydir diye sormak istemedim  Madem sordunuz, hakikaten neye güldünüz? ÇALGICI – Biraz önce isimlerimizi öğrendikten sonra bir sessizlik oldu ya  İşte çoğu zaman halk arasında olur ya böyle hani ne bileyim  Hanımların beş çayı veya altın günü toplantılarında, bayların kahve sohbetlerinde bazen bir sessizlik olur  KIZ – Evet ne olmuş  ÇALGICI – O sessizlik çoğu zaman daha doğrusu her zaman tahmin et hangi sihirli kelime ile bozulur  KIZ – (ikisi birden) Bu aralar havalarda bayağı iyi gidiyor  ÇALGICI -- Bu aralar havalarda bayağı iyi gidiyor  Aaa aynı anda söyledik Bende işte öyle bir giriş yapacaktım da baktım çok komik olacak gülmeye başladım  KIZ – Sakın kızma ama bu o kadar da gülünecek birşey değil yani  Bu kadar gülmene şaşırdım doğrusu  ÇALGICI – Aslına bakarsan ben de çok şaşırıyorum  Niye dersen, ben o cümlenin söylendiği zamana veya kimin söylediğine gülmüyorum  İnsanlara gülüyorum sadece insanlara ve onların hayatın tüm renkliliğine rağmen nasıl olupta bu kadar tekdüze bu kadar monoton yaşayabilmelerine  Hergün aynı şeyleri konuşuyorlar, aynı duygularla hareket ediyorlar hep aynı yere bakıyorlar ve böylece ölüyorlar  Ömrü bir gün olan bir kelebek bile bütün çiçeklerin tadına varabiliyor  Bütün hoş kokuları, yaşama sevincini ve köküne kadar özgürlüğünü yaşayabiliyor  Minicik bir kelebeğin yaptığı şeylere bakarmısın sen hele  İşte bunları düşününce ne kadar hüzünlensemde gülüyorum  KIZ – Bazen bende kuşları kıskanırım  Nasılda gökyüzünün tadını çıkarırlar değilmi? Her kanat çırpışlarında bir hikaye yatar ve biz anlayamayız  Daha doğrusu göremeyiz  Galiba siz tüm bunları görebiliyorsunuz? Bu durumda böyle şakacı ve esprili bir insan olmak için zaten tüm bunları görebilmeli insan  ÇALGICI – Görmek istemesende gösteriyorlar  Tüm bunlar    KIZ – (telefon çalar) Pardon! Ne var? Ne demek 10 dakika sonra ordayım  5 dakika içinde burada olmazsan bundan sonra beni anca helvanı pişirirken görürsün  Birde utanmadan telefon açıp (onu taklit eder) 10 dakika sonra ordayım hayatım demezmi? Çıldırmak içten bile değil  ÇALGICI – Bazen çıldırmak güzeldir, insana herşeyi unutturur  Bir büyük rakı’nın üstüne konyak içmiş gibi olur insan ve o kadar çok şey aklına gelirki sonunda hiçbirşey hatırlamazsın  KIZ – Yani şimdi ben bir süre sonra bu sinirimi unutacakmıyım? ÇALGICI -- Ne kadar rakı içtiğine bağlı, şey pardon ne kadar sinirlendiğine bağlı  Bizim mahallade selim abi diye biri var  Her gün o kadar içiyorki, ne zaman görsem Kadıköy – Haydarpaşa yaparak geziyor  KIZ – Niye acaba o kadar içiyor bir derdi vardır mutlaka  ÇALGICI – Olmazmı? Adamın bir karısı var, görsen erkek sanırsın  Fredi krugur ile safiye ayla karışımı birşey  KIZ – (güler) Ciddenmi? ÇALGICI – (Trakya ağzı ile konuşur) Tebe vallaha be yav  Bizim selim abi trakyalıdır  Şimdi diyeceksin Trakyalı ise içmesi normal, onlar sever içkiyi diyeceksin  Karısı gençken selim abi hiç içmezdi  Kadın birden kocayınca o da kendini aslına verdi  KIZ – Ne yaparsan yap kaderinden kaçamıyorsun galiba? Ama ben sizi burada saatlerdir işinizden alıkoydum konuşmaya dalınca insan düşünemiyor  Lütfen siz çalmaya devam edin  ÇALGICI – Bana katılırsanız çalarım  Yoksa o Ahmet mi ne gelene kadar burada sizin kafanızı ütülerim  Tamammı? KIZ – Ama ben pek şarkı bilmemki! ÇALGICI – Ben biliyorum sanki, aklıma ne gelirse onu söylüyorum  Hadi lütfen  KIZ – Benim sesimde çok kötüdür  ÇALGICI – O konuda kimse elime su dökemez  Benim sesim o kadar kötü ki, hiç unutmam  Bir gün bir arkadaşım ile sahildeki dalgakıranın orda gündüz vakti kafaları çekiyorduk  Bana bir efkar bastı, şöyle bir şarkı patlatıyım dedim  Şarkının daha başındayken bir karga sürüsü etrafımıza toplanmasınmı  O kadar güldük ki az kalsa bu yaşta altıma edicektim  O günden sonra nerede karga görsem, şarkı söylemeyi bırakıyorum  KIZ – O zaman ben bu durumda karga mı oluyorum? ÇALGICI – Benle beraber söylemezsen birazcık öyle oluyorsun  Yoo şaka şaka ee hadi mızıkçılık yok  KIZ – Peki tamam  Ama daha çok sen söyleyeceksin  Bende sana vokal yaparım tamammı? ÇALGICI – Tamam oldu  Hadi bakalım başlıyoruz  ----------- Çalgıcı ile kız şarkı söyleyip eğlenirler, bir yandan ufak ufak dans ederler  ----- KIZ – Ben çok yoruldum biraz ara versek mi? Sana söylüyorum (gözgöze gelirler) sana söylüyorum  (birbirlerinin gözlerine bakarlar) ÇALGICI – Efendim ne var  Şeeyyy     ne oldu  Birşeymi şey etcektin  Ne kadar da güzel şeey şarkı söyledin öyle  KIZ – (bakışmaları devam eder) Yok canım rezalettim  Baksana kargalar bile gelmeye başladı  ÇALGICI – Yok canım onları demin ben çağırdım (güler) Duymadınmı yoksa  (telefon çalar) KIZ – Şeey   duymadım   (iyice gözlerine bakar, telefonun sesini duymaz) ÇALGICI – Nasıl duymazsın telefonun çalıyor  KIZ – Aa öylemi? Buraya gelen **** olsun  Nerde kalmıştık  ÇALGICI – Gözlerinde kalmıştık geçen sene bu sene bakalım nerde olucaz  Bulana büyük ödül  KIZ – Romantik olduğun kadar çok da esprilisin  Ayrıca    ÇALGICI -- Eeee    yeter   İyice Türk filmi gibi oldu  Bahar ben sana aşık oldum  Benimle evlenirmisin? KIZ – (kucağına atlar) Evlenirim tabii manyak, hiç söylemeyecek sanmıştım  --------BİTTİ------ ACİL HASTA Hasta insan modeli sedye içinde iki hasta bakıcı tarafından nani nani dîye ses çıkararak doktor odasına getirilir  Hasta sıra üzerine yatırılır  iki hemşire hastanın yanına gelerek  1 HEMŞIRE Hastanın durumu kötü görünüyor 2  HEMŞIRE: Evet hemen doktor beye haber verelim  (ikinci hemşire haşlanın yanından ayrılarak doktora seslenir) 2 HEMŞIRE: Doktor bey, doktor bey ' Acil hasta var! (Doktor gelerek kısa bir inceleme yapar) DOKTOR: Hastayı ameliyat edeceğiz hemen hazırlıkları yapın  HEMŞÎRE:Peki doktor hey  (iki hastabakıcı masa örtüsü î/e perdeleme yaparlar  doktor ameliyat için araç gereç isten DOKTOR: Hemşire hanım çekiç LHEMŞ1RE; Buyurun Doktor Bey DOKTOR : Takoz ve testere HEMŞIRE: Buyrun Doktor Bey (Alın  an malzemelerle çeşitli sesler çıkarılarak hastanın kesildiği izlenimi verilir  Doktor hastanın akciğerlerini alarak gösterir) DOKTOR : Gençliğinde çok sigara içmiş vah zavallı akciğerler fabrika bacası gibi olmuş, at çöpe gitsin  (Der, ciğerl eri çöpe atar  Bir hemşire kenarda çöp DOKTOR : Maaşallah maaşallah, mide değil ambar sanki içinde bir ben yokum ne bulduysa yemiş Bu mide iş yapmaz  Al çöpe gitsin  ( Der  mideyi çöpe atar  Karaciğeri a!ır , gösterir ) _ DOKTOR : Vah karaciğer vah, senden organ bağışı bile olmaz/ ( Der, çöpe atar, kalbi eline alır  ) DOKTOR : Bu kalp kan yerine alkol pompalamış, pompalamaktan yorulmuş iş yapmaz al çöpe gitsin  Der çöpe atar  bağırsakları gösterir ) DOKTOR : Şu bağır sak! arın haline bakın  Kördüğüm olmuşlar  Bu bağırsaklardan kokoreç bile olmaz  At çöpe gitsin (der çöpe atar,sonunda hastayı iki eliyle havaya kaldırarak ) DOKTOR  Bu adam fazla bite yaşamış  Af çöpe gitsin {der adamı çöp kovasına atarlar Kova sedyeye konulur hasta bakıcılar nani nani diye bağırarak oradan uzaklaşırlar  OYUNCULAR 2 Hasta bakıcı : Önlük 2 Hemşire : Beyaz etek yada pantolon , beyaz gömlek  kep Doktor : Beyaz gömlek  steteskop gözlük KÜÇÜK DİYALOGLAR MEMO _Ula Memo! Ormanda geziysun  Ya karsına bir ayı çıkarsa nabiysun? ---    Çekerim tabancamı bum ederim oni  bum ederim oni -Yo yanında tabancan yoksa nabiysun?   Çekerim bıçağımı   çekerim bıçağımı  ,, _Ya yanında biçağin yoksa nabiysun? _Alırım yerden taşi,ederim oni şasi _Ya yerde Taş yoksa nabiysun? _Çıkarım ben ağaca  çıkarım ben ağaca, _Ya ağaç yoksa nabiysun? _Ula Memo,koskoca ormanda ağaç olmaz mi? Sen benden yana mısın? Yoksa ayıdan yana mı? KÖYLÜ KIZI _Testiyi aldın kızım,Çeşmeye vardın kızım  Kör olası çeşmeden niye geç geldin kızım ? _Testiyj aldım ana  Çesmeye vardım ana kör olası çeşmede mendilim kaldı ana  _Testiyi aldın kızım  Çeşmeye vardın kızım,Kör olası çeşmeden niye geç geldin kızım? -Testiyi aldım ona  Çeşmeye vardım ana  Kör olası çeşmede Mehmet'i gördüm ana, _ incedir belin kızım  Tatlıdır dilim kızım  Aksam ağabeyin gelince kırdıram belin kızım  -İncedir belim ana Tatlıdır dilim ana Yüzbin kardeşim gelse incitmez tenim ana  - Haltına bak haltına   Bak şu kızın haltına  Öyle hırsım geldi ki alam yumruk altına -İncedir belim ana Tatlıdır dilim ana Yüzbin kardeşim gelse incitmez tenim ana  - Haltına bak haltına   Bak şu kızın haltına  Öyle hırsım geldi ki alam yumruk altına  - Kınayı getir ana ,parmağın batır ana ,artık iş işten geçti ,muhtarı getir ana İNSAN TORNASI Görüşmecî Öğretmen Dekor;Sıradan bir ev    kanepe ,sehpa, Atatürk portresi GÖR  -:'Efendim ben bir kültür dergisinin görüşmecisiyim  Sîz bir arkadaşımın oğlunun öğretmenisiniz, Sizden hep öv*güyle söz ederdi  Emekli olduğunuzu söyledi  Sizinle bir görüşme yapmak istiyorum; ne dersiniz? ÖĞR,- İşinize yarayacaksa yapın  GÖR  - Çok teşekkür ederim  Efendim, ne kadar oldu ayrılalı  ÖĞR  - İki ay oldu  Ağustosta emekli oldum  GÖR  - Sayın hocam ,kaç yaşındasınız? ÖĞR- Kaç gösteriyorum? GÖR- Altmış ,altmış beş yaşında gösteriyorsunuz  ÖĞR  - Elli yaşındayım, erken çöktük  GÖR  - Bu elli yılın kaç yılını öğretmenliğe verdiniz? ÖĞR  - Otuz yılımı verdim  Dile kolay, otuz yıl! GÖR - Otuz yıl  Geriye baktığınızda ne görüyorsunuz hocam? ÖĞR- Toz  GÖR- Toz mu? Ne tozu? ÖĞR  - Tebeşir tozu! -  GÖR- Ha, evet  Sanatlı ve esprili konuşmayı seviyorsunuz    ÖĞR-Bizim kuşak hep böyledir Boş sözlerden kaçınırız  Geriye baktığımda, gözleri ışıl ışıl parlayan çiçeklerimi, öğ*rencilerimi görüyorum  GÖR- Ne güzel ! Emekli oldunuz, kendinizi nasıl hissediyorsu*nuz? ÖĞR- Yorgun, çok yorgun  Ama mutlu    GÖR- Anlıyorum  Otuz yıl öğretmenlik yaptınız; şu an elinizde ne var? ÖĞR--Bir tesbih!  , (Elindeki tesbihi gösterir) GÖR-Yani? ÖĞR- Yâni hiçbir şey    Yine kirada oturuyorum  Bir evim bile yok GÖR  - Emekli paranızla bir şey yapamadınız mı? ÖĞR- Hiçbir şey yapmaya yetmedi  Bir konut kooperatifine girmek istedim  Sonra vazgeçtim, GÖR  - Neden? ÖĞR  -Düşündüm; o ev bitinceye kadar, yaş biter    GÖR- Daha yaşınız gençtir, efendim  ÖĞR- Evet, yaşınız yaşım genç ,ama beynim yaşlı  GÖR-Peki emekli paranızı ne yaptınız sonra? ÖĞR- Şimdilik bankaya yatırdım    Emekli aylığım kiraya gidi*yor  Geçimimizi de o parayla sağlamaya çalışıyoruz  GÖR- Eşiniz de öğretmen miydi? ÖĞR- Hayır , ev hanımıdır  GÖR-Biraz da çocuklarınızdan söz eder misiniz?  ÖĞR-Üç çocuğum var  İki kız bir erkek  Üçü de evli  GÖR: Sokakta okula giden Öğrencileri görünce neler hissedi*yorsunuz? ÖĞR  - Okul benim yuvamdı  Şimdi kendimi yuvasından kovul*muş gibi hissediyorum  Sokağa çıktığım zaman, ayakla*rım okulların önüne sürüklüyor beni  GÖR-  Bir öğretmen olarak  Öğretmeni tanımlar mısınız? ÖĞP-- Öğretmen, insan yapan bir tornadır  GÖR  -Çok güzel tanımladınız   Nerelerde görev yaptınız en çok? ÖĞR- Hep doğuda, Köylerde çalıştım  Son beş-altı kentte çalıştım  GÖR-O köylerde kuşkusuz ilginç şeylerle karşılaştınız  Rica etsem birini anlatır mısınız  ÖĞR: Ahh! Ne köyler ne insanlar gördüm! Bir köyde soyadı yüzünden çok zorluk çektim  Toprak  Köyde soyadı değişik bir ben vardım  Köy bir aşiretten ibaretti  Yabancıya kız vermediklerinden hepsi akrabaydı  İşin asıl yadırganacak yanı adlarının çoğunun da aynıydı :Ahmet,Mehmet,Ayşe,Fatma    Okulda altı tane Mehmet Toprak, dört tane Fatma Toprak vardı  Onları numarasıyla çağırıyordum  GÖR- Çok ilginç !Unutamadığınız bir anınız var mı? ÖĞR  - Anım çok  Bir olay beni çok duygulandırmışız  Olay bir yolculukta oldu  Otobüste bulunan yolculardan biri parasının çalındığını söyledi  Otobüs karıştı  Bir mola yerinde karakola çekildi otobüs  Polisler otobüs yolcularını sıra ile teker teker aramaya başladılar  Sıra bana gelince, o parası çalınan kişi, polise, "Bu beyefendi öğretmendir, onu arama*yın" dedi  Diğer yolcular da "O öğretmendir1" dediler  Çok duygulandım  Bu olay- öğretmene duyulan saygının, güve*nin bir göstergesiydi  Tabir, bu olay çok eskilerde oldu  GÖR  - Gerçekten anlamlı bîr olay   Peki para bulundu mu? OĞR  - Evet bulundu  Genç bir yolcunun üzerinde   GÖR-Sizi üzmüş olacağım, hocam; birde acı anınızı anlatabilir misiniz?" ÖĞR-Ne yazık ki acı anımda çok    Bîr gün bir Öğrencim yanıma: yaklaştı; Utana sıkıla,- "Öğretmenim çok açım  Bana bir ekmek parası verebilir misiniz? dedi  Çok;üzüldüm  Cebimdeki paranın yarısını zorla verdim  Utanmaması gerektiğini söyledim  Çocuk birkaç ay sonra, aldığı parayı geri vermek isledi  Almadım  GÖR- Yüzlerce öğrenci yetiştirdiniz  Yüksek mevkie gelmiş olan var mı? ÖĞR-'Var  Bakanlığa kadar yükselen öğrencim,oldu   GÖR-Hocam, en çok neden rahatsız oldunuz öğretmenlik yaşamınızda? ÖĞR-Çocuğum yaşında kaymakamların önünde ceketimi düğmelemek oldu    GÖR-Sağlığınız nasıl? ÖĞR- Ülser,görme zayıflığı,ses kısıklığı,varis var  Posamız kaldı kısacası  GÖR-Peki sayın hocanı, bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz? ÖĞR- Anılarımı yazacağım  GÖR- Milli Eğitim Bakanı olsaydınız, ilk iş olarak ne yapardınız? ÖĞR- Öğretmenlerin sorunlarını öğrenmek için bir anket yapardım   GÖR- Sayın hocam, en güzel görüşmemi sizinle yaptım  Bun*dan sonraki yaşamınızda size mutluluklar diler, teşekkür ederim, ÖĞR  - Ben de teşekkür ederim  Arkadaşınızın oğluna da selamlar    T  B  M  MM AÇILIŞI KONUŞMACI – Osmanlı devleti 1  Dünya savaşından yenik çıkmasından sonra Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştı  Bu anlaşmaya göre ordumuzun silahları elinden alınmış ve ordumuz dağıtılmıştı  Düşmanlar istediği yerleri işgal etmeye başlamıştı  Mustafa Kemal ve arkadaşları yurdumuzu düşman işgalinden kurtarmak için çalışmalara başlamak üzere İstanbul dan Samsun a gittiler  Halk onları coşkuyla karşıladı  Mustafa Kemal ,Amasya ,Erzurum ve Sivas’ta toplantılar yaparak halkla görüşmeler yaptı  Her ilden bir delege Ankara’ya çağrıldı  23 Nisan 1920 günü TBMM ‘nin ilk toplantısı yapıldı  Şimdi bu toplantıya gidelim ve konuşmaları dinleyelim  EN YAŞLI ÜYE –Arkadaşlar en yaşlı üye olarak toplantıyı açıyorum hayırlı olsun  İşgalde ölen şehitlerimiz için sizleri saygı duruşuna davet ediyorum  ( SAYGI DURUŞU YAPILIR) Şimdi meclis başkanı seçimini yapmalıyız  Aday olan üye var mı? MUSTAFA KEMAL – Ben adayım sayın başkan  EN YAŞLI ÜYE – Başka aday var mı? El kaldırarak oylama yapmak istiyorum  Mustafa Kemal’i kabul edenler ( SAYAR ) Kabul etmeyenler ( SAYAR) Kabul edilmiştir  Hayırlı olsun  Buyurun Mustafa Kemal bey  MUSTAFA KEMAL- Arkadaşlar teşekkür ederim  Sayın delegeler bildiğiniz gibi yurdumuz işgal altında ,padişah İstanbul’da ve elinden hiçbir şey gelmiyor  Ben Amasya ,Erzurum ve Sivas’a gittim , halkla konuştum  Halk bu işgale dur demek ve bağımsız yaşamak istiyor  Biz de TBMM olarak burada bazı kararlar almak zorundayız  Söz almak isteyen üye var mı? 1  ÜYE – Ben söz istiyorum sayın başkan  MUSTAFA KEMAL- Buyurun sayın üye  1  ÜYE- Sayın delegeler savaştan yeni çıktık ,silahımız yok , cephanemiz yok, ordumuz yok , insanlar aç sefil  Yani halk bu durumda savaşamaz  Benim fikrim İngiliz hükümetinin bizlere daha önce çok yardımları oldu, İngilizlerle birlikte yaşayabiliriz  ( OTURAN ÜYELER MASALARA VURARAK- HAYIR HİMAYE KABUL EDİLEMEZ , BAĞIMSIZLIK İSTİYORUZ) 1  ÜYE KÜRSÜDEN İNER 2  ÜYE – Ben de söz istiyorum sayın başkan  MUSTAFA KEMAL-Buyurun sayın üye  2  ÜYE- Arkadaşımın fikirlerinin bir bölümüne katılıyorum  Ancak İngiliz hükümeti konusunda yanılıyor ,İngilizler bize hiçbir zaman yardım etmedi  Benim fikrim İtalyalardan yana  (OTURAN ÜYELER –HİMAYE KABUL ETMİYORUZ BAĞIMSIZLIK İSTİYORUZ BAĞIMSIZLIK –MASALARA VURULUR AYAĞA KALKILIR) ÜYE KÜRSÜDEN İNER MUSTAFA KEMAL –Sayın üyeler burası TBMM ‘i burada herkes bağımsız olarak fikrini söylemelidir, lütfen dinleyelim  3  ÜYE – Söz almak istiyorum başkanım  MUSTAFA KEMAL – Buyurun  3  ÜYE –Sayın üyeler biz burada TBMM’ni kurduk ,bazı kararlar almaya çalışıyoruz, padişah hazretleri efendimiz bu işe ne der ? ÜNSAL----(OTURAN BİR ÜYE – PADİŞAHI ÇOK YAŞA ) -İLKER----- OTURANLAR – Padişah İstanbul’ da hiçbir şey yapamaz  Padişah efendimiz bir çıkış yolu bulacaktır elbet  (SIRALARA VURULUR ÜYE İNER) HALİDE EDİP – Söz istiyorum sayın başkan  MUSTAFA KEMAL- Buyurun Halide hanım  HALİDE EDİP –Ağalar , beyler sizler neler söylüyorsunuz? Söylediğinizi kulağınız işitiyor mu?Binlerce vatan evladının kanlarıyla sulanmış bu toprakları nasıl olurda manda yönetimine bırakalım dersiniz?Yüzyıllarca bağımsız yaşamış bir ulusu nasıl olurda başka ülkelerin boyunduruğu altına verelim dersiniz  Binlerce şehidimiz ,gazimiz bunun için mi savaştı? Şehitlerin kemikleri sızlamaz mı? Ne İngiliz ne İtalyan ne Fransız ne de başka ülkenin himayesinde olma düşüncesi millete ,vatana ihanettir  Savaşarak bağımsızlığımızı kazanmalıyız  Yaşasın vatan yaşasın vatan       (BÜTÜN ÜYELER AYAĞA KALKAR YAŞASIN VATAN DİYE BAĞIRIRLAR ALKIŞLARLA OTURUM KAPANIR) | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |