Halikarnas Mozolesi-Mausoleion |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Halikarnas Mozolesi-MausoleionKral Mausolos adına karısı ve kız kardeşi Artemisia tarafından Halikarnassos da yaptırılmış, Dünyanın yedi harikasından biri sayılan, kolonlarıyla Yunan mimarisini, piramit şeklindeki çatısıyla da Mısır mimarisini birleştiren, oldukça büyük boyutlardaki mezardır Bu öneminden dolayı kendinden sonra gelen, aynı stildeki tüm yapılara mozole denmiştir Mausoleion alanı bugün açık hava müzesi olarak düzenlenmiştir İçeri girildiğinde sağda Bodrum tipi bir ev görülmektedir Solda görülen uzun yapı içinde Mausoleion la ilgili kabartmalar, maket ve bazı çizimlerle yapıya ait mimari parçalar sergilenmektedir Dünyanın yedi harikası ndan biri diye tanımlanan Mausoleion un yükseldiği yer bugün bir çukur olarak görülür Bu çukurun ne olduğunu anlamak için öncelikle kapalı sergi salonunun gezilmesi gerekir Taban ölçüleri 32 x 38 metre boyutlarındaki Mausoleion, bir zamanlar uzun kenarı 242,5 kısa kenarı 105 metre olan geniş bir alanın kuzeydoğu köşesinde yükselmekteydi Antik yazarların anlattıklarına göre Mausoleion, dört bölümden oluşmaktadır En altta yüksek bir kaide (podyum); onun üzerinde kenarlarında onbir, kısa kenarlarında dokuz olmak üzere 36 İon sütunlu tapınak şeklinde bir bölüm vardır; onun da üzerinde 24 basamaklı piramid şekilli bir çatı ve en tepede dört atın çektiği araba içinde Mausolos ve Artemisia nın heykelleri yer almaktadır Anıtın yüksekliği konusunda Latin yazarı Plinius bilgi vermektedir Latinlerin dünyanın yedi harikası olarak gördüğü Mausoleion un yüksekliği 180 İon ayağıdır Bu da yaklaşık 55 metredir Yirmi katlı bir apartmanın yüksekliği kadardır Antik yazarlar yapının mimarının Pytheos olduğunu kaydetmektedir Ayrıca Satyros un adı da geçmektedir Vitruvius, MÖ IV yüzyılın en önemli dört heykeltraşının bu yapıda çalıştığını kaydetmiştir Doğuda Skopas, batıda Leokhares, kuzeyde Bryaksis, güneyde Timotheos çalışmıştır Bryaksis, Karyalı bir sanatçıdır Diğer sanatçılar Yunanistan dan getirilmiştir Dört atlı arabayı Mimar Pytheos un yaptığı söylenmektedir Karya satrabı Mausolos, kendi yönetimi zamanında muhtemelen MÖ 355′ te yapıya başlamıştır Onun ölümünden sonra (MÖ 353) karısı, aynı zamanda kız kardeşi Artemeisia anıtın yapımını sürdürmüş; onun da ölümünden sonra (MÖ351) Mausolos un diğer kardeşleri inşaata devam etmişlerdir Muhtemelen, inşaat MÖ 340′ ta Piksodaros la Ada arasındaki satraplık mücadelesi sırasında yarım bırakılmıştır Anıt mezar ana kayanın kesildiği yerlerden ve yeşil taşlardan anlaşılacağı üzere günümüzde görülen çukurun bulunduğu yerde yükselmekteydi Anıtı son ayakta görenlerden biri MS XII yüzyılda yaşamış Piskopos Eustathios tur Bu anıtın 1500 yıl ayakta kaldığını göstermektedir Bu tarihten sonra anıtın bir deprem sonucu yıkıldığı sanılmaktadır 1402′de Saint Jean şövalyeleri Bodruma geldiklerinde anıtı yıkık olarak görmüşlerdir Şövalyeler anıtı taş ocağı olarak kullanmışlar hemen tüm taşlarını sökerek Bodrum Kalesi ni yapmışlardır İlk tahribat şövalyeler tarafından 1494′ te yapılmıştır Çukurun en derin yerinde bulunan asıl mezar odası o çağda şövalyeler tarafından bulunamadığı için, yok olmaktan kurtulmuştur 1522 yılında Saint Jean şövalyeleri kalelerini güçlendirmek istemişler ve çevrede kale yapımında kullanılmak üzere eski yapı taşları aramışlardır Mausoleion, son tahribata bu tarihlerde uğramıştır Kalenin güçlendirilmesinde görev alan şövalyelerden de La Touret mezar