Prof. Dr. Sinsi
|
Ünlü Ressam Fausto Zonaro
Fausto Zonaro
Fausto Zonaro Kimdir? Fausto Zonaro Hayatı, Fausto Zonaro Biyografisi
HAKKINDA YAZILANLAR
Bir Istanbul âsigi Fausto Zonaro
Irfan Özfatura
Türkiye 05 Mayis 2004
Fausto, Masi beldesinde dogan bir Italyan’dir (1854) Fakir bir ailenin çocugudur, okuyamaz O da akranlari gibi gidip gurbet ellerde amelelik yapar Temel kazar, tas tasir, harç karar Ustalar bakarlar, çocugun eli yatkin, ona duvar ördürmeye baslarlar Fausto eline mala tutusturanlari mahçup etmez, isi tez kapar Hatta aranilan bir usta olur, zira o kendine has tarzi ile duvara bile karakter kazandirir, meslege estetik katar Evet Venedik ve Roma’da güzel islere imza atar ama her geçen gün vakit kaybettigini hisseder, tastan harçtan sikilmaya baslar
Yapilmayani yapar  
O günün Italyasi ressam kaynar, sanatkarlar atölyelere sigmaz, sokaklara tasarlar Fausto da amatörce gayretlerle firçalar, boyalar edinir, kendi kendine desen çalismalari yapar Simdi bunlari birkaç ustaya göstermeli, fikirlerini sormalidir Dogrusu asagilanmaya, kirilmaya hatta azarlanmaya hazirdir ama onu ciddiye alirlar Mutlaka egitim almasini tavsiye eder, Verona’da Accademia Cignoralli’ye yollarlar Ardindan Roma Güzel Sanatlar Akademisine devam eder ve diplomayi alip duvara asar Fausto ilk sergisini Italya’da açar ve büyük sükse yapar Piyasanin kurtlari ona bir sir verir, “ünlü olmak istiyorsan Paris’te çalismalisin” tavsiyesinde bulunurlar Fausto, Boulevard da Cilehy’de bir atölye açar San, söhret, para, itibar, hani bir ressama ne lâzimsa hepsini yakalar Sira gelir, mesleki tatmine, artik bu âlemde iz birakmanin hesaplarini yapar
Öyle ya, bu saatten sonra “Paris’te güz”, “Roma’da bahar” “Venedik’te gondollar” gibi yüzlerce kez çizilmis manzaralarla ugrasamaz Bin bir gece masallarini aratmayacak bir sehir bulmali, yapilmayani yapmali, çizilmeyeni çizmelidir Iyi de bu masal sehir nerededir? Kahire, Buhara, Bagdat da olabilir ama aklina öncelikle Istanbul gelir Edmando de Amicis’in kitabinda okudugu gizemli sehirde ne renkler bulacaktir kimbilir?
Zonaro bir gayret esyasini toplar ve ilk gemiyle Istanbul’a kosar Tekne daha Sarayburnu önlerine vardiginda da ne iyi bir is yaptigini anlar Bugulu gögü delen essiz minareleri görünce içi içine sigmaz Sahile ayak bastiginda gümrükçülerle kisa bir münakasasi olur, zira bizim çocuklarimiz boyalari firçalari didikler bunlarin neye yaradigini anlamaya çalisirlar Tam sesini yükseltmeye baslamistir ki Gümrük Müdürü Mahmud Bey koluna girer, onu odasina götürüp okkali bir kahve ismarlar Ikisi arasinda sicak bir dostluk baslar Mahmud Bey ünlü ressami Salacak’taki evinde agirlar ona nefis sofralar açar
Hasili Fausto Zonaro da 1850 yilinda Istanbul’u mekan edinen Giovanni Brindesi gibi “Oryantalist bir tutkuyla” Dersaadet’e gelir esi Elisa ile Taksim’de ahsap bir eve yerlesir Bu sehre bayilirlar, zira nereye baksalar fotograf, ne yana dönseler resimdir Kubbeler, minareler, çesmeler, kayikçilar, sakalar, sütçüler, serbetçiler, cigerciler, sekerciler hepsi ama hepsi çalismaya deger O günlerde yüksek kaldirimda kitabevi isleten Bay Zellich onun tablolarini vitrinin bas kösesine yerlestirir ve satilanlarin (ki tanesi bir liradir) parasini getirip eline verir
Zonaro bir vesile ile tanistigi Osman Hamdi Beye hayran olur Bu sevimli Türk onu sandalina atar, birlikte Bogaza olta salarlar Bir saat geçmeden teknelerini üçer kiloluk kofanalarla doldurur, baliklari küfeyle tasir, bütün mahalleye dagitirlar Bu bolluk bu bereket italyan ressami çok sarar
Zonaro, bir Cuma Galata Köprüsünde resmi geçit yapan Ertugrul Süvari Alayina rast gelir Bunun her hafta tekrarlanan bir merasim oldugunu ögrenince çok sevinir Ufak ufak kâgitlara detaylar toplar, bunlari evinde resimlestirir
Unvanlar, madalyalar  
2 Abdülhamid Han’in bundan haberi olur, onu saraya çagirir Zonaro tablosunu yanina alir ve Padisaha takdim eder Sultan, usta bir hakkak ve iyi bir hattat oldugu için detaylardaki özeni iyi yakalar Zonaro’nun renk seçimindeki, firça vurmadadaki ustaligini çok iyi anlar ve ona hem Mecidi nisani takar hem de “Ressam-i hazret-i sehriyari” (sizin anlayacaginiz saray ressamligi) gibi cazip bir teklif yapar Eh, yabanci bir sehirde kendi gayretleri ile ayakta kalmaya çalismaktansa, Sultanin himayesinde isine bakmak daha mantiklidir Zonaro da onu yapar  
Ulu Hakan, ona iyice bir maas baglar ve Besiktas Akaretler’den iki katli bir evi emrine açar Zonaro bu evde hem yatar kalkar, hem de atölyesini kurar Burasi sanat merkezi gibi olur, hatta kapisini Recaizade Ekrem, Sevket Cenani, Winston Churchill, Adoplhe Thalasso, Camille Flammarion, Alexander Nelidov, Ohannes B Dadian, Max Olaf Heckmann ve Marshall Von Bieberstein, Sehzade Abdülmecid ve Sehzade Burhaneddin Efendi gibi ünlüler çalar
|