Türkçe Kelimeler (B) |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Türkçe Kelimeler (B)BABAT:Cins, Tür BABRAK: Hızlı, çevik, atletik BABÜR: Kaplan cinsi, yırtıcı bir hayvan BACI: Kız kardeş BAÇAK: Bir çeşit zırh (Dize geçirilen bir zırh) BAÇMAN: Başlık, Tolga BADAN: Batan (Batmaktan ![]() ![]() Güneşin batışı)BADUR: Batur, bagatur, kahraman BADURUK: (Badruk) 1- Sadık, güvenilir 2- Batur, kahraman BAGA: 1- Alt, küçük, küçük rütbeli yönetici 2- Boğa BAGATUR: Kahraman, Batur, Bahadır BAGAY: Afacan, yaramaz, ele avuca sığmaz BAGRI: Kararlılık, azim BAĞAM: Destek,arka, kuvvet BAĞAN: Anıt, abide BAĞATUR: Bagatur, batur, bahadır, kahraman BAĞDAŞUK: Uyumlu, ahenkli, uzlaşmacı BAĞDU: Işık, şua, ışın BAĞI: Büyü, efsun, bağlılık BAĞIM: Bağlı, bağlılık BAĞIMSIZ: Bağlı olmayan, özgür BAĞIR: 1- Sine, göğüs, kucak 2- Kalp, gönül BAĞIRLAK: İri bir kırlangıç türü BAĞIŞ: 1- Veriş, ikram 2- Af, af ediş,3- Nezaret BAĞLAN: 1- Demet, deste 2- Bağlılık 3- Kızıl renkli bir su kuşu BAĞRI: Kararlı, azimli BAĞŞI: (Baksı) Kam, doktor BAHADIR: Bagatur, Batur, kahraman BAHŞİ: Baksı, doktor, bilgin, büyücü, hoca BAKAÇ: Bakıcı, bakan, nazır BAKAN (Bağan): 1- Anıt, abide 2- Bağlayıcı, birleştirici 3- Haşarı, afacan BAKAY: Haşarı, ele avuca sığmayan BAKIM: Bakma eylemi, nazar, bakış BAKIR: Bakır madeni BAKIRSOKUM:birl Bakır/Sokum (Kuzey Türklerinde, Merih yıldızıanlamına kullanılmaktadır )BAKIŞ:1- Bakış, nazar 2- İkram 3- af BAKSI (Bakşı): Bahşı,doktor, bilgin, büyücü BAKTI: Bakan, nazır BAKUY: Ulu, saygıdeğer kişi, tecrübeli, bilge kişi BAL: 1- Yapışkan sıvı 2- Arı balı 3- Çamur, balçık BALA: Yavru, çocuk BALABAN (Balıban): 1-Bala bandırılmış 2- İri başlı bir doğan türü Ayrıca mecaz olarak “ mahzun ve baygın bakış” anlamını içerir ![]() BALACA: Yavrucak, ufaklık BALAK (Balak): manda yavrusu BALAMAN: Cüsseli, iri kıyım BALAMİR: (Balabir) Biricik yavru BALANDI: İri yarı, gösterişli BALASAGUN: birl Bala/Sagun Özlenen, beklenen yavru (çocuk)BALBAL: 1- Heykel, anıt 2- Mezar taşı (Eskiden mezarlara dikilen ve üzerlerine öldürülen düşman sayılarının ve kimliklerinin yazıldığı mezar taşı) BALÇAK: Kabza, kılıç kabzasındaki siperlik BALDU: Balta BALDUK: Balta BALGAY: Ünlü, meşhur BALI: Değerli, yüksek, ulu kişi BALKAN: Ormanlarla kaplı, dağlık bölge BALKIN: Parlak, gözalıcı BALKIR: 1- Yağmur arasında çıkan güneş 2- Yağmurun hemen ardından çıkan güneş BALTA: Ağaç ve odun kesmek için kullanılan alet BALTEG: Çamur, çamurlu BALUG (Balık) 1- Balçık çamur 2- Ev, köy 3- Suda yaşayan balık BAMSI: 1- Yüksek, ulu, ulaşılmaz 2- Baksı, kam BANAR: Demet, tutam, deste BANGU: (Mengü, Bengü) Sonsuz, sonsuzluk, ebedi BANIÇİÇEK: birl Banı/Çiçek![]() ![]() çiçeğe bandırılmışBANLAK: Çağrı, davet, ezan BARADAN: 1- Boradan, bora parçası 2- Nara, yüksek ses, bağırtı BARAK: Türk mitolojisinde adı geçen çok tüylü, iri başlı köpek BARBOL: Varol BARÇA: 1- Parça 2- Tüm, tamam, eksiksiz BARÇIN: İpekli kumaş, kadife BARÇUK (Barçık) Tahta ve keçeden yapılan küçük heykel BARÇUK ART TİGİN: birl Barçuk/Art/Tigin (Art,ardçı,halef)BARDAM: Varlık, ganimet, bolluk BARGAN: Varan BARDI: Vardı (Varmak ![]() ![]() dan)BARGAN: Varan, ulaşan BARGI: Kadife BARGIT: Kadife BARGU: Nimet, ganimet BARGUŞ: Ganimet BARIK(Barı) : Esas, esas olan, mahfuz BARIM: Varım, servet, varlık BARIN: 1- Güç, kuvvet 2- Barınak BARUNDUK: Sığınılacak yer, barınak BARIŞ: 1-Varış, gidiş, gidişat 2- Sukunet, sulh 3- Servet, hazine BARK: (Barka) baraka, ev çok önceleri saray anlamına kullanılan bu sözcük, Uygurların kentleşmeye ağırlık vermesinden sonra, “taştan yapılan ev” anlamında kullanılmıştır ![]() BARKAN:Oynak toprak, bataklık BARKAT: Heykel, büst BARKIN: 1- Gezgin, seyyah 2- Kararlı, azimli BARKUK: Servet, varlık BARLA: Parlak, göz alıcı BARLAK: Parlak BARLAS: 1- Çekici, cazip 2- Varlık, servet 3- Temiz, temizlik BARLI: Varlıklı, zengin BARLIK: Varlık BARMAK : (Varmak) BARMAKLAK: 1- Varıcı, ulaşıcı 2- Eldiven 3- Varlık BARMAN: Varlıklılık, mevcudiyet BARS: Pars, leopar BARSUK: Porsuk BARTIK: Heykel, büst BARTU:1- Varlık, servet 2- Menzil, varılacak yer BARUG: Mesned, dayanak BASAGAR: Ağırbaşlı, mütevazi BASAK(Basa)1- Cesur, gözükara 2- Baskın 3- Farklılık, ayırım BASAN: 1- Baskın yapan 2- Ölünün ardından verilen yemek 3- Yayan, yayıcı BASAR: Baskın, baskıncı BASAT:1- Mühür, 2- Yardım, muavenet 3- Busat, pusat,silah 4- başat BASGAN: Basan, baskıncı BASIK: 1- Gece baskını 2- Basınç, tazyik, baskı BASILGAN: Baskıncı BASIM: Enerji, güç BASIR: Basar BASKAK: Basak, cesur, farklı, Çengiz Kaan döneminde askeri valiler için kullanılan ünvanlardan BASKIN:1- Galp, muzaffer 2- Ani yapılan saldırı 3- Basık, yaygın genişlemiş BASMIL:1- Baskıncı 2- yardımcı, muavin BASRUK: Baskı, tazyik BASSIZ: Başsız, başına buyruk BASTI: Bastıran, baskın yapan BASTIK: Basdı, Baskıncı BASU (Basut) Tokmak BASUÇ: Baskı, tazyik BASUT: 1-Yardım, yardımcı 2- Demir tokmak 3- Baskın yapan BAŞ: Oluş, doğuş, ortaya çıkış, uç nokta, doruk, birinci sıra gibi anlamların hepsini içeren bir söz BAŞACI: Reis, lider, öncü BAŞAD(Başat) BAŞAGUT:Önde gelen, önde bulunan, sevilen BAŞAK:1- Buğday başı 2- Ok ucu ![]() ![]() okun ucuna takılan sivri demir 3- Sümbül çiçeğiBAŞALMIŞ:1- Öncü,önder 2- Düşmanını yenip, yoketmiş BAŞAR: Başarı, kazanç BAŞARAN: Başarılı, muvaffak BAŞARI: Muvaffakıyet BAŞAT:1- Emsalleri arasında en üstün ve en önde gelen 2- Hanlık yapan bir soya mensup kişi BAŞA: (Paşa) Bazı tarihçilerimize göre ![]() Baş-ağa, bazılarına göreise Baş-şad sözcüklerinin değişime uğramasıyla bu biçime gelmiş ve sözcük, bugünkü anlamıyla General ordu komutanı BAŞBAĞ:1- Başı bağlı, özgürlüğü kısıtlı 2- Gözde, sevgili, en değerli BAŞBUĞ: Ordu komutanı, orgeneral BAŞÇIL: Şef, lider, önde gelen BAŞDAŞ: Denk, akran BAŞDU: Başta olan, önde giden BAŞEL: birl Baş/İl![]() yol gösterici,mihmandarBAŞGAK: 1- Başkan,şef 2- Bir tatlı su balığı BAŞGÖZ: birl Baş/Göz 1-Birleşik, ayrılmaz 2- Mec EvlilikBAŞGU: Alnında beyaz lekesi olan at BAŞIL: Önde giden, şef BAŞKAL: Emir, ferman BAŞKAN: Yönetici, şef, başta giden BAŞKARA: birl Baş/Kara![]() ![]() mec Sert, acımasız,bir kişiliğe sahip olan kişiBAŞKIR: Başarı, muvaffakıyet BAŞLADAÇU: Başlatıcı, yönetici, hakem BAŞLAG: Başlangıç, ilk BAŞLAK:1- Başıboş, salınmış 2- Başlangıç BAŞLAMIŞ: 1- Kararlı, çalışkan 2-Lider, lider olmuş BAŞLIĞ: Başı dik gururlu BAŞLIK: Yönetici, şef BAŞNAK: Başlıksız, tulgasız BAŞŞAD: (Paşa) Ordu komutanı, general BAŞTIN: Selef, önceki BAŞTINKİ: Baştaki, öndeki, önder BAŞVEREN: Fedai BAŞVERMİŞ: Kurban, fedai BATAK:1- Çamur, bataklık 2- Gizli, gömülü BATIŞAD: birl Batı/ŞadT ![]() ![]() Göktürk ve Uygur ordularında, batı kanadının komutanlarına verilen unvanBATIM:1- Batma boyu, boy, derinlik 2- Sivri bir aletin saplanması BATIR: Batur’un şive farkıyla söylenmiş biçimi BATMAZ: 1-Diri, mücadeleci 2- Vücuduna sivri ve kesici aletler işlemez BATRAK: (Batırak) Mızrak, kargı BATSIK: 1- Bastıran, yanaştıran 2- Gün batısı, batı BATU: 1-Güçlü, yenilmez, gücüne dayanılmaz 2- Dayanıklı, metin 3- Gün batısı BATUGA: 1- Batu, kahraman 2- Gizli, gizlenmiş BATUR: Bagatur, Kahraman BATURGAN: 1- Saklayan, gizleyen, gizli 2- Batıran,saplayan BATUT: Gizli, saklı BAVIRGAN: 1- Şefkatli, koruyucu 2- Bağıran, nara atan BAY: Varlık, zenginlik, egemenlik, erklik, üstünlük, bolluk sözcüklerinin tümünü içeren önemli bir ad Türk adlarının önemli birleşiklerinden başka sözcüklerlekullanılabilen, kullanılan sözcüğü bütünleyip, güçlendiren, hem başa gelerek hem de sona gelerek kullanılabilen bir ad ![]() BAYA: Bay,baylanmış, zenginleşmiş BAYAK: Selef, daha önceki BAYAN: (Muyan, buyan) 1- Kalıcılık,sonsuzluk 2- Baht, mutluluk 3- Zenginlik, güçlülük,erklik 4- eski dönem Tanrı sıfatlarından 5- Uygur kağanlarının unvanlarından BAYAR: Ulu, yüce, kudretli, celil ![]() ![]() Tanrı sıfatlarındanBulgar hanlığı dönemi,soyluluk ve üstün vasıflı yöneticiler için verilen bir unvan BAYAT: Tanrı sıfatlarından , ![]() 1- Devletli, kısmetli 2- Kadim, ezeliBAYATLI: Devletli, bahtı açık, muktedir BAYATLUĞ: (Bayatlı) BAYAVUT (Bayagut) Varlıklı, muktedir BAYÇA: Varlıklı, muktedir BAYÇU (Baycu): Varlıklı, devletli BAYDAK: 1- Bağımsız, hür 2- Bekar BAYDAN: 1- Cömert, eli açık 2- Şık, yakışıklı BAYDAR: Varlıklı, muktedir, egemen BAYGIN: Kendinden geçmiş BAYIK: 1- Varlıklı, egemen 2- Usta, eli yatkın 3- Doğru sözlü, saygılı, güvenilir BAYIN: Çekici, güzel, yakışıklı BAYINDIR: Güçlü,varlıklı, egemen BAYIR: Yamaç BAYITMIŞ: Zengin, kudret sahibi BAYLA: Varlıklı, refah içinde olan BAYLAK: Rahat, refah içinde BAYLAM: 1- Azim, kararlılık 2- Demet, bağ BAYLAMIŞ: Varlıklı, güçlü olmuş BAYLAN: Nazlı, şımarık BAYLANIŞ: İlişki, münasebet BAYLIK: 1- Varlık, Varlıklılık, güçlülük 2- Ganimet BAYMAZ: Mala mülke ilgi duymayan kişi BAYRAÇ: Varlıklı, zengin BAYRAK: Varlık, varoluş, erklik, güç, ve bağımsızlık BAYRAM: Güzellik, mutluluk, sevinç, bolluk BAYRI: 1- Ezeli, kadim 2- Emektar, tecrübe sahibi 3- Sonradan zapt edilip, yurda dahil edilen toprak BAYRIN: Kadim, ezeli, eskiye dayalı BAYSA: Madalya BAYSAL:1- birl Bay/Sal 2- Bolluk, rahatlık 3- Asayiş, sükunetBAYSAN: Yakışıklı, levent, gösterişli BAYSİN: Zengillik, kudret BAYTAG: Bolluk, çokluk, kalabalık BAYUK: Hazır, amade BAYUR: Cesur, gözükara BAYUTMUŞ: birl Bay/Utmuş (yenmiş, muzaffer)BAYÜLGEN: birl Bay/ÜlgenŞamanist gelenekte insanlar arası ilişkilerle ilgilenen “mükafat tanrısı” BAYÜLKEN: (Bayülgen) BAZ: 1- Emin, güvenilir 2- Merkeze bağlanmış, sonradan katılmış BAZDA: Hoş, latif, çekici BAZIR: Basar, baskıncı BAZMAN: Tabi, bağlı, muti BECERİ: (Beceriklik) Hüner, marifet, yeterlilik BECET: Süs, makyaj, tezniyat BEÇİRİK: Becerik, beceri, marifet BEÇKAN: İpekten yapılmış sancak BEDER: Ziynet, mücevher BEDİZ: 1- Resim, heykel, nakış, bezek 2- Taşlara yontularak yapılan süsleme BEDİZCİ: Ressam , heykeltıraş, nakışçı BEDÜK: Büyük, iri, cesim, ulu BEGEÇ: Beyliğe uygun olan BEGEN: 1- Beğeni, hoşluk 2- Şehzade, prens BEGENÇE: Şehzade, prens BEGESİN: Doğruluk, sevap, hayr BEGİ: 1- Yiğit, güçlü, 2- Eş- koca BEGİSİ:1- Doğru, sevap 2- Beğenilen, imrenilen BEGÜM: Hanımefendi, bayan, saygı duyulan hanım, eski Türkçe’de “beğ”’in tam olarak dişi karşılığı BEĞ: Bey, varlık, erklik, güç, yöneticili toparlayıcılık, liderlik, soyluluk vb anlamları içerirBEĞCEĞİZ: Beycik, Küçük bey BEĞÇE: Küçük bey BEĞÇEK: Küçük bey BEĞDAŞ: Akran,eş,denk BEĞDE:1- Aziz, saygıdeğer 2- Adil, adaletli BEĞDEŞ: Nazir,benzer BEĞDİ: Aziz,muterem, saygıdeğer BEĞDÜZ EMEN: birl Beğdüz/Emen (ruh,can)BEĞEÇ:1- Beğliğe layık 2- Beğ çocuğu, küçük bey BEĞENDİK: Beğenilen BEĞENİ: Hoşa giden, beğenilen BEĞENMİŞ: Hoşuna gitmiş BEĞER: Beyoğlu, prens, şehzade BEĞLEN: Bey soyundan olan BEĞLİK: Beylik, beyliğe uygun olan BEĞREK: Beyrek, bey çocuğu, küçük bey BEK: 1- Bey, beğ 2- Pek, sıkı BEKEM: Bey, beyim BEKEN: Dayanıklı, metin BEKET: Kuvvet, dayanıklılık BEKİ: 1- Yiğit,güçlü 2- Eş, koca 3- Şaman, baş şaman BEKİK: Güvenli, iyi korunan BEKİM: Azimli, kararlılık BEL: 1- Bilgi, bilim 2- Belirti,iz, damga 3- Tarlanın orta yeri 4- İki dağın arasındaki geçit BELÇİN: Belirti, iz, damga BELDEK: İz, işaret, emare BELEK:1- Kılavuz, rehber 2- hediye, 3-Kundak bezi BELEN:1- Bilen, alim 2- Geçit 3- Sırt, tepe, dağ yolu BELET: Belge, delil BELGE: Belge, doküman, delil BELGİ:1- Belge 2- Bilgi 3- Fark, farklılık, ayırt, alamet BELGİN: Belirgin, net, açık BELGÜ:1- Belge 2- Sınır taşı, sınır toprağı 3- Yüzük taşı, nişane BELİK:1- Doruk, zirve, şahika 2- Saç örgüsü BELLEK: Hafıza BENEK: 1- Armağan, hediye 2- Bakır para 3- İşlemeli kumaş BENGİ: Bengü, mengü sonsuz, sonsuzluk, ebediyet, ebedi BENGİLİK: Sonsuzluk BENGÜ: Bengi, mengü BENİCE: Sonsuzluk, sonsuzluğa giden BENK: Muhkem, iyi korunan BENLİ: Yüzünde ben olan BERDİ: Verdi,Kutsal güçler tarafından yollanan BEREGEN: Eli açık, cömert, verici BERGE: 1- Vergi 2- Berke, kamçı, değnek BERGİ: 1- Vergi 2- Eli açık, cömert BERGİLİK: Doğal, tabi BERİK: 1-Berk, sağlam, gürbüz, dayanıklı 2- Cömert, eli açık BERİL: Verici, cömert, eli açık, fedakar BERİN: Veren, cömert BERİŞ: Veriş, hibe BERK: 1- Katı, sıkı, sağlam, dayanıklı 2- Şiddet, şiddetlilik 3- Korunan, muhkem 4- Yıldırım BERKANT: birl Berk/Ant Altay dağları cıvarında bir başka dağın adıBERKE:1- Kamçı, değnek 2- Dövme 3- Naz, işve BERKEM: Düşmana karşı iyi korunan yer, müstahkem mevki BERKİN: Güçlü, güçlendirilmiş BERKİT: Güçlü, güçlendirilmiş, muhkem BERKLİĞ: Berkli, güçlü, dayanıklı BERKUK: Sert,cesur, dayanıklı BERMEK: Vermek, veriş BERŞE: Odun kömürü, kül BESEN: Bezen,süs, makyaj, gösteriş BETİK: (Bitiğ, bitik) Yazılı kağıt, mektup BEYBUT: Barış, sulh B****: Bike, küçük hanım BEYGU: Bir şahin türü BEYLEM: Buket, demet, çiçek demeti BEYLEN: Beyli, beye bağlı BEYNEN: Beğenen BEYREK: 1- Tim, müfreze 2- Merkez ordu, ordugah BEYRU (Bayrı) 1- Ezeli, başlangıçsız 2- Emektar, tecrübeli BEZEK: Süs, takı, piraye BEZEN: Süs, makyaj BEZENMİŞ: Süslü BEZGİN: Bez ![]() ![]() mekden Sarsılmış, bıkmışBIÇAK: Biçme aracı BIÇGIN: Kesen, biçen BIÇKAS: Kağan ve Hanlara yapılan bağlılık andı BIÇKI: Bıçak bileme aracı BİBİ: Kibar, eğitimli, sayıdeğer hanım (Anadolu’da birçok bölgemizde “hala” anlamında da kullanılır) BİÇEK: Bıçak, biçici BİÇİK: Biçilmiş, biçimlenmiş BİÇİM: Şekil, format, örnek, biçilmiş gibi BİÇİN: 1- Biçilmiş,biçime girmiş 2- Ekin, tahıl 3- Biçen, doğrayan BİGE: 1- Bakire, temiz kız 2- Bey kız saygıdeğer kız BİGEM: Sevilen, el üstünde tutulan kız BİGEN: Beğenilen BİGENDİK: Beğenilen, ilgi duyulan BİKE: Bige BİKET: Beylik, beyliğe uygun BİL: Bilgi, bilim BİLDİK: Bilinen, tanınan, ünlü BİLECEN: Bilgiç,çok bilmiş BİLEDA: Balta BİLGE: Bilgili, filozof, alim, bilgin, ulu kişi BİLGEKAĞAN: Bilge/Kağan (Aslı, Türk Bilge Kağan’dır) T ![]() ![]() Türk tarihinin, bir çok nedenlerle en önde gelen kişilerinden Türk Milliyetçiliğini devlet siyasetine sokan, ona sosyal, ve siyasal bir kimlik vererek, devlet-millet bütünleşmesini sağlayan, milliyetçiliğe “zaman boyutu”nu kazandırıp, onu çağlar ötesine götürebilmeyi amaçlayan ve ilk defa “ Birleşik Türk Devletleri” fikrini ortaya çıkarıp bunu milli politika biçimine getiren,yönetimi döneminde sık sık kurultaylar toplayarak milletine “hesap veren” ve tüm bunları kardeşi Kül Tigin’in ölümünden sonra yazdırttığı “mengütaş’larda(Orkun anıtları) da bizzat anlatan ve son olarak da gerek Türk dili, gerek de edebiyatı ve içeriği açısından, dünyada bir eşi daha bulunmayan yazıları yazdırtan ulu kişi![]() ![]() İlteriş Kutluk Kağan’ın büyük oğlu, Kül Tigin’in ağabeyi![]() BİLGE TAMGAÇU: birl Bilge/TamgacıT ![]() ![]() Göktürkler ve Uygurlar döneminde yüksek dereceli memurlara verilen bir unvanBİLGE TONYUKUK: birl Bilge/TonyukukT ![]() ![]() Göktürkler dönemi, ünlü, devlet adamı, siyaset bilimci ve tarihçisi![]() ![]() II Göktürk kağanlığının kuruluşunda önemli rolü olan, hem İlteriş Kutluğ Kağan’ın yakın yoldaşı ve başkanlığını, hem de Bilge Kağan’ın başbakanlığını yapan ve kendi adına da yazıtlara yazı yazdıran ulu kişiBİLGEN: Bilen, bilgin, alim BİLGİN: Bilim adamı BİLGÜ: Bilgi BİLİG: Bilgiler, bilim, bilim dalı (orj) BİLİK: Bilen, bilgili BİLUN: Esir, tutsak, (gönül ve akıl esiri, aşık) BİNİT: Binilecek nitelikteki, soylu at BİRBEN: birl Bir/Ben Ben mec Kendini beğenmişBİRÇE: Biricik, yegane BİRÇEK: 1- Biricik 2- Saçın ortadan ayrılıp yana dökülmüş hali BİREBİN: Yegane, tek, biricik BİRGE: 1- Beraber, birlikte 2- Biricik 3-Berke BİRGEN: İçine kapanık, münzevi BİRİCİK: Tek, yegane, bir tane BİRİÇİM: birl Bir/İçim mec İmrenilecek güzellik ve çekicilikBİRİDİN: Güneyli, güney bölgesinden BİRKİT: Birleşik, birleşmiş BİŞÜK: Nesil,soy-sop, kavim, kardeş BİTERGE: Gerek, hacet, ihtiyaç BİTEV: (Bidev) 1- Soylu, soylu at 2- El değmemiş bakir BİTİG: Yazı, yazıt BİTİGÇİ: Katip, yazıcı BİTİGEN: Anıt, yazıt, yazılı taş BİTİM: Gaye, hedef, ülkü BİTKİ (Bütkü) yerden biten BİYAN: (Bayan) (Buyan) Varlıklı, cömert ,Eski Tanrı sıfatlarından BİYUM: Cömert, eli açık BOD: Boy,uruk BOGA: Boğa BOĞ: Hediye, armağan BOĞA: Boğa BOĞACA: Boğa gibi güçlü BOĞACI: Boğa deviren BOĞAÇUK: Küçük boğa, genç boğa BOĞAR: Boğucu, güçlü, kuvvetli BOĞARCIK: Güçlü, boğucu BOĞTAG: Şapka, başlık, hanım başlığı BOLCAL: Vade, müddet BOLÇAK: Gürz, topuz BOLDUÇAĞ: Uygun zaman, olan çağ BOLGAN: 1- Soylu at 2-Keşşaf, mucit 3- Olgun, olmuş, ermiş BOLGU (Bolgi): Orijinal, özgün BONCUK: Mücevher, takı BOR: Bora, fırtına BORA: Fırtına BORDAK: Semiz, şişman, balık etli BORDU: Üzüm, asma BORKA: Baraka,ev BORLA: Burla, üzüm, üzüm salkımı BOSUM: Endam, zerafet BOSUT (Basat) anlayış, izan, hidayet BOŞGUR: Eğitmen, öğretmen, talimci BOŞGUT: Öğrenci, şakirt BOY: 1- Uruk, uyruk, oymaklar birliği 2- Eda, endam BOYDA(Ğ): Soyut, mücerred BOYDAŞ: Aynı boyun mensubu BOYLA: Unvan veren kişi BOYLA BAĞA TARKAN: birl Boyla/Bağa/TarkanBilge Tonyukuk’un öteki adı BOYLAN: Adına ve soyuna layık BOYLUĞ: 1- Soylu 2- Yakışıklı BOYSAN: Yakışıklı, heybetli BOZ:1- Sert, şiddetli2- Alaca renk,füme rengi3- Toprak rengi BOZAN: Bozmak ![]() ![]() dan düşmanı yenip dağıtanBOZCA:1- Cesur, gözükara 2- Boz rengine kaçan BOZCAK: Cesur BOZÇİN: Dürüst, güvenilir BOZDOĞAN: birl Boz/Doğan Bir doğan türüBOZKIR: Step, çöl, vaha BOZKURT: birl Boz/KurtT ![]() ![]() Oğuz Kağan destanında, Oğuz’a yol gösteren efsane kurt Genel olarak Türk boylarının hemen tamamında, Türklerin karakteristik özelliklerini üzerinde taşıdığına inanılan “Milli sembol” pozisyonundaki hayvan (Önceleri “Gökbörü” olarak kullanılan bu ad, Selçuklular döneminden sonra, daha yaygın olarak “Bozkurt” olmuştur )BOZLAK: 1- Boz ve kül renginde olan 2- Otlak, mera BÖBÜLÜK: Koca, gül BÖÇKE:1- Canavar 2- Böcek BÖDGE: Çağ, zaman BÖG(Bök): Kısmet, nasip BÖGÜ:1- Filozof, hikmet sahibi kişi 2- Büyü, sihir 3- Ejderha, canavar 4- Zehirli bir böcek BÖGÜR: 1- Ordunun kanatlarından her biri, cenah 2-Kaburga ile kalça arasındaki bölge BÖĞDÜN: Bürokrat, yüksek dereceli memur BÖĞREK: Ordugah, merkez ordu, merkez ordunun savaş pozisyonu BÖĞÜRMÜŞ: Şamatacı, gürültücü BÖĞÜŞ: Zeka BÖKEN: Ahu, ceylan BÖKEVUL: Aşçı, iyi yemek yapan BÖKLİ: Yakışıklı,Şık, iyi giyimli BÖKLİCE: Şık giyimli BÖLE: Pay, nasip, kısmet BÖLEN: Bölüm, pay BÖLEK: Hediye, armağan BÖLÜK: 1- Kısım, ekip, bölüm 2- Pay, nasip BÖLÜN: Yönetici, şef BÖNGE: Tekme BÖNGER: Tekmeleyici, iyi tekme atan BÖRÇE: Zülüf BÖRÇEK: Zülüf BÖRİ: Kurt Göktürkler ve Uygurlar dönemlerinde Kağan muhafızlarına verilen genel bir ad ![]() BÖRİTEÇİNE (Börteçine) Benekli bozkurt Ergenekon destanlarının çeşitli versiyonlarından birinde, Ergenekon’dan çıkışı gösteren dişi kurt,bir diğerinde ise bu addaki demirci ustası olarak geçer ![]() BÖRK: Başlık, tüylü hayvan derilerinden yapılan başlık BÖRKLÜ(Ğ) Saygıdeğer BÖRKLÜCE: Saygıdeğer, saygı gösterilen BÖRTE: Benek BÖRÜ: (Böri) Kurt BUBİK: Konca,gül BUCAK: 1-Gizli bölge 2- Uzak yer BUCUGA: (Buğucu, ceylan avcısı) BUDAK: Sert dal parçası mec Güç, sertlik, dayanıklılığı sembolize eder![]() BUDAN: (budun) BUDAY: Buğday BUDRAÇ: Gözü pek, cesur BUDULGAN: Yürekli,cesur BUDUN: Bütün, Ulu, millet “ Siyasi ve dini yapıları ne olursa olsun soy,dil, töre, kültür, tarihsel yapıları bir olup, psikolojik olarak birbirine bağlı insan topluluğu Türkçe’de kullanılan millet ve ulus sözcükleri tam olarak bu anlamı içermektedir Millet, din ortaklıklarını daha ön planda tutan bir anlam içerirken Ulus ise, daha çok boy ve uruk anlamlarını içerir Buna rağmen yakın zamana kadar millet, son zamanlarda ise ulus sözcükleri dilimize yer etmiştir Oysa gerek günlük dilimizde gerek yazı dilimizde bu sözcüğün bir an önce kullanıma girmesi gerekmektedir ”BUDUNÇAR (Budunçu-Yir) Sözcüğünün tam anlamıyla” Ulusçu”, “milletçi” “Oğuz Töresi”’ni yeniden gündeme getirip, yürürlüğe koyan kişi BUDUNÇİ: Buduncu, Ulusçu BUDUNÇİYİR: birl Buduncu/Yir,yer toprakBUGA: Boğa BUGAN: 1- Boğan 2- Alamet, işaret, iz BUGATEG: Boğa gibi güçlü BUGAY: 1-Afacan, ele avuca sığmayan 2- Buğu, ceylan BUGU: 1- Buğu, ceylan 2- Böcek, örümcek 3- Canavar BUGUR: Sürekli,devamlı, devamlılığı olan BUGA: Boğa BUĞRA: 1- Genç aygır 2- Genç erkek deve BUĞU:1- Ceylan, 2- Yavru geyik 3- Buhar BUĞUÇAN: Boğucu, boğaç BUKA: Boğa BUKAĞI: Kelepçe, atların ayağına takılan bir çeşit köstek BURAK: Güçlü, yenilmez BUKAN: (Mokan, Büken) Güçlü, yenilmez BUKUK: Tomurcuk, filiz BULAÇ: Bulucu, keşşaf, mucit BULAGAN: 1- Olgun, kamil 2- Bulan, bulucu BULAK: Göze, kaynak, pınar BULAR: Bulur, mucit BULASI: Ülkü, bulunması istenen BULÇA: 1- Bolluk, ganimet, bereket 2- Bulucu, mucit BULÇU: Bulucu, mucit BULÇUM: Keşif, buluş BULDAN: Bolluk, refah BULDU: Önemli, değerli, az rastlanan BULDUR: 1-İri su damlası 2- Gözyaşı BULDAK: 1- Bulanık, karışık, karma 2- Kıyı, sahil BULGAN: 1- Olgun,kamil 2- Bulucu, mucit BULGANÇ: Karma, kırma, karışık BULGAR: Karışık, bulanık, karışmış, içiçe girmiş BULGAŞ: Karışıklık, karmaşa BULMAZ: 1- olgunlaşmamış 2- Sakin, tembel BULMUŞ: 1- Olgun, erdemli, oturaklı 2- Keşşaf, mucit BULU: Anlayış, idrak, izan BULUÇ: 1-Bulucu 2- anlayış, fehim BULUG: 1- Keşif bölgesi, keşfedilen yer, bölge 2- Fidye, haraç BULUGAN: Bulan, bulucu BULUM: İrfan BULUNG: Bulunulan yer, yön, taraf BULUŞ: 1-Feraset, buluculuk 2- Manevi destek BULUŞGAN: Maharetli, becerikli BUMİN: 1- Merkez ordu, çekirdek ordu 2- Puhu kuşu BUN: Üzüntü, keder, bunalım, kendinden geçiş BUNAK: Bunlu, üzüntülü, kendinden geçmiş BUNALMIŞ: Üzgün, mahzun BUNG: Bun, keder BUNLUĞ: Bunlu, kederli BUNSUZ: Mutlu, huzurlu BURAN: Burmaktan ![]() ![]() BurucuBURCU: 1- Buruk, burucu 2- Güzel ve keskin koku 3- Biber BURÇAK: 1- Nohutgillerden bir tahıl 2- İrmiklik buğday BURÇİGEN: Böü/Tigin Moğol ağzındaki söylenişi (Türk ağızlarında Kuzey’e çıkıldıkça T ”ler Ç’ ye dönüşür Çigin, Tigin, Çengiz Tengiz vb )Çengiz Kagan’ın aile adı Uygur kökenli olup, sonraları kuzeye göç ederek,Moğol oymaklarınınarasına karışmış bir oymak BURÇİN: Dişi geyik BURÇUGİN: Özü sözü bir, güvenilir BURÇUK: 1- Tahta veya keçeden yapılmış küçük heykel 2- Varlık, servet 3- Çiçek, gül BURKA: Yüz örtüsü, fular (Tozdan ve fırtınadan korunmak için yüze takılan örtü) BURKAN: 1- Totem, heykelcilik 2- Hüzün, iç burkuntusu BURKE: 1-Burka 2- Berke, kamçı BURLA(Hatun): Üzüm, üzüm salkımı BURTA: 1- Benek, ben 2- Altın tozu BURTAG: Burtak çakıllı, taşlı toprak BURUK: Kırgın, alıngan, mahzun BURUL: İçli, içten, samimi BURUNÇUK: Burulmuş, buruşuk BURUNDU: Atların terbiyesi için burunlarına takılan kıskaç BURUNGU: Geçmiş, mazi, hatıra BUŞKU:Telaş, heyecan BUYAN: (Bayan, Muyan) 1- Kut, baht, mutluluk 2- Sevap,hayır 3- Dayanıklılık, mukavemet BUYANDI: Kutlu, bahtı açık BUYRA: Kıvırcık, kıvrılmış, bürülmüş BUYRAÇ: Amir, buyuran BUYRAT: Engebe, engel BUYRUK: 1- Emir, buyruk, buyurma 2- Göktürkler döneminde vezir, (bakan) anlamına da kullanılmıştır ![]() BUYURUK: Buyruk, emir BUZAÇ: Bozucu, bozguna uğratan BUZAN: Bozan, düşman birliğini dağıtan BÜBÜLÜK: Gül, konca BÜDENE: Bir bıldırcın türü BÜGÜ : 1- Büyü, sihir 2- Felsefe 3- ejderha BÜK: Kıyı, sahil BÜKE: 1- Genç kız, küçük hanım (Bike) 2- Bükü, ejderha BÜKE BADRAÇ: birl Büke/Badraç Mitolojideki, yedi başlı ejderhaBÜKEÇ: Güçlü, bükücü BÜKEY: Büken, bükücü, güçlü BÜKİN: Hanımcık, küçük hanım BÜKLÜM: Kıvrım, büküntü, saçak BÜKÜ: Ejderha BÜKÜŞ: Bükme eylemi, bükmek BÜLEK: Bilek T ![]() ![]() Kırgızların, Mürti oymağı beylerindenBÜLTE: Demet, deste, top BÜNGÜ: Tos atmak, kafa vurmak BÜR: Gonca; gonca gül BÜRÇE: Kurt yavrusu BÜRÇEK: 1- Kurt yavrusu 2- Saç kıvrımı BÜRGE: 1- Kellik 2- Bahşiş, hediye BÜRKEV: Himaye,vesayet BÜRKÜT: 1- Bahşiş, hediye 2-Bir kartal türü BÜRÜM: Bürülmüş, katlanmış BÜRÜNCÜK: İpekten yapılmış, şal, fular BÜTE: 1- Fidan 2- Bütünlük BÜVET: Baraj, set, su seti BÜYÜ: Sihir, gizliyi bilme işi, bilgelik BÜYÜK: 1- Olgun, saygıdeğer 2- Bilge 3- Büyü, büyücü |
|
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
| Görünüm Modları | |
|
|