| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| değirmeni|tiyatro, keloğlanın, skeçler, tarihi | 
|  | Keloğlan'ın Değirmeni|Tiyatro Tarihi Ve Skeçler |  | 
|  10-24-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Keloğlan'ın Değirmeni|Tiyatro Tarihi Ve SkeçlerKELOĞLAN'IN DEĞİRMENİ Kişiler İki anlatıcı (bir kız, bir erkek) - Keloğlan Ana - Değirmenci - Genç İki kadın - Beş adam - Üç keçi - İki inek - Bir eşek 1  Perde (Arka plânda bir köy evi ve çevresini gösteren bir resim  Köy evi kapısı ve penceresi açılacak şekilde mukavvadan yapılabilir  Ağaca bağlı bir eşek vardır  Ağaç kartondan yapılabilir  Keloğlan'ın anası pencereden bakar  Keloğlan önündeki dolu çuvalın ağzını bağlar ve diğer iki çuvalın üzerine oturur  Gün doğmadığını belirtmek için ışık biraz karartılır  ) (Ana eski bir elbise giymiştir  Başında eski bir tülbent vardır  Keloğlan'ın üstünde eski bir yelek, kuşak, şalvar ve ayağında çarık vardır  Eşek bir maske ve kuyrukla belirtilebilir  Anlatıcılar normal giyimlidir  ) Anlatıcı— Bir varmış, bir yokmuş :Evvel zaman içinde Kalbur saman içinde Pire berber iken Deve tellâl iken Ben dedemin beşiğini Tıngır mıngır sallar iken Yeşilin en güzel renk Çocukların akıllı olduğu bir köyde Çok zeki, çok kurnaz Bir çocuk yaşarmış   Kafasında bir tek tel saç yokmuş  Bu yüzden ona Keloğlan derlermiş  Keloğlan anasıyla birlikte Küçük bir köy evinde yaşarmış  (Anlatıcılar sahneden çekilir  ) (Keloğlan ayağa kalkar  Bir yandan  türkü söylemeye başlar, bir yandan da eşeğin yanına doğru yürür  ) "Ben bir garip Keloğlanım    " (Anası pencereden seslenir  ) Ana (bağırarak)—A benim kel oğlum, keleş oğlum! Neredeyse gün doğacak  Elini biraz çabuk tutsanaa!    Keloğlan— Can anam, canım anam! Şu azığımı hazırla da çıkıvereyim yola  Ana— Ne azığı Cıbır oğlan:! Alacağın bir kuru ekmek değil mi?  Keloğlan— Oooy    Canım anam! Aşsız ekmeği nidem ki? (Keloğlan çuvalın ikisini Karakaçan'ın sırtına yükler  Karakaçan sendeler  Bağırmaya başlar  ) Eşek (Acı acı bağırır  )— Aii    Aiiü    Keloğlan (gülerek)— Canım sen de iki çuval için mi acızlanırsın? Bak birini de ben yükleneceğim sırtıma  Koyulacağız değirmen yollarına  Ehh    Bir günlük yol ama    Yata kalka varırız nasıl olsa  (Keloğlan çuvalı sırtına almaya çalışır  Kaldıramaz  Arka üstü düşer  Bu sırada kapıdan anası çıkar  Elinde bir çıkın vardır  ) Ana— A benim beceriksiz oğlum! Dur da ben kaldırayım çuvalı sırtına  (Ana çuvalı kaldırır, Keloğlan sırtına alır, iki büklüm olur  ) Keloğlan— Hay benim tatlı anam! Beceriksiz dersin bana  Çuval da pek ağırmış ama  Ana— Al şu azığını da Var git sağlıcakla  Gün kavuşmadan gel haa    (Keloğlan bir eliyle eşeğin yularından tutar  Sırtında çuval düşerler yollara  Keloğlan bir türkü tutturur ve perde kapanır  2  Perde (Fonda bir değirmen resmi yer alır  Köylü kılığında baş adam, iki kadın, bir de değirmenci vardır  Değirmencinin üstü başı un olmuştur  Sıra sıra çuvallar dizilidir  Köylüler çuvalların üzerinde oturur  Keloğlan eşeğiyle bitkin bir hâlde gelir, terini koluyla siler  ) Keloğlan— Amanii! Karakaçan, sen de görüyon mu benim gördüğümü? (Keloğlan kafasına birkaç defa vurur  ) Vay başıma gelenler! Buradan değil akşama, yarın sabaha zor çıkarız  Anam meraklanmasa bari  (Keloğlan  Karakaçan'/n sırtından çuvalları indirir  Bir köşeye koyar  Eşeğin boynuna bir yem torbası bağlar  Başını okşar  Köylülerin yanına gelir  Çuvalın üstüne oturur  ) Keloğlan— Selâmünaleyküm! Köylüler (Hep bir ağızdan)— Aleykümselam! Keloğlan— Anlaşılan burada çok bekleyeceğiz  Eh ne edecen? 1  Kadın— Hangi köydensin oğul? Keloğlan— Şu karşı tepenin ardından    Keltepe Köyü'nden    1  Kadın— Nasıl, bu yıl hasat eyi miydi bari? Keloğlan— Ehh    Şükür Allah'a  Giden yılki gibi değil ama    2  Kadın— Kar yağdı, belki    1  Kadın—Allah rızkımızı kesmedi ya! 1  Adam (yüksek sesle)— Daha ne kadar bekleyeceğiz de hele? 2  Adam (biraz sinirli)— Değirmenin- sesini işitiyoruz, ununu gördüğümüz yok   Değirmenci (sinirli sinirli)— Hakkına razı olucan gardaşım, sıranı bekle  3  Adam—Sen de ağırdan alıyon emme  (Tam bu sırada sırtında çuvalla köylü bir genç gelir  Elindeki çuvalı en ön sıraya bırakır  ) Genç— Amcaal    Babam selâm söyledi  Şu çuvalları alıver  İşim biraz acele    Değirmenci—Getir bakalım evlât  Köylüler (Hep bir ağızdan homurdanırlar  )— Hasbinallah! En son geldi, en öne geçiyo ya    Bu ne biçim iş! Allah, Allah! (Keloğlan ayağa kalkar  Gence doğru döner  ) Keloğlan (bağırarak)— Heyy    Delikanlı! Sen de herkes gibi sıraya girsene  Genç (Sinirli sinirli bağırır  )— Sana n'oluyo ya! Bura benim amcamın değirmeni  Değirmenci (çıkışarak)— Sen de kim oluyon? O benim yeğenim  Sıraya girmesine ne gerek var? Genç— öyle ya! Haddini bilecen de konuşacan  (Keloğlan sinirlenir  "Ben size yapacağımı bilirim  " Der gibi başını sallar ve çuvalın üstüne oturur  Genç, amcasıyla konuşur  Bu sırada Keloğlan, cebinden bir aba iğnesi çıkarır  O görmeden gencin çuvalına batırır  ) Keloğlan (gülerek)— Şimdi ne edeceksiniz bakalım? (Değirmenci çuvala doğru eğilir  Tam eline alır  Buğdaylar çuvalın içinden akmaya başlar  ) Değirmenci— Bunu sen yaptın değil mi Keloğlan? Kendini çok akıllı sanıyon zahir! Keloğlan— Hıhh    Şu kel kafam ne kadar parlıyor görüyon mu? Ha işte aklım da o kadar fazla çalışıyor? Değirmenci— Aklın var anladık da malın var mı? Keloğlan—Uç keçim, iki ineğim, bir eşeğim, bir de tarlam var  Değirmenci— Benim de bir şu değirmenim var  Var mısın benimle palavra atma yarışına? Buradakiler de şahit olsun  Sen kazanırsan değirmenim senin olsun  Ama ben kazanırsam her şeyini alırım haa! Keloğlan (endişeli)— N'apalım, olan oldu bir kere  (Kendinden emin) Tamam varım  (Keloğlan köylülere doğru döner  ) Siz de şahit olacaksınız emme  Köylüler (hep bir ağızdan)— Şahidiz, haydi Keloğlan! (Değirmenci hemen söze girer  ) Değirmenci— Giden sene buğday bol olmuş  Ben hiç duymadım  Köylüler (şaşkın)— Sen nasıl duymazsın? Değirmenci— Niye bu kadar şaşırıyorsunuz? Bir unutkanlık çökmüştü ki bana sormayın  Evden çıkarken gözlerimi takmayı unutuyordum hep  (Köylüler bu palavrayı beğenmediklerini belli edercesine burun kıvırırlar  ) Keloğlan (Hemen atılır  )— Canım seninki de lâf mı yani  Geçen sene bir suç işledim  Sultan başımı kestirdi  Anam başımı aldığı gibi hekime götürdü  Hekimler başımı pek iyi dikememişler  Arada sırada çıkarıyordum  Anam hastalandı  Ona bir tas çorba vereyim dedim  Başımı pencerenin önünde unutmuşum  Evin içinde ne başımı ne çorbayı bulabildim  Hâlimize acıyan rahmetli babam mezarından kalkıp anama hizmet etti  (Köylüler gülüşürler  Değirmenci bu işe çok bozulur  Belli etmemeye çalışır  ) Değirmenci— Ben avlanmayı pek severim  Bundan iki sene önce ördek avına çıkmıştım  O kadar çok avlamışım ki kemiklerinden kendime saray yaptım  (Köylüler gülüşürler  ) Keloğlan (Hemen atılır  )— Canım seninki de pek küçükmüş  Benim dedemin öyle çok tavuğu var ki    Tavukların yumurtalarını kaynatıp altı ay içinde Çin Seddi'ni yaptırdı  (Köylüler şaşırır, gülmeye başlarlar  ) (Değirmenci hemen söze girer  ) Değirmenci— Bundan yıllar önce oduncuydum  O sene o kadar ağaç kesmişim ki    Yaptığım merdivenle gökyüzüne tırmandım  Yıldızları topladım getirdim, evimi aydınlık yapsın diye  (Köylüler bu palavrayı beğenirler  Birbirlerine bakarlar  ) Köylüler (mırıldanarak)— Bu palavraların sonu gelmeyecek galiba  (5  Adam ayağa kalkar  ) 5  Adam— Keloğlan seni bekliyoruz  Artık bu son palavra olsun emi? Keloğlan (heyecanlı)— Durun ağalar    Hanımlar! Az soluklanayım  (Keloğlan biraz durur  Düşünür gibi havaya bakar  Sonra birden söze başlar  ) Keloğlan— Siz de bilirsiniz, bundan üç sene önce hiç yağmur yağmamıştı ya    Gelen giden kapımda    Herkes kuraklıktan şikâyetçi  Ben de yağmur yağdırmaya karar verdim  Benim odanın halısını aldığım gibi gökyüzüne çıktım  Bir de ne  göreyim! Bulutlar tembel tembel yatıyor  Bir güzel dövdüm hepsini  Ağlamaya başladılar  O kadar gözyaşı döktüler ki dünyadaki göller oluştu  (Köylüler gülüşürler  4  Adam ayağa kalkar  ) 4  Adam— Güleriz çok iyi de    Pekii    Bu yarışmanın galibi kim olacak ki? Köylüler (hep bir ağızdan)— Tabi ki Keloğlan! (Keloğlan çok sevinir  Gülerek köylülere bakar  ) Keloğlan— Sağ olun Ağalar    Hanımlar! (Değirmenci kafasını iki elinin arasına alır  Şaşkın bir şekilde ağır ağır sahneden çıkar  Keloğlan, değirmencinin arkasından seslenir  ) Keloğlan (yüksek sesle)—Yaa    Değirmenci kardeş! Hakkımızı yemeseydin Malından olmazdın böyle   (Keloğlan köylülere döner  ) Keloğlan—Sırayla getirin çuvalları, öğütelim buğdayları  (Köylüler sırayla çuvalları getirirler  Buğdayları öğüten Keloğlan'a, yardımlarına karşılık olarak birer altın verirler  ) Köylüler— Allah senden razı olsun Keloğlan! Keloğlan—Sizden de razı olsun  (Perde kapanır  ) 3  Perde (3 Keçi, 2 İnek otlamaktadır  Keloğlanın anası, elinde iki kovayla su taşımaktadır  Kovaları elinden yere bırakır  ) Ana— Uff beliim    Koptu kopacak vallahi! (Etrafına bakınır  ) Nerede kaldı bizim keleşoğlan bilmem ki  Allah vere de başına kötü bir şey gelmiş, olmasa  (Sahnenin dışından Keloğlan'ın sesi duyulur  Türkü söylüyordur  Anası elini siper eder  Sesin nereden geldiğini anlamaya çalışır  Keloğlan kendisi önde, eşeği arkada sahneye girer  Çok neşelidir  ) İnekler (Keloğlan'a dönerek)— Mööö! Keçiler (Keloğlan'a dönerek)— Meee! Ana—A benim kel oğlum! Anam meraklanır demedin mi?-  Bekler demedin mi? Nerede kaldm haa? (Keloğlan cebindeki keseyi çıkarır  İçindeki altınları avu-cuna boşaltır ve anasına gösterir  ) Keloğlan— A benim güzel anam, Kahrımı çeken anam! Bak hele şu altınlara, Sonra her şeyi anlatırım sana   Ana— Başı kel oğlan, Kendi cıpcıbır oğlan  Bu kadar altını nereden buldun? Hayatı sürpriz oğlan! (Eşeğin sırtında iki çuval un vardır  Keloğlan indirmeyi unutmuştur  Eşek başlar anırmaya  ) Eşek— Aii    Aiü    Karakaçanı unuttum! Keloğlan— Hhh    (Keloğlan altınları anasına verir  ) Keloğlan— Kendi fakir anam Gönlü zengin anam! Al şu altınları da Var götür eve  (Koşar adım Karakaçan'ın yanına gider  İki çuvalı da indirir  Anası evin kapısından içeri girer  Keloğlan Karakaçan'ın başını okşar  ) Keloğlan— Bana darılma emi Altınları gördü de Unuttu sanma emi  Altın değerli ama Sen altından değerli  Eşek (sevinçle)— Aii    Aii    (Keloğlan çuvalları birer birer sırtına alır  Evin kapısından içeri bırakır  Kapıdan anasına seslenir  ) Keloğlan—Anaaa    Kel oğlun çok aç haa    (Anası içerden cevap verir  ) Ana— Keloğlaan    Keleş oğlaan! Her şeyi bir bir anlat  Yoksa ekmek yok sana  Keloğlan— Karnım zil çalar ana, Beni aç koma ana  Her şeyi anlatacağım, Söz verdim ya sana  (Keloğlan seyirciye döner  ) Keloğlan— Bir garip Keloğlanım  Şu gördüğünüz yerde, Anamla birlikte yaşarım  Babam ölünce, Bir başına büyütmüş beni anam  Gün olur kızar, "Kel oğlan, Keleş oğlan, Aklı bir karış havada oğlan  " diye seslenir  Gün olur neşelenir, "Kel oğlan, parlak oğlan, Yüreği pak oğlan  " diye seslenir bana  Allah ayırmasın ikimizi  Bütün malım, Şu gördüğünüz üç keçi, iki inek    Ha bir de karakaçan  Fakiriz ama   Gönlümüz zengin bizim  Hak yemeyiz  Hak yiyene karşı dururuz biz  Mevlâ bu yüzden olsa gerek Aç komaz bizi  "Azıcık aşım, kaygısız başım  " der, Geçinir gideriz  (Perde kapanır  ) Uyarlayan: Sema Devir | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |