Lübnan,Da Tatil |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Lübnan,Da TatilLübnan Hakkına Daha Fazla Bilgi Vermek İsteyen Bu Konudan Devam Etsin Ortadoğu'nun İsviçresi, "Bal ve Sütler Ülkesi", "Ortadoğu'nun Paris'i" Daha neler söylenmedi ki Lübnan ve özellikle Beyrut için Lübnan bölümünde yer alan notlar, yılların süzgecinden geçirilmiş, anlatılan her yere gidilmiş, yemeklerin tadına bakılmış, gezilmiş; bilgilerin belirli bölümünün internete aktarılmasından oluşuyor Şimdilik kısaca anlatılan bir çok bölüm, siteye ayrıntılı olarak zaman içinde eklenecek Şimdiden iyi gezmeler Lübnan'la ilgili ayrıntılı fotolar için, mutlaka, ama mutlaka Foto galeriyi mutlaka gezin ! Göreceğiniz fotoğraflarla, pişman olmayacaksınız! Lübnan, Ortadoğu'nun bir zamanlar en önemli kavşak noktalarından biriydi Her gün dünyanın dört bin yanına onlarca uçak sefer yapardı Yıllarca kesintiye uğrayan bu bağlantı imkanları bugün de artık yavaş yavaş eskisinin yerini alıyor UÇAK Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta bulunan uluslar arası havalimanı, ülkeye gidebileceğiniz ilk ana noktalardan biri Türk Hava Yolları istanbul'dan yaz aylarında haftada üc sefer yapıyor (Pazar, Çarşamba ve Perşembe günleri) Dönüş için de bir sonraki günün sabahında seferleri var Ayrıca Lübnan havayolları da haftanın belli günlerinde Beyrut'a gidiyor Yani hemen her gün Beyrut'a uçakla ulaşabilirsiniz İSTANBUL-BEYRUT ARASI NE KADAR? İstanbul'dan 1 saat 15 dakikalık yolculukla Beyrut'a gidiyorsunuz Kısacası İstanbul'dan Antalya'ya gider gibi Lübnan'a gidiyorsunuz İiki yıl önce yenilenerek açılan havalimanı, bugün bir çok Ortadoğu ülkesinin dışında, batı ülkelerinde bile olmayan standartta Güvenlik ve rahatlık ön planda İki katlı olarak yapılan havalimanında gidişler üst kattan yapılıyor Dönüşler ise alt kattan Gidiş katında içeri girer girmez, güvenlik kontrolü var Check in konturarlarına geçmeden önce, hemen güvenlik kontrolünden geçiyorsunuz İşlemlerinizi yaptırdıktan sonra da bu kez pasayort kontrolü sizi bekliyor LAPTOPLAR AÇILARAK KONTROL EDİLİYOR! Buradan da geçtikten sonra, free shopun ve özel salonların bulunduğu alana geçiyorsunuz Çıkışta da güvenlik kontrolu var Özellikle son kontrolde yanınızda laptop varsa mutlaka açmanızı istiyorlar O nedenle laptopunuzu mümkünse kolay açabileceğiniz şekilde taşıyın Çanta içine koymayın Boşuna zaman kaybetmeyin Bu sırada güvenlik görevlileri, durumlarından şüphelendikleri kişileri arayıp, evraklarını kontrol ediyorlar Amaç havalimanında güvenlik açığı bırakmamak Daha sonra da bekleme salonlarına gidiyorsunuz HAVAALANINDA İNTERNET KİOSKLERİ Beyrut Havalimanı'nda bir de hem kablosuz yani wireless internet baglantisi var Bunun icin Lübnan'da hizmet veren IDM isimli sirketin 5 dolardan baslayan ve 30 dakika internet hizmeti almanızı sağlayan kartlarını kullanmanız gerekiyor Bu kartlarla uçağa binmeden önce vaktiniz varsa maillerinizi kontrol edebilir ya da internette surf yapabilirsiniz VIRGIN MAGAZALARI HER YERDE Beyrut Havalimanı içinde en az 3-4 noktada Virgin magazalarinin irili ufaklı şubeleri var Bunun şunun için yazıyorum Özellikle Dış hatlar gidişte bulunan en büyük mağazasında en son ingilizce kitapları, DVD'leri, müzik CD'lerini alma imkanınız var Burada da yok yok neredeyse KARAYOLU Lübnan'a Türkiye'den karayolu ile gitmek mümkün İlk başta bunun size çok uzak geldiğini tahmin ediyorum Ama Beyrut'tan aracınızla çıkıp Adana'ya Suriye'yi de geçerek 6/7 saatte gidebileceğinizi söylersem ne yaparsınız! Evet gerçekten, yol bu kadar kısa İstanbul'dan yola çıkarsanız tabii ki durum değişiyor İstanbul- Beyrut arası da, 18 saat sürüyor Tabii böyle bir yolculuk düşünenler genellikle, Adana'da mola verip geceliyor Sonra da yola ertesi gün devam ediyor Yol rahat ve güvenli Beyrut'ta bulunan Lübnanlılar ve Türkler'de ülkeye yaptıkları seyahatlerinde genellikle bu yolu tercih ediyorlar DİKKAT: Lübnan ve Suriye vizelerinizi yola çıkmadan almayı unutmayın Yoksa sınırlarda zorluklarla karşılaşabilirsiniz VİZE! Lübnan'a giderken vize almak sorun degil İstanbul'da oturuyorsanız Nişantaşı'nda bulunan Lübnan Konsolosluğu'na gideceksiniz Buradaki görevliye ne amaçla gitmek istediğinizi söylüyorsunuz Eğer davetli olarak gidecekseniz davet mektubunuzu yoksa turistik amaçla gittiğinizi belirtiyorsunuz Genellikle bir sorun çıkarmadan vize başvurunuz kabul ediyorlar Size hemen alt katta bulunan Yapı Kredi Bankası'nda açtırdıkları banka hesap numarasını veriyorlar Vize parasını yatırıyorsunuz Öğleden sonra da gidip pasaportunuzu vize verilmiş olarak alıyorsunuz Ancak bir öneri Lübnan'a kadar gitmişken, Suriye'ye de gitmeşi düşünebilirsiniz Çünkü Beyrut'tan Suriye'nin başkenti Şam'a taksiler, dolmuşlar, özel araçlarla maksimum 3 saatte gitme imkanınız var Eğer böyle bir niyetiniz varsa Lübnan vizenizi multiple (çok giriş çıkışlı) almanız gerekiyor Ayrıca yine Suriye konsolosloğu Nişantaşı'nda yer alıyor Hemen oraya da ertesi gün vize başvurusu yapabilirsiniz Suriye son yıllarda Türk vatandaşlarına fazla zorluk çıkarmadan vize veriyor Hatta Lübnan vizeniz varsa hiçbir belge bile sormuyorlar turistik geziler için Ellerinden gelen yardımı yapıyorlar neredeyse |
Lübnan,Da Tatil |
11-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Lübnan,Da TatilLÜBNAN DEVLETİN ADI: Lübnan Cumhûriyeti BAŞŞEHRİ: Beyrut YÜZÖLÇÜMÜ: 10400 km2 NÜFUSU: 2900000 RESMİ DİLİ: Arapça DİNİ: İslâm, Hıristiyan, Dürzî PARA BİRİMİ: Lübnan Lirası Güneybatı Asyada ve DoğuAkdeniz kıyısında bulunan bir Ortadoğu devleti Lübnanın kuzey ve doğusunda Suriye, güneyinde İsrâil ve batısında Akdeniz bulunur Dinleri, ırkları ve kültürleri birbirinden çok farklı olan insanların yaşadığı, bitki örtüsü ve