L'enfant Maudit -Lanetli Çocuk

Eski 11-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

L'enfant Maudit -Lanetli Çocuk



LEnfant Maudit -LANETLİ ÇOCUK

Balzacın 1837 tarihli LEnfant Maudit adlı romanı Lanetli Çocuk adıyla ilk kez dilimize kazandırıldı Romanda, 16 yüzyılda zalim, derebeyi bir babanın, karısına ve oğluna yaptığı kötülükler ve hüzünlü bir aşk öyküsü anlatılıyor

LANETLİ ÇOCUK,
HONORÉ DE BALZAC,
ÇEV : ORÇUN TURKAY,
YKY,
112 SAYFA, 11 TL

Lanetli Çocuk, Honoré de Balzacın 1837de basılmış romanı Özgün adı LEnfant Maudit Türkçeye ilk kez çevriliyor Çeviren Orçun Türkay Lanetli Çocuka bir roman denemez bence; romandan çok bir uzun öyküye benziyor Bir roman olacak değin oylumlu değil her şeyden önce; kişi kadrosu, olaylar ve çevre sınırlı

1591de; Fransada iç savaşın sürdüğü, yasaların hiçe sayıldığı bir dönemde, Herouville Kontunun karanlık şatosunda başlar olaylar Bir kış gecesi, Kontes Jeanne dHerouville, doğum sancılarıyla uyanır İlk çocuğuna hamiledir Ancak korku içindedir genç kadın Çünkü Kont, doğacak çocuğun kendisinden olmadığını düşünmektedir Zalim bir derebeyidir kocası, “hunhar alnı o uyurken bile korku…” salar çevresine, “Bir çocuk kontun yüzüne dikkatlice baksa, dadısının anlattığı korkunç öykülerdeki çocuk yiyen korkunç devler…” gelir aklına Derebeyi “infazlarının sertliğiyle ün salmış[tır]” Zorla, korku salarak evlenmiştir Kontesle Evlilikten yedi ay sonra, Etienné adlı çocukları dünyaya gelir Ancak Kont, evlilikten yedi ay sonra doğan bu çocuğun, Kontesin önceki sevgilisinden olduğunu düşünmektedir

Lanetli bir çocuk

Anne, bu korkuyla doğurur çocuğu Kont, Etiennei hiç sevmez; “…oğluna duyduğu nefret en ufak ayrıntıda bile kendini belli…” eder; âdeta lanetler onu Çocuğa olan nefretini, “Şu kollarınızda taşıdığınız canavarın, ne sesini duymak, ne de yüzünü görmek istemiyorum, çünkü o sizin çocuğunuz, benim değil (…) Yeminle Tanrı yarattı demem! Onu iyi saklayın yoksa!” sözleriyle kusar Narin anne, bir koruyucu melek gibi sarıp sarmalar oğlunu, zalim kocasından uzak tutar, ona sevgiyi, doğanın inceliklerini, ruhun derinliklerindeki yüce duyguları aşılar “Lanetli çocuk” Etienne, doğanın kucağında, hırstan, toplumsal gailelerden, savaştan ve kavgadan uzak yetişir Bu bakımdan doğa, bir sığınaktır zulme karşı Baskı ve şiddetten korkan kişiler, doğaya, aşka ve sanata sığınır Lanetli Çocukta Balzac, doğayı, aşkı ve kalbi kutsar âdeta yapıtında Kontese, oğlunu yetiştirme ve koruma konusunda yardım eden, bilge Çıkıkçı Hekim Antoine Beauvouloirdır Daha sonra ikinci çocuk, Dük Maximilien doğar Zalim Kont, bu çocuğu sahiplenir Onu soyunu yürütecek, savaşacak bir şekilde yetiştirir Etiennein aksine Maximilien, “kitaplara ve yazına karşı kutsal bir korkuyla” büyütülür, çok erken yaşta ata binmeyi, kılıç kullanmayı öğrenir, serttir, kabadır; “herkeste en az babası kadar büyük bir korku uyandırır” İki çocuk -hatta Kontla Kontes Herouville- aracılığıyla Balzac, ruhla maddeyi, kalple bedeni karşılaştırır âdeta Şiir, müzik, sanat, doğa, narin duygular ve aşktır Etienne Maximilen ise kaba güçtür, savaştır, soyluluk gururudur, korkudur, derebeyliktir… Etiennein annesi Düşes Jeanne dHerouville, acılar içinde, oğlunu Çıkıkçı Beauvouloira emanet ederek ölür Etienne, bundan sonra daha da gömülür yalnızlığına, doğayla özdeşleşir, “bir martı, bir çiçek gibi” yaşar, ruhu daha bir incelir, durulur, yükselir Balzac, onu yalnızca ruhtan, duygudan oluşmuş bir varlık gibi tasvir eder Bu bakımdan, anlatıda maddenin, gücün, bedenin önüne ruhu, kalbi koymak ister gibidir Ruhtan, sevgiden, aşktan ve doğadan yanadır Balzac…

Anlatının “Oğul Nasıl Öldü?” başlıklı ikinci bölümü, 1617de başlar Zalim Kont, artık yetmiş altı yaşındadır Yaşlanmasına karşın hâlâ savaş ve bağnazlık parlar sararmış gözlerinde Bir gün Kraldan gelen bir mektupla ikinci oğlu Maximilienin öldürüldüğünü öğrenir Soyunu yürüteceğine inandığı oğlunun ölümü, yıkar onu Bu olaydan sonra, ister istemez –soyunu yürütmesi için- lanetlediği ilk oğlu Etiennee ilgi gösterir Etienne, acır zalim babasına; annesine ve kendisine yaptıklarını affeder, elini öper onun, Nivron Dükü olur Baba, oğlunun evlenmesini, torun sahibi olmayı istemektedir Anlatının bundan sonraki bölümünde, bir kahraman daha çıkar karşımıza Bu, Çıkıkçı Beauvouloirın narin, temiz kalpli ve güzel kızı Gabrielledir O da Etienne gibi, ince ruhlu, duygusal ve saftır Çıkıkçı, yalnızca kızı Gabriellein Etiennei mutlu edebileceğini düşünür ve birbirlerini tanıyıp sevmeleri için onu gizlice şatoya yerleştirir İki genç, bir süre sonra birbirlerini görüp tanışırlar Aynı ruh inceliğine sahip olduklarından, kısa sürede büyük bir aşkla bağlanırlar birbirlerine Müzik ve şiir, aşklarının dilidir Balzacın kalemi aşkı anlattığı bölümlerde adeta coşar, duygusal-şiirsel betimlemelerle süsler öyküsünü Aşkları beş ay sürer gençlerin Zalim baba, yine çıkar ortaya Emir subayı Baron dArtagnon aracılığıyla her şeyi öğrenir Oğlunun, Gabrielle ile evlenmesine karşı çıkar Onun soylu biriyle evlenmesini istemektedir Bu arada emir subayı Baron da Gabriellee tutulur Genç âşıkları birbirinden ayırmak için yalan uydurur Ancak Gabrielle, Etiennee her şeyi açıklar Etienne, zalim babasının kendilerini ayırmasına karşı çıkar Babasıyla bu konuda tartışır Zalim baba, çıkan tartışmada oğlunu ve sevdiği kızı öldürür Zorba, aşkı yok etmiştir

Şiir katına ulaşan dil

Özetle, olay örgüsü bu şekilde Lanetli Çocukun 16 yüzyılda zalim, derebeyi bir babanın, narin, duygu yüklü karısına ve oğluna yaptığı kötülükler ve hüzünlü bir aşk öyküsü anlatılıyor yapıtta… Basit ve düz bir olay örgüsü: Bir yanda zalim derebeyi bir baba, diğer yanda saf/temiz yaradılışlı eşi ile masum genç âşıklar Bu iki kutup arasında çıkan çatışmanın doğurduğu abartılı olaylar… Bedenle kalbin, güçle sevginin, doğal olanla yapay olan anlamsız yasaların çatışması Bu çatışmada doğa, bir sığınaktır Ve âşık öykülerine özgü, masalsı bir kurgu, gerçeği zorlayan kişilikler, olaylar Anlatının en başarılı yönü, yer yer şiirselleşen dili… Balzacın dili, gerçeği zorlamak pahasına, Etiennei, Gabriellei ve onların aşklarını betimlediği yerlerde şiir katına ulaşıyor kimi kez Ama karakterler psikolojik derinlikten yoksun Etienne, Gabrielle, Düşes Jeanne dHerouville, sanki yalnızca ruhtan ibaret birer melek; hırstan, korkudan, nefretten azade kişiler… Zalim Kont ise derebeylik geleneğini, serapa zulüm ve hırsı simgeliyor Kişileri o denli tek yönlü Balzacın Zulme, kötülüğe karşı doğaya sığınma ve insanın doğada arı-duru kalacağı düşüncesi, anlatının en dikkat çekici izleği Ama basit kurgu, abartılı kişiler ve şematik olay örgüsü içinde, bu felsefî tema oldukça yüzeysel kalmış

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.