İsimler-Adlar Sözlüğü |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler-Adlar SözlüğüA İle Başlayan İsimler Kız İsimleri ABİDE: Anıt - Değerli eser AÇELYA: Fundagiller familyasından, kokusuz ama güzel renkli çiçek ADALET: Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetmek ADİLE: Adaletli olan, doğruluktan ayrılmayan AFET: İnsanlığın önleyemediği büyük doğal felaket AFİFE: Namuslu, iffetli, temiz ve dürüst AFİTAP: Güneş / Çok güzel AFŞAR: Atak, uyumlu, Oğuz boylarından birinin adı (Avşar) AHSEN: En güzel, Çok güzel AHU: Ceylan, karaca, maral - Güzel kadın AJDA: Filiz, sürgün - Üzeri çentik çentik olan şey AKASYA: Küçük sıra yapraklı, süs için yetiştirilen bir ağaçSalkımağacı AKGÜL: Beyaz gül, gül gibi AKGÜN: Aydınlık gün AKİFE: Sebatlı, kararlı - İbadet eden ALARA: Al + ara Al=Kırmızı, ara=bezeyen, süsleyen , Kırmızı süs anlamında bir tamlama ALARCIN: Güzelliğini ateşin kırmızılığından alan ALÇİN: Kırmızı renkli küçük bir kuş türü ALEV: Ateşin çıkardığı yalım ALEYNA: Esenlik ve güzelliklere sahip, esenlik içinde olan ALİYE: Yüce, yüksek ALTAN: Kızıl Şafak ALTIN: Değerli bir metal (Paslanmayan, en iyi iletken) ANDAÇ: Bir kimseyi hatırlamak için saklanan şey, hatıra ARİFE: Tecrübeli, bilgili, sezgi ve anlayışa sahip ARZU: İstek, özlem eğilim ASENA: Türk Mitolojisinde Ergenekon destanında adı geçen dişi kurt ASİYE: Acılı kadın / Direk ASLI: Kök, köken - Aşık Kerem'in sevgilisi ASLIHAN: Kökeni soylu han soyundan ASRIN: Çağdaş, bu asıra ait olan, asıra uygun olan ASU: Asi, ehlileşmeyen huysuz at - İsyankar ASUDE: Sessiz, sakin dinlendirici ASUMAN: Gök, gökkubbe, sema ASYA: Yeryüzünün anakaralarından (kıta) birinin adı AŞKIN: Aşmış, ileri, üstün/ Senin aşkın ATEŞ: Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması ATIFET: Karşılık beklemeden gösterilen sevgi, iyilik sever ATİKE: Özgür - Soylu - Güzel, genç kız AYBEL: Ay gibi dikkat çeken, aya benzeyen güzelliğiyle farkedilen, seçilen AYBEN: Ay gibi Ayın kendisi AYBÜKE: Ay gibi parlak, aynı zamanda zeki, akıllı AYCA: Ay gibi parlak ve aydınlık AYCAN: İçi aydınlık AYÇA: Ayın ilk günlerde aldığı biçim, hilal AYÇİN: Ayçın, ay gibi, aya benzer AYDA: Dere kıyılarında yetişen bir bitki - Parmakları, endamı güzel kadın AYDAN: Aya benzer ay gibi AYDİL: Güzel, parlak, aydınlık gönül AYFER: Ayışığı AYGEN: Gönül dostu AYGÜL: Ay gibi güzel ve parlak renkli AYLA: Kadın, eş zevce /Ayın çevresindeki ışıklı daire AYLİN: Ayın çevresinde görülen ışıklı daire AYNUR: Ay gibi ışıklı, pırıl pırıl AYPARE: Ay parçası AYSEL: Ay gibi parlak ve güzel AYSEN: Aydan farksız, ayın yerdeki benzeri, güzel sevimli AYSU: Ay gibi parlak, berrak su AYSUN: Ay gibi güzel ve parlaksın AYŞAN: Şanı ay gibi parlak olan AYŞE: Yaşam, dirlik, AYŞEGÜL: Güleç, güler yüzlü AYŞEM: Ay ışığı - Benim Ayşem AYŞEN: Ay gibi neşeli, parlak ve aydınlık AYŞENUR: Nur gibi parlak, pırıl pırıl, ay gibi güzel AYŞİN: Ay gibi, aya benzeyen AYTAÇ: Ay gibi taçlı AYTEN: Ay gibi beyaz tenli AYTÜL: Tül gibi şeffaf ve ince ay ışığı gibi parlak AZİME: Azmeden, yapmak için kesin kararlı / iri, kemikli yapılı AZİZE: Kutsal, ermiş kadın - Sevgi hitabı AZMİYE: Niyetli, kararlı AZRA: Bakire, el değmemiş Erkek İsimleri ABAY: Sezgi, anlayış, dikkat ABBAS: Sert, çatık kaşlı veya Aslan ABDULLAH: Allah'ın adamı- Allah'a ait olan, onun yolundan giden kişi ABİDİN: Dua eden / Duacı ACUN: Dünya,varlık ADEM: Allah'ın yarattığı ilk insan / Adam ADİL: Adaletli / Hakça davranan ADNAN: Eski Türk isimlerinden / İki gökyüzü, iki cennet anlamında AFFAN: Kendini kötülüklerden uzak tutan AGAH: Bilgili / Bilen / Haberli / Uyanık AHMET: Övülmeye değer/ Beğenilmiş / Allah'a şükreden / AKAD: Soyluluk, Onurlu bir kişiliğe sahip olmak AKAY: Beyaz ay,dolunay AKEL: Dürüst,güvenilir AKGÜN: Mutlu,sevinçli gün AKIN: Hızlı bir biçimde düşmana yapılan saldırı AKİF: Dünya işlerinden uzaklaşıp, ibadet için Allah'a yönelen AKİL: Akıllı , Rüştünü kanıtlama konumuna gelmiş , yaptıklarının farkında olan AKTAÇ: Beyaz taç,gelin tacı AKTAN: Aydınlık gece ALAADDİN: Din uğruna çalışan ALDEMİR: Ateşte kıpkırmızı hale getirilen demir Al-Demir ALİ: Yüce, yüksek, şanlı, onurlu kimse ALİCAN: Cana yakın, içtenlikli, candan, sıcakkanlı, girişken ALİM: Bilim adamı, bilgin ilim bilen, ilimle uğraşan kimse ALİŞAN: Şanı şerefi en yüksek olan ALKAN: Kızıl kan ALKIN: Sevdalı,aşık ALP: Kahraman,cesur,savaşçı ALPAR: Yiğit,cesur ALPASLAN: Aslan gibi cesur,savaşçı beyi ALPAY: Cesur,yiğit ALPER: Alp + Er Cesur erkek Soylu erkek anlamında ALPHAN: Yiğit,hükümdar ALPTEKİN: Alp+ Tekin Soylu prens, güvenilir ve soylu ALTAN: Al + Tan Kırmızı + şafak, güneşin şafaktaki kırmızı rengi ALTAY: Yüksek orman anlamında Orta Asya'da bir sıradağ ALTUĞ: Al+Tuğ Kırmızı + Tuğ değerli taşlarla süslü tuğ ANDAÇ: Armağan,hediye ANIL: Ölçülü davranan, hoşa giden kimse ARAL: Takımada,sıradağlar ARAS: Sahip çıkılan buluntu, Doğu anadoluda bir ırmağın adı ARCAN: Saf,temiz ARDA: Halef, ardından gelen AREL: Temiz,dürüst ARGÜN: Temiz gün, günlük güneşlik, yaşama sevinci veren gün ARIKAN: Temiz soy ARIN: Temiz,saf - Alın ARİF: Anlayışlı,tanınmış,meşhur,bilg i sahibi ARKAN: Temiz kandan gelen - Üstün,galip ARMAĞAN: Hediye,ödül ARMAN: Hasret,özlem - Sıkıntı ARSLAN: Yırtıcı,güçlü,yiğit ARTAÇ: Ar+ Taç Utanma duygusunu baş tacı eden ASIM: Temiz, namuslu, sağlam karakterli ASİL: Soylu, soylu bir aileden gelen,seçkin insan ASLAN: Türklerin, güçlü insan tanımlarında genellikle seçtikleri ormanlar kralı ASRIN: Bu asıra ait, bu devire uygun ASUTAY: Hırçın tay AŞKIN: Benzerlerinden daha üstün - Coşkun ATA: Baba, ced, Ecdat, Büyükbaba, Bilge ATABEK: Şehzade eğitmeni - Devlet yetkilisi ATABEY: Selçuklularda şehzadeleri eğitmekle görevli kişilere verilen ünvan ATACAN: Hoşgörülü,babacan ATAHAN: Han soyundan gelen, soylu yiğit ATAK: Canlı,girişken-Cömert-Nişancı ATAKAN: Atasının kanını taşıyan, atasının kanından gelen gücü barındıran ATALAY: Ünlü,şöhretli ATAMAN: Ata kişi,önder ATANUR: Atasından aldığı nuru taşıyan ATASOY: Ataların soyundan gelen ATAY: Herkesçe bilinen, tanınmış, ünlü ATEŞ: Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması ATIF: Eğilimli, birine şefkatle eğilen, sevgi duyan / Bir şeye yönlendirilen ATIL: İleri hamle yap, anlamında Atıl, atılmak ATILAY / ATALAY: Kolaylıkla ileri atılabilen, cesur kimse ATILGAN: Engelleri aşan - Korkusu olmayan ATINÇ: Atılgan / Atak ATİLLA / ATTİLA: Hunların "Tanrının Kırbacı" denilen büyük hükümdarı ATLIHAN: At + Han kelimelerinden, İyi ata binen yiğit Han AVNİ: Yardım etmek, yardımda bulunmak, yardımla ilgili AYBAR: Gösterişli,heybetli AYBARS: Ay ve Pars kelimelerinden, Ay gibi güzel, pars gibi yırtıcı AYBERK: Sağlam kişilik- Ayın parlaklığı AYDEMİR: Ay gibi ışıklı,temiz,demir gibi güçlü AYDIN: Beyni çağdaş düşüncelerle aydıınlanmış, bilgili kişi AYGÜN: Ay gibi parlak ve ışıklı güzel gün AYHAN: Ay gibi güzel yüzlü hakan Ay +Han AYKAN: Kanı ay gibi parlak ve temiz Ay Kanlı AYKUT: Kutlu ay, armağan, ödül AYTAÇ: Başında ay gibi ışıklı taç bulunan Ay + Taç AYTEK: Ay gibi AYTEKİN: Tek ay, uğur getiren ay AYTUNÇ: Ay gibi güzel,tunç kadar sağlam AYYÜCE: Ay gibi aydınlık nurlu ve yüce olan er AZER: Azerbaycan kelimesinin kökü olan Azer'den AZİM: Bir şeyler yapmak için kararlı kişi, Azmeden, Azimli AZİZ: Onur sahibi yüce, Saygıdeğer, Manevi gücü çok üstün AZMİ: Kemikli, kemikle ilgili / Azim sahibi |
İsimler-Adlar Sözlüğü |
11-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler-Adlar SözlüğüB,C,Ç İle Başlayan İsimler Kız İsimleri BAHAR: Doğanın canlandığı mevsim BAHRİYE: Donanma ve denizle ilgili BALCA: Bal damlası, bal gibi BALIM: Benim balım, tatlım - Çok sevgili, samimi arkadaş BANU: Ev kadını , bayan BARAN: Yağmur BAŞAK: Tahılların tanelerinin bulunduğu kısım BAŞAR: Başarılı ol anlamında BEDİA: Güzellik, üstün değerli olan BEDİHE: Başlangıç - Güzel söz BEDRİYE: Ayın ondürdüncü geceki haliyle ilgili BEGÜM: Saygıdeğer kadın, hanımefendi - Hint prenseslerine verilen san BEHİCE: Şen güleryüzlü BEHİRE: Güzel, asil BEHİYE: Güzel ve alımlı kadın BELGİN: Açık belirli, farkedilen BELİN: Şaşkınlık, hayret BELKIS: Yunanca asıllı olup Arapçaya geçen tarihi bir isim BELMA: Sakin, yumuşak BENAN: Parmakla gösterilecek kadar güzel BENGİ: Sonsuz, sonsuzluk BENGİSU: İnsana ölmezlik verdiğine inanılan su / Abıhayat BENGÜ: Sonu olmayan, ebedi BENGÜL: Üzerinde benekler bulunan gül BENSU: Su gibi aziz benlik BERAY: Ayın en ışıltılı, en parlak hali BERFİN: Kar toplayan BERİA: Güzellik ve olgunlukta akranlarından üstün olan BERİL: Mücevher olarak da kullanılan bir tür maden BERİN: Manen çok yüksek BERNA: Genç, delikanlı BERRA: Bereketli olan BERRAK: Temiz, saf, arınmış BERRİN: Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı BERŞAN: Bir peygamberin din ve kitabını kabul eden BESTE: Ezgilerin özgün dizimi, BESTEGÜL: Gül demeti BETİGÜN: Beti:Yüz (Bet benizdeki gibi) Gün: Aydınlık, Aydınlık yüz BETİL/BETÜL: Temiz, iffetli BETÜL: Ayrı kök salmış fidan - HzMeryem'in lakabı - Bakire BEYHAN: Bey soyundan BEYZA: En beyaz, en ak - Günahtan kaçınmış BİHTER: En iyi BİKE / BİKEM: Kadın, hanım BİLGE: Çok bilen ve bildiklerini başkalarının yararına sunan BİLLUR: Pek duru ve temiz cam BİLUN: Yarım Ay BİNGÜL: Bin gülün güzelliğinde BİNNAZ: Çok nazlı BİNNUR: Çok nurlu BİRCAN: Herksçe sevilen, candan BİRGÜL: Tek ve benzersiz gül BİRİCİK: Tek, bir tane, emsalsiz BİRSEN: Yalnız Sen anlamında BİRSU: Özel bir su biricik su gibi BUCAK: Genellikle, geniş verimli bakımlı alanlara verilen ad (Köşe bucaktaki anlamı gibi) BUKET: Çiçek demeti BURCU: Güzel ve etkileyici kokunun salgılanışı BURÇAK: Tohumları kullanılan bir bitki türü BURÇİN: Dişigeyik BUSE: Öpmek, öpüşmek, öpücük BÜŞRA: İyi haber CAHİDE: Çalışan, çaba gösteren CANAN: Sevgili, yar CANDAN: Yürekten, içten CANEL: İçten, candan uzatılan dostluk eli CANKAT: Yaşamına can ekle, sevinçle dol CANSEL: Cana dair, canla ilgili CANSIN: İçten, gönüldensin CANSU: Cana benzer değerde CAVİDAN: Ebedi, sonsuz CELİLE: Büyük, ulu CEMİLE: Hoşa giden davranış CEMRE: Önce havada, sonra suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi CENNET: Dinsel inançlara göre iyilerin ölünce gideceğine inanılan yer CEREN: Ceylan, ahu CEVHER: Bir şeyin özü - Güç, enerji - Değerli taşlar CEVRİYE: Eziyet, cefa, sıkıntı CEYDA: Yararlı, herkese iyilik yapan CEYLA: Bu isim de çok istek almasına rağmen ben anlamını bulamadım Bilen varsa lütfen yazsın CEYLAN: Geyik cinsinden gözlerinin güzelliğiyle ünlü hayvan CİHAN: Evren, alem CİHANNUR: Alemi aydınlatan nurlu ışık CİLVENAZ: Nazı özellikle yapan / Cilveyle nazı birarada bulunduran ÇAĞLA: Badem, erik ve Kaysı gibi meyvaların ham hali ÇAĞRI: Davet ÇİÇEK: Bitkilerin üreme organlarını taşıyan renkli bölümü ÇİĞDEM: Zambakgillerden bir tür kır bitkisi ÇİLAY: Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler ÇİLER: Güzel öten, güzel ötüşlü ÇİSEM: Çiseleyen yağmur ÇOLPAN: Gözleri uzağı iyi gören, ileri görüşlü Erkek İsimleri BABÜR: Hindistan'da yaşayan bir tür kaplan/Babür imparatorluğunun kurucusu Babürşah'tan BAHA: Değer fiyat, kıymatinin karşılığı, Ederi BAHADIR: Yiğit , kahraman, atak, gözünü daldan budaktan esirgemeyen BAHATTİN: Dinin değerlisi,güzelliği BAHİR: Deniz-Belli, açık-Işıklı,parlak BAHRİ: Denizle ilgili, denizci, denizingücü, sonsuzluğu BAHTİYAR: Mutlu, talihli, Hayatından memnunolan BAKİ: Süreklilik sahibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz, sonu olmayan BALA: Küçük çocuk, Yavru, Korunması gereken BALABAN: Bir tür yırtıcı kuş İri cins birtür Doğan (kuş) BALER: Tatlı dilli, cana yakın BARAN: Yağmur mevsimi BARANSEL: Güce, kuvvete ait Güçsel BARBAROS: "Barba Rosse" Kırmızı sakal Asıl adı Hızır olan büyük Türk amiraline Avrupalıların taktığı ad BARIN: Bütün,tüm - Güç kuvvet BARIŞ: Uzlaşma BARKAN: Çölde oluşan küçük kum kitlesi BARKIN: Gezgin, Seyyah, Sürekli gezipdolaşan BARLAS: Kahraman BARS: Kaplan benzeri yırtıcı hayvan BASRİ: Gören, görme ile ilgili, görebilmek BAŞAR: Başarılı ol anlamında BAŞER: Başta gelen BATI: Güneşin battığı yön BATIHAN: Batı'nın hükümdarı, hanı BATIKAN: Batı+ Khan Batının Hanı ya da Batının Kanı anlamında BATIRAY: Ay gibi yiğit BATTAL: Kahraman Oldukça iri yapılı, Alışılmışın dışında büyük BATU: Güçlü Kuvvetli BATUHAN: Güçlü Kuvvetli Han Altınordu devletinin kurucusu Batuhan BATUR: Korkusuz, yiğit BATURALP: Yiğitler yiğidi BAYAR: Büyük, ulu yüce BAYBARS: Eski Türklerin beslediği kaplan BAYBORA: Fırtına BAYCAN: Zengin BAYEZİT/BEYAZIT: Birçok Osmanlı şehzadesinin ortakadı BAYHAN: Zengin ve güçlü BAYKAL: Yaban kısrağı Moğolistandaki büyükgöl BAYRAKTAR: Bayrak taşıyan BAYRAM: Ulusca kutlanılan, Kutsal ve önemli günler BAYSAL: Dirlik düzenlik içinde, sakin,gürültüsüz BAYÜLKEN: Göğün 16katında oturan barış tanrısı BEDİR: Ayın ondördü Dolunay Ay BEDİRHAN: Ay+ Han gibi Bedir + Han BEDRETTİN: Ayın ondördü gibi ışık saçan, temiz ve yüce BEDRİ: Ay gibi, aya benzeyen, Aya ait BEHÇET: Sevinç, güzellik, güler yüzlülük BEHİÇ: Şen Güleryüzlü, Neşeli BEHLÜL: Hayır sahibi - Daima gülen BEHRAM: Merih Yıldızı BEHZAT: Doğuştan iyi, soylu kişi BEKİ / BEKRİ: El değmemiş, Bakir, Tertemiz, bozulmamış BEKİR: Yeni doğmuş, bakir BEKTAŞ: Saygın, aziz, denk, eşit BERAT: İzinli, müsaadeli olmak / Diploma BERHAN: Han soyundan, Hanla ilgili, han üzerine (Han=Hakan) BERK: Sağlam güçlü, dayanıklı BERKAN: Parlama - Kıvırcık kuzu postu BERKANT: Sağlam Yemin Berk + Ant BERKAY: Sağlam yapılı ve ayışığı gibi parlak olan Ay ışığı, Güçlü ay BERKE: Cengiz Han'ın torununun adı Değnek, sopa, kamçı anlamında da kullanılır BERMAL: Birşeyler yapmakla ilgili, yapan, ortaya çıkaran, becerikli BESİM: Güler yüzlü BİLAL: İlk ezanı okuyan Bilal-i Habeşi'nin adından BİLGE: Derin bilgi sahibi BİLGEHAN: Göktürk hakanı BİLGİN: Bilgi sahibi Alim BİRANT: Tek yemin Özelliği olan yemin BİRCAN: Tek, eşsiz BİROL: Tek ol, anlamında Bir + Ol BOĞAÇ: Bir Dedekorkut kahramanı BOĞAÇHAN: İnanılmaz derecede güçlü , insanüstü gücü olan BORA / BORAN: Ardından yağış getiren şiddetlirüzgar BOZKURT: Türklerin Orta asyadan çıkışında yol gösterdiğine inanılan efsanevi kurt BUĞRA: Erkek deve BUĞRAHAN: Müslüman Türk Hakanlardan Saltuk Buğrahan BULUT: Bildiğimiz bulut (Havada bulut sen bunu unut gibi)(!) BUMİN: Baykuş, Puhu kuşu BURAK: Hz Muhammed'in Miraç'ta bindiği efsanevi ata verilen isim BURÇ: Kale, hisar çıkıntısı - Güneş sistemi - sarp yamaç BURÇAK: Baklagillerden bir bitki BURÇİN: Dişi geyik BURHAN: Delil, kanıt BURHANETTİN: Dinin kanıtı, dinin delili, isbatı BÜLENT: Yüksek, uzun, erişilmesi zor, yüce BÜNYAMİN: Hz Yakup'un oğlu CABBAR: Güç ve kuvvet sahibi kimse CAFER: Çay dere küçük akarsu CAHİT: Çalışan çaba gösteren / İnatçıayak direyen CAN: İnsan ve hayvanlarda yaşamı sağlayan ve ilk korunan CANALP: Özünde yiğitlik, güç olan CANBERK: Güçlü, sağlam CANDAŞ: Dost, yoldaş CANDEMİR: Özü demir gibi sağlam CANDOĞAN: Cana doğan CANEL: Dostluk eli CANER: İçten, sevimli CANKAT: Yaşamına can ekle, sevinçle dol CANKUT: Mutlu, talihli - Talih, şans CANSIN: Dostsun, sevgilisin CANTEKİN: Tek, eşsiz can CAVİT: Sonsuz, ebedi CELAL: Büyüklük ululuk, hışım CELALETTİN: Büyüklük ululuk, hışım CELAYİR: Moğolların kollarından CELİL: Ulu, yüce, manevi değeri yüksek olan CEM: Bir şeyin toplamı, tamamı CEMAL: Güzellik, özellikle yüz güzelliği CEMALETTİN: Güzellik taşıyan CEMİL: Güzel CEMRE: Ateş,kor-Suda,havada,toprakta oluştuğuna inanılan sıcaklık CENAN: Yürek, gönül kalp CENAP: Manevi büyüklük / Onur CENGİZ: Sert ve haşin tabiatlı, kolay yumşamayan CENGİZHAN: Moğol İmparatorluğunu kuran hükümdar CENK: Savaşmak , Kısa süreli savaş CEVAHİR: Mücevher,değerli süs taşı CEVAT: İyilik, güzellik, olgunluk, kusursuzluk CEVDET: Olgunluk, büyüklük - Kusursuzluk CEYHAN: Güney bölgemizde bir ırmak adı CEYHUN: Eski Türk isimlerinden / yiğitgüçlü kişi CEZMİ: Kesin karar veren CİHAN: Dünya CİHANGİR: Cihanı ele geçiren CİHAT: Din uğruna savaşmak CİVAN: Yeni yetme, körpe, genç COŞAR: Heyecan dolu, kabına sığmayan COŞKU: Heyecan ve hayranlık uyandıran durum COŞKUN: Aşırı heyecanlı, çok duyarlı CUMA: Müslümanlar için haftanın kutsal günü CUMHUR: Halk topluluğu CÜNEYT: Büyük bir mutasavvuf ÇAĞAN: Bayram, şenlik, mutlu gün ÇAĞATAY: Küçük tay, çocuk gibi sevimli ÇAĞDAŞ: Aynı çağda yaşayan, çağa uygun ÇAĞIN: Yıldırım, şimşek ÇAĞLAR: Çağıldayarak akan su, şelale ÇAĞMAN: Çağdaş insan ÇAĞRI: Davet ÇAKABEY: 11yy'da İzmir yöresinde beylik kuran Türk Beyi ÇAKAR: Parlayan, ışık veren ÇAKIN: Şimşek, parıltı ÇAKIR: Mavi renkli, gri benekli gözü olan ÇAVUŞ: Askerde bir rütbe ÇELEBİ: Efendi, görgülü, terbiyeli ÇELEN: Yakışıklı, saçak, akıllı ÇELİK: Su verilerek sertleştirilmiş demir ÇELİKER: Çelik gibi güçlü insan ÇETİN: Güç, zor, engelli ÇEVİK: Atak, hareketli ÇEVRİM: Girdap, sürekli değişim, anafor ÇIĞIR: Çığın açtığı iz, yol - Yenilikçilik ÇINAR: Geniş yapraklı kalın gövdeli uzun ömürlü bir ağaç |
İsimler-Adlar Sözlüğü |
11-04-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler-Adlar SözlüğüD,E,F İle Başlayan İsimler Kız İsimleri DAMLA: Bir sıvının küçük parçacığı DEFNE: Yaprakları güzel kokulu, yaz kış yeşil olan bir ağaç türü DELFİN: Yunus balığı DEMET: Sapları bir araya getirilip bağlanan bitki ya da çiçek DENİZ: Yeryüzünün 3/4'ünü oluşturan tuzlusu tabakası DEREN: Derleyen, toplayan DERİN: Yüzeyi, tabanından uzak olan DERYA: Deniz, çok bol, gönül DESTAN: Kahramanlık olaylarını konu alan şiir DESTE: Cinsleri aynı ya da birbirine yakın şeylerin birarada bağlanması DEVRAN: Talih, kader DİBA: Çiçek desenli ipek kumaş - Sevgilinin yüzü DİCLE: Güneydoğu bölgemizde bir nehir DİCLEHAN: Dicle ve han kelimelerinden oluşan isim DİDE: Göz (Arapça) DİDEM: Dide ,Göz: Didem= Gözüm DİLAN: Gönül dostu, gönüldaş DİLARA: Gönül alıcı, sevgili DİLAY: Gönlü ay gibi parlak, ışıklı olan / ışıl ışıl berrak konuşan DİLBERAN: Dilberler, güzeller DİLBERAY: Ay gibi güzel kadın DİLDAR: Birinin gönlünü almış, sevgili DİLEK: İstek, arzu DİLER: İsteyen, dileyen DİLHAN: İçten, samimi söylenen DİLRUBA: Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan DİLŞAD: Gönlü hoş DOLUNAY: Ayın tam olarak görünen biçimi, DÖNDÜ: Henüz evlenmemiş kız DURU: Saf, berrak DUYGU: His, gönülde uyanan yankı ya da tepki DÜNYA: Yeryüzü DÜRDANE: İnci tanesi DÜRRİYE: İnci gibi parlayan EBRU: Kaşe / Hare gibi dalgalı kumaş ECE: Reis / Ulu / İlerigelen ECEHAN: Yönetici konumundaki ece,kraliçe ECEM: Kraliçem, benim sultanım EDA: Anlatış yolu ve biçimi / Sevimli olma hali EDİBE: Edepli, terbiyeli - Edebiyatla uğraşan, yazar EDİS: Benzerlerinden üstün, yüce EFSER: Taç EFTALYA: Bir dönemin ünlü gayrimüslim ses sanatçısı Denizkızı Eftalya'dan EGE: Bir çocuğu koruyan, ondan sorumlu olan - Bir deniz EKİM: Ekme, yetiştirme - Yılın onuncu ayı EKİN: Buğday / Tahılın ekimden harman dönemine kadarki hali / Kültür ELA: Sarıya çalar kestane rengi ELÇİN: Deste / Demet / Bir kerede ele alınabilecek kadar az olan nesne ELİF: Arap alfabesinin ilk harfi / dost tanıdık / ışık saçan güzel kız ELMAS: Billurlaşmış karbondan oluşan sert değerli taş ELVAN: Renkli, renk renk / güzel kokuların yayılması EMEL: Güçlü istek / Umulan ve beklenen şey EMİNE: Güvenilir, inanılır kimse ENGİN: Uçsuz bucaksız genişlikte - Denizin karadan uzak geniş bölümü ENİSE: Sevimli / Dost / Cana yakın arkadaş ERDEN: Bakire - El sürülmemiş yer ERGÜL: Erler içinde seçkinleşen, erlerin gülü ERTAÇ: Erkeklerin baştacı olmuş güzel ESEN: Sağ salim, rahat, mutlu sağlıklı ESER: Rüzgarın esmesi/ Ortaya konan yapıt ESİN: Rüzgar / İlham /İçe doğan duyguve düşünce ESMA: Adlar , isimler ESMERAY: Ay güzelliğinde esmerlik ESRA: Arapça seri kelimesinden (ardarda sıralanan)'den esra EVREN: Var olan şeylerin tümü - Felek, cihan EVRİM: Değişim ve gelişmeler dizisi EVŞEN: Hafif / Şen olan ev gibi de tanımlanabilir EYLEM: Değişiklikdoğuran davranış, iş EYLÜL: Yılın 30 gün süren 9 ayı (Güz'ün başlangıcı) EYŞAN: Şanlı güzel, güzelliği ile ünlü EZGİ: Belli bir kuralla yaratılan, duygu meydana getiren ses dizisi, şarkı, türkü EZRA: Sözü, konuşması düzgün FADİK: Fatma adının bir söyleniş biçimi FADİME: Fatma adının bir söyleniş biçimi (Fa-tı-ma) FADİŞ: Fatma adının bir söyleniş biçimi FAHİRE: Övünülecek, iftihar edilecek - Kıymetli - Parlak, güzel, mükemmel FAHRİYE Bir karşılık beklemeden yapılan iş - Bir şiir türü FAHRİYE: Bir işi çıkar beklemeden yapan FAHRÜNİSSA: Övünülecek değerde kadın FATMA: Sütten kesme / Aslı Fatima FATMANUR: Fatma ve nur kelimelerinden türetilen isim FATOŞ: Fatma adının halk arasında birbaşka söyleniş biçimi FAZİLET: Erdem / İyi huyların tümü FEHİME: Anlayışlı, çabuk kavrayan FERAH: Bol geniş / Rahatlık veren / Gönlü şenlendiren FERAY: Aydınlık, parlak FERAYE: Ay ışığı FERDA: Yarın / Gelecek zaman/ mecazi anlamda kıyamet günü FERHAN: Sevinçli, mesut FERHUNDE: Mübarek, kutlu, uğurlu FERİDE: Tek eşsiz, benzeri olmayan FERİHA: Sevinçli, ferah FERZAN: Bilim FEVZİYE: Galip gelen üstün - Tanrının bereketiyle ilgili FEYMAN: Ahlaki olgunluk FEYZA: Başarılı, refah içinde, mutlu FEZA: Uzay, evrenin genişliği FİDAN: Ağaçların genç ve yeni yetişeni FİGEN: Çiçek demeti / Gölge yapan, gölge düşüren FİKRET: Fikir, düşünce - Amaç, niyet FİKRİYE: Düşünce ile fikir ile ilgili FİLİZ: Ağaçtan süren taze dalcıklar FİRDEVS: Cennetteki altıncı bahçenin adı FİRUZE: Mesut, mutlu - Açık yeşille gök mavisi renkleri arasında kıymetli taş FULDEM: Her zaman geniş açık görüşlü FULDEN: Her zaman geniş açık görüşlü FULYA: Nergislerden soğan köklü bir bitki FUNDA: Küçük çalılık / Süpürge otu FÜREYYA: Parlak, ışıltılı günler FÜRUZAN: Çok parlak, parlayıcı, aydınlık FÜSUN: Efsun / Büyü, sihir Erkek İsimleri DALAN: Biçim - İnce, zarif DALAY: Deniz DANİŞ: Bilgi, bilme, danışma DARCAN: Sıkıntılı, aceleci DAVUT: Davut peygamberin adı DEHA: Dahi, zekaca çok üstün olan DEMİR: Bildiğimiz, demir / Ondan korkanlar trene binmez DEMİRALP: Demir gibi güçlü, yiğit DEMİRCAN: Demir gibi sağlam olan can DEMİREL: Demir gibi güçlü eli olan DEMİRHAN: Demir gibi güçlü hükümdar DEMİRKAN: Güçlü soydan gelen DENİZ: Bu da bildiğimiz masmavi sular DENİZHAN: Denizlerin hükümdarı DENKTAŞ: Akran, aynı yaşta DERİN: Yüzeyi tabanına uzak olan DERVİŞ: Alçak gönüllü, hoşgörü sahibi DERYA: Deniz - Engin bilgili - Çok DEVLET: Bütün Ulus DEVRAN: Felek, kader DEVRİM: Önemli ve temelli değişiklik /inkilap DİLAVER: Yiğit / Yürekli DİLMEN: Güzel konuşan DİNÇ: Güçlü, sağlıklı DİNÇER: Dinç + Er / Yorgunluk bilmeyen güçlü sağlam DOĞA: Tabiat DOĞAN: Yırtıcı bir kuş DOĞU: Güneşin doğduğu yön DOĞUHAN: Doğunun hükümdarı DOĞUKAN: Doğunun hakanı DOĞUŞ: Yaradılış DORUK: Dağ ya da tepenin en yüksek yeri/ Şahika DORUKHAN: Zirvenin hükümdarı DURAN: Varlığını sürdüren-Dağyolu-Dingin,sakin DURMUŞ: Çocukların sık ölümleri karşısında konulan dilek ifadesi DURSUN: Çok yaşa , uzun ömürlü ol DURUKAN: Soylu kan sahibi DURUL: Suyun durulması, aklanması DUYAL: Duygulu duyarlı çabuk duygulanan DÜNDAR: Artçı asker, birliği koruyan asker DÜNYA: Yeryüzü / Orhan abinin şarkısında"batsın" denilen yer ECEVİT: Çevik,çalışkan,açık fikirli- Yaramaz,sinirli EDİP: Edepli terbiyeli / Edebiyatla ilgilenenkişi EDİZ: Değerli yüksek EFDAL / EFTAL: En değerli en yüksek EFE: Ağabey - Yiğit,cesur - Kabadayı EFGAN: Ağlayıp inleme - feryat EFLATUN: Açık mor, leylak rengi ile erguvan arası / Bilgin, bilgili, herşeyi bilerek doğan çocuk EGE: Yüce, büyük ulu / Ülkemizin Batısındaki deniz EGEMEN: Bir yere hakim olan EJDER: Bir masal yaratığı, korkulan, güçlü EKBER: Kebir kelimesinden, En büyük EKİN: Tahılın ekiminden, harman dönemine kadarki hali / Kültür EKREM: Pek cömert, iyiliksever ELDEM: Sevimli, cana yakın ELVAN: Renk renk, çok renkli EMİN: Güvenilen, inanılan kimse EMİR: Reis, aşiret başı, Emreden EMİRHAN: Emir veren hükümdar, hanın emri EMRAH: Saz çalıp oynayan EMRE: Aşık, dost, Beylerbeyi, Büyük erkek kardeş EMRULLAH: Allah'ın emri ENDER: Seçkin, eşi benzeri az bulunan ENER: En yiğit, en kahraman ENGİN: Ucu bucağı olmayan genişlik ENGİNSU: Açık deniz ENİS: Dost, arkadaş ENSAR: Hz Muhammed'i Medine'ye davet edenlere verilen isim ENVER: En ışıklı, en parlaki ERALP: Yiğit ERAY: Ay gibi parlak erkek ERBATUR: Cesur, yiğit ERBERK: Şimşek gibi yiğit ERCAN: Er canlı, korkusuz yiğit ERCÜMENT: İtibarlı, haysiyetli, değerli ERÇİN: Erken doğan, En erken davranan ERDAL: Erken yeşeren dal / Er + Dal ERDEM: Fazilet, insanın insan yapan değerleri ERDEN: Bekaret / İnsan eli değmemiş /Erkenden ERDİNÇ: Dinç erkek Er + Dinç ERDOĞAN: Doğuştan yiğit / Erken doğan EREM: Ulaşmak, kavuşmak için çaba gösteren EREN: Ermiş kişi Ermekten ERENAY: Ermiş olan Ay gibi nurlu ERGİN: Olgunlaşmış, güngörmüş ERGUN: Oynak, hızlı giden at ERGÜN: Yumuşak huylu, uysal ERHAN: Yiğit hakan ERHUN: Hunlu yiğit ERİM: Sevgi, mutlu haber ERİNÇ: Rahat, dirlik ERKAL: Erkek kal ERKAN: Erkek kanlı ERKİN: Özgür, serbest Koşulsuz iş gören ERKUT: Kutlu yiğit ERMAN: Erdemli yiğit EROL: Erkek ol sözünde dur anlamında ERSAN: Adıyla ün salmış ERSEN: Kolay, zor olmayan ERSİN: Erkeksin anlamında ERŞAT: Doğru yolu bulan ERTAÇ: Erkekliği taç gibi taşıyan ERTAN: Tan gibi ateş renkli er ERTEM: Erdem / Fazilet ERTEN: Sabah, gündoğumu anı ERTUĞRUL: Temiz yürekli doğru yiğit ERYAMAN: Güçlü, becerikli ESAT: Çok uğurlu ve mutlu ESEN: Sağ, sağlıklı ESER: Nişan, iz - Etki - Yapıt - Soğuk esen rüzgar EŞREF: Şerefli, şeref sahibi / Uğurlu EVGİN: Telaşlı, aceleci EVREN: Kainat, yaratılmışların tümü EVRİM: Aşamalarla kendini gösteren ilerleme,değişim EYÜP: Sabırın simgesi olmuş bir peygamber EZEL: Başlangıcı olmayan FADIL: Erdemli, üstün, parlak FAHİR: Övünülecek, parlak, şanlı, güzel FAHRETTİN: Diniyle övünen FAHRİ: Karşılıksız kabul edilen görev,iş FAİK: Başkalarından daha ileri, üstün FAKİR: Yoksul FALİH: Başarı kazanan, isteğine ulaşan FARUK: Bir işi sonuca ulaştıran FATİH: Ele geçiren, fetheden FAZIL: Erdemli, manevi değerce üstün FEHİM: Anlayışlı, zeki FERDİ: Bireysel, tek başına FERHAN: Sevinçli, mutlu FERHAT: Rahatlık FERİD: Eşsiz, tek, benzeri olmayan FERİDUN: Tek, eşsiz, benzeri olmayan FERİT: Avcı kuş FERKAN: Güçlü, saygın soydan gelen FERRUH: Kutlu, uğurlu, aydınlık yüzlü FETHİ: Fetih ile ilgili FEVZİ: Kurtuluş ve zaferle ilgili, üstünlük başarı FEYYAZ: Bereketli, gür, bol FEYZİ: Verimlilik, bolluk FEYZULLAH: İlhamını Allah'tan alan FEZA: Gökyüzü, uzay FIRAT: Tatlı su - Türkiye'nin en uzun akarsuyu FİKRET: Düşünmek, düşünceye dalmak FİKRİ: Düşünce ile ilgili / fikir sahibi FUAT (D): Yürek, kalp gönül FURKAN: İyi ile kötüyü birbirinden ayıran kanıt / Kuran-ı Kerim |
İsimler-Adlar Sözlüğü |
11-04-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler-Adlar SözlüğüG,H,I,İ İle Başlayan İsimler Kız İsimleri GAMZE: Çene ya da yanakta gülümserken beliren çukurluk GAYE: Amaç , erek, varılmak istenen hedef GAZAL: Ceylan, geyik - Güzel, iri göz GENCAY: Hilal GİZEM: Sır / bilinmeyen şeyler, esrarengizlik GONCA: Açılmamış, tomurcuk halinde gül GÖKBEN: Özü genç olan GÖKÇE: Sevimli güzel / Gök rengi, mavimsi GÖKÇEN: Mavi gözlü GÖKNİL: Gökyüzüne ait olan, Gök + Nil olarak da düşünülebilir GÖKNUR: Nurlu, ışıklı, aydınlık gökyüzü GÖKSU: Mavi su, akarsulara verilen ad GÖKŞİN: Gök gibi mavi gözlü / Sonsuz mavi derinlik GÖNÜL: Kalp, eğilim, sevgi arzu heyecan gibi duyguların bulunduğu yer GÖRKEM: İhtişam, gösteriş GÖZDE: Göze girmiş, birince sevilip beğenilen GÜHER: İnci / Soy sop GÜL: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeği GÜLAY: Güllerin açtığı ay, mayıs GÜLBAHAR: Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızıboya GÜLBEN: Ben, gül'üm anlamında GÜLBİZ: Bizim gülümüz GÜLCAN: Gül gibi güzel canlı GÜLÇİN: Gül derleyen, gül toplayan GÜLDEM: Hiç solmayan her dem gül, her dem gülen GÜLDEN: Gül gibi, güle ait, gülden yapılmış GÜLDEREN: Gül toplayan GÜLDESTE: Gül destesi GÜLEN: Güleç yüzlü GÜLENDAM: Gül gibi endamlı, zarif görünümlü GÜLER: Gülen, sevinçli GÜLFEM: Gül dudaklı, gül ağızlı GÜLFİDAN: Gül fidanı gibi endamlı GÜLGÜN: Gül renginde, kırmızı, pembe GÜLHANIM: Gül gibi güzel kadın GÜLİN: Güle ait olan, gülden gelen GÜLİSTAN: Gül bahçesi GÜLİZ: Gül gibi güzel iz bırakan GÜLİZAR: Gül yanaklı GÜLLÜ: Güzel kadın / Gülü olan GÜLNAZ: Gül gibi ince ve narin GÜLNİHAL: Gül fidanı GÜLNUR: Çevresini aydınlatan gül GÜLPEMBE: Gül pembesi / Gül gibi pembe yanaklı GÜLRİZ: Gül saçan, gül serpen GÜLSELİ: Gül seli GÜLSEN: Gül gibi güzel GÜLSEREN: Gül toplayan, dağıtan GÜLSOY: Gül gibi güzel bir soydan gelen GÜLSÜM: Yuvarlak yüzlü, güzel GÜLSÜN: Yaşam boyu yüzü hep gülsün anlamında GÜLŞAH: Gül dalı, güllerin kraliçesi GÜLŞEN: Gülistan / Gül bahçesi GÜLTEN: Gül gibi pembe tenli GÜLÜMSER: Her zaman gülümseyen GÜN: Gündüz vakti / Aydınlık GÜNAL: Gün al yaşa, kızıl renkli güneş GÜNER: Güneşin doğma zamanı - Fecr GÜNEŞ: Kendi sistemi içindeki gezegenlere ısı ışık veren gökcismi GÜNGÖR: İyi günler yaşa anlamında GÜNİZ: Günün başlangıcını belirleyen görüntü GÜNNUR: Güneş ışığının aydınlığı, nuru GÜNSEL: Günle ilgili güne ait GÜNSELİ: Işık seli, bol parlak ışık demeti GÜRCAN: Herkesi seven, özveride bulunan GÜVEN: Birşeyden beklenen niteliğe inanıp ona göre davranmak GÜZİDE: Seçkin, seçme, seçilmiş GÜZİN: Seçici, beğenici HABİBE: Seven, sevgili, dost HACER: Taş, kaya parçası, çakıl HAFİZE: Koruyucu, esirgeyici HALE: Ayın çevresinde görülen ışıklı halka HALENUR: Ayın ya da güneşin çevresindeki halkadan geçen ışık HALİDE: Sürüp gelen, sürekli, geç yaşlanan HALİME: Sakin, sessiz HAMİDE: Şükredici, hamd edici HAMİYET: İnsanın aile ve ülkesini koruma çabası, iyilik severlik HANDAN: Gülen, şen HANDE: Gülüş, gülme / alay etme, eğlenme HANIM: Soylu kadın, bayan HANİFE: Allah'ın birliğine inanan, iman eden HARİKA: Eşyanın tabiatı dışında, doğa üstü, garip şey, olağanüstü HASİBE: Kişisel değeri olan, ünlü soydan gelen HASRET: Ele geçirilemeyen bir şeye üzülmek - İç çekme, inleme HATIRA: Anı, andaç HATİCE: Erken doğan kız çocuğu HAVVA: Allah'ın yarattığı ilk kadın HAYAL: İnsanın beyninde kurduğu düşünceler , kesitler, olaylar HAYAT: Yaşam, doğumdan ölüme kadar geçen süre HAYRİYE: Hayr'la, iyilikle ilgili HAYRÜNİSSA: Kadınların hayırlısı HAZAL: Haz duy, tad al anlamında HAZAN: Güz, sonbahar HAZER: Deniz, büyük su HEDİYE: Armağan, bahşiş HİCRAN: Ayrılık - Unutulmaz acı, keder HİLAL: Gül yanaklı HURİ: Cennet kızı, melek HURİYE: Melekle ilgili, melek gibi HÜLYA: Kuruntu, hayal HÜMEYRA: Aklık, beyazlık HÜNER: Marifet, beceri, herkesin yapamadığı şeyleri yapmak HÜRMÜZ: Zerdüşt dininde, iyilik ve hayır tanrısı HÜRREM: Sevinçli, hoş vakit geçiren HÜRRİYET: Özgürlük HÜSNİYE: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait ILGAZ: Hücum, akın - Bir dağ ILGIN: Akdeniz bölgesinde yetişen birtür ağaç IRMAK: En büyük akarsu, nehir IŞIK: Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke IŞIL: Aydınlık, parlak ışık IŞILAY: Ay ışığı, mehtap IŞILTI: Parıltı, titrek ışık IŞIN: Bir ışık kaynağından çıkan ışık demeti ITIR: Güzel koku / Çiçek İCLAL: Azamet, büyüklük, ağırlama, ikram İDİL: Kır hayatını anlatan şiir, ya da yazı - İçten, saf aşk İFFET: Temizlik, namuslu olmak İKBAL: Baht açıklığı, işlerin doğru gitmesi İLAYDA: Su perisi İLCAN: Ülkenin canı, sevdiği İLGİN: Yabancı, gurbette yaşayan İLHAN: Moğol hükümdarı İLKAY: Ayın ilk hali İLKBEN: Ben ilk'im anlamında İLKCAN: İlk doğan çocuklara verilen ad İLKE: Temel düşünce, ana görüş ve inanış İLKİN: Önce, öncelikle İLKNUR: Ayın ilk hali İLKSEN: Önce sen anlamında İLKYAZ: Bahar sonu, Yaz başlangıcı İLSU: lkenin suyu, bereketi İLTER: Yurdunu seven, koruyan İMGE: Zihinde tasarlanan /düş hayal gibi gerçekleşmesi özlenen şey İMRAN : Bayındırlık, mutluluk, bolluk,bereket İMREN: Görünen bir şeyi ya da bir isteği elde etme isteği İNCİ: İstiridyede oluşan küçük değerli süs tanesi İNCİNUR: İnci gibi ışıklı, parlak İPEK: İpek böceği kozası çözülerek çıkarılan ince parlak tel İREM: Cennet / Şam ya da Yemende bulunduğu ileri sürülen eski ünlü bahçe İSMİHAN: Hükümdar ismi İYEM: Güzellik İZEL: İz + El /El izi anlamında İZGİ: İyi, güzel, adaletli Erkek İsimleri GAFFAR: Acıyan, bağışlayan GAFUR: Bağışlayıcı, günahları affedici GALİP: Yenen, üstün gelen GANİ: Zengin, cömert, bol çok, elindekiyle yetinen GARİP: Kimsesiz, yalnız, yabancı / Tuhaf GAZANFER: Aslan - Yiğit, yürekli GAZİ: Savaşta yara alan GEDİZ: Su birikintisi, gölcük - Ege'de bir akarsu GENCAL: Genç, taze GENCALP: Genç yiğit, kahraman GENCAY: Ayın bir haftalık hali, hilal GENCER: Genç yiğit GENCO: Genç olmaktan,genç o anlamına GİRAY: Uygun, eskiden Kırım hanlarına verilen ünvan GİRGİN: Kolay yakınlık kuran GÖKALP: Mavi gözlü yiğit - Göklerin yiğidi GÖKAY: Gök ve Ay gibi güzel olan GÖKBERK: Yeşil yaprak GÖKCAN: Yeşermiş, taze can, özlemle dolucan GÖKÇE: Gökrengi, göğce GÖKÇEN: Güzel, hoş GÖKER: Gökyüzü gibi er GÖKHAN: Göklerin hakanı Gök gibi büyükhan GÖKHUN: Eski Türk isimlerinden Gök+Hun GÖKMEN: Gök rengi gözlü GÖKSEL: Gökle ilgili, göğe ait GÖKTAN: Mavi şafak GÖKTUĞ: Gök renkli Tuğ sahibi GÖKTÜRK: Kök Türk / Tarihte bir Türk devleti GÜÇHAN: Çetin, güçlü han GÜÇLÜ: Kuvvetli, gücü yerinde - Önemli, etkili - Şiddetli GÜLHAN: Gül gibi güzel hakan GÜLTEKİN: Kültigin adından Güvenilen, herkese hayrı dokunan GÜNALP: Güneş gibi yiğit GÜNAY: Güneş ve ay - Güneşli yer GÜNDOĞDU: Doğudan esen yel - Güneşin doğduğu yön GÜNDÜZ: Gecenin karşıtı GÜNER: Güneşin doğma zamanı GÜNERİ: Günün yiğidi GÜNEŞ: Gezegen sistemimizin enerji kaynağı GÜNEY: Dört yönden biri - Her zaman güneşli yer GÜNGÖR: İyi günler yaşa anlamında GÜNHAN: Oğuz'un altı oğulundan Güneşi simgeleyenin adı GÜNSEL: Gün ışığı, ışık seli GÜNSER: Işık ver, parla GÜNTAN: Güneşin doğuşundan az önceki zaman GÜNTEKİN: Güneş gibi tek GÜRAL: Çok al, bol al GÜRALP: Güçlü yiğit GÜRAY: Bereketli, bolluk içinde olan ay GÜRBÜZ: Gelişmiş, iri yapılı, sağlam GÜRCAN: Herkesi seven, özveride bulunan GÜREL: Sürekli oluşum ve dönüşüm halinde olan GÜRKAN: Gürbüz, kanı bol GÜROL: Hayat boyu herşeyin bol olsun GÜRSEL: Gürlükle ilgili, gür olan GÜRSOY: Güçlü, kalabalık soydan GÜRTAN: Işıklı, geniş tan yeri GÜVEN: İtimat, emniyet GÜVENÇ: Güven - Sevinçli - Dayanak, yardım GÜZEY: Güneş görmeyen yer, kuzey HABİB: Sevgili, dost HACI: Hicaz'a gidip hac törenine katılan HAFIZ: Ezberleyen/ Özellikle Kuran-ı Kerimi ezbere okuyan HAKAN: Büyük Han, Hanlar hanı (Hükümdar anlamına=Han) HAKKI: Doğrulukla, adaletle ilgili HALDUN: Kalp, yürek / Yüreklilik HALİL: İçten, dost çok yakın arkadaş HALİM: Yumuşak huylu, sakin yaradılışlı HALİS: Saf katkısız duru HALİT: Süregelen, sürekli, geç yaşlanan HALUK: Herkesle iyi geçinen iyi ahlaklı HAMDİ: Hamd eden, şükreden / Tanrı ileilgili HAMDULLAH: Allah'ın övgüsü HAMİ: Koruyan, arka çıkan, koruyucu HAMİT: Övgüye değer HAMZA: Aslan HANEFİ: Tanrı'nın birliğine iman eden HARUN: Huysuz at / Postacı / İnatçı HASAN: Güzellik, iyi davranma, iyilik HASİP / HASBİ: Kişisel değeri olan, ünlü bir soydan gelen HASRET: Özlem HAŞİM: Ezen, kıran, parçalayan HAŞMET: İhtişam, büyüklük, görkemlilik HATAY: İl adı Antakya olan kentimizin adı HATEM/ HATEMİ: Sonuncu en son olan / Mühürcü HAYATİ: Yaşamsal, yaşamla ilgili önemli olan HAYDAR: Aslan / Çok cesur HAYRETTİN: Hayır eden, hayır sahibi HAYRİ: Hayırla, iyilikle ilgili HAYRULLAH: Allah'ın hayırlı ettiği HAZAR: Barış / Bir yerde oturma hali HAZIM: Hezimete uğratan HEYBET: Korku ve saygı uyandıran görünüş HIFZI: Saklamak, korumak, hafızaya almak HINCAL: Öc al, intikam al anlamında HIZIR: Darda kalanların yardımına koşan HİCRİ: Göç eden / Hicrete ait, hicretle ilgili HİDAYET: Doğru yolu arama / Yol gösterme HİKMET: Felsefe, gizli, bilinmeyen güç HİLMİ: Yumuşak huylu, sabırl HİMMET: Çalışma, çaba HİRAM: Yürüme, gezinme HİŞAM: Eski bir Endülüs hükümdarının adı HULKİ: İyi ahlaklı iyi huylu HULUSİ: Saflık, doğruluk, içtenlik HURŞİT: Güneş HÜDAVERDİ: Allah verdi, çocuk özlemi çekenaileler ilk çocuklarına genellikle bu adı verirler HÜRAY: Ay gibi özgür HÜRKAN: Özgür soydan gelen HÜSAM: Keskin kılıç HÜSAMETTİN: Dinin keskin kılıcı HÜSEYİN: Ruh ve madde güzelliği HÜSMEN: Hüseyin HÜSNÜ: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait HÜSREV: Büyük padişah, hükümdar ILDIR: Parıltı, parlayış - Alacakaranlık ILDIZ: Yıldız - Gündönümünden 10 gün öncesi ILGAR: Çabuk, hızlı - Hücüm, akın - Havanın açık olması - Öfke ILGAZ: Atın dört nala koşması - Akın, hücum - Çankırı'nın merkez ilçesi - Bir dağ IŞIK: Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke IŞIKHAN: Işıklı han IŞIN: Bir ışık kaynağından çıkan ışık çizgisi IŞITAN: Aydınlatan, ışık veren ITRİ: Korkuya ait İBRAHİM: İbranice'de hakların babası anlamında İDRİS: Beyaz renkli çiçek açan bir ağaç cinsi İHSAN: Bağışlamak, yardım etmek, iyiliketmek İLBEY: Egemen olan İLCAN: Ülkede en sevilen İLGİ: İlişki - Yakınlık duyma İLHAM: İçe doğma, esin İLHAMİ: İçine doğmakla ilgili İLHAN: Bir ülkenin egemen hanı İLKAN: İran'da devlet kuran Türk hükümdarı İLKAY: Ayın ilk günlerindeki hali İLKCAN: İlk doğan erkek çocuklara verilen ad İLKE: Temel düşünce, prensip - Temel bilgi - Davranış kuralı İLKER: İlkle ilgili, ilk erkek çocuk İLKİN: Öncelikle, ilkle ilgili, ilk olan İLTEKİN: Tek eşsiz ülke İLTER: Yurdunu seven, koruyan İLYAS: Mersin ağacı İMDAT: Yardım dilemek, yardım istemek , yardım beklemek İNAL: Kendisine inanılan İNAN: Dizgin - Yönetme - İman İNANÇ: Bir düşünceye bağlılık - İman - Doğru, emin İNAYET: İyilik, lütuf İRFAN: Bilme, anlama - Sezme, kavrama gücü İSA: Hristiyanlığın kurucusu peygamber İSHAK: Hüzünlü öten bir tür kuş İSKENDER: Tarihte fetihleriyle ünlü bir hükümdar İSLAM: Hz Muhammed'in kurduğu son din/ Teslimiyet İSMAİL: İbrahim peygamberin Tanrı'ya kurban adadığı oğlunun adı İSMET: Haramdan ve günahtan çekinen İSRAFİL: Dört büyük melekten biri İSTEMİ/HAN: Göktürklerin ünlü hakanı İŞCAN: Çalışkan İZZET / İZZETTİN: Değer, kıymet, ululuk, yücelik |
İsimler-Adlar Sözlüğü |
11-04-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler-Adlar SözlüğüJ,K,L,M,N İle Başlayan İsimler Kız İsimleri JALE: Kırağı, çiğ, şebnem JALENUR: Parlayan, ışıldayan çiy JÜLİDE: Karışık, dağınık saç KADER: Değişmez bir karar ile iyilik yada kötülük hazırladığına inanılan olağan üstü güç KADRİYE: Değerle ilgili / İtibar, onur KAMELYA: Çaygillerden büyük çiçekler açan bir bitki - Yabangülü KAMİLE: Tam, eksiksiz - Kemale ermiş - Bilgin, bilgili KAMURAN: İstediğine ulaşmış, mutlu KARANFİL: Kokulu bir çiçek KARDELEN: Baharda çok erken açan bir çiçek - Çiğdem KARMEN: Parlak kırmızı KAYRA: Büyük birinden gelen iyilik - İhsan KERİMAN: Cömert - Ulu, büyük KERİME: Cömert - Ulu, büyük - Kız çocuk KEVSER: Cennette bir akarsuyun adı KEZBAN: Aslı Kedbanu - vekilharç kadın (evi çekip çeviren) KISMET : Talih, nasip, kader KIVILCIM: Yanan bir maddeden sıçrayan ateş parçası KIYMET: Değer, paha (baha), bedel KİBARİYE: İnce, zarif - Cömert, asil KİRAZ: Gülgillerden bir meyva ağacının sulu KÖSEM: Sürülere rehberlik eden - Cildi temiz, pürüzsüz KUMRU: Güvercinden küçük boz renkli kuş KÜBRA: En büyük LALE: Yaprakları uzun, çiçekleri kadeh biçiminde çeşitli renkleri olan soğanlı bir süs bitkisi LALEHAN: Lalelerin sultanı LAMİA: Parlak, parlayan LATİFE: Yumuşak, hoş,güzel,nazik - Güldüren güzel söz , şaka LEMAN: Parlama, parıltı LEMİDE : Parlak, parıldayan LERZAN: Titreyiş, titrek LETAFET: Latiflik, hoşluk - Güzellik LEYLA: Uzun ve karanlık gece LÜTFİYE: İyi muamele, güzellik ve hoşlukla ilgili LÜTUF: İyilik, güzellik, hoşluk - İhsan, bağış MACİDE: Şan ve şeref sahibi MAHİNUR: Ay ışığı - Ay yüzlü güzel MAHMURE: Uyku basmış, yarı baygın göz MAKBULE: Alınan, kabul olunan, beğenilen MANOLYA: Beyaz, güzel kokulu ağaç ve çiçekleri MARAL: Dişi geyik, ceylan, karaca MEDİHA: Övülmeye neden olan MEFHARET : Övünç, övünme, kıvanç MEFKURE: Ulaşılmak istenilen en yüce amaç MEFTUN: Gönül vermiş, tutkun MEHPARE: Ay parçası MEHTAP: Ay ışığı, Dolunay MEHVEŞ: Ay yüzlü güzel MELAHAT: Güzellik, güzel yüzlülük, yüzünde tatlı ifade olmak MELDA: İnce ve taze vücutlu MELEK: Allah ile insanlar arasında aracılık yapan manevi yaratık MELİHA: Güzel, Şirin MELİKE: Kadın hükümdar, hükümdarın karısı MELİS: Bal arısı MELİSA: Baklagillerden, yaprakları liomu andıran kokulu bir bitki MELODİ : Ezgi, müzik parçası MELTEM: Yazın, karadan denize doğru esen mevsim rüzgarı MENEKŞE: İnce saplı, ufak mavi çiçekli güzel kokulu bitki MENGÜ: Ebedi, ölümsüz MERİÇ: Bulgaristanla olan sınırımızda bulunan bir nehir MERİH: Dokuz gezegenden biri (Mars) MERVE: Mekke yakınlarında bir dağ MERYEM: Dinine bağlı kadın MESUDE: Mutlu, bahtiyar MISRA: Şiirin bir satırı MİHRİBAN: Seven, şefkatli MİMOZA: İnce sarı yapraklı çiçek açan bir süs bitkisi MİNE: Maden eşya üstündeki renkli sır tabakası MİRAY: Yılın ilk aylarında doğan / Güneş gibi ay gibi parlayan MUALLA: Makam ve rütbece yüksek olan MUAZZEZ: Saygı uyandıran, kıymetli - İzzet, şeref sahibi MUHTEREM: Saygın, saygıdeğer MUKADDER: Tanrı hükmü, kader, alın yazısı MUKADDES: Kutsal olan , mübarek olan Mukaddes Kutsal olan , mübarek olan MUNİSE: Sıcak kanlı, sevimli MUZAFFER: Zafer kazanan, üstün gelen MÜBERRA: Aklanmış, temize çıkarılmış MÜCELLA: Parlak, cilalanmış MÜESSER: Eser bırakan, eser sahibi MÜGE: İnci çiçeği, MÜJDE: İyi haber, sevinçli haber MÜJGAN: Kirpik MÜKRİME: İkramı bol olan MÜNEVVER: Aydınlatılmış, parlak ışıklı, bilgili MÜNİRE: Işık veren, aydınlatan MÜRÜVVET: Kişilik, şahsiyet, insanlık MÜŞERREF: Onurlandırılmış, şerefli kılınmış MÜYESSER: Kolaylıkla yapılan MÜZEYYEN: Süslü, süslenmiş, bezenmiş NACİYE: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş NADİDE: Görülmemiş, görülmedik, ender bulunan NADİRE : Az bulunur, seyrek, ender bulunan NAFİA: Bir yeri güzelleştirmek için yapılan çalışmalar NAGEHAN: Ansızın NAĞME: Ezgi, uyumlu ses NAHİDE: Venüs - Ergenlik çağındaki kız NAİLE: İsteğine ulaşmış NALAN: İnleyen NAME: Mektup - Aşk mektubu NARİN: Zarif, ince yapılı NAŞİDE: Şiir okuyan , yazan NAZ: Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış NAZAN: Nazlanan, işve yapan, cilve yapan NAZENDE: Nazlanan - Sevgili NAZİFE: Zarif, kibar - Temiz NAZLI: Naz eden, cilveli, işveli NAZMİYE: Şiirle ilgili, düzenli NEBAHAT: Onur, şeref, ün NECLA: Çocuk, evlat, oğul, kuşak, sülale,nesil NECMİYE: Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait NEDİME: Hoş sohbet, kadın - Kadın arkadaş NEDRET: Az bulunan NEFİSE: Beğenilen, hoş, güzel NEHİR : Irmak, büyük akarsu NERGİS: Çiçekleri ayrı ayrı ya da bir kök üzerinde sarı ve beyaz renkte bir bitki NERİMAN: Pehlivan, yiğit NERMİN: Nazik, ince NESLİHAN: Han soyundan gelen NESLİŞAH: Şah soyundan gelen NESRİN: Bir tür yaban gülü NEŞE: Sevinç, gönül ferahlığı NEVAL: Talih - Bağış, ihsan NEVCAN: Yeni doğmuş NEVİN: Yeni NEVRA: Işıklı parlak, çiçek NEZAHAT: İç temizliği, paklık NEZAKET: Naziklik, zariflik, incelik ç NEZİHE: Temiz, pak NİDA: Seslenme, çağırma, seslenen NİGAR: Resim, resim gibi güzel NİHAL: İnce ve düzgün vücutlu, fidan gibi NİHAN: Gizli, saklanmış, görünmeyen, sır, giz NİL: Afrika kıtasında bir nehir NİLAY: Nil'e ışık saçan NİLGÜN: Mavi renkte, çivit rengi NİLÜFER: Geniş yapraklı, durgun sularda yetişen bir su bitkisi NİMET: İyilik, iyi bir yaşantı için gerekli şeyler NİSA: Kadın NİSAN: Yılın dördüncü ayı NUR: Işık, parıltı aydınlık, Allah'ın gönderdiği ışık NURAL: Kutsal ışık NURAN: Işıklı, nurlu, aydın NURAY: Ay ışığı gibi nurlu NURCAN: Işık canlı, can ışığı NURÇİN: Işık derleyen NURDAN: Işıklı, parlak NURGÜL: Işıklı gül, gül gibi güzel ve aydınlık NURHAN: Aydın hükümdar NURİYE: Işıklı, ışıktan gelme NURPERİ: Peri kadar aydınlık, güzel NURSEL: Sel gibi ışık NURSELİ: Işık seli NURSEN: Işık gibi nurlu NURŞEN: Işık gibi şen ve güler yüzlü NURTEN: Teni ışık gibi beyaz olan NÜKHET: Güzel ve hoş kokulu Erkek İsimleri JERFİ: Derinlik JİYAN: Kızgın, hışımlı KAAN / KAĞAN: Hükümdar, hanların hanı KADEM: Uğur - Ayak adımı - Yarım arşın KADİR: Değer, onur, incelik KADRİ: İtibar, değerle ilgili KAHRAMAN: Savaşta yiğitlik gösteren, cesur KAMBER: Sadık hizmetkar / Hz Ali'nin kölesinin adı KAMER: Ay ışığı KAMİL: Tam, eksiksiz, olgun KAMURAN: Dileğine, kavuşmuş olan KANDEMİR: Güçlü soydan gelen KANER: Güçlü, kanlı yiğit KAPLAN: Yırtıcı hayvan KARABEY: Esmer, rengi karaya çalan Bey KARACAN: Esmer - Küçük ağaçcık KARAHAN: Esmer hükümdar KARAKAN: Bir tür dağ ağacı KARAN: Kahraman, yürekli - Karanlık KARANALP: Esmer, karayağız, yiğit KARATAY: Selçuklu devlet adamı KARTAL: Yırtıcı bir tür kuş KARTAY: Yaşlı, pir KASIM: Bölen, kısımlara ayıran KAYA: Büyük ve sert taş kütlesi KAYAHAN: Kaya gibi sert hakan KAYHAN: Güçlü hükümdar KAZIM: Kızgınlığını, öfkesini belli etmeyen KEMAL: Bilgi ve erdem bakımından olgunluk KEMALETTİN: Bilgi ve erdem sahibi KENAN: Nuh peygamberin oğlu ya da Nemrut'un babası sanılan kişi KERAMETTİN: Bağış, ihsan ağırlama KEREM: Cömertlik, soyluluk büyüklük KEREMŞAH: Asil, soylu şah, hükümdar KERİM: Kerem sahibi, cömert KEYHAN: Dünya KILIÇ: Sivri uçlu,keskin, çelikten silah KILIÇALP: Kılıç gibi keskin, yiğit KILIÇHAN: Kılıç gibi keskin, güçlü yiğit KIRCA: Dolu - Ufak taneli kar - Borayla gelen yağmur KIRDAR: Ölçülü davranış KIRHAN: Kırçıl han KIVANÇ: Sevinç, hoşlanma KIVILCIM: Yanan mddeden sıçrayan küçük ateş parçası - Harekete geçiren KOLÇAK: Yiğit, mert, koçak KONUR: Bozla sarı arası bir renk - Yanık kırmızı - Gururlu, kibirli - Kahraman, KORAL: Sınır muhafızı KORALP: Yiğit sınır muhafızı KORAY: Kamış, kargı gibi, içi boş şeyler KORCAN: Kanı sıcak, kanı kaynayan KORÇAK: Heykel KOREL: Kor gibi etkili, yakıcı kişi KORHAN: Ateş gibi hakan KORKMAZ: Korkmayan, yılmayan, cesur KORKUT: Büyük dolu tanesi - Hayali yaratık KORTAN: Kor renkli tanyeri - Yalçın kaya - Pelikan KÖKER: Köklü soydan gelen KÖKSAL: Kökünü derinliklere sal anlamında KUBAT: Kaba, şişman KUBİLAY: Cengiz Hanın torununun adı KUDRET: Güç, kuvvet KUNTAY: Ay gibi sağlam, güçlü KUNTER: Sağlam, kuvvetli KURT: Yırtıcı bir memeli - Kurnaz, işbilir KURTBEY: Kurt gibi atılgan, güçlü KURTULUŞ: Kötü, tehlikeli durumdan kurtulma KUTAN: Dua, yalvarma - Saka kuşu KUTAY: Uğurlu ay KUTBAY: Uğurlu kişi KUTER: Kutlu, uğurlu kişi KUTHAN: Kutlu hükümdar KUTLAY: Kutlu, uğurlu ay KUTLU: Kutlanmış, mutlu, uğurlu KUTSAL: Mübarek, kutlulukla ilgili KUTSİ: Kutlanan, kutluluk sahibi KUZEY: Kuzey yönü / Şimal KÜRŞAT (D): Eski bir Türk adı LAÇİN: Bir cins şahin - Sarp, yalçın LAMİ: Sert, çatık kaşlı veya Aslan LATİF: Yumuşak, hoş, nazik LEBİB: Akıllı, zeki LEMA: Herşeye gücü yeten LEMİ: Parlak, parıldayan LEVENT: Eski deniz erlerine verilen ad LOKMAN: Tarihteki en ünlü tabibin adı (Lokman Hekim) LÜTFİ: Cennette ölümsüzlüğe kavuşan LÜTFULLAH: Çok övülmüş,methedilmiş LÜTFÜ: İyi muamele, güzellikle hoşlukla ilgili MACİT: Şan, şeref sahibi - İyi ahlaklı MAHİR: Usta, elinden her iş gelen MAHMUT: Övgüye değer MAHSUN: Güçlendirilmiş, güçlü MAHZUN: Hüzünlü, duygulu, üzgün MAKBUL: Alınan kabul olunan MAKSUT: İstek, niyet, maksat - Varılmak istenen yer MALİK: Sahip, efendi MANÇO: Manda yavrusu MANSUR: Yardım edilmiş - Allah'ın yardımıyla galip gelmiş MAZHAR: Birşeyin göründüğü ortaya çıktığı yer MAZLUM: Zulüm gören, zulmedilen kişi MECİT: Çok ulu, yüce MECNUN: Deli, aklı başında olmayan MEDENİ: Uygar, şehirli - Terbiyeli, nazik MEDET: Yardım eden MEHMET: Aslı Arapçada Muhammed, çok övülmüş anlamında MELİH: Güzel, şirin MELİK: Hükümdar, han MEMDUH: Övülmüş, övülmeye değer MEMNUN: Minnet eden - Hoşnut, sevinçli MENDERES: Ege bölgesinde bir ırmak adı MENGÜ: Ölümsüz, ebedi MENGÜÇ: Güçlü ben / Men + güç MENSUR: Saçılmış, dağılmış - Ölçüsüz, uyaksız söz MERİÇ: Ülkemizin Bulgaristan sınırındaki nehir MERİH: Güneş sistemimizdeki 5 gezegen MERT: Sözünün eri, sözünde duran MESTAN: Savruk Cüret sahibi MESUT: Mutlu, bahtiyar METE: Büyük Hun imparatoru METİN: Sağlam, dayanıklı MEVLÜT: Yeni doğmuş çocuk - Doğulan zaman MİKAİL: Allaha en yakın olduğuna inanılan dört melekten birinin adı MİRKELAM: Güzel, nazik konuşan MİRZA: Hükümdar soyundan gelen MİTHAT: Övme MUAMMER: Uzun ömürlü, çok yaşayan MUCİP: Gerektiren, gerektirici MUHAMMED: Çok övülmüş, hamdedilmiş MUHARREM: Din tarafından yasaklanan MUHİP: Seven, sevişen MUHİTTİN: Dini güçlendiren MUHLİS: İnanç ve eylemlerinde içtenlikle davranan MUHSİN: Sağlamlaştıran MUHTAR: Dilediği şekilde hareket edebilen MUHTEŞEM: Görkemli, gözkamaştırıcı MUKBİL: Mutlu, bahtiyar MUNİS: Sıcakkanlı sevimli MURAT: Arzu, istek, dilek MURATHAN: Arzulu hükümdar MURTAZA: Mürteza- Seçkin seçilmiş MUSA: Sudan gelmek anlamındadır Bir peygamber adı MUSTAFA: Temizlenmiş, saf hale getirilmiş MUTİ: İyi kalpli, yumuşak başlı MUTLU: Mesud, bahtiyar MUTLUHAN: Mutluluğa erişmiş hükümdar MUZAFFER: Zafer kazanan, galip gelen MÜCAHİT: Savaşçı, Cihada katılan MÜFİT: Faydalı, yararlı MÜJDAT: İyi, müjdeli haberler MÜKERREM: Yardımsever, ikram sever MÜKREMİN: Konuksever, ikram sever MÜMİN: İnanan, iman eden MÜMTAZ: Seçkin, başkalarından ayrı tutulan MÜNİR: Aydınlatan, ışık veren MÜREN: Akarsu, dere, ırmak MÜRSEL: Yollanmış, gönderilmiş olan MÜRŞİT (D): İrşad eden, doğru yolu gösteren MÜSLÜM: İslam dininden olan / Teslim olan MÜŞFİK: Acıyan, şefkat gösteren MÜŞTAK: Özleyen, göreceği gelen NABİ: Yüksek, yüce, haber veren NACİ: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş NADİ: Bağıran, haykıran NADİR: Ender, az bulunur, seyrek NAFİ: Gelip geçen, etkili, sözü dinlenen NAFİZ: İşleyen, içeriye giden, delip geçen işleyen NAHİT (D): Venüs, Zühre yıldızı NAİL: Ele geçiren, muradına eren NAİM: Uyuyan, uykuda olan NAMIK: Yazar, yazan kişi NAMİ: Tanınmış, ünlü şöhretli NASIR: Yardımcı, yardım eden NASRETTİN: Dine yardımı dokunan NASUH: Öğüt veren - Temiz NASUHİ: Bozulmaz biçimde tövbe eden NAŞİT (D): Şiir söyleyen, şiir okuyan NAZIM: Düzenleyen, tanzim eden NAZIR: Bakan, gözeten - Bakan, vekil NAZİF: Temiz, güzel NAZMİ: Vezinli, kafiyeli sözle ilgili/ Düzenli NEBİ: Peygamber, Tanrı'nın buyruklarını kullara ileten NECAT: Kurtuluş, selamet NECATİ: Kurtuluşa ermek NECDET: Güçlü ve korkusuz NECİP: Soyu temiz, cömert NECMETTİN: Din'in Yıldızı NECMİ: Yıldızlarla ilgili , yıldızlara ait NEDİM: Yakın dost, samimi arkadaş NEDRET: Az bulunan, seyrek NEHAR: Gündüz NEJAT: Soy, asıl, hesap NESİM: Hoşa giden hafif rüzgar NEŞAT: Sevinç, neşe NEŞET: Yetişme, meydana gelme NEVZAT (D): Yeni doğmuş çocuk NEYZEN: Ney çalan NEZİH: Temiz, pak, seçkin NEZİHİ: Temizlikle, saflıkla ilgili NİHAT (D): Tabiat, huy NİYAZİ: Yalvarma, yakarma NİZAM: Sıra, dizi, düzen, kural NİZAMETTİN: Düzenli, tertipli NİZAMİ: Kurallara uygun, düzenle ilgili NUH: Eski metinlerde rahat anlamında / Bir peygamber adı NUMAN: Kan / gelincik NURETTİN: Dinin ışığı, aydınlığı NURİ: Işıklı, ışıktan geleni NURKAN: Aydınlık, temiz soydan gelen NURŞAT: Nura boğulmuş NURTAÇ: Nurlu taç taşıyan NUSRET (D): Tanrı yardımı NUSRETTİN: Dinin üstünlüğü NÜVİT: İyi haber, müjde NÜZHET: Zevk, keyif, istek, tad |
İsimler-Adlar Sözlüğü |
11-04-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler-Adlar SözlüğüO,Ö,P,R İle Başlayan İsimler Kız İsimleri OKŞAN: Sevil, sevgiye değer ol OLCA: Düşmandan ele geçirilen mal, ganimet OLCAY: Talih, baht, ikbal ORKİDE: Az bulunup zor yetiştirilen değerli bir çiçek OYA: İpek ibrişim kullanılarak iğne, fırkete gibi şeylerle yapılan ince dantel ÖĞÜN: Kendini yücelt,gurur duy - Zaman - Kez, defa - Önde gelen ÖĞÜT: Birisine ne yapıp ne yapmaması gerektiğini belirten söz ÖMÜR: Yaşama süresi - Hayat ÖNGÜL: Direnen, inatçı - Kılavuz - Öncü, teşvik eden ÖVGÜ: Övmek için kullanılan söz ÖVGÜL: Övülmeye değer ÖVÜN: Başarılarınla, niteliklerinle yücel ÖYKÜ : Hikaye / Masal ÖZDEN: Özgür, özle ilgili ÖZGE: Başka, yabancı, iyi güzel ÖZGEN: Özü geniş, rahat ÖZGÜL: Bir türe ait olan - Özü gül gibi olan ÖZLEM: Hasret, birine ya dabir yere duyulan görme arzusu ÖZLEN: Görülmek istenilen ol, hasreti çekilen ol ÖZNUR: Özü ışıklı, aydınlık ÖZÜN: Şiir - Hak edilmiş ün PAKİZE: Çok temiz, hoş ve güzel PAPATYA: Taç yaprakları beyaz, ortası sarı baharda açan bir kır çiçeği PARLA: Parlamak fiilinin emir kipi, 3 tekil şahıs PELİN: Siyah ve beyaz renkte acı kokulu bir tür bitki PELİNSU : Pelin + Su (Bkz Pelin) PEMBE : Açık kırmızı renk PERÇEM: Kakül - Mızrak, bayrak gibi şeylerin üzerine konulan püskül PEREN: Ülker yıldızı PERİ : Çok güzel, çekici, dişi cin PERİHAN: Peri padişahı, perilerin başı PERRAN: Uçan, uçucu PERVİN: Ülker yıldız takımı (Süreyya) PETEK: Arıların bal depoladığı yuvacık PINAR: Suyun topraktan kaynayıp geldiği yer PIRILTI: Parıldayan şeylerin çıkardığı ışık PİRAYE: Süs, bezek PÜREN: Sarı, kırmızı renkte açan küçük yapraklı bir tür ot RABİA: Dördüncü RAHİME: Acıyan, esirgeyen RAHŞAN: Işıltı RANA: Güzel, hoş RAZİYE: Kabul eden, boyun eğen REBİA: Bahar REFAH: Bolluk, rahatlık REFİKA: Eş, zevce REMZİYE: Sembolik, simgesel RENAN: İnleyen RENGİN: Parlak renkli - Hoş süslü REŞİDE: İyiyi, doğruyu seçebilen, ergin REVAN: Su gibi akan - Ruh, can REYHAN: Fesleğen, güzel kokulu bitki REZZAN: Ağır başlı, vakur, ciddi RUHAN: Güzel kokulu RUHSAR: Yüz, çehre RUHŞEN: Neşeli, canlı RÜYA: Düş / Uyku anında bilinç altında oluşan kurgular RÜYET: GörmeKalp gözüyle görme Erkek İsimleri OFLAZ: Eksiksiz, tam - Gürbüz, yakışıklı - Becerikli - Eflatun OGÜN: Belirli gün, bilinen, beklenen gün OĞAN: Güçlü, kuvvetli OĞUL: Erkek evlat - Kovandan çıkan arı topluluğu OĞUR: Uğur - Samimi, içten OĞUZ: Doğru ve iyi adam, sağlam, güçlü OĞUZHAN: Oğuzların başı / Mete OKAN: Anlama, öğrenme OKAY: Beğenme, takdir etme OKCAN: Hareketli, canı tez OKER: Hızlı, hareketli OKTAR: Ok taşıyıcı / Ok+dar (Bayraktargibi) OKTAY: Çok hiddetli, kızgın OLCAY: Şanslı, talihli OLCAYTO: Bahtı açık, talihli OLGUN: İşe yarar, ya da yeterli durumagelmiş OMAÇ: Hedef, amaç OMAY: Seçkin, seçilmiş ONAT: İyi, güzel, düzgün, namuslu ONAY: Uygun bulma ONGAR: Kurtuluş ONGUN: Tam - Verimli, bayındır - Kutlu, uğurlu - Gelişmiş, gürbüz ONUR: Şeref, haysiyet, izzet-i nefs ONURAL: Şan, şeref kazan ONURALP: Saygıdeğer, aziz, yiğit ONURHAN: Onurlu hükümdar ORBAY: Ordu komutanı ORÇUN: Ahlak, Töre ORHAN: Kentin hakimi, yöneticisi ORHUN: Eski bir Türk devleti, Asyada bir nehir ORKUN: Or+khun (han) Kentin hanı ORKUT: Kutlu kent ORTAÇ: Tepe - Mirasçı - Veliaht ORTUN: Ortanca kardeş ORTUNÇ: Ateş renginde tunç ORUÇ: Müslümanların yeme içmeden vs uzaklaştıkları bir ibadet OSMAN: Toy denilen, kazdan büyük bir kuşun yavrusu / Ateş gibi adam (Odman= Od +Man) OYTUN: Beğenilen güzel yer / Kutsal OZAN: Halk şairi ÖCAL: Öc almaktan, intikal alan ÖDÜL: Bir başarı ya da iyilik karşılığında verilen armağan ÖGEDAY: Çok akıllı ÖĞÜN: Yücel, gurur duy - Zaman, vakit - Kez, defa - Önde, ileride ÖĞÜNÇ: Övünülecek şey ÖĞÜT: Nasihat ÖKER: Akıllı ÖKKEŞ: Erkek örümcek - Bir dağın adı ÖKMEN: Akıllı, zeki ÖKTEM: Güçlü, onurlu ÖKTEN: Akıllı, bilgili ÖMER: Dirlik, canlılık yaşam gücü ÖMÜR: Yaşayış, hayat ÖNAL: Daima önde olmak ÖNAY: Ayın ilk günlerindeki durumu, hilal ÖNDER: Lider, yönetici, şef ÖNEL: Bir şeyin tamamlanması için verilen süre, vade ÖNER: Başta gelen - Yön - Sıra ÖRSAN: Örs gibi sağlam adı olan ÖRSEL: Örs gibi sağlam el ÖVÜL: Kendini beğendir, övgü kazan ÖVÜNÇ: Övünülecek şey ÖYMEN: Evcimen, evine bağlı ÖZAL: Özü kırmızı ÖZALP: Özünde yiğit olan ÖZAY: Özlü, özü ay gibi aydınlık olan ÖZBEK: Yiğit, cesur - Bir Türk boyu ÖZCAN: Candan, içten ÖZDEMİR: Gerçek, özlü demir ÖZDEN: Soyu temiz olan ÖZEN: Dikkat, heves, itina ÖZER: Özü er olan ÖZGÜN: Orijinal, diğerlerine benzemeyen ÖZGÜR: Serbest, hiçbir koşula bağlı olmayan ÖZHAN: Han soyundan gelen ÖZKAN: Temiz kan, soylu kişinin kanından gelen ÖZMEN: Özü iyi, sağlam olan Aydınlık başlangıç ÖZTÜRK: Soyu Türk olan ÖZÜN: Hakkıyla kazanılmış ün PAKEL: Sezgi, anlayış, dikkat PAKER: Sert, çatık kaşlı veya Aslan PAKSOY: Allah'ın kulu PALA: Kısa, geniş kiliç PAMİR: Herşeye gücü yeten PARS: Yırtıcı bir hayvan PAŞA: Bir askeri ünvan / ağabey, erkek kardeş PAYDAŞ: Dünya, PAYİDAR: Doğruluk gösteren-Adaletli davranan PEHLİVAN: Güreşçi PEKCAN: Sıkı canlı, yufka yürekli olmayan PEKER: Güçlü erkek PERKER: Beyaz ay,dolunay PERTEV: Dürüst,güvenilir PEYAM: Mutlu,sevinçli gün PEYAMİ: Haberle ilgili, haber veren PEYKAN: Beyaz taç,gelin tacı PEYMAN: Aydınlık gece POLAT: Sertleştirilmiş , su verilmiş demir POYRAZ: Kuzeydoğu yönünden esen rüzgar POZAN: Candan,cana yakın RACİ: Rica eden, dileyen RAFET / REFET: Çok acıma RAGIP: İçtenlikle isteyen, özleyen RAHİM: Esirgeyen, acıyan RAHMAN: Acıması bol olan RAHMİ: Koruyan, esirgeyen RAİF: Acıyan, esirgeyen RAKIM: Yazan RAMAZAN: Kameri yılın 9 ayı RAMİ: Atıcı, mermi atan RAMİZ: Remz eden, işaretleyen RASİM: Resmeden, resim çizen RASİN: Beyaz ay,dolunay RAŞİT (D): Doğruyola giden RAUF: Çok acıyan, esirgeyen RECAİ: Umma, dileme RECEP: Heybetli, azametli, saygı değer REFET: Çok acıma REFİĞ: Din uğruna çalışan REFİK: Arkadaş, yoldaş, ortaklık REHA: Kurtulma REMZİ: İşaret ve gizliliğe ait RENAN: Kızıl kan RESUL: Haber getiren REŞAT: Aklın gerektirdiğini yapan REŞİT (D): Akıllı, iyi davranan RIDVAN: Cennetin kapıcısı olan melek RIFAT: Yükseklik, yüksek rütbei RIFKI: Yumuşaklıkla, sükunetle ilgili RIZA: Hoşnutluk, memnunluk RUHİ: Ruhla ilgili RUŞEN: Aydın, parlak RÜÇHAN: Orta Asya'da Tanrı dağı,bir Türk boyu RÜKNETTİN: Bir şeyin temeli / Dinin temeli RÜSTEM: Ünlü Fars pehlivanının adı RÜŞTÜ: Ergin, olgun |
İsimler-Adlar Sözlüğü |
11-04-2012 | #7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler-Adlar SözlüğüS,Ş,T,U İle Başlayan İsimler Kız İsimleri SAADET: Mutluluk SABAH: Günün başlangıcı SABAHAT: Güzellik SABİHA: Güzel, şirin SABİTE : Yerinde duran, kımıldamayan SABRİYE: Sabırlı, dayanıklı SACİDE: Secdeye varan, yere yüz süren SADRİYE: Göğüsle ilgili SAFİYE: Katıksız, katışıksız saf SAHİBA: Bir şeyi elde etmiş olan SAHURE: Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad SAİME : Oruç tutan, oruçlu SAKİNE: Oynamayan, kımıldamayan, durgun SALİHA: İyi, yarar, yetkili, hakkı olan SALİME: Eksiksiz, sağ, sağlam SAMİME: Bir şeyin temeli, en köklü yeri SAMİYE: Yüksek, ulu SANAY: Ay gibi güzel SANEM: Put - Güzel kadın SANİA: Sanat eseri yaratan - Yapan , oluşturan SANİYE: Dakikanın 60'ta biri süresinde zaman birimi SATI: Düğün alışverişi - Satış, alışveriş SEBLA: Uzun kirpikli göz SEÇİL: Beğenilen, seçilen SEDA: Yankı, ses SEDEF: Midye ve istiridye gibi hayvanların beyaz ışıltılı parlak kabuğu SEDEN: (Sedan) sesin, seslenişin SEHER: Tan ağartısı, ortalığın aydınlandığı an SELCAN: Hareketli, coşkulu SELDA: (Seldağ) Dağ seli, dağdan inensel SELEN: Haber, havadis, kulakla duyulan,işitilen SELİN: Senin Sel'in, Sana ait sel SELMA: Doğru ve iyi yolda, selamette olma SELVİ: Yaz kış yeşil kalan ince uzun birağaç SEMA: Gökyüzü SEMAHAT: Cömertlik, el açıklığı SEMİHA: Cömert gönüllü, eli bol SEMİN: Değerli, pahalı SEMİRAMİS: Asur kraliçesinin adı SEMRA: Esmer SENA: Övme, övüş - Şimşek parıltısı SENAY: Ay gibisin sen anlamında SENEM: Tapılacak kadar güzel kadın, sevgili SENİHA: Yüce, yüksek SERAP: Çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanıltmacı SERAY: Ay gibi güzel SEREN: Yelken gerilmek üzere direğe çapraz takılan ağaç SERİN: Ilıkla soğuk arası SERPİL: Serpilmiş, gelişmiş SERRA: Rahatlık, kolaylık SERTAP: İnatçı SERVA: Masal SEVAL: Severek alınan SEVCAN: Sevgili insan SEVDA: Aşk, sevgi, tutku tutkunluk SEVGİ: Aşk, sevme duygusu SEVİL: Sevgiye değer, sevilen SEVİLAY: Ay gibi hep sevilen SEVİM: Birine yakınlık duymak, sempati SEVİN: Memnun ol, neşelen SEVİNÇ: Neşe, iç ferahlığı SEVTAP: Aşırı, tapacak kadar sevgi duyan SEYHAN: Kenten kente yolculuk SEYRAN: Gezinme SEYYAL: Akışkan, sıvı, yerinde duramayan SEZA: Uygun, yaraşan SEZAL: Sezgili SEZEN: Sezgisi güçlü olan SEZER: Sezgisi güçlü olan SEZGİ: Anlama, sezme yeteneği SEZGİN: Duygulu, anlayışlı SICAK: Sıcakkanlı, cana yakın SIDIKA: Çok içten ve doğru kimse SILA: Gurbete çıkanın doğup büyüdüğü yer SIRMA: Altın yaldızlı, ya da yaldızsız ince gümüş tel SİBEL: Bulutla yer arasında yere düşmeyen yağmur damlası / Buğday başağı SİMA: Düz, çehre - İnsan, tip SİMGE: Alamet, sembol, birşeyi anlatan im, imge SİNEM: Benim tenim, benim vücudum, göğsüm SOLMAZ: Güzelliğini, tazeliğini uzun süre koruyan SONAT: Bir veya iki çalgı için yazılmış 3-4 bölümlü müzik eseri SONAY: Yılın son ayı SONGÜL: Son açan gül SONNUR: Son ışık SU: Rengi kokusu ve tadı olmayan saydam sıvı madde SUAT: Mutlu, mutlulukla ilgili SULTAN: Hükümdar ailesinden, anne, kızkardeş SUNA: Boylu poslu endamlı / Erkek ördek SUNAY: Ay sun, ay ışığı sun SUZAN: Adak ayı SÜHANDAN: Güzel konuşan SÜHEYLA: Güney yönünde görünen parlak yıldızlar ŞADİYE: Sevinç, neşe, mutluluk ŞAFAK: Gündoğumundan önceki aydınlık ŞAHİKA: Yüksek, yüce, dağın zirvesi ŞAZİMENT: Allah'ın adamı- Allah'a ait olan,onun yolundan giden kişi ŞAZİYE: Özellikleri kimseye benzemeyen ŞEBNEM: Çiğ, gece nemi, jale ŞEFİKA: Şefkatli, acıması, esirgemesi bol olan ŞEHNAZ: Doğu müziğinde bir makam / Çoknazlı ŞEHRAZAT: Özgür ŞEHRİBAN: Şehrin ileri geleni ŞELALE: Büyük çağlayan, çavlan, akarsunun yüksekten yere düştüğü bölümü ŞENAY: Mutlu geçen ay ŞENGÜL: İnsanın içini açan gül / hep şen olup hep gülmek ŞENİZ: Mutlu, sevindiren iz, hatıra ŞENNUR: Işık saçan, neşe saçan ŞERİFE: Şerefli, kutsal ŞERMİN: Utangaç ŞEVKİYE: Neşeyle, istekle ilgili ŞEVVAL: Arap takviminin onuncu ayı ŞEYDA: Çılgın, deli divane ŞEYMA: Eski Türk adlarından ŞİİR: Zengin sembollerle uyumlu seslerle ortaya çıkan edebi anlatım biçimi ŞİRİN: Cana yakın, sevimli ŞÖLEN: Eğlence, kutlama, şenlik ŞULE: Alev, ateş alevi ŞÜKRAN: İyilik bilme, minnettarlık ŞÜKRİYE: Görülen iyiliğe karşı şükretmek , hoşnut olmak TAÇNUR: Mutluluk TAHİRE: Gündoğusundan esen rüzgar TAHSİNE: Günün başlangıcı TALHA: Güzellik TALİA: Güzel, şirin TAMAY: Sabırlı, dayanıklı TANAY: Secde eden TANSU: Şafak rengi vurmuş su TANYEL: Katıksız, arı - Seçilmiş TARA: Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad TAYYİBE : İyi, hoş, çok temiz TEKGÜL: Durgun - Kendi halinde sessiz TENAY: Uygun, yakışan - Yetkili olan - Dine uygun hareket eden TENDÜ: Öz, asıl TENNUR: Yüksek, ulu TEZER : Çabuk ve erken TİJEN: Ay gibi güzel TİLBE: Put - Güzel kadın TUBA: Sanat eseri yaratan - Yapan , oluşturan TUĞÇE: Dakikanın altmışta biri TURNA: Avrupa ve Kuzey Afrika'da yaşayan göçmen kuş türü TUTAM: Bir desteden daha / parmak uçlarıyla alınabilen / Tutmaktan tutam TUTKU: İradeyi aşan güçlü coşku, ihtiras TÜLAY: İncelikle, düşünce ile ilgili TÜLİN: Uzun kirpikli göz TÜNAY / TUNAY: Mehtap, ay ışığı, gece görülen aydınlık TÜRKAN: Hakana saltanatta ortaklık edeneşi TÜRKÜ: Yankı, ses ULVİYE: Yüce, yüksek, gökle ilgili UMAY: Üzerinden geçtiği kişilere mutluluk getirdiğine inanılan kuş, Devlet kuşu UMUR: Görgü, deneyim UMUT: Ümit, geleceğe güven duygusu UZAY: Bütün varlıkları kaplayan sonsuz boşluk UZEL: Usta, becerikli Erkek İsimleri SAADETTİN: Dinin uğurlu, kutlu kişisi SABAH: Günün başlangıcı SABAHATTİN: Güzellik SABİR: Sabreden, katlanan SABİT: Yerinde duran kımıldamayan SABRİ: Sabırla ilgili SACİT (D): Secdeye varan, ibadet eden SADETTİN: Kutluluk, saadete erme, mübarek olma SADIK: İçten bağlı, gerçek dost SADRİ: Anaya göre çocuk SADULLAH: Allah'ın talihli kıldığı SADUN: Yıldız bilimine göre, uğurlu olan SAFA: Saflık berraklık, gönül rahatlığı SAFFET: Saflık, temizlik SAFİ: Katıksız, ayırt edilmiş SAİM: Oruç tutan, oruçlu SAİT (D): Kutlu, cennetlik SAKIP: Delen, delik açan - Çok parlak SAKİN: Uslu, kendi halinde - Bir yerde yerleşmiş, oturan SALİH: İyi, yararlı, yetkili SALİM: Eksiksiz, sağ, sağlam SALTUK: Hiç bir koşul ve denetime bağlı olmayan SAMET (D): Sonsuz, ebedi SAMİ: İşiten, dinleyen SAMİH: Cömert, eli açık SAMİM: Bir şeyin merkezi SANBERK: Gücüyle tanınmış SANCAR: Kısa kama - Saplar, batırır SANER: Ünlü, tanınmış SANVER: Adın duyulsun, ünlen SARGIN: Candan, içten SARP: Dik geçilmesi ve çıkılması güç SARPER: Sert, güçlü SARUHAN: Eski bir Türk beyi SAVAŞ: İki ya da daha çok tarafın vuruşması , kavgası SAYHAN: Adaletli hükümdar SAZAK: Kuvvetli ve soğuk rüzgar - Bataklık, sazlık - Kaynak, pınar SEÇKİN: Seçilmiş olan SEDAT: Doğruluk, haklılık SEFA: Gönül rahatlığı, rahatlık - Eğlence SEFA /SAFA: Saflık berraklık SEFER: Yolculuk, savaş hali SEHA: Eli açık, cömert SELAHATTİN: Dinine bağlı SELAMİ: Barış ve rahatlıkla ilgili SELCAN: Coşkun, taşkın SELÇUK: Sel gibi akan SELİM: İyileşmesi kolay hastalık SELMAN: Barış içinde, huzurlu SEMİH: Bol, cömert gönüllü SENİH: Yüce, yüksek SERALP: Baş yiğit SERBÜLENT: Önde gelen, üstün SERCAN: Canların özü, canın başı SERDAR: Askerin başı, komutan SERGEN: Raf, bir şeylerin dizili olduğu yer SERHAN: Hanların başı SERHAT: Sınır - İki devlet arasındaki sınır SERKAN: Serhan / baş han , ser + kan, SERKUT: Mutlu, talihli SERMET: Öncesiz ve sonrasız SERTAÇ: Baştacı SERTER: Sert + Er, sert erkek SERVER: Bir topluluğun en ileri geleni, baş, şef, reis SERVET: Para mal mülk SEYFETTİN: Dinin kılıcı, koruyucusu SEYFİ: Kılıç gibi - Askerlikle ilgili SEYHAN: Çukurova'da bir akarsu SEYİT: Efendi, bey SEZAİ: Uygun, yaraşır SEZER: Sezgisi güçlü olan SEZGİN: Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı SIDDIK: Çok içten ve doğru kimse SITKI: Yalan söylemeyen, dürüst SİMAVİ: Yüzle, çehreyle ilgili SİNA: İlaç yapılan bir tür bitki SİNAN: Süngü ve mızrak gibi şeylerin sivriucu SİPAHİ: Tımar sahibi asker SONER: Son erkek , son yardımı yapan SONGUR: Şahin - Ağır, hantal SOYSAL: Uygar SÖKMEN: Yiğitlere veilen san SÖNMEZ: Sürekli yanan, sönmeyen Suat (d) : Mutlu, mutlulukla ilgili SUAVİ: Zorluklara dayanan SUAY: Suya vuran ay ışığı gibi ışıltılı SUPHİ: Sabahla, aydınlıkla ilgili SÜLEYMAN: Davud peygamberin oğlu SÜMER: Bugünkü Irak'ta kurulan eski bir uygarlığın adı SÜREYYA: Ülker yıldız takımı SÜRURİ: Sevinçli, sevinçle ilgili ŞABAN: Kameri yılın 8 ayı ŞADİ: Sevinç, neşe, mutluluk ŞAFAK: Güneş doğmadan az önce, ufuktaki aydınlık ŞAHAP (B): Ateş, alev parçası ŞAHİN: Bir tür yırtıcı kuş ŞAHZAT: Sevilen, sayılan kişi ŞAİR: Şiir yazan, ozan ŞAKİR: Şükreden, nankörlük etmeyen ŞAMİL: Kapsayan, içine alan ŞANSAL: Niteliklerinle ünlen, tanın ŞANVER: İyi niteliklerin bilinsin, duyulsun ŞARIK: Parlak, parlayan ŞECAATTİN: Yüreklilik, yiğitlit ŞEFİK: Şefkatli ŞEHMUZ: Hükümdar soyundan gelen ŞEHZADE: Hükümdar oğlu ŞEMSETTİN: Dinin güneşi ŞEMSİ: Güneşe ait, güneşle ilgili ŞENEL: Neşelen, mutlu ol ŞENER: Şen erkek ŞENOL: Neşeli ol anlamında ŞENSOY: Neşeli, mutlu soydan gelen ŞENTÜRK: Neşeli Türk ŞERAFETTİN: Dinlerin en şereflisi ŞEREF: Onur Manen yüksek ve erdemli olmak ŞERİF: Kutsal, mübarek ŞEVKET: Ululuk, yücelik, kudret ve kuvvetlilik ŞEVKİ: Şevk, keyif, istekle ilgili ŞİNASİ: Tanıyış, tanımakla ilgili ŞÜKRÜ: Şükretme, hoşnut olma TACETTİN: Taca ait TACİ: Taç ile ilgili TAÇKIN: Gurur TAHİR: Pak, temiz TAHSİN: Beğenip, alkışlanan, kale gibi sağlam TAKİ: Günahtan kaçınan, dinine bağlı TALAT: Yüz, surat, çehre TALAY: Deniz, büyük nehir TALİP: İstekli, isteyen, talep eden TAMAY: Dolunay TAMER: Tam erkek TAN: Şafak vakti TANAY: Şafak ve ayın birarada olması TANBERK: Şafak çizgisi - Parlayan şimşek TANER: Aydınlık erkek TANJU: Türk imparatorlarına Çinlilerce verilen ad TANKUT: Kutlu aydınlık TANSEL: Aydınlığa ait, sabahla ilgili TARHAN: Oğuzlarda demirci ustası - Tüccarlar - Han ve komutan ünvanı TARIK: Sabah yıldızı TARKAN: Eski Türk adı / Dağınık TAŞKIN: Taşmış durumda olan, aşırı TAYFUN: Çok zorlu bir fırtına TAYFUR: Küçük bir kuş türü TAYGUN: Çocuk, torun TAYLAN: Uzun boylu TAYYAR: Uçan, uçucu TAYYİB (P): İyi, hoş çok temiz TEKCAN: Değerli, eşsiz TEKİN: Uğurlu TEMEL: Kök, esas, dayanak TEOMAN: Oğuz Han'ın Babasının adı TERCAN: Genç, delikanlı - Kırmızı buğday TEVFİK: Allah'ın yardımı, uygunlaştırma,başarı TEZALP: Çabuk, hızlı yiğit TEZCAN Telaşlı, heyecanlı TEZCAN: Canı tez olan TEZKAN: Kanı kaynayan, heyecanlı TINAZ: Ot ya da saman yığını TİMUÇİN: Türk Moğol imparatoru Cengiz Han'ın asıl adı TİMUR: Demir'in eski Türkçe'deki yazılışı TOKCAN: Gönlü Tok TOKER: Gözü, gönlü tok TOKTAMIŞ: Bir yerde yerleşik oturan TOLGA: Bir tür savaş başlığı, kask TOLUNAY: Dolunay TONGUÇ: En büyük çocuk TOPRAK: Yer kabuğunun yüzey bölümü TOYGAR: Çayır kuşu TUFAN: Şiddetli, sürekli yağmur ve getirdiği su baskını TUGAY: İki alaydan oluşan askeri birlik TUĞRUL: Güçlü bir masal kuşu TUNA: Avrupa'da bir nehir TUNCA: Tunç gibi / Meriç nehrinin bir kolu TUNCAY: Tunç renkli ay TUNCEL: Tunç gibi el TUNCER: Tunç gibi er TUNÇ: Bakır, çinko ve kalay karışımı bir maden TURAÇ: Bir tür küçük av kuşu TURAN: Dünyadaki tüm Türklerin yaşayacağına inanılan ülke TURGAY: Çayırkuşu / Toygar TURGUT: Oturulacak yer, belde TURHAN: Soylu seçkin TÜMAY: Dolunay TÜRKAY: Ay gibi parlayan Türk TÜRKER: Türk erkeği TÜRKEŞ: Orhun yazıtlarında adı geçen bir kahraman UÇAR: Sezgi, anlayış, dikkat UÇHAN: Sert, çatık kaşlı veya Aslan UÇKAN: Allah'ın kulu UFUK: Yerle göğün birleşmiş gibi göründüğü sınır UĞUR: İyilik müjdesi, nesnelerde varolduğuna inanılan iyilik kaynağı UĞURALP: Dünya,varlık UĞURCAN: Doğruluk gösteren-Adaletli davranan ULAÇ: Cennette ölümsüzlüğe kavuşan ULAŞ: Çok övülmüş,methedilmiş ULUÇ: Büyük Türk Denizcisinin adı (Uluç Ali Paşa) ULUNAY: Dürüst,güvenilir ULVİ: Yüce, yüksek UMUR: Görgü, tecrübe UMUT: Ummak, beklemek, ümit etmek URAL: Aydınlık gece UTKAN: Din uğruna çalışan UTKU: Zafer, üstünlük sağlama, yenme UYGUR: Şanı şerefi en yüksek olan UZAY: Sonsuz boşluk UZEL: Sevdalı,aşık UZER: Kahraman,cesur,savaşçı |
İsimler-Adlar Sözlüğü |
11-04-2012 | #8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler-Adlar SözlüğüÜ,V,Y,Z, İle Başlayan İsimler Kız İsimleri ÜLFER: Irmak, büyük su ÜLKER : Gökyüzünün kuzey kıyısında bir yıldız takımının adı ÜLKÜ: Amaç, ideal ÜMMİYE : Okur yazar olmayan kadın ÜMRAN: Mutluluk bolluk bereket / Bayındırlık ÜNSEL: Ünü sel gibi aşan ÜNSELİ: Ünü sellere benzeyen ÜNZİLE: Gönderilmiş VAHİDE: Tek, bir VARİDE: Gelen, erişen - Söylenti VASFİYE: Nitelikli VEDİA: Korunması için bırakılan emanet VEFİKA: Uygun, aynı fikirde, yoldaş VELİDE: Yeni doğmuş çocuk VERDA: Verdane (merdane Osm) / Verd (Ar)'den Verda, gül anlamında VESİLE: Neden, sebep - Kavuşma VİCDAN: İyiyi kötüden ayırmaya yarayan şuur, ahlak VİLDAN: Yeni doğmuş çocuklar VUSLAT : Kavuşma, yetişme, ulaşma YAĞMUR: Yeryüzüne düşen yağışın sıvı halinde olanı YAKUT: Aliminyum oksit, yapısında parlak kırmızı renkli değerli taş YANKI: Sesin bir yere çarpıp geri dönmesi ile oluşan ikinci ses, ses yansıması YAPRAK: Ağaç ve bitkilerin yeşil kısımları YAREN: Dost, arkadaş YASEMİN: Kokulu çiçekler açan bir tür ağaççık YAŞAM: Hayat YAZGÜLÜ : Yaz ve Gül tamlaması / Yazın açan gül "şimdilerde bir de güz gülleri var" YELDA: Uzun ve siyah / Yılın en uzun gecesi YELİZ: Yel ve iz rüzgar ve izi anlamında YEŞİM: Yeşil renkli değerli taş YETER : Kafi, tamam, gereksinimi karşılayacaknitelikte olan YILDIZ: Güneş ve ay dışında gökyüzündeki ışıklı cisimlerden her biri YONCA: Birçok türü bulunan bitki YOSUN: Çiçeksiz bitkilerin, suların yüzünde ve dibinde bulunan bir türü YUDUM: Bir içimlik sıvı YURDAGÜL: Yurduna güller saçan, güzellik getiren YURDANUR : Yurduna nur getiren YÜKSEL: Özellikle manevi anlamda yüce ol ZAHİDE: Dinin yasak ettiği şeylerden sakınan ZAMBAK: Güzel iri çiçekli bir süs bitkisi ZARAFET: İncelik, güzellik ZEHRA: Beyaz ve parlak yüzlü olan ZEKİYE: Zeka sahibi, kavrayışlı ZELİHA: Züleyha, su perisi ZENNAN: Kadınlar ZENNUR: Zinnur, nurlu, ışıklı ZEREN: Anlayışlı, zeki ZERRİN: Altından yapılmış - Altın renginde - Bir cins çiçek - Fulya ZEYNEP: Değerli taşlar, mücevherler ZEYNO: Zeynep'in halk dilindeki söylenişi ZİNNUR: Nurlu, ışıklı ZİŞAN: Şanlı, ünlü, çok tanınmış ZİYNET: Süs, süs eşyası ZUHAL: Satürn ZÜBEYDE: Öz, asıl ZÜHAL: Dokuz gezegenden altıncısı (Satürn) ZÜHRE: Çiçek açan / Çoban yıldızı (Venüs) ZÜLAL: Berrak, saf, tatlı, soğuk su ZÜLEYHA: Hz Yusuf'un karısının adı ZÜLFİYE: Saçları çok güzel olan ZÜMRA: Güzel, iyi ahlaklı - Zeki, bilgili kadın ZÜMRÜT: Yeşil renkli bir değerli taş Erkek İsimleri ÜLGEN: Yüce, ulu - İyilik tanrısı ÜLKEM: Yurdum, vatanım ÜLKER: Boğa burcunda yedi yıldızdan biri ÜMİT: Umut / Ummak, beklemek, ümit etmek ÜNAL: Ün almakla ilgili ÜNALP: Tanınmış, ünlü yiğit ÜNAY: Ay gibi tanınmış, ünlü ÜNER: Tanınmış, ünlü ÜNKAN: Tanınmış soydan gelen ÜNSAL: Adın duyulsun, ünlen ÜNVERDİ: Adını duyuran, tanınan ÜSTAY: Ay gibi yüce, yüksek ÜSTER: Baş yiğit ÜZEYİR: Kur'an da adı geçen bir kişi VAFİT: Elçi, temsilci VAHAP: Çok bağışlayan, bol ihsan edici VAHDET: Bir ve tek olma VAHDİ: Bir ve tek olmayla ilgili VAHİT: Tek, yalnız VAKUR: Ağırbaşlı, temkinli VAROL: Var olmakla ilgili / yüceltme ünlemi VASFİ: Nitelikle ilgili VECDİ: Coşkunlukla, vecd ile ilgili VECİHİ: Soylu, asil VEDAT: Dostluk, sevme, sevgi VEFA: Sözde durma VEFİ: Vefalı, bağlı - Tam, mükemmel VEFİK: Yoldaş, aynı fikirde olan VEHBİ: Tanrı vergisi VELİ: Sahip, eren, ermiş VELİT: Yeni doğmuş çocuk VEYSEL: Kurt VEYSİ: Yoksul, muhtaç VOLKAN: Yanardağ VURAL: Vurup almakla ilgili YADİGAR: Bir kimseyi ya da olayı hatırlatan şey veya kişi YAĞIN Yağmur - Yiğit YAĞIZ: Esmer - Doru - Yiğit YAHYA: Meryem Ana'nın amcasının oğlu olduğu söylenen bir peygamber YAKUP (B): Bir Peygamber adı YAKUT: Parlak kırmızı, değerli taş YALAZ: Alev - Bayrak YALÇIN: Sarp ve dik YALIM: Alev, ateş uzantısı YALIN: Sade, çıplak, katışıksız YALINAY: Ayın en güzel, sade görünümü YALMAN: Kılıç, kama gibi şeylerin ucu - Sarp, dik YAMAÇ: Dağın ya da tepenin bir yanı - Karşı - Yan, yakın YAMAN: Güç etki ve beceriklilik sahibi YASİN: Kuran-ı Kerimde bir surenin adı YAŞAR: Yaşayan, yaşamakla ilgili YAVUZ: Yaman, pek sert YAZGAN: Yazar, yazıcı YEKTA: Tek, eşsiz YENAL: Galip gel, kazan YENER: Üstün gelen, kazanan YETKİN: Olgunlaşmış, kemale ermiş YILDIRAY: Ayla ilgili / yıldır yıldır parlamak ay gibi YILDIRIM: Buluttan buluta ya da yere elektrik boşalması YILMAZ: Korkusuz, yılmayan YİĞİT: Güçlü, cesur YORDAM: Rehber, kılavuz - Beceri - Anlayış, davranış - Kural, yöntem YUNUS: Bir takım yıldızının adı / Denizde yaşayan bir memeli türü YURDAER: Yurdu için doğmuş YURDAKUL: Yurdu için canını veren YURTCAN: Yurduna canını veren YUSUF: Eklenecek, ilave edilecek YÜCEL: Yücelmiş olan YÜKSEL: Manevi anlamda yükselmek, yücelmek ZAFER: Savaş ve uğraşla elde edilen başarı, sonuç ZAHİR: Parlak yıldız ZAHİT: Günahtan kaçınan ZEKAİ: Akılla, zeka ile ilgili ZEKERİYA: Erkek ZEKİ: Akıllı olan ZEYCAN: Candan, cana yakın ZEYNEL: Zenelabidin'in kısaltılmışı ZİHNİ: Zihnin gücüyle, kavrayışla ilgili ZİKRİ: Zikirle, ayinle, ilgili, zikreden ZİRVE: Doruk, tepe noktası ZİYA: Aydınlık, ışık ZORLU: Güçlü, tuttuğunu koparan ZÜHTÜ: Her türlü zevke karşı koyup kendini ibadete veren |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|