Amasra / Bartın |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Amasra / BartınAmasra / Bartın Tarihi MÖ 2000li yıllara uzanan Amasra, MÖ 3 yüzyıla kadar Esamos olarak anılmış MÖ 4 yüzyılda Tiran Densynin dul eşi Amatris burada kendi adını taşıyan bir kent kurarak bağımsız kraliçelik yaptı 1460da karadan ve denizden kuşatarak fethettiği Amasrayı tepeden seyreden Fatih Sultan Mehmet yanındaki Lalasına Burası Çeşmi Cihan mı ola diye sormuş Gerçekten de iki koy üzerine bir yarım ada olarak uzanan Amasraya tepeden baktığınızda siz de dünyanın gözlerini göreceksiniz Bu eşsiz doğa güzelliği, ılıman yaz mevsimi, çevre koyları ve ağaçtan yapılma hatıra eşyaları ile ünlü Amasrada gecelemek için uygun küçük otel ve pansiyonlar bulabilirsiniz Kent gezisine müzeden başlamalı Kent girişindeki ilk koyun kenarındaki müzede tarihi kentten arkeolojik buluntular ve etnografik eserler sergileniyor İkinci durağınız çarşı Tahta gereçlerin ve oyuncakların satıldığı çarşıdan dostlarınız için bir hediye alıp Kaleye tırmanıyorsunuz Ardından da tarihi yarımadaya geçiyorsunuz Roma dönemi kalıntıları çevreye dağılmış durumda Çok görkemli bir antik geçmişi olan Amasranın ne yazık ki bugüne kalan kalıntıları çok iyi durumda değil Amasra çevresinde denize girmek için çok uygun plajlar da var Çakraz, Bozköy ve Akkonak bunlardan birkaçı Amasra aynı zamanda bir balıkçı kasabası İskeleye yanaşan balıkçı motorlarından çıkan taze Karadeniz balıkları, mevsimine göre iskeledeki lokantalarda hazırlanıyor ve masaya getiriliyor Canlı Balık, Çeşmi Cihan ya da Çınar restoranlarından birine oturup, balıkçı tezgahlarında gözünüze kestirdiğiniz bir balığı ısmarlayın Fatih Sultan'ın Çeşmi Cihan'ı Bartın üzerinden Karadeniz in kıyıya paralel uzanan sıradağlarının heybetiyle kısa bir tanışmadan sonra görkemli bir şekilde ve aniden karşınıza çıkan Amasra, zorlar sizi durmaya, kendisini doyasıya seyrettirmek için Fatih'in bu yöreyi ilk gördüğünde söylediği Çeşmi cihan (Dünyanın Gözleri ) deyişini anımsarsınız hemencecik Osmanlının Karadeniz'deki mekteb-i bahriyesi burada açılır Aynı bina şimdilerde müze Bir kıymet bilen geldiğinde Türkiye'nin önemli müzelerinden biri olmaya da aday Çünkü tarih, hala Amasra'nın bir iki metre altında yatıyor, Söylendiğine göre işte bu nedenle yarım metreden çok temel bile kazdırılmıyor Amasra da Gezmeli-Görmeli Amasra, küçük bir Karadeniz kasabası Eski gücünü unutmuş ama güzelliğini yaşamaya devam ediyor Plajları, her mevsim bulabileceğiniz balıkları, rahat ve temiz otelleri ve artık turist konuk etmeye alışmış halkı il e Çarşısında tahta gereçler ve oyuncaklar satılıyor Kendinize ve dostlarınıza hediye alabilirsiniz Sonra Kaleyi gezebilirsiniz Denize girmek için çevrede güzel plajlar var Bozköy, Akkonak plajları güzel Amasra dan doğuya doğru 15 km yol alınca Çakraz a ulaşırsınız, buranın plajı yörenin en güzellerinden biri Amasra turizm dışında bir balıkçı kasabası da İskeleye yanaşan balıkçı motorlarının getirdiği taze balıkları İskele çevresindeki lokantalarda tadabilirsiniz Kemere Köprüsü Cevizlik vadisi'nde tek gözlü bir Roma köprüsüdürKuşkayası'ndan inen dağyolu köprüden geçerek Amasra'ya iniyorduKöprü ayağındaki örgü taşlarından birisinin üzerindeki çok silik kabartma kompozisyon,Romalılarla Pontusların savaşlarını gösterirAbolla kuşamlı üç Roma askeri karşılarındaki iki Pontus cengaveri ile mızrak savaşı yapmaktadırlarC Texier,bu köprünün bir su kemeri olduğunu ileri sürmüştür Bedesten MS1Yüzyıl sonunda veya 2 yüzyıl başında yapılmış olup büyük olasılıkla bir Roma basillique'dir(eyalet meclis sarayı)Roma hamamı,gymnasium olması ihtimalleri üzerinde de durulmuşturFakat Roma Hamamlarında görülen özelliklere sahip bulunmadığı gibi,Amasra da tarihinin hiçbir devrinde bu büyüklükte bir gymnasium'u gerektirecek kültürel merkezlik boyutu kazanmamıştırBuna karşılık,Roma basillique'lerinin genel çizgileri bu harabede görülebilmektedirForumun bir köşesinde,bir veya iki katlı,dikdörtgen biçiminde,taksimatında mahkeme,borsa yönetim bölümleri olan,bir cephesi sütünlarla desteğe alınmış;ortadaki daha geniş olmak üzere 3,5,7 nef'e ayrılan "Senat (Eyalet Merkezi) basillique" tanımına, benzerlik verir45×18 m2lik dış boyutlarıda burasının bir basillique olduğunu göstermektedirYapının daha sonraları "Bedesten" adını alması da yine asıl işleviyle ilgilidirÇünkü bu tür yapılarda aynı zamanda ticaret işleri yürütülür ve yönetilirdi "Opus reticulatum" denilen klasik örgü tarzında tuğladan inşa edilen eserden düz atkılar, azman büyük taşlarla gerçekleştirilmiştirBütünüyle tahribe uğrayan güney cephesinin özellikleri bilinmemektedirBu cephenin,ortada bir apside deyer veren çok sütünlu bir görünümde olduğu sanılmaktadırKuzeye bakan uzun cephe,yüzeysel işlemeleri dışında bütünü ile ayaktadırÇok sayıda giriş ve aydınlık açıklığı,içeriye veya dışarıya dönük sağır kemerler bu cephenin başlıca özelliğidirDoğu ve batı cephe duvarları ile nefleri ile ayıran iç duvarlarıında,inşaatlarda kullanılmıştır Yapı,tam bir simetri vermektedirKuzey cepheye bağlı 5 nef'ten ortadaki,ikinci kat izleriyle birlikte burasının bir atrium (iç avlu) olduğunu düşündürürGüneydoğu ve güneybatı köşe neflerinin,birer giriş avlusu olması muhtemeldirGüneye bakan 4'ü simetrik,ortadaki büyük 5 salon ve bunları kuzey neflerinden ayıran dar koridorda tahrip olmuşturYapının tavanı,çatı örtüsü ve tabanı ile dış ve iç duvar yüzeylerinin özellikleri konusunda şimdiye kadar restitüsyon,yorum veya değerlendirme yapılmamıştırDoğu ve kuzey duvarlarının alt kesimlerinde görülen kör kemerler ve taş lentolar,yapının bir bodrum katının da bulunduğu izlenimini verir Harabenin yüz metre güney batısında,aynı döneme ait "arter"in (tören caddesi) ayakta kalabilmiş üç sütunu görülmektedirBu şeref yolunun çok sayıdaki sütunlarından iyon başlıklarındn birkaç parça da müzededir Müze