|
|
Konu Araçları |
ali, firavunkitap, kavalalı, mehmed, paşa, özeti |
Kavalalı Mehmed Ali Paşa (Son Firavun)-Kitap Özeti |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kavalalı Mehmed Ali Paşa (Son Firavun)-Kitap ÖzetiKavalalı Mehmed Ali Paşa (Son Firavun)kitap özeti BİRİNCİ BÖLÜM : (Parçalanmış Mısır) Son Eyyüb-i Sultanı El-Salih Moğol istilasına karşı ülkesini korumak ve ordusunu büyütmek amacıyla köle getirtmeye karar verdi Zararsız görünen bu kararıyla Memlüklerin tarih sahnesine girmesini sağladı Memlükler yavaş yavaş kölelikten,hem askeri hem siyasal alanda gerçek bir güç durumuna geldiler Daha sonra iktidarı ele geçirdiler1517 yılında henüz iki yüzyıl önce kurulmuş bir imparatorluk Mısır kapılarına dayandı: Osmanlı imparatorluğu Osmanlı İmparatoru lSelim Memlükleri yenilgiye uğrattı Kahireye giren Selim orduları Mısırı ele geçirdi1 Temmuz 1798 günü Napolyon komutasındaki Fransız Ordusu,Mısırı işgal amacı ile İskenderiye kıyılarına indi Napolyonun amacı Mısırı alarak İngilterenin Hindistan ile olan bağlantısını koparmak,İngiltereyi dizlerinin üzerine çökertmekti Bu hareket başarısızlıkla sonuçlandı Bütün bu oyunlar Mısırdan yüzlerce kilometre ötede bir gencin 1800 yılında Nil Vadisine gitmek üzere ayaklanmasına zemin hazırlıyordu Bu gencin adı Mehmed Ali idi İKİNCİ BÖLÜM : ( Bir varmış, bir yokmuş,Makedonyada küçük bir limanda) Mehmed Ali Paşa 1769 yılında doğduğunu söyler ve hayatını yazanların çoğu bu tarihi benimserler Mehmed Ali neden bu tarihi seçti? Mütevazi köklerini zihinlerde yer tutacak önemli bir tarihle,kaderin bir cilvesi, Napolyon ve Wellingtonun doğum yılı ile mi birleştirmek istedi? Mehmed Ali yarı Arnavut yarı Türktür Atalarının Ilıcadan geldiğini belirtir Belirgin bir kişiliği vardı:İnatçı,bazen esnek ve çok cesur Gücünün sadece bütün Mısırda değil,tıpkı Napolyon gibi tarihin zafer dolu sayfalarına geçmesini hayal ediyordu Mehmed Ali yapmak istediklerinden söz ederken “Zor başlangıç Mısırın toprağını karıştırmak için elinde bir çapa vardı Ürün elde etmek için bir de küreğim var Bütün çabam bir saban edinmek için” der Mehmed Ali Emine hanım ile evli idi ve 30 çocuğu vardı”Askerlerin rahatını düşünmek gerek” demiş, onların birer yük hayvanı olmadığını belirterek insan muamelesi görmelerini istemiştir Oğlu İbrahim Paşa tersine insancıl değildi, cimri ve kan dökücüydü Bu niteliklerinden dolayı askerleri ve halk tarafından sevilmezdi Mehmed Ali, Napolyonun Mısırı işgali üzerine,Osmanlının tüm eyaletleri gibi üzerine düşen görevi yaparak 300 kişi ile Kavaladan Mısıra hareket etti Mısır toprağında Onu bekleyen inanılmaz kaderi tahmin edebilmesi için falcı olması gerekirdi ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : ( Sir Ralph,Abdullah Menouya Karşı, 1801-1803) Kanopos savaşında Fransız generali Royze ve subaylarının çoğu hayatını kaybeder Fransızlar Kahireye doğru çekilirler Osmanlı hilali yeni