Erken Doğum Riski Ne Zaman Başlar |
10-19-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Erken Doğum Riski Ne Zaman Başlarerken doğum riski ne zaman başlar? Hamilelikte Erken Doğum Riski Erken doğum, gebeliğin 37nci haftasından önce gerçekleşen doğuma denir Günümüzde, bebeklerin yaklaşık yüzde 9 u erken doğmaktadır ve yenidoğan ölümlerinin yüzde 83ü 37nci haftadan önce doğan bebeklerde görülmektedir Bu nedenle, erken doğan bebeklerin (prematüre) tedavi edilmesinde yenidoğan yoğun bakım üniteleri yaşamsal bir önem taşımaktadır Miadında gebelik 37nci gebelik haftasını tamamlamış gebeliktir Bu nedenle "erken doğum" (miad öncesi doğum), 37nci haftadan önce gerçekleşen doğuma denir Erken doğum eylemi doğum hekimliğinin başlıca sorunudur Yılda 300 bini aşkın çocuğun yaşama şansını ve sağlığını etkilemektedir Günümüzde, bebeklerin yaklaşık yüzde 9u erken doğmaktadır Yenidoğan ölümlerinin yüzde 83ü 37nci haftadan önce doğan bebeklerde görülmektedir Erken gebelik haftasında yüksek olan yenidoğan ölüm hızı gebelik haftası ilerledikçe önemli oranda azalır Doğum ağrılarını vakitsiz başlatan nedenlerin arkasında, gebeliği miada kadar koruyan güvenlik mekanizmasının yetersizliği yatmaktadır Genellikle erken doğum eyleminin birden fazla sebebi olduğu ve birden fazla mekanizma ile başladığı kabul edilmektedir Bunlardan bebeğe ait nedenler arasında en başta gelenler; melformasyonlar, çoğul gebelik, bebeğin eşinin erken ayrılması, suyunun fazlalığı veya azlığı vardır Anneye ait nedenler ise; 17 yaş altında 34 yaş üzerinde olma, aşırı boy kısalığı, boya göre aşırı kilolu olma, enfeksiyonlar, gebelikteki kanamalar, rahim anomalileri, düşükler, sık aralıklı doğumlar, gebelikte tansiyon yükselmesi, annenin akciğer, kalp, böbrek, karaciğer hastalıkları, kansızlık, beslenme yetersizliği, sigara ve alkol içimi, ruhsal bunalımlar, sosyal koşullar ve ağır iş koşullarıdır Miadından önce rahimde kasılma şeklinde sertleşme veya sancı ifade eden her gebede erken doğum eyleminden şüphe edilmelidir Ayrıca bel, sırt ağrısı, kasık ağrısı, uyluğa varan ağrı, akıntıda değişiklik, lekelenme ve ishal şikayetleri de erken doğum ihtimalini akla getirmelidir Erken doğumun önlenmesinde yüksek riskli gebelerin erken tanısı ön plandadır Bu nedenle günümüzde konunun uzmanları tarafından çeşitli sistemler kullanılmaktadır Erken doğum olaylarına yaklaşımda amaç geri dönüşümsüz safhaya gelmeden erken eylem tanısının doğru olarak konmasıdır Ancak bu her zaman mümkün olamamakta, gebelerin bu konuda yeterince bilgi sahibi olmadıkları deneyimlerle görülmektedir Yapılan araştırmalarda gebelerin üçte birinin erken doğum eylemi belirtilerini tanımadıklarını, yarısının ise ikiz gebelik ve daha önce erken doğum yapmış olmanın risk arttırıcı faktör olduğunu bilmedikleri görülmüştür Son yıllarda çeşitli araştırmacılar tarafından erken doğumu önleme programları geliştirilmiştir Bu programlar, erken doğum eyleminin uyarıcı belirti ve bulguları konusunda hastanın eğitilmesi esasına dayanmaktadır Programın temel özellikleri kansızlık, enfeksiyon gibi erken doğuma hazırlayıcı faktörlerin düzeltilmesi, gebelere erken doğum belirtilerinin tanıtılması, bunların nasıl saptanacağının öğretilmesi hastanın herhangi bir sorun anında ilgili sağlık personeli ile temas kurabilme imkanına kavuşması ve düzenli muayenelerle kontrolüne dayanır Başlangıçta yatak istirahatı, annenin sıvı alımının arttırılması ve sedosyonu en sık kullanılan tedavi şeklidir Takiben rahim kasılmalarının durdurulması amacıyla çeşitli tedavi yöntemleri, erken doğum eylemine neden olan enfeksiyonların tedavisi için antibiyotik uygulaması ve bebeğin akciğer olgunlaşmasını sağlayıcı ilaçlar uzman hekim tarafından uygulanır Erken doğan bebekler, solunum, mide-barsak, böbrek ve sinir sistemleri komplikasyonları açısından yüksek risk altındadır Erken doğmasına rağmen yaşama şansına sahip olan bebeklerin önemli bir bölümünde fiziksel ve zihinsel ciddi sorunlar gelişebilmektedir Komplikasyonların giderilmesi ve rehabilite edilmesi sırasında oluşan tıbbi bölüm masrafları da oldukça büyük rakamlara ulaşmaktadır Yenidoğan yoğun bakım üniteleri erken doğan bebeklerde (prematüre) yaşamsal bir önem taşır Yenidoğan bakım teknikleri geliştikçe, erken doğanların hastalık ve ölüm oranları, önemli ölçüde düşmüştür Günümüzde, yaşatılabilen ve şu anda 6 yaşında olan en küçük bebeğin doğum ağırlığı 280 gramdır Ancak ne yazık ki her bebek bu kadar şanslı değildir Bu nedenle, erken doğumlarda bebeği güvence altına alabilmek için, yenidoğan yoğun bakım merkezlerinin ve bu konuda uzmanlaşmış sağlık personelinin yaygınlaştırılması gerekir Erken doğum, yenidoğan döneminin hastalık ve ölümlerinin en önde gelen nedeni olup, zeminde yatan hastalık nedeninin kesin olarak bilinmemesi, yetersiz ve geç teşhis gibi nedenlerden dolayı tedavide her zaman istenen sonuç alınamamaktadır Erken doğum riskine sahip gebelerin dikkatli olması, beslenmesini düzeltmesi, yorucu ve stresli yaşamdan kaçınması, sigara içimini aza indirgemesi, gerekli tıbbi önlemleri dikkatle uygulaması gerekir Erken doğum belirtileri başlamışsa en kısa zamanda yenidoğan yoğun bakım imkanlarının bulunduğu bir merkeze başvurulması gerekir |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|