Müze' de iki yanda ıki ayrı tarih sergileniyor Tek Katlı müzenin sağ tarafı Antik dönem buluntuları Hemen hepsi bina temelleri kazılırken bulunmuş Binanın sol bölümünde Osmanlı eserleri sergileniyor Sergilenemeyen birçok eser ise üst kattaki depoda korunuyormuş Binanın bahçesinde de kimi buluntular sergileniyor Amasra müzesi görülmesi gerekli bir müze Türk Hamamı 17 yüzyılın başında yapıldığını,Evliya Çeleb'nin "bir hamam-ı dilküşa (gönül açısı,ferah hamam) olarak söz etmesinden çıkarmak mümkündürMimari özellikleri de bunu gösterirDıştan 9,7×7,5 m boyutlarında olan ve Hacı aliağalar ailesine ait bir evin bahçesinde bulunan harap hamamın soğukluk bölümü yakılmıştırIlıklığı,üç kurnalı yıkanma halveti ile giriş halveti,dinlenme holü ve makatı,sıcak ve soğuk su hazne bölümleri kısmen sağlamdırIlıklık, 3 m çapında bir orta kubbe ve viki yarım kubbe ile örtülüdürDört köşede görülen "biye"ler,Anadolu beylikleri dönemi mimarisini hatırlatırBuna karşılık sekili tonozlar, 17 yüzyıla ait buluşlardırBu küçük hamamda,ısıtma tertibatına özen gösterildiği tüfenklik ve cehennemliklerin varlığından anlaşılabilmektedirHamamın,kuyudan çekilen suyun hazne olarak kullanılan bir Roma lahdinde biriktirilmesi ile çalıştırıldığı öğrenilmiştir Katip Çelebi'nin ve Uluslu İbrahim Efendi'nin "pis ve soğuk" diye tanımladıkları bu hamamın nezamana kadar kullanıldığı konusunda bir bilgi olmadığı gibi,vakfının bulunup bulunmadığıda bilinmemektedir19 yüzyıl'a gelene kadar Amasra'da yapılan biricik Osmanlı eseridir Sağırosman ailesine ait ikinci hamam,Büyük Liman Tarafındadır1980'li yıllarda yapılmış olup soyunma yeri deniz tarafında ve ahşaptırAsıl hamam,bir ara halveti ile tek kubbeli sıcaklıktan ibarettirSağırosmanlar Hamamı çalışabilir durumdadırNecdet Sakaoğlu Kuşkayası Kuskayası Yol Anıtı MS 41-54 tarihleri arasında imparatoru Tiberius Germanicus Cladius zamanında doğu eyaletleri inşaat ordudsu komutanlığı yaptıkdan sonra kayd-i hayat şartıyla bithyria-pontus valiliğine atanan gaius julius aguila tarafından yaptırılmış karayolu dinlenme anıtıdırAnıt kemerli bir niş içine oyma tekniği ile yapılmıştırToga giyimli bir insan figürü ve nişin sağında bir sütün sütünun üzerinde ise kartal motifi bulunmaktadırKartal askerlerin sınırsız gücünü temsil etmektedirİki kitabesi bulunan anıt anadoluda yapılmış tek yol anıtıdır Nasıl Gidilir : Gerede üzerinden Safranbolu ya, oradan da Bartın yoluyla sahili buluyorsunuz Sahile gelmeden sola Bartın'a, sağa Amasra ya dönülüyor Bartın-Amasra arası 14 kmAcelesi olmayan, otoyolu da sevmeyen İstanbullular otomobille biraz uzun, biraz bozuk bir güzergahı seçebilirler Adapazarı kavşağından Karusu sahiline çıkıp kıyı kıyı Kocaali, Akçakoca, Alaplı, Ereğli, Zonguldak, Bartın'ı geçerek Amasra ya ulaşabilirler Biraz meşakkatli ama çok yeri, güzel sahilleri görmüş olursunuz ( Bu yol kışın tavsiye edilmiyor ) |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|