iklim bakımından da aaaatlara sâhip, karışık bir ülkedir Bu yüzden Ortadoğunun İsviçresi sayılır Târihi Lübnanın en eski târihi Fenikelilerle başlar Fenikelilerden sonra Lübnana sırasıyla Âsurlular, Yeni Bâbilliler, Persler, Makedonyalılar ve Romalılar sâhip oldular Hazret-i Ömer zamânında, 643 yılından îtibâren Suriyenin fethi için gönderilen İslâm orduları, aynı târihlerde Lübnanı da fethetti Bu arada Suriyeden göç eden Marunî Arapları, Lübnan Dağlarının kuzey bölgelerine yerleştiler Bugünkü iç karışıklıkların sebebi olan Dürzîler ise on birinci yüzyılda güneyden Lübnana girdiler Lübnan daha sonra Haçlı saldırılarına mâruz kaldı ve birçok küçük Haçlı devletçikleri kuruldu Bunlar da Memlûkler zamânında özellikle Baybars ve Kalavun dönemlerinde temizlendi Osmanlı Devletinin ilk olarak Müslümanların halîfesi ünvânına da sâhip olan pâdişâhı Yavuz Sultan Selim Han, 1516 ve 1517deki Mısır Seferi sırasında Memlük Devletine son vermiş ve Lübnanı da Osmanlı sancağı yapmıştı Osmanlı adâlet ve idâresindeki Lübnan, özel bir statüye sâhipti Otonom idâre sistemiyle yönetilirdi ve ayrı bir vergi (haraç) sistemine tâbiydi Dolayısıyla Lübnan, refah seviyesi yüksek, türlü kolaylıklara sâhip ve harplerden uzak bir hâlde sâkin bir sancaktı Komşu bölgelerin insanları akın akın Lübnana göç ederek nüfusu arttırmaya başladı Bu kadar rahatlığa rağmen Fakreddin Maan adlı bir Dürzî yönetiminde iken, Osmanlı Devletiyle münâsebetleri bozuldu Maan, 1613te Osmanlı ordusunun korkusuyla İtalyaya kaçtıysa da 1618de geri döndü Mısıra kadar sınırlarını genişletti Nihâyet 1633te gerekli cezâsı verildi 1799da Napolyona karşı Akkada, Lübnan idârecilerinden olan Başir-II muhârebe ederek Fransızlar bozguna uğratıldı Lübnan tam 402 yıl Osmanlı idâresi altında kaldı Son dönemlere doğru Lübnanda sayıları artan Dürzî ve Marunîler, isyanlar çıkarmaya başlamıştı Fransızlar Marunîleri, İngilizler ise Dürzîleri destekliyorlardı Nihâyet Birinci Cihan Harbi sonunda Lübnan, Fransız mandası altına girdi 1926da çıkan Dürzî Atraş Paşa isyânı büyük bir katliam sonucu bastırıldı Kıtalara hâkim Osmanlı Devleti yıkılınca, bütün bölgelerde olduğu gibi Lübnanda da idârî sistem tamâmen bozularak karışıklıklar arttı Sultan İkinci Abdülhamîd Han zamanında Osmanlı Devletinin en büyük ve en gelişmiş şehirlerinden biri olan Beyrut, savaş alanına döndü 1941de Fransa mandası altında bağımsız oldu 1943te manda da kaldırıldı, seçimler yapıldı Hükûmet ve idârî sistemde dinlerin eşit etkisi esas olmak üzere hazırlanan Millî Pakt (1943te) kabul edildi Buna göre, Lübnan batı ile dost olan Arap Birliği üyesi bir devlet oluyordu 1945te Birleşmiş Milletlere katıldı Arap-İsrâil Harbinde,Arap devletleri safında İsrâile taarruz etti Harbin sonunda yurtsuz kalan 400000 Filistinli, Güney Lübnanda mülteci kamplarına alındı Bugün dış güçlerin müdâhalesi ile Lübnan iç savaşı, tedâvisi mümkün olmayan kangren hâline gelmiştir 1975ten bu yana iç savaş muhtelif şekiller değiştirerek devâm etmektedir Fizikî Yapı Güneybatı Asyada 33°-35° kuzey enlemleri ve 35°-36° doğu boylamları arasında yer alan Lübnan, ismini, “Beyaz Karlar” mânâsına gelen Lübnan Dağlarından alır Küçük bir ülke olmasına rağmen fizikî yapı oldukça farklıdır Kuzeyden güneye 217 km uzunluğa ve doğudan batıya 32 ila 80 km kadar genişliğe sâhip olan ülke, başlıca dört bölgeye ayrılabilir: Kıyı bölgeleri, Bekaa Vâdisi, Lübnan Dağları, Antil Lübnan Dağları Kıyı bölgeleri verimli olup, nüfûsu kalabalık olan tarım alanlarıdır Önemli ticâret merkezleri buradadır 169 km uzunluğunda ve yaklaşık 10-56 km genişliğindeki Lübnan Dağları denizin yanısıra uzanır Yükseklikleri kuzeyde 3100 m ve Beyrut civârında ise 2500 mye ulaşır Bu dağları yer yer yaklaşık 300 m derinliğindeki kanyonlar kesmektedir Bu dağlara paralel olan Anti-Lübnanlar ise Suriye sınırını teşkil ederler Lübnan Dağlarının sona erdiği yerde yaklaşık 180 km uzunluğunda ve 10 ila 16 km genişliğindeki Bekaa vâdisi yer alır Kuzeydeki Oronte ve güneydeki Litani nehirleri buradan doğar 10400 km2lik yüzölçümü olan Lübnanın en yüksek yerleri Kurnet-es Sauda ve 2814 m ile Hermon Dağıdır İki nehrin kaynaklarını ayıran Baalbek bölgesi ise yaklaşık 900 m yüksekliğindeki Bekaa Vâdisinde yer alır İklim Tıpkı fizikî yapısı gibi iklimi de farklılık arz eder Çok değişken olan iklimi, yaz ayları sıcak ve kurak, kış ayları ise yağışlı geçer Yaz ayları sıcaklık ortalaması yaklaşık 30°C iken, kışın 11°C olur Lübnan Dağlarının batı etekleri yılda ortalama 1270 mm yağış alırken, Anti-Lübnanda bu rakam çok daha düşüktür Dağların zirveleri sürekli karla kaplı olup, kış mevsimi hiç bitmez Bekaa Vâdisi ise yaklaşık 380 ilâ 635 mm yağış alır Bu bölgede kışlar soğuk, yazlar kurak ve sıcak geçer Tabiî Kaynakları Lübnan yeterli yeraltı kaynaklardan mahrum olup, sâdece toprakları nisbeten verimlidir Bu toprakların % 32si dâimî ekim alanıdır Bunların da ancak % 21i sulanabilmekdedir Topraklarının % 35i üretim potansiyeline hâiz ise de su kaynaklarının kıtlığı yüzünden kullanılamamaktadır Sâdece yaklaşık 68000 hektarlık bir arâzi sulanabilmektedir Lübnan diğer Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi, petrolce zengin ülkelerden biridir Bunun dışında diğer mâdenler hemen hemen yok gibidir Lübnan Dağlarında önceleri limon ve sedir ağaçları pek fazlaydı Öyle ki sedir ağacı Lübnanın sembolü olmuştu Fakat bugün bu özellik oldukça azalmıştır Lübnan ormanlarının kerestesi çok makbuldür Nüfus ve Sosyal Hayat Birçok etnik grubun birarada bulunduğu Lübnanda, bütün Batı Asya ülkesinden insanlar mevcuttur Bu duruma, Osmanlı Devletine bağlı olarak yaşadığı 402 yıl boyunca sâhip olduğu özel statüsü sebep olmuş denilebilir Değişik zamanlardaki istilâ ve göçler, Haçlı Seferleri, iç çatışmalar, cihan harpleri, Avrupalıların istilâ emelleri ve günümüzdeki süper güçlerin karmakarışık olan Ortadoğuyu ellerine geçirme arzuları küçük bir Ortadoğu ülkesi olan Lübnanı mozaik taşına çevirmiştir Bu yüzden nüfûsun yarıdan fazlası yabancı kaynaklıdır Diğer özelliklerinde olduğu gibi din ve dilde de Lübnan karışıklık arz eder Nüfûsun % 50den fazlası Müslüman ise de bunun bir kısmı Şiîlerden meydana gelir Diğer önemli büyük topluluk Hıristiyanlar olup, çoğunluğu Katoliktir Arap ırkına mensup olan Marunî Hıristiyanları oldukça fazladır Ayrıca Melehitler, Ermeniler, Gregoryanlar ve Suriye Ortadoksları da mevcuttur Üçüncü büyük grup ise, Dürzîler olup, sayıları 80000i bulmaktadır Yaklaşık 2900000 nüfuslu bir ülke olan Lübnanda kilometrekareye 279 kişi düşer ve çoğunluğu resmî dil olan Arapçayı konuşur Ayrıca Türkçe ve Ermenice de konuşulur Bunun yanında Fransızca da oldukça yaygındır Nüfusun % 90ı Arap, % 6sı Ermeni olup, diğerleri karışık ırklardandır Nüfûsun % 75i okur yazardır Devletin açtığı ve içinde Türkçe öğrenim de yapılan Beyrut Üniversitesinden başka Amerikan ve Arap Üniversiteleri de mevcut olup, genellikle İngilizce, Fransızca ve Arapça öğrenim yapılır Günümüz Lübnanı kardeş kanı dökülen ve her an iç harbin eşiğine gelebilen bir ülkedir Emperyalist ülkeler, geçmişte olduğu gibi bugün de “böl-parçala-yut” prensibiyle Lübnanı bölme çabasındadır Bugün Lübnanda birçok milis kuvvetleri bulunmaktadır Hâlen Lübnanda yaklaşık 400000 Filistinli mültecî, kamplarda kalmaktadırlar Hıristiyan dünyâsı Haçlı zihniyetinden aslâ vazgeçmiş değildir Evvelce Katolikler Fransızlarca ve Ortadokslar Ruslarca ve Dürzîler İngilizlerce destekleniyordu Durum bugün için de aynıdır Hıristiyan gerillalar Avrupalılarca destek görmekte, İsrâil ve Suriye birlikleriyle birlikte Lübnanlı Müslümanlara ve Filistinlilere küçük Haçlı seferleri düzenleyerek kan ve ölümün sembolü olmaktadırlar Bugün Lübnanda 7 ayrı ordu vardır; bunlar (50 bin kişilik) İsrâil, (20 bin kişilik) Hıristiyan Falanjist, (12 bin kişilik) Lübnan, (30 bin kişilik) Suriye, (7 bin kişilik) Hür Lübnan, (15 bin kişilik) Filistinli gerillalar ve (7 bin kişilik) Amal ordularıdır Ayrıca barış gücü de mevcuttur (1993) Dolayısıyla Lübnan her an patlamaya hazır bir barut fıçısı görünümündedir 1975te başlayan iç savaştan bu yana silahlı çatışmalar, bu kadar fazla asker ve sivil teşkilatlar bulunması dolayısıyla zaman zaman artmış ve ateşsiz bir gün hemen hemen hiç geçmemiştir Siyâsî Hayat Lübnan parlamenter cumhûriyet rejimi ile idâre edilir Beş idârî bölgeye ayrılır Dört yılda bir seçilen 99 üyeli bir meclis bulunur Devlet Başkanı, Marunî Hıristiyanlarından olmak üzere altı yıllığına seçilir Hükûmeti kuran başbakan, Sünnî Müslümandır Meclis başkanı ise Şiîdir Her ne kadar meclis sandalyeleri kontenjana tâbi ise de, milletvekilleri oldukça karışık dînî topluluklarca seçildiğinden mecliste belli bir dînî topluluğun çoğunluğu elde ettiği pek görülmez Politik partiler din farklılıklarını göz önüne alarak hareket etmektedirler Bugün Lübnanda Sağcı Falanjistler (Hıristiyanlar), sağcı Müslüman Kardeşler, Yoksunlar Hareketi, Sosyalist Parti, Baasçılar, Iraklı Baasçılar, Nasırcılar, Komünistler, Sünnîler, Şiîler olmak üzere çok sayıda grup vardır Bunlardan başka Marunî keşişlerinin idâre ettikleri Sedir Savunucuları Cephesi ve Marunî Birliği Milisi ve yedi ayrı ordu, husûsî milis kuvvetler ve Ermeni teşkilatları bulunmaktadır Ortadoğunun ticâret ve turizm merkezi iken 1975-1976 iç harbinden bu yana savaş, terör, kan ve barut içinde kalan ve imhâ olan Lübnanda 80000in üzerinde yabancı asker vardır Ekonomi Ortadoğunun ekonomik bakımdan en gelişmiş ülkelerinden biridir Lübnan ekonomisine özel teşebbüs hâkim olup, ülke liberal iktisat sistemini uygulamaktadır Halkın çoğu tarımla uğraşır, bununla berâber millî hâsılanın % 35ini ticâret ve % 13ünü de îmâlâtçılık meydana getirir Lübnan ekonomisi özellikle 1950den sonra gelişme göstermiştir Serbest pazar olması, Lübnanı, Arap Ortadoğusunun ticârî ve mâlî merkezi hâline getirmiştir Kişi başına düşen millî gelir, 884 dolardır Daha çok İtalya, Fransa, Suudî Arabistan, Kuveyt, Ürdün ve Suriye ile ithâlat ve ihrâcat münâsebetleri içerisindedir Temel gıdâ mahsülü (Creal) olmakla berâber, buğday, arpa, muz, üzüm, şekerkamışı, zeytin, patates, pamuk ve çeşitli sebze ve meyveler yetiştirilir Tarım ürünleri temel ihraç maddeleri olup, bunların yanında yünlü eşyâlar, deri ve çimento da satılır Bunlara karşılık dışardan endüstri hammaddeleri, makina, çeşitli eşyâlarla hayvan ve hayvânî ürünler ithal edilir Gıdâ, şeker, tekstil, çimento ve petrol endüstrileri mevcuttur İki büyük petrol boru hattı Lübnanda son bulur Bu yüzden petrol ve transit taşımacılıktan Lübnan büyük kârlar sağlamaktadır Bunlardan başka mobilya ve kâğıt endüstrileri çok önemlidir Lübnan, en fazla geliri, transit taşımacılıktan elde etmektedir Beyrut, dünyânın önemli ticârî ve mâlî merkezlerindendir Normal devrelerde ticâret ve bankacılık merkezi olduğu gibi, aynı zamanda Arap Ortadoğusunun dağıtım kapısıdır Hava ulaşımı ağırlıkta olmak üzere, transit taşımacılığın üçte ikisi Beyruttan geçmektedir Fakat bu özellikleri iç savaşlar sebebiyle sarsılmaktadır Lübnanın diğer önemli gelir kaynaklarını mücevherat satımı ve turizm teşkil etmektedir Elektrik enerji ihtiyacının büyük bir kısmını Litani Nehri üzerindeki Kârûn Barajından sağlamaktadır Ülke mükemmel bir karayolu şebekesine sâhiptir Ayrıca 420 kmlik demiryolu da vardır Sayda, Beyrut ve Trablus limanlarına her türlü gemi yanaşabilmektedir Beyrut havaalanı ise Ortadoğunun işlek hava limanıdır |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|