anıtının tahribini hatırasına yazmıştır Günümüzde kiremit bir çatı altında kısmen korunmaya çalışılan 12 basamaklı merdiveni nasıl bulduklarını, mezar odasına giden koridorun iki yanındaki heykelleri ve kabartmaları nasıl önce hayranlıkla seyredip sonra da parçaladıklarını anlatmaktadır Tam mezar odasına girecekleri zaman paydos borusunun çaldığını; asıl odaya girmeden kaleye döndüklerini, ertesi gün geldiklerinde ise mezar odasının açıldığını, her yerde parçalanmış halde kıymetli kumaşlar ve altın ziynet eşyaları gördüklerini yazmıştır Bugün mezar odasının girişini kapatan iki tonluk dikdörtgen bloklardan biri koridorun içinde görülmektedir İngiliz araştırmacı Newton 1856-1857 yıllarında burada yaptığı kazı sırasında taş bloğu orijinal yerine götürmüştür Kazı sırasında bulduğu kabartmaları, Mausolos ve Artemisia nın heykellerini, dört atlı arabanın parçalarını British Museum a götürmüştür Daha önce Lord Stratford Canning (Türkiye de bulunan İngiltere Büyükelçisi), 1846 yılında Padişah Abdülmecit ten aldığı izinle Bodrum Kalesi nin duvarlarında görülen Mausoleion kabartmalarını da Londra ya götürmüştür Bugün yarı kapalı sergi salonunda, geçen yüzyıl buradan götürülen kabartmaların ne yazık ki alçı kopyaları sergilenmektedir Çukurun güneyinde bulunan ana kaya içine oyulmuş merdivenler burada Mausoleion dan önce mevcut olan başka bir mezar anıtına aittir Mausoleion un yapımı sırasında burası kesilerek örtülmüştür Ana kaya çok yumuşaktır, yer yer dökülmektedir Merdivenin dibinde sağda görülen kapı ana kaya içine oyulmuş bir koridora açılmakta koridorun sonunda Arkaik Devre ait (MÖ VI yüzyıl) bir mezar odası bulunmaktadır Kapı girişinde ve merdiven duvarlarında görülen oyuklar adak yerleridir Kapının sonunda dipte görülen kanallar “galeri” diye adlandırılmakta, dolan suların boşaltılması için kullanıldığı anlaşılmaktadır Bu galeri de Mausoleion dan önceye aittir Koridorun sonunda, solda büyük bir mezar odasına açılmaktadır Bu oda ana kaya oyulmak suretiyle yapılmıştır Mausoleion a bakan yönünde de bir pencere bulunmaktadır Bu mezar odasının yanında daha önce Newton tarafından açılan bir başka mezar odası varsa da, bu oda Danimarkalı ların yaptığı kazı sırasında açılmamıştır Pencere diye adlandırılan bölümün altında anıtı çevreleyen galerinin devamı görülmektedir Bacalar yapım kolaylığı sağlamak için açılmıştır Bacaların bir kısmı kazı alanında görüleceği gibi kuyulara dönüştürülmüştür Çukurun güneyinde görülen dikdörtgen taş bloklardan yapılmış ayakların neye yaradığı anlaşılamamıştır Asıl mezar odasına giren merdivenler Newton un anlattığı gibi ana kaya içine oyulmuş basamaklar değildir Bu basamakların bir kısmı kesme taşlardan yapılmıştır Danimarkalı ların yaptığı kazı sırasında merdivenlerin dibinde Newton tarafından kazılmamış alanda boğa, koyun, keçi, horoz ve kumru kemikleri bulunmuştur Bunlar tören sırasında kurban edilen hayvanların kemikleridir Mausolos un öbür dünyada yararlanması için konulmuştur Burada görülen kanal Mausoleion mezar anıtına aittir Açık hava müzesinin doğu bahçe duvarının sağ köşesine yakın bir yerde bulunan kapıdan dışarı çıkıldığında Mausoleion mezar anıtının kutsal alanı çevreleyen peribolos duvarının bir kısmı görülmektedir Müze binası kapalı ve yarı açık olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır Kapalı bölümündeki topografik harita ve Mausoleion maketi burayı gezenlere yapıyı ve şehri daha iyi bir şekilde tanıtmaktadır |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|