Britanya bayrağının yanında göndere çekilir Mehmed Ali 6000 Osmanlı askerinden biridir Valinin oğlu Alinin yerine bölüğün başına geçen Mehmed Ali binbaşı olmuştur10 Mayıs günü, General Lafnange Rahmaniyeyi boşaltır Fransız ordusu gerçekte ikiye bölünmüştür22 Haziran günü Fransızlar teslim olur Osmanlı kuvvetleri İngilizlere katılarak Fransızların Mısırdaki varlığına son vermiştir İngiliz donanması Sir Ralph, Fransız ordusu General Abdullah Menou komutasındadır Teslim olan Fransızlarla El-Arih anlaşmasına benzer, mali yükümlülükleri ağır bir anlaşma imzalanır Menou Kahireyi en son terk edendir Bu savaş sırasında Mehmed Ali kendisini gösterme fırsatını yakalamıştır Fransızlar gitmişti ancak sorunlar çözümlenememişti Mısırı ne Osmanlılar,ne İngilizler ne de Memlüklüler yönetiyordu İktidarda olan karışıklık ve anarşi idi Memlüklüleri ortadan kaldırmak isteyen Osmanlı yönetimi,Memlük beylerinin çoğunu öldürttü ve hapsettirdi Daha sonra İngiliz tehditlerinden çekinen Osmanlı yönetimi Memlüklülere eski dokunulmazlıklarını geri vermek zorunda kaldı İngilizler 1803 yılında istemeyerek de olsa,Mısırdan çekilmeye karar verdiler Temmuz 1803 yılında Mısırda Arnavutlar ayaklanır Vali Hüsrev Paşa şehirden kaçarak kurtulur, yerini Tahir Paşa alır Tahir Paşa da yeniçeriler tarafından öldürülür Memlüklerin desteğini alan Mehmed Ali artık zirveye çok yaklaşmıştır DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ( Firavunun tahta çıkışı, 1803-1805) Mısıra Babıali tarafından atanan Tarabulsi, Memlükler tarafından kovulur İktidarını yeniden ele geçirmek isteyen Hüsrev Paşa, Kahireye yürürse de, Kavalalı ve Memlük Beyi El-Bardisi kuvvetlerine yenilir Babıalinin atadığı diğer vali Cezayirli Ali Paşa Memlük beylerine bir takım ödünler vererek onları yanına çekse de,Kavalalı ve El-Bardisi ile savaşı göze alamaz, tutuklanıp öldürülür Mısır tarihinde ulemanın ve şeyhlerin önemli yeri vardır Halk hareketleri karşısındaki tavırları en azından anlaşılmaz olmakla birlikte,halka sıkıntı çektiren yönetici sınıflara destekleri dikkate değerdi Mısırı kukla yönetimi aracılığı ile elde tutmak isteyen İngiltere Lord Elfiyi Mısıra gönderir Elfi,Mehmed Ali ve Bardisiye yenilerek yukarı Mısıra kaçar Mehmed Ali yeni bir desteğe yönelir:Mısır halkı Sefalet içinde bulunan Mısır halkı dağıttığı yardımlardan dolayı Mehmed Aliyi kurtarıcı,yönetime görünürde sahip olan El-Bardisiyi ise tüm sefaletin ve ağır vergilerin sorumlusu görür Halk ve ülkedeki Arnavutlar ayaklanır El-Bardisi Kahireden kaçar Bütün bu olaylar,gölgedeki Mehmed Alinin hesapları ile gerçekleşmiştir Yeni bir kukla yönetimi arayan Mehmed Ali, Hurşit Paşayı Babıalinin kulağına fısıldar Hurşit Paşa Mısır valisi olur ama bütün askerler Mehmed Alinin kontrolü altındadır Bu durumdan rahatsız olan Babıali,Mehmed Ali Paşaya Mısırı terk etmesini isteyen bir mektup gönderir Bu istek karşılıksız kalır Mehmed Ali, Arnavut askerleri toplayarak Hurşit Paşayı kuşatır Askerler ödenmeyen maaşlarını istemektedirler Mehmed Aliyi Mısırdan kovmakta kararlı olan Hurşit Paşa,Mehmed Alinin Cidde Paşalığına atandığını ve asi ve Habilerle savaşmaya gönderen Babıali fermanını kadının huzurunda okur Mehmed Ali Paşalığı kabul eder ama gönderilen yere gitmez Yoksul Mısır halkı ve maaşlarını alamayan askerler 3 Mayıs 1805 tarihinde Mehmed Alinin desteği ile ayaklanır Ulemanın isteği ile Mehmed Ali Mısır valiliğine getirilir Babıali Hurşit Paşayı görevden çekip İskenderiyeye gönderen ve Mehmed Alinin valiliğini onaylayan fermanını yayımlar Babıaliyi daha fazla kızdırmak istemeyen Mehmed Ali,Hurşit Paşanın gitmesine izin verir BEŞİNCİ BÖLÜM : ( Britanya Aslanı ve Arnavut Tilkisi, 1806-1807) 12 Mayıs 1805in Mehmed Alinin yaşamında yeri büyüktür44 yıl elinde tutacağı Mısır hakimiyeti o gün başladı Mehmed Ali iki sorunla karşı karşıyaydı:Para ve Memlükler Halkın nefret ettiği varlıklı Hıristiyan kontlara en ağır vergileri yükleyerek halkın sevgisini ve istediği parayı elde etti Sıra Memlüklerdeydi Memlük beylerini tuzağa düşürerek çoğunu öldürttü Mehmed Aliyi tehlikeli bir as ve Fransız kuklası olarak nitelendiren İngilizlerin baskısı Babıalinin Mehmed Aliyi görevden alma kararı vermesine neden oldu Mehmed Ali kendisinin görevden alındığını belirten fermanı getiren Hacı Mehmed Paşayı hediyelere boğarak kandırdı Öte yandan halkı ve ulemayı görevinden alınmasının istenmediğini göstermek için ayaklandırdı Üstelik iki amansız düşmanı Bardisi ve Elfinin peşpeşe ölümü ona rahat bir nefes aldırmıştı Bu sırada dünyanın başka köşelerinde Mısırın kaderini etkileyecek bir çok olay gelişiyordu Fransızların parlak başarıları ve İngilizlerin yenilgileri Osmanlıyı Fransızlarla işbirliğine yöneltti Bu yakınlaşmanın sonucu olarak Fransızların tekrar Mısıra yerleşeceğinden endişelenen İngilizler Mısıra asker çıkardılar ama Reşit ve İskenderiye kentlerinde ağır yenilgiye uğrayarak Mehmed Ali ile anlaşma imzalamak üzere geri çekildiler Bu savaşlarla uğraşan Mehmed Ali, Memlük beylerine ağır tavizler vermek zorunda kaldı İngilizlerle yapılan savaştan sonra, Mısırın donanma ihtiyacını fark eden Mehmed Ali,orduyu güçlendirmek ve donanma oluşturmak için halka ağır vergiler dayattı ALTINCI BÖLÜM : ( Firavunun adamları ve Memlükler, 1808-1811) Mayıs 1808de IIISelimin devrilmesi ve yerine geçen Mustafanın öldürülmesi sonrası padişah olan IIMahmutun Mehmed Aliyi düşünemeyecek kadar meşgul olması Mehmed Aliye rahat bir soluk aldırır Mehmed Ali neredeyse firavundur,otoritesi sağlamlaşmış,toprağı devletleştirmiş,ulemanın gücünü azaltmıştır,mali sorunları bir çok yasadışı yola baş vurarak çözmeye çalışır,dünyanın bir çok limanı ile ticaret yapar,İngilizlere buğday satar Babıali ve Fransanın tepkilerine rağmen Memlükleri yok etmek için beylerini tuzağa düşürür ve öldürtür, sıra Vehhabilere gelmiştir YEDİNCİ BÖLÜM : ( Firavun ve kökten dinciler, 1811-1815) Mehmed Aliyi Cidde valiliğine atamak isteyen Babıalinin asıl amacı Ciddeye hakim olmak ve Vehhabileri Mehmed Alinin askeri yeteneği sayesinde yok etmektir Cidde valiliğini kabul etmemekle birlikte Mehmed Ali Vehhabilere yöneldi Sonuç tam bir katliam Babıaliye yakın durmaya özen gösteren Mehmed Alinin niyeti İngiltere ile Osmanlı arasında çıkacak muhtemel bir savaşta bağımsızlık kazanmaktır Vehhabilere karşı çıktığı Arabistan seferinden Mısıra dönmeye karar veren Mehmed Ali,19 Haziran 1815 günü muhteşem bir törenle Kahireye girer Kavalalı artık İslam dünyasının gözünde kutsal toprakların kurtarıcısı, kafirlere ders veren bir komutan olarak anılacaktır Yükselen saygınlığı Mısırdaki hakimiyetinin güçlenmesine ve Babıali karşısındaki gücünün artmasına neden olmuştur SEKİZİNCİ BÖLÜM : ( Firavunun oğlu, 1816-1819 ) Kavalalının oğlu İbrahim,zaferler kazanma hırsıyla,800 kmlik Medine-Dariye arasındaki çölü aşmaya hazırlanır Hedef, yeniden alevlenen Vehhabi sorunudur Mehmed Alinin oğlu bedevilerin de desteği ile 28 Aralık 1817 günü Şakra kenti üzerine yürür Birkaç gün süren kuşatmadan sonra şehri alır İlerlemeye devam eden İbrahim orduları Arabistanın ortasındaki Dariye kentini uzaktan görür Şehrin kuşatılması uzun sürse de Ağustosun sonuna doğru Mısırdan gönderilen takviyeler savaşın sürdürülmesini sağlar ve çabası başarı ile sonuçlanır Dariyenin alınış haberi Mısırda sevinç gösterileri ile kutlanır İbrahimin Arabistan seferi sırasında İngilizler açıkça Vehhabileri destekleyerek onlara top ve cephane iletirler Vatandaşlarının kötü muamele gördüğünü ve İngiliz ordularının ayaklar altına alındığını bahane eden İngiltere, Moka kıyılarını topa tutar Siyasi ve ticari bir anlaşmayı Mehmed Aliden kopardıktan sonra geri çekilir Moka macerası belki de doğrudan Onu Mısırın sınırlarını genişletmeye ve bu kez Sudana yürümeye yöneltir DOKUZUNCU BÖLÜM : ( II Pepinin izinde, 1820-1822 ) Mehmed Aliyi Sudana yönelten nedenler para ihtiyacı ve bölgenin stratejik önemi idi Çünkü Sudan, Müslüman ve zengin doğal kaynaklara sahip idi Mehmed Ali Sudanı alma görevini oğlu İsmaile verir İsmail tam bir katliam yaparak Sudanı ele geçirir Kavalalının Sudan seferi İngilizleri endişelendirir Çünkü; Kavalalının Sudandan Habeşistana sarkma ihtimali İngilizlerin Afrikadaki hakimiyetinin sonu demekti Ama Mehmed Ali Habeşistan üzerinde bir hak iddia etmeyeceğini vaat ederek İngilizleri ürkütmemeye çalıştı Seferden dönen İsmailin ordusu hastalığa yakalanır ve Mısır ordusu ağır bir kayıp verir Sudan seferinin sonunda Mehmed Alinin Mısır İmparatorluğunun resmen kurulduğu söylenebilir Bu aşamaları Babıaliye ve Avrupaya bir bedel ödemeden geçmek mümkün değildi Bu andan itibaren Osmanlı ve Mısır arasında sonucu kestirilemeyecek bir savaşın çıkacağı tahmin ediliyordu ONUNCU BÖLÜM : ( Firavunun Yönetimi, 1808-1818 ) Mısır, vergi yönünden yolun sonuna gelmiştir Halk 24 çeşit vergi ödüyordu Her şey daha güçlü bir ordu için yapılıyordu Mehmed Alinin toprak ve iktisat reformlarını gerçekleştirdiği,”devletçi” sistemi oturttuğu dönem 1808 ile 1811 yılları arasındadır Devletin tüm üst düzey görevleri Türklere ve diğer yabancılara verilir Mısırda Mısırlıdan başka herkes mutludur Uluslararası temsil açısından da Mısır hareketsiz durumdaydı Osmanlı İmparatorluğunun bir parçası olarak ülkenin diplomatik bir temsilcilik ayrıcalığı isteme hakkı yoktu Uluslararası hukuk bunu sadece bağımsız devletlere tanıyordu Mehmed Ali bu engeli de bütün büyük Avrupa ve Akdeniz limanlarında ticari temsilciler bulundurarak aştı ONBİRİNCİ BÖLÜM : ( Firavunun yeni ordusu, 1819-1824 ) 1819 yılında Mehmed Ali 4 yıl önce gerçekleştiremediği Nizam-ı Cedid ordusunun kurulması için Fransız subaylara dayanır Fransa Mısırdaki varlığını yavaş yavaş artırmaya başlar ve daha ileride göreceğimiz gibi askeriye, donanma ve tarım gibi ülkenin temel sektörlerinde önemli görevler üstlenir Piyade Okulu 1820de kurulur Modernleşme hareketinin daha çabuk ilerlememesinin nedeni, Sudanlı askerlerin kamp hayatına uyum sağlamakta zorluk çekmeleridir Bu durum Mehmed Aliyi askerlerini Mısır halkından seçmeye yöneltir Diğer bir deyişle ulusal bir ordu kurulmasına karar verir O güne kadar Mısırda bulunan askerlerin tümü yabancılardan oluşuyordu Mehmed Ali inatçılığı ile o dönemde imkansız görüneni başardı,daha birkaç yıl önce anarşinin derinliklerindeki Mısır gibi bir ülkede hem saldırı hem de savunma silahlarını üretebildi ONİKİNCİ BÖLÜM : (Firavun ve bilgi, düzen ve adalet, 1816-1840 ) Cehaletten kurtulmuş ve dünyaya açık bir Mısır kuşağı oluşturabilmek için Fransaya Mısırdan öğrenciler gönderildi Mehmed Ali askeri eğitim yanında genel eğitimi de düşünmek zorundaydı Önce özel halk okulları kuruldu Mehmed Ali otoritesini artırmak ve kendi etrafındaki subay,yönetici,hekimlerden oluşan bir eğitim sistemi kurmak istedi, yoksa amacı yerli halkın aydınlanması ve sefaletle karışan cehaletin ortadan kaldırılması değildi Akıl ve kültürden yoksun insanları birdenbire bilime yükseltmek projesi başarısızlıkla sonuçlanabilirdi, kendisi de her türlü eğitimden yoksun olan Mehmed Ali kalabalıktan asker çıkarabilmesine aldanarak sadece kendi iradesinin gücü ile bilim adamı da yetiştirebileceğini sandı Teknik okullar dışında harcanan tüm çabalar umut kırıcı oldu Dilleri iyi anlaşılmayan Fransız öğretmenler ancak acil ihtiyaçlara cevap verebildi Nihayet 1827 yılında kurulan ilk Tıp Okulu 1500 başarılı hekim yetiştirebildi1840 yılındaki Londra konferansından sonra Mehmed Ali eğitime verdiği öneme son verdi Bunun nedeni belki de sultanın tahtını ele geçirme hayalinin suya düşmesi olabilir Artık orduya pek ihtiyaç yok Bu nedenle okul da gerekmiyor! Mehmed Ali üç dinin mensuplarına da aynı hoşgörü ile yaklaştı Her türlü fanatik düşünceden uzak olan Mehmed Ali, Hıristiyan mezheplerine ve onların din adamlarına özgürlük tanıdı,korunmalarını sağladı Tabiki Mısır halkının haklarına saldırmak için kendi Müslüman kimliğini kullandı ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM : (Büyük çiftçi, 1808-1840 ) 1808 yılından sonra Mısır toprağının tek sahibi olan Mehmed Ali her yıl hangi toprakların ekileceğine ve ne ekileceğine karar verir Yetiştirdiği ürünleri köylüye pahalıya satarak,onlardan aldığı ürünleri ucuza alır ve büyük kar eder Mehmed Ali tarım işçisine emeğinin karşılığını böyle öder1834 yılında bir yöneticinin düşünebileceği en baskıcı yasa yürürlüğe girer ”Dayanışma” ya da “ toplu sorumluluk yasası” olarak adlandırılan bu yasa,bütün halkı tek bir kişinin borcu için hazineye karşı sorumlu kılar ONDÖRDÜNCÜ BÖLÜM : (Dünyanın en büyük kapitalisti, 1814-1840 ) Mısırın baş çiftçisi olduğu gibi Mehmed Ali aynı zamanda her bakımdan Mısırın tek tüccarı da olur Ülkenin ürünlerini ihraç etmekle yetinmez, Mısırı yabancı ülkelerden alınan ürünlerden kurtarma için kendi sanayisini kurmaya karar verir Fabrika kurmak için uzmanlar getirtir Her fabrika kendine özgü yönteme ve depoya sahiptir Mısırın tek çiftçisi böylelikle ülkenin tek üreticisi ve herhalde o dönemde dünyanın en büyük kapitalisti olur ONBEŞİNCİ BÖLÜM : ( Su,yollar ve barajlar, 1816-1847 ) Tarım ürünlerinin zenginliği sürekli sulamaya bağlıdır Mehmed Alinin dönemi Nilin sularının dağıtılmasını ve suyun getirilmesini modernleştirme çabalarının başlangıcıdır Uyguladığı düzenli program sonucunda oluşturduğu sulama kanalları aşağı ve yukarı Mısırdaki eski yöntemlerin yerini alır Nilin taşmasını önlemek için yüz kadar baraj yaptırır Ülkenin altyapısını düzeltme gayretlerini sürdüren Mehmed Ali, Fransız kimyager Felix DArcetin buluşunu uygulayarak kentin içme sularını şap kullanarak saflaştırma işine girişir Mısır ticaretinin önem kazanması ile düzenli bir posta servisinin kurulması gereği düşünülür Başlangıçta bu hizmet öncelikle resmi yazışmalara ayrılır ve yaya ulaklar tarafından gerçekleştirilir Aynı dönemde Nil deltasında yapılması tasarlanan büyük bir baraj konusunda incelemeler başlar Mora savaşı ve parasızlık nedeni ile proje defalarca ertelenir Mehmed Alinin iktidarı sonunda da fazla ilerleyememiştir İskenderiye yolları atlı arabaların rahatça hareketine izin verecek şekilde yapılmıştır ONALTINCI BÖLÜM : ( Firavunun gemileri, 1812-1839 ) Ordusunu geliştirmek için Mehmed Alinin elinde bir temel vardı Ancak üzerine donanmasını oturtacağı bir şey yoktu Osmanlı donanmasının ne kadar zayıf olursa olsun bağımsızlık hayallerinin önündeki en büyük engel olduğunu kısa sürede gördü Doğu Akdenizde kendine biçtiği rolü gerçekleştirebilmek için bir donanması olması şarttı Avrupa tersanelerine savaş gemisi ısmarladı Bu gemiler Mehmed Alinin “ilk donanması” olarak adlandırılan gücü oluşturur İskenderiye de bir denizcilik okulu kurar İlk tersane ve Reşit kentinde bir yelken bezi fabrikası kurulur Yapılan her gemi bir eyaletin gelirini yutar Gemi yapımını gerçekleştiren Fransız mühendisler o dönem için bir ilki de gerçekleştirerek limanda demir yolu bağlantılı bir rıhtım da inşa eder ONYEDİNCİ BÖLÜM : (Champollion,miras ve dikilitaşların savaşı ) Mısırdaki tarihi eserlerin,firavunların mirasının Mehmed Aliyi hiç ilgilendirmediğini söylemek haksızlık olur Belirtilmesi gereken,iktidarının başında karşılaştığı çok ciddi güçlüklerin granit ve dikilitaşların korumasına zaman bırakmadığıdır Unutulmaması gereken bir diğer nokta;okuma yazma bilmediği için herhangi bir kültürel değere yabancı olduğudur Kavalalıya ülkesinin tarihi değerlerini anlatanlardan birincisi Champolliondur Mısırın şaheseri dikilitaşları Fransız, İngiliz ve Amerikalılara dağıtılır ONSEKİZİNCİ BÖLÜM : (Firavunyada kanlı özgürlük, 1823-1826 ) Osmanlı Sultanı, Mehmed Aliden Morada başlayan Yunan isyanını bastırmasını ister Bu istek Mehmed Aliye çekici gelir Bunun iki nedeni vardır:Birincisi Mora savaşını genç ordusunun gücünü dünyaya göstermek ve büyük devletlere, Osmanlı ordularına karşı üstünlüğünü kanıtlama fırsatı olarak görmesidir İkincisi;verdiği hizmete karşılık Suriye Paşalığını alacak olmasına olan inancıdır Kavalalı derhal bir ordu kurar ve başına oğlu İbrahimi getirir İbrahim ordusunu Rodosda Hüsrev Paşanın ordusu ile birleştirmek ister Buluşma yerine geldiğinde İbrahim, Hüsrev Paşayı bulamaz ve İstanköy Boğazında yenilir Yunanlılar Morayı Osmanlı işgalinden kurtarmayı başarır Daha sonra Yunanlılar arasında başlayan kardeş kavgası ona yeni bir fırsat verir İbrahim, Mora içlerine ilerler ve inanılmaz bir barbarlıkla katliamlara girişir Mesolongiona saldıran Reşit Paşa ise geri püskürtülür Reşit Paşanın yerine komutayı alan İbrahim şehri kuşatmaya alır Aylar sonra devrilen şehir İbrahim Paşa tarafından yağmalanır ONDOKUZUNCU BÖLÜM : ( Firavun ve Avrupa, 1826 - 1827 ) Mora savaşı bittiğinde,Mehmed Ali kendisini bir barut fıçısının üzerinde oturmuş bulur İçine düştüğü bataklığı daha iyi anlayabilmek için,o dönemin politik oyunlarını,ne kadar karışık olursa olsun,yakından izlemek zorundayız Rusya daha 18 nci yüzyılda Türkiyeyi ele geçirme projesini oluşturur Karadenizin kendilerine açılmasını ve İstanbul Boğazının tepelerinden Karadenizi tam olarak denetim altında tutmayı, Çanakkale Boğazı yolu ile Akdenizi denetlemek istemekteydi Önünde bir engel vardı :Bütün Batı Avrupanın önüne dikilmesi Rusyanın Çanakkale Boğazını ele geçirmesi, Fransanın Akdeniz düşlerinin sonu olacaktı İngiltere ise,ne Morada bir Mısır devletini, ne de bir Rus müdahalesini kabul edemezdi IIMahmut 1826da Akkarman anlaşmasını imzaladı ve Ruslar tüm imparatorluk üzerinde ticari ayrıcalıklar elde etti Batılı devletler, Mehmed Aliye Moradan çekilmesini buna karşılık kendilerinin paşanın Suriye Valiliği isteğini destekleyeceklerini, belki de bağımsızlık hayalini vaat ettiler Mehmed Ali ise Osmanlı hükümeti ve batılı güçler arasında bir denge politikası gözetir İhanet ve bağımsızlık arasındadır 13 Mart 1828de imzalanan Petrograd Protokolü adlı belge doğudaki olayları durdurmak üzere Yunanistana Avrupa müdahalesi fikrini kabul eder İngiltere ve Fransa Mehmed Ali Paşadan Osmanlı Hükümetini Yunanistana askeri bir müdahalesi durumunda donanmasını göndermemesini ister Fakat karşılığında hiçbir şey vaat etmez Bir tutum değişikliğine girerler Dahası Mehmed Alinin donanmasını bir savaş durumunda yok etmekle tehdit ederler Mehmed Aliye göre bu ya bir blöf ya da bir kararlılık idi Ama ikinci şık daha gerçekçi idi İngiltere korkusu Mehmed Aliye geri adım attırır YİRMİNCİ BÖLÜM : ( Navarin tuzağı, 1827-1829 ) Fransız, İngiliz ve Rus donanması 22 Ekim 1826da Mısır ve Osmanlı donanmasını Navarinde yok etti Yeni eğitimden geçmiş Mısır donanmasının henüz Avrupanın eski denizci ülkeleri karşısında tutunacak durumda olmadığı görüldü Mehmed Ali Paşa bozgun haberini aldığında duygularını açığa vurmaz”Bunu bekliyordum,bu savaştan kaçınmak mümkün değildi” der Babıali ise Navarinden sonra gerçeği görüp yenilgiyi kabul edecek yerde mantıksız bir inadın gerisine sığınır Sadrazam Selim Paşa “cihat bütün Müslümanlar için bir görev olmuştur” der Mehmed Alinin kafasındaki tek düşünce, ise;cephanesiz kalan ordusunun Morada hapis kalışıdır Müttefikler ve Mehmed Ali Paşa arasında bir çatışma olmadan Moradan askerler boşaltılır Rusya ise Osmanlıyı istilaya kararlıdır Bu yeni durum karşısında Mehmed Ali, ordusunun Moradaki savaştan sonra düştüğü aşırı güçsüzlüğü gerekçe göstererek Ruslarla savaşmayı reddeder Ruslar Osmanlı İmparatorluğuna savaş ilan eder Ne ilginçtir ki o zamana kadar bütün Avrupa, Osmanlı İmparatorluğunun toprak bütünlüğünün ne pahasına olursa olsun korunması gerektiğini düşünürken şimdi kimse sesini çıkarmaz YİRMİBİRİNCİ BÖLÜM : ( Cezayir, 1829-1831 ) Bu sıralarda Fransada sonuçları henüz kestirilemeyecek bir gelişme olur Paris Cezayirle ilişkilerini kesmiştir Bunun nedeni resmi olarak korsanlık ve direktuar zamanında söz verilen hububatın zamanında teslimatının yapılmamasında yatar Gerçekte ise her şey Bourbonların siyasal yıldızının parlatmak amacı ile girişilen bir iç politika hareketi ile başlamıştır Fransa, Mehmed Alinin Cezayiri Fransa adına işgal etmesini ister Paşa bu öneriye sevinir Fransayı destekleyecek ve zamanı gelince Fransa da onun bağımsızlık hayallerine yardım edecekti Bu karara batılı tüm devletlerden tepki yağar Fransa Cezayire doğrudan müdahaleye karar verir14 Haziran 1830da Fransız kuvvetleri Osmanlıların Cezayir üzerindeki 18 nci yüzyıldan beri süregelen hakimiyetine son verir Paşanın gözü sürekli Suriye üzerindedir Suriyedeki yarı bağımsız Dürzîlerin desteğini alır Artık her şey hazırdır |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|