Her Kasabanın Bir Hikâyesi Vardır

2002 Pulitzer ödüllü Richard Russo'nun 'Kasaba'sı son derece dokunaklı bir drama Eser, Amerikan mavi yakalılarının günlük hayatından komik kareler sunuyor



İnsan yaşadığı toprağa benzer Dünyanın neresinde olursanız olun, yaşadığınız toprağın size verdiği ortak özellikleri taşırsınız Toprağın kokusunun yarattığı bir etki midir bilinmez ama ister Amerika'da olun ister Türkiye'de, bu ortak özelliklerin bazılarına sahip olursunuz Bu, kimsenin isteğine bağlı da değildir Çünkü her yerleşim alanı canlı mekanizma gibi kendi nefesini, tenini, kalbini oluşturur Bu oluşum esas öğesi toprak olunca da ortak paydalar mutlaka bulunuyor Bir kasabada yaşıyorsanız veya orada büyümüşseniz, o kasabanın genel özelliklerinden izler vardır üzerinizde İşte bu izler o yerleşim yerinin yarattığı hikâyedir Bundan yola çıkarak her kasabanın bir hikâyesi mutlaka vardır diyebiliriz Bu hikâye, ne olursa olsun, ne kadar zaman geçerse geçsin orada yaşayanların ortak hikâyesidir
İşte Richard Russo'nun romanına konu olan Empire Falls kasabası da sıradan insanların yaşadığı bir kasaba 'Yüreğindeki imkânsız arzuların gerçekleşmesini bekleyerek geçer insanoğlunun ömrü Mantığa, her türlü olumsuzluğa hatta zamanın akışına inatla direnerek, özlemle bekler; düsturundan ayrılmayan, özlemlerini diri tutan, sevgi ve huysuzlukları ortak olan, her ilişkinin gerçek yaşandığı bir kasaba
Russo'nin hikâyesinin ana sürükleyicisi olan Empire Grill, Wihiting endüstri imparatorluğu için çalışanların kenti olan Empire Falls kasabasının çıkışındaki demir köprünün karşı yamacına şelalenin hemen üstüne kondurulmuş bir binadır 19 yüzyıl başlarında inşa edilen bina, içindeki Georgia tarzı dev konağın tüm yatak odalarında ham taştan örme ocaklar; yemek solununda Bostan'dan getirilmiş avizeler, otuz kişiyi aynı anda ağırlayacak büyük masif meşe bir yemek masası olan dönemi için görkemli bir binadır Kasabanın bu görkemli yapısı ekmek parası için güneyden, Boston'dan, İrlandalı, İtalyan, Polonyalı; kuzeyden Fransız kökenli Kanadalı işsizlere bir yandan korku, öte yandan sadakati aşılamak üzere inşa edilmiştir
Toprak tutkusu mu?
Kasaba, yazarın akıcı anlatım dili, anlatımdaki akıcılık ve kurgudaki ustalıkla öne çıkıyor Empire Falls kasabasının önemli yapısıdır Bu önemli yapıda bulunan lokantanın sahibi Bayan Whiting'dir Bayan Whiting kimsesizdir Lokantasının işletmesini verecek birini aramaktadır O zamanki işletmeci Roger Sperry hasta olup ayrıldığında Bayan Whiting lokantayı Miles'a vermiş, ölünce de ona miras bıkacağını söylemişti O sırada Miles üniversiteyi bitirmek üzereydi Okulu bırakıp lokantacılığa başlamasına annesinin güceneceğini bildiğinden bu anlaşmadan kimseye söz etmedi Ağır hasta annesini yüzüstü bırakıp gitmeye içi elvermiyordu, ama annesi oğlunun bu nedenle geleceğini bile bile ipotek altına koyduğunu duysa sadece gücenmekle kalmaz, büyük bir öfkeye kapılarak ortalığı birbirine katardı Bayan Whiting de konuyu gizli tutmak gerektiğini biliyordu Oğlu yanında kalsa da kalmasa da annesi Grace nasıl olsa öleceğini biliyordu Bunu bir duysa okusun diye canını dişine taktığı Miles'ı kenara çeker, bu davranışın kendisinin ömrü boyunca fedakârlığı anlamsız bir hale getirdiğini hatırlatırdı Miles ise her şeyin farkındaydı, ama seçimini yapmıştı, Bayan Whiting ile sırrı koruma konusunda anlaştılar
Miles hep çalışkan biri olmuştu Üniversitedeyken yaz kış bütün tatillerde lokantada çalışmıştı Bu yüzden de bir lokantanın işletmesini, işin girdisini çıktısını iyi biliyordu Elbette işi ağırdı ülke standartlarına göre geliri zayıftı ama yerel koşullara bakarak pekala geçinip giderdi
Neden birkaç yıl para biriktirmek için çalışmasındı Sonra gider okulunu bitirirdi Bayan Whiting buna anlayış gösterirdi nasıl olsa
Lokantanın işletmeciliğini Miles'a veren Bayan Whiting'in ise bir kaygısı vardı; Miles'in babası Bayan Whiting yapılan anlaşmanın sonunda, Miles'in hesaplarını her zaman başını belaya sokan babası Max'den korumasını sağlayarak biraz olsun bu kaygısından uzaklaşmıştı Miles'in babası Max, restoran faturalarından ve Miles'in kafasındaki 'huysuz istiyor' imajından daha büyük bir şeye sahipti Miles, babasının gamsızlığından 'yemek buldun ye sıkıntı gördün kaç' becerisinden neden kendisine bir şeyler geçmediğine zaman zaman hayıflansa da böyle bir baba ile nasıl uğraşacağını bilemez haldeydi Babası kendisini asla sıkıntıya sokmaz hele başkasının derdiyle hiç uğraşmazdı Bu durum çocuğuna karşı da böyleydi Miles, babasının çocuğunu kollama içgüdüsünden neden nasibini alamadığını düşüne dursun, o Empire Falls ile bağlantısı kaçınılmaz olan trajik geçmişindeki hayaletleri başından atamamaktaydı

Aşk onu geri çağırdı ama
Miles Roby'nin ömrünün yirmi yılı üniversite eğitimi bırakmasına ve kendine saygısını yitirmesine mal olan bir işi yaparak Empire Grill'de hamburger pişirerek geçmişti Şimdi aradan geçen bunca seneden sonra onu orada tutun neydi Miles geleceği parlak bir öğrenci olmasına rağmen neden kasabasına geri dönmek istemişti bunun hesabındaydı Aradan yirmi yıl geçince ne kadar anlamlıydı bilemiyordu ama sevdiği kıza dönmek için geri gelmişti bu küçük kasabaya Daha lisedeyken Charlene âşık olmuştu ve o hala oradaydı Âşık olduğunda kız on sekizinde Miles ise on beşindeydi Ona vurulmuştu, ama açılamamıştı
O zihnin ve bilginin ürettiği yaşama meyletmiş, annesinin ondan beklediği insan olmaya çalışmış ve okula gitmişti Ancak annesinin hasta olması ile birlikte Empire Falls'a geri dönmek zorunda kalmıştı Bayan Whiting'in lokantasını işletmeye başlaması sadece fedakârlık dürtüsüyle olmamıştı Doğruydu, hasta anasının başında olmak istemişti; evet, o sıralarda kardeşi kadının başına dert olmuştu Bunlar doğruydu ama asıl kafasını kurcalayan daha on beşindeyken tutulduğu Charlene olmuştu Charlene'ni unutmamıştı Yirmi bir yaşındaydı artık, kızın yirmi dördünde olmasının aradaki üç yıl farkın ne önemi vardı İşte bu duygularla Bayan Whiting'in önerisini düşüneceğini söylemişti o gün telefonda Ama ahizeyi daha yerine koyduğundu bu öneriyi zaten kabul etmişti Üstelik Charlene'nin evlendiğini, kocasının onu o yaz terk edip gittiğini duymuştu Belki diye umutlanmıştı Miles karar verip Empire Falls'a dönünceye kadar kızın ikinci kocasıyla evleneceğini nereden bilsindi
Charlene hakkında yanılmış olması sonucu değiştirmedi Miles kasabasına yerleşti Bayan Whitin'ın lokantasını işletmeye başladı Evlendi ve kızı Tick oldu Aradan geçen yirmi yılda karısından ayrıldı ama kızı ile birlikte bu küçük kasabada yaşamaya devam etti Artık bir genç kız olan Tick aracılılığı ile bu küçük kasabanın gençlerinin yaşam tarzlarını da öğreniriz Tick resim eğitimi almaya başlar İyi resim yapabilmenin yanı sıra bir ressam tavrı yakalamanın peşindedir İlk zamanlarda tuvalinde sık sık yanlış yapınca telaşa kapılsa da, o küçük kasabanın duyarlı insanlarının içtenliği, sevgisi vardı Daha işin başındayken bile istenmeyen fırça izini silmenin öyle kolay olmadığından haberliydi Bu ona kadar zor gelirse başarmaya ve bu insanları, doğayı resimlemeye kararlıydı
Bu arada Milles'in ayrıldığı karısı Janine'in öyküsü ile de küçük bir kasabada dul olmanın ne demek olduğunu okuruz Janine konuşabildiği kocasını bırakıp, hiç konuşamadığı Walt ile evlenir Bu arada sürekli olarak da bunu neden yaptığının muhasebesini girer Yeni kocasının yanında eski kocasının aklı başında sakin halini özleyerek geçirir günlerini