Osmanlı Mahallesinde Sosyal Dayanışma Örneği: Avarız Vakıfları

Eski 11-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Mahallesinde Sosyal Dayanışma Örneği: Avarız Vakıfları



komşuları ile uyumlu bir insan topluluğuydu Dînî örfî ve içtimâî düzene uymayanlar mahallelinin şikâyeti üzerine kâdı tarafından oradan uzaklaştırılıyordu İdârî yapı bakımından mahalle yapısında Tanzimat öncesi ve sonrası farklılık olduğu gibi sosyal bakımdan da değişmeler meydana gelmeye başlamıştı Osmanlı'da uzun yıllar mahallenin sosyal dayanışma sandığı olarak hizmet veren "Avârız Vakıfları" XIX yüzyılın sonlarına doğru önce yapı değişikliğine uğramış sonra da tarih sahnesinden kalkmıştır Avârız Vakıfları hakkında bilgi vermeden önce vakıfların kaynakları üzerinde durmak faydalı olacaktır Bu vakıflar Osmanlı toplumunu ayakta tutan manevî dinamiklerdendir
Asil Turk - Osmanlı Mahallesinde Sosyal Dayanışma Örneği: Avarız Vakıfları
Medeniyetleri bencil ve diğerkâm şeklinde iki guruba ayırabiliriz İslâm medeniyetinin kaynağı olan Kur'ân-ı Kerîm ve ha-dîs-i şeriflerde kardeşlik ve yardımlaşma anlamına gelen diğerkâmlığın cennete giden bir yol olduğu ön plâna çıkartılmıştır Osmanlıdaki hayır müesseselerinin kaynağınının İslâm olduğunu ifade eden d'Ohsson: "Kur'ân Türkleri dünyanın bütün milletlerinin en hayırlısı ve en insan severi haline getirmiştir" demiştir Böyle bir anlayış üzerine kurulan bir medeniyette; insana sevgi saygı yardımlaşma çevresine zarar verecek davranışlardan kaçınma gibi ahlâkî değerler yeşerir Orta Çağ Batı dünyasında özlemi çekilen ideal topluma ait "ideolocya" kitapları yazılırken Cemil Meriç'in ifadesi ile İslâm dünyasında bunlar yaşanmaktaydı Toplumların en küçük yapısını oluşturan ailenin fertleri arasında yaşanan bu medenî hayat toplumun her kesiminde yaşanıyordu Kaynağı İslâm olan bu hayat Osmanlı toplumunun her alanında geçerliydi İslâm; kulluk borcunu yerine getirme psikolojik olarak huzura erme gibi fert ile Allah arasında ilişkileri düzenleyici ibadetleri emrederken insanların birbirine bağlanarak daha barışçı ve üretici bir hale gelmesi için zekâtı da emretmiştir Kur'ân ayrıca zekâtın ötesinde infâk ile yardıma muhtaç insanların elinden tutmanın Cennet'i kazanmaya vesile olacağından bahseder İnfâk yollarından biri olan vakıf bizzat Peygamberimiz tarafından kurularak insanlığın hizmetine verilmiştir

Yöneticisi ve halkıyla birlikte Allah'ın rızasını kazanmaya yönelik bir hayatın yaşandığı refah seviyesinin yüksek olduğu ve problemlerin en aza indirildiği dönemler bütün insanlığın özlediği günlerdir Komşuluk hakları ile ilgili Kur'ân âyetlerini ve "Sizin en hayırlınız insanlara faydalı olandır" "Bir insan kardeşine yardım ettikçe Allah da ona yardım eder" "Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir" "İnsanların problemleri ile ilgilenmeyen bizden değildir" gibi yüzlerce hadîsi şerifi göz önüne alan atalarımız komşuluk ilişkilerinde örnek davranışlar sergilemişlerdir Osmanlı'da mahalle fertleri arasındaki dayanışmanın sosyal bir müessese hâline gelmesinde mahalle camisinin rolü büyüktü Camilerin müştemilâtı içinde misâfirhâneler hastahâneler öğrencilerin kalabileceği odalar vardı Osmanlı'da cami mahallenin merkezi idi Dînî duygularla şekillenen Osmanlı toplumunda imam; ilmiyle örnek kişiliği ile mahallenin saygın bir büyüğü olduğu gibi; mahallenin yönetiminden de sorumluydu Osmanlı'da görevleri sadece camide cemaate namaz kıldırmakla sınırlı kalmayan imamların belirli bir seviyede eğitim almış olması gerekiyordu Ülkemizde muhtarlık teşkilatının kuruluşuna (1829) kadar Kadı'nın temsilcisi durumunda olan kişiler imamlardır İmamlar tertip edilen imtihanlarda en yüksek puanı alanlar arasından seçilirdi İmamlar mahallenin düzeninden âsâyişinden ve inzibât ile halk arasındaki âhenk ve barıştan da sorumlu idi Mahalle halkının nüfus işleri mahallenin temizlik işinin yürütülmesi gıda kontrolü ihtikârın önlenmesi gibi belediye hizmetleri ve mahalle halkının temel eğitimiyle de meşgul olan imamlar Avârız Vakıfları'nın da başkanı idi

Osmanlı uzun bir savaş devresine girmedikçe kıtlık yılları birbirini takip etmedikçe bolluk ve refah ülkesi idi Diğer taraftan sosyal düzen fazla para harcamaya müsait değildi Başta Osmanlı padişahları ve hanımları olmak üzere her seviyedeki insan servetinin bir kısmını hayır işlerinde harcamaktaydı Bu konuda devlet adamlarıyla zengin vatandaşlar birbirleriyle yarışmaktaydılar Vakıflar kurarak mallarının bir kısmını insanların ve diğer canlıların hizmetinde harcamanın sevap olduğu inancı İslâm toplumlarında yaygındır

Osmanlı toplumunda yardımlaşma kurumlarından olan vakıfların kuruluş şekil ve hizmetler bakımından pek çok çeşidi bulunmaktaydı Osmanlı'daki vakıflar genel anlamıyla; eğitim belediye sağlık bayındırlık gibi hizmetleri karşılamaktaydı Modern toplumlarda devletlerin eğitim sağlık bayındırlık gibi hizmetler için ayırdığı bütçeyi Osmanlı'da vakıflar karşılıyordu Osmanlı döneminde kurulan vakıflardan biri de; geliri köy veya mahalle sakinlerinin ihtiyaçlarına sarf edilmek üzere tesis edilmiş avârız vakıfları idi Hastalık dolayısıyla güç ve kazançtan âciz kalanların giydirilip yedirilip içirilmesine tedavilerinin sağlanmasına sermaye bulamayanlara para verilmesine fakirlerden ölenlerin kefenlenmesine borcunu ödeyemeyenlerin borçlarının ödenmesine fakir kızların çeyizlerine köy ve mahallelerin yol kaldırım kuyu su yolu gibi yerlerinin tamirlerine sarf olunmak üzere tesis olunan vakıflar bu kabildendir Bu gibi vakıflar bir hayır sahibi tarafından tesis olunduğu gibi zenginlerden veya esnaftan para toplanarak da kurulurdu Avârız vakıflarının gelirlerinden mahalledeki ihtiyaç sahibi gayri müslimler de faydalanırdı

Günümüz devletlerinde toplumun geleceğini güvence altına alabilmek için tesis edilen sosyal güvenlik kurumları Osmanlı ve diğer İslâm ülkelerinde avârız vakıfları yoluyla devletin katkı ve koordinatörlüğü olmaksızın gerçekleştirilmiş hattâ bugünkü seviyeden daha ileri noktalara ulaştırılmıştır

Kaynaklar

1 Dilâver Cebeci Tanzimat ve Türk Ailesi Ötüken Yay İst1993 100

2 Yılmaz Öztuna Büyük Türkiye Tarihi Ötüken Yay İst 1983 X 319

3 Emre Kongar İmparatorluktan Günümüze Türkiye'nin Toplumsal Yapısı Cem Yay İst 1976 s 37

4 Ahmed Akgündüz İslâm Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müesseseleri Türk Tarih Kurulu Yay Ankara 1988 s16-17

5 Ziya Kazıcı İslâm Kültür ve Medeniyeti Timaş Yay 200-201

6 Kemal Beydilli Osmanlı Devrinde İmamlık TDV İA XXII 181-182

7 Nazif Öztürk Menşe'i ve Tarihi Gelişimi Açısından Vakıflar Vakıflar Gen Md Yay Ankara 1983 85-86

(ALINTI)

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı Mahallesinde Sosyal Dayanışma Örneği: Avarız Vakıfları

Eski 11-25-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Mahallesinde Sosyal Dayanışma Örneği: Avarız Vakıfları



Ne kadar hoş insan okuyunca mest oluyor kıskanmamak elde değil ahh Osmanlı gönlüm seni özlüyor
Ne güzel demiş Peygamber efendimiz ; Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir !
Şimdilerde ise insanlar sokaklarda açlıktan kırılırken hatta daha da ötesi ölürken karnı tok olanlar sadece uzaktan izliyor ne acı bir tablo
Herkes birbirinin derdine, üzüntüsüne, kederine sevinir olmuş ne yazık ki
Yüce Rabbim kimsenin acısıyla mutlu olmayı ve açlıkla terbiye etmesin kimseleri

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.