Prof. Dr. Sinsi
|
Portakal Ve Özellikleri
Portakal ve Özellikleri
Latince ismi : Citrus sinensis
Bilimsel sınıflandırma
Üst âlem
Eukarya
Âlem
Plantae
Bölüm
Magnoliophyta
Sınıf
Magnoliopsida
Takım
Sapindales
Familya
Rutaceae
Cins
Citrus
Tür
Citrus sinensis
Citrus sinensis`in meyvesine, "acı/ekşi portakal" olarak da anılan Citrus aurantium`un meyvesinden ayırabilmek için, "tatlı portakal" da denir
Portakal, besin değeri yönünden zengin ve sevilen bir meyvedir Önemli bir askorbit asit kaynağıdır Vitamin özellikle C vitamini yönünden oldukça zengin olan portakal, soğuk algınlıklarında, nezle ve griplerde birebirdir Genelde kabukları soyularak yenilen portakalın suyu da kendisi kadar yaygın tüketilir Doğal haliyle içildiği gibi alkollü ve alkolsüz kokteyllerde de kullanılan meyve sularından biridir Çok sayıda keseciklerle dolu olan kabuğundan parfüm, şeker sanayilerinde yararlanılır, serinletici içitlerin yapımında uçucu yağları çıkarılır
Turunçgiller familyasından bir ağaçtır Boyu 2-10 m arasında değişir Yaprakları sert dayanıklı ve düz kenarlıdır Meyvesi C vitamini bakımından zengindir Kabuğunun altında sarımtırak, bazılarında ise kırmızı renkte sulu ve dilimli bir öz bulunur Kabuklarından portakal esansı elde edilir Eczacılıkta ve gıda sanayiinde kullanılır Çiçeklerinden de portakal çiçeği esansı yapılır
Turunçgillerden bir meyve Akdeniz çevresinde ve sıcaklık ortalaması 23° ilâ -3°C arasında olan yerlerde yetişen ağaçlardır Bu ağaçların meyveleri portakal adini alır Portakal meyveleri tam yuvarlak veya yumurta seklindedir Kabukları sarimsi turuncu renkte, hoş kokulu ve suyu mayhoş tatlıdır Portakal ağacı genellikle 2-3 m boyundadır Verdiği meyve de 500-600 civarındadır Yaprakları sert ve düz kenarlıdır Kökleri derine iner Portakal çiçekleri beyaz, beş çanak ve taç yapraklı olup hoş kokuludur Meyvelerin kabuğunun hemen altında beyazımsı ve acımsı lezzette albedo kısmı bulunur Meyveleri sarimsi-kırmızı renkli çok gözlü ve gözleri etli tüylerle doludur Meyve kabuğu derimsi olup çok sayıda salgı cepleri taşırlar
Portakalın çekirdekli ve çekirdeksiz çeşitleri vardır Çekirdeksiz cins olan Finike, Mersin ve Hatay’da yetişen “yafa portakalı” kalın kabuklu ve uzunca meyvelidir Kabuklarından reçel yapılır Dörtyol portakalı ise çekirdeklidir Ince kabuklu ve suludur Washington meşhur olup çekirdeksizdir
Türkiye’de yetiştiği yerler: Güney Anadolu ve Doğu Karadeniz (Rize çevresi)
Kullanıldığı yerler: Kabuklarından portakal esansı elde edilir Bundan dolayı kabuk, çiçek ve yapraklarından parfümeride koku ve lezzet vermekte kullanılan uçucu yağlar elde edilir Organik asitler, sekerler ve C vitamini yönünden zengindir Ayrıca ilâçların terkibine de girerler Portakal çiçeklerinin kaynatılmasından elde edilen su, spazm giderir Portakal kabuklarından yapılan şurup ise mide hastalıklarında kullanılır Soğuk algınlığı, grip ve nezlede faydalıdır Ateşi düşürür Seker hastalarına faydalıdır Cildi güzelleştirir
Kullanıldığı yerler:
Çiçeklerinin kaynatılmasıyla elde edilen su, spazm giderir Kabuklarından yapılan şurup ise, mide hastalıklarında kullanılır Damar sertleşmesini ve felci önler Soğuk algınlığı, grip ve nezlede faydalıdır Yorgunluğu ve sinir bozukluğunu giderir Cildin güzel olmasını sağlar Kansızlığı giderir Hazmı kolaylaştırır Karaciğeri çalıştırır ve safra ifrazatını artırır Ateşi düşürür Nekahat devresini kısaltır Vücuda enerji verir Şeker hastalarına faydalıdır Susuzluğu giderir Zayıflatıcıdır Mide hastalıklarından şikayet edenler portakal yememelidir
Sıcacık turuncu rengi, parlak kabuğu ve yuvarlak formuyla gerçek bir güneşi andıran portakal, kış aylarının vazgeçilmez ve en bilindik meyvesidir Bugün elmadan sonra dünyanın en çok tüketilen meyvesi olan portakal, asırlar boyu az bulunan bu nedenle lüks lezzetler arasında yer almıştır Hastalara şifa niyetine yedirilmiş, sofra dekorasyonunda kullanılmış, armağan olarak verilmiştir
İlk çağların "altın elma"sı portakal, türüne göre az ya da çok kalın ve içi keseceklerle dolu beyaz kabukla kaplı, etli, sulu, tatlı bir meyvedir Navel portakal, çekirdekli veya hemen hemen çekirdeksiz sarı portakal, kan portakalı, ekşi olmayan portakal olmak üzere başlıca dört gruba ayrılır
Özel kokulu bir yağ içeren ve turunçgiller ailesinden kabul edilen bu meyvenin anavatanı Çin'dir Daha sonra başta İspanya ve tüm Akdeniz ülkelerinde, Güney Afrika ve Amerika gibi sıcak bölgelerde üretilmeye başlanmıştır Portakalın yafa ( şamutu ), washington navel portakalı, ince kabuklu, karın kısmı geniş meme portakalı, valensiya gibi türleri Türkiye'de Akdeniz bölgesinde özellikle Antalya ve İçel'de yetiştirilmektedir
Portakal, besin değeri yönünden zengin ve sevilen bir meyvedir Önemli bir askorbit asit kaynağıdır Vitamin özellikle C vitamini yönünden oldukça zengin olan portakal, soğuk algınlıklarında, nezle ve griplerde birebirdir Genelde kabukları soyularak yenilen portakalın suyu da kendisi kadar yaygın tüketilir Doğal haliyle içildiği gibi alkollü ve alkolsüz kokteyllerde de kullanılan meyve sularından biridir Çok sayıda keseciklerle dolu olan kabuğundan parfüm, şeker sanayilerinde yararlanılır, serinletici içitlerin yapımında uçucu yağları çıkarılır
Portakal, besin değeri yönünden zengin ve sevilen bir meyvedir Önemli bir askorbit asit kaynağıdır Vitamin özellikle C vitamini yönünden oldukça zengin olan portakal, soğuk algınlıklarında, nezle ve griplerde birebirdir Genelde kabukları soyularak yenilen portakalın suyu da kendisi kadar yaygın tüketilir
Doğal haliyle içildiği gibi alkollü ve alkolsüz kokteyllerde de kullanılan meyve sularından biridir Çok sayıda keseciklerle dolu olan kabuğundan parfüm, şeker sanayilerinde yararlanılır, serinletici içitlerin yapımında uçucu yağları çıkarılır
Fransızların portakallı ördeğini bilmeyenimiz yoktur Çiğ haliyle tüketilmesinin yanı sıra reçeli , konservesi yapılan portakal günümüz mutfaklarında çokça kullanılan bir lezzet halini almıştır Pasta, tatlı , reçel yapımında kullanılan portakal, özellikle Fransız mutfağında ve kümes hayvanlarıyla pişen yemeklerde çokça tercih ediliyor
131 gr (1 adet) Portkalın besin ve vitamin değerleri
Besinler
Birim
Değer
Kalori
62
kcal
Protein
1
gr
Total Yağ
Eser miktarda
Sature Yağ
Eser miktarda
Kolestrol
0
mg
Sodium
0
mg
Potasyum
237
mg
Total Karbonhidrat
15
gr
Besin Lif
3 1
gr
A vitamini
3
%
C vitamini
91
%
Kalsiyum
5
%
Demir
1
%
Günde 1 tane bile yenilse yeterli
Uzmanlar portakalın ve kivinin A ve C vitamini deposu olduğunu ve özellikle kış hastalıklarından koruduğunu açıkladı
Nezle, grip ve soğuk algınlığına karşı tam koruma
Uzmanlar, A ve C vitaminleri ile, kalsiyum, demir ve magnezyum açısından çok zengin olan portakalın, kanser, nezle, grip, soğuk algınlığı, kolesterol, tansiyon gibi hastalıklara iyi geldiğini bildirdi Uzmanlar, besleyici değeri yüksek bir besin olan portakalın bir tanesinin günlük A ve C vitamini ihtiyacını karşıladığını söyledi Lif açısından zengin bir besin olan portakalın, bağırsakları çalıştırarak sindirimi kolaylaştırdığını ve kabızlığı önlediğini bildiren uzmanlar, portakalın bir doğal ilaç olarak vücut direncini ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğini bildirdiler
NEZLEYE İYİ GELİYOR
Nezle, grip ve soğuk algınlığına iyi gelir Nefes açıcı etkisi vardır ve astımlıları rahatlatır Başta göğüs kanseri olmak üzere kanser oluşumuna ve kanserin ilerlemesine karşı koruyucudur Kan basıncını dengeleyerek, tansiyonu ve kandaki kolesterol oranını düşürür Karaciğeri çalıştırır, kanı temizler, kansızlığa, mide rahatsızlıklarına iyi gelir Yaşlanmanın ciltteki belirtilerini azaltarak, yıpranmış ve kuru ciltleri nemlendirir" dediler
C vitaminini abartmayın günde bir portakal yeter
Grip gibi hastalıklara yakalananlar ve enfeksiyondan korunmak isteyenler portakal, mandalina gibi meyvelere yükleniyor
C vitamini tümetimini tavsiye eden uzmanlar ise bunun abartılmaması gerektiğini belirtiyor Konunun uzmanı olan doktorlar, C vitamini içeren meyvelerden her gün bir tane yemenin vücudun ihtiyacı açısından yeterli olduğunu vurguluyorlar Kilolarca meyve yemenin yanlış olduğunu ifade eden doktorlar önemli bir uyarıda bulunuyorlar: "Bu meyveden bir tane yeseniz de 5 kilo yeseniz de aynı Vitaminin fazlası vücuttan atılır Atılamayan kısımlar ise böbrek taşına neden olabilir Bu nedenle C vitamini deposu meyveleri yeme konusunda abartıya kaçılmamalı " Vücut direncinin düştüğü, enfeksiyon hastalıklarının arttığı kış aylarında dengeli beslenme büyük önem taşıyor Süt ve yoğurda ağırlık verilmesini isteyen bir uzman, yaz döneminden çıkınca unutulan sıvı tüketimini de tekrar hatırlatıyor: "Vücut dengesini korumak için günde iki-üç litre su tüketilmesine ve iki tabak sebze yemeği yenmesine önem vermeliyiz Dengeli beslenmenin bir diğer şartı ise yeterli protein alımı Özellikle süt, yoğurt, peynir, yumurta, et, tavuk ve balık gibi gıdalar protein açısından zengindir " Bir beslenme ve diyet bölümü uzmanı ise antioksidan özellikleri sebebiyle A ve C vitaminlerine dikkat çekiyor Bu vitaminlerin, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini anlatan uzmanlar, "Bu sayede hastalıklara karşı daha dirençli olabiliriz " diyorlar
|