Kene Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı

İlaçlamalarla Keneler Çoğalıyor

Veteriner Hekim Metin Durmuşlar: 'İlaçlama keneyi daha da arttırıyor'

İzmit Belediyesi'nin Çevre Sağlık Komisyonu üyeleri son günlerde artan ve paniğe neden olan kenelerle mücadele konusunda neler yapılabileceğini tartışmak için bir araya geldi

Meclis üyesi Mustafa Dağ yönetiminde gerçekleştirilen toplantıda Kocaeli Tarım İl Müdürlüğü'nde görevli Veteriner Hekim Metin Durmuşlar, "İlaçlama keneyi daha da arttırıyor

Çünkü ilacın da etkisi ile kenenin en büyük düşmanı karıncalar ölüyor Kene ile mücadelede ilaçlama kesin çözüm değil Kene ile ilgili kurumsal mücadele kadar kişisel mücadele de önemli

Kenelerin bulunduğu yeşil alanlarda daha kontrollü gezmek gibi tedbirler almak gerekir" dedi

Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı'nda Veteriner Hekim olarak görev yapan Rauf Kadıoğlu da Büyükşehir ve İzmit Belediyesi'nin kene ile mücadele konusunda halkı bilinçlendirme ve tedbir konusunda gerekli adımları attığını belirterek, "Kene bu ülkede her zaman vardı

Yeni ortaya çıkmış değil Kuşkusuz dikkatli olmak gerekir ama abartmamak da lazım" şeklinde konuştu

Kene Tehlikesi Hastane Çalışanlarınıda Tehdit Ediyor

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı hastane çalışanlarını tehdit ediyor

Klimik (Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları) Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof Dr Haluk Eraksoy, hastanelerin, çalışanlarını Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığından korumak için önlem alması gerektiğini bildirdi

Eraksoy, yaptığı yazılı açıklamada, KKKA hastalığının, keneler dışında infeksiyonu olan hastaların kan ve vücut sıvılarının temasıyla da bulaştığını anımsattı

KKKA tanısı konulan ya da kuşku duyulan hastaların bulunduğu sağlık kuruluşlarında, virüsün sağlık çalışanlarına bulaşmasını önlemek için kan ve vücut sıvılarına maruz kalınmasını azaltacak bir strateji uygulanması gerektiğini kaydeden Eraksoy, hastanede bulunan her hastada başkalarına da bulaşabilen bir mikrop olabileceğini kabul etmek gerektiğini ifade etti

Eraksoy, KKKA hastalığından korunmak için standart önlemlere sıkı bir biçimde uyulması ve sağlık çalışanlarının bu önlemlere uyup uymadığının yakından izlenmesinin önemine işaret ederek, eldivenlerin, bütünlüğü bozulan derinin kan ve vücut sıvılarına maruz kalmasını önleyeceğini belirtti

KKKA hastalığı virüsünün hava yoluyla bulaştığına ilişkin herhangi bir kanıt olmadığını belirten Eraksoy, şöyle devam etti:

''Hastalığın bulaşmasında tanımlanmış tek risk, infeksiyonu olan hastaların öksürmesi ya da solunum yollarına müdahalede bulunulması sırasında saçılan büyük damlacıkların göz ve ağız gibi mukozalarla temas etmesidir Hastaya takılacak bir maske, öksürme ya da kan kusma sırasında damlacık yayılımını sınırlandıracak; sağlık çalışanlarının giyecekleri maskeler ise bunların ağza girmesini önleyecektir Özel siperli gözlüklerin kullanılması, giriş yollarını örtecek en iyi yaklaşımdır Damlacık oluşmasına neden olacak işlemler sırasında sağlık çalışanının bir N95 ya da FFP2 respiratör takması gerekir

Kullanılmış keskin ve sivri araçlar bu iş için ayrılmış özel kaplara atılmalıdır Kan alma ve injeksiyon için en güvenli araçlar kullanılmalı, bunların hastanede kesintisiz olarak bulundurulmaları sağlanmalı ve her vardiyadaki personel bu araçların kullanımı konusunda eğitilmelidir Ortalıkta bulunan sağlık çalışanlarının sayısı sınırlandırılmalıdır Delici işlemler (kan gazları, kan şekeri, bronkoskopi) olabildiğince azaltılmalıdır Laboratuvara hasta örneklerinin kabulü ve çalışılmasında güvenlik önlemlerine uyulmalıdır''

Temizlik personeli de dahil tüm sağlık çalışanlarının bilgilendirilmesi ve eğitilmesi gerektiğini vurgulayan Eraksoy, cenazelerin ve atıkların, hasta bakımında doğrudan rol almayan personele verebileceği zararlara karşı özel bir dikkat gösterilmesi gerektiğini kaydetti

Eraksoy, herhangi bir şekilde KKKA hastalarının kanı bulaşan sağlık çalışanlarına koruyucu olarak ''ribavirin'' başlanması önerisinde